Allah cc adıyla..
hz.Muhammed e salat ve selamolsun,onun aline,sohbet arkadaşlarına ve kardeşlerim hitabına mazhar olanlara da ..
Değerli, bay ve bayan arkadaşlar.Allah cc ün selamı üzerinize olsun..
Ben dilim döndüğünce size tüm bakış ve görüş açılarınrirda yaşanan ifrat ve tefrid üzerine düşüncelerimi yazacağım.Tevfik Allah tan..
Öncelikle şunu söylemek isterim ki din ve ideoloji arasında bir çizgi çizmemiz gerekecek.
Özellikle dünya görüşü değilde sadece görüş dedim.Çünkü ancak dinler her iki hayatında bakışını düzenler,bilgi verir bir görüş kazandırır.Öyleyse bu hale dünya görüşü denemez.
Bir dini oluşturan manevi bir kaynak ve bunun tevillerinden oluşan bu kaynağın insanlarda oluşturdu kanaat vardır.
Bir dinin kaynağı ne kadar saf ve temiz ise o din o kadar hakka yakındır.Çünkü bu yalınlık ona o kadar ilahi bir yön katar.Haktan gelen ise tamamen doğrudur.
Ama şuda vardır ki insan ne yaparsa yapsın hayatın içinde bu kaynağı yorumlara maruz bırakır.Önemli olan yorumun ehliyet sahibince yapılması,kaynaktan kopmamasıdır.Çünkü hayat sadece genel düsturlar değildir.Ayrıca durağan da değildir.
İşte tevillerdeki farklılıklar ,o dinde farklı anlayışlara sebeb olur.Bu farklılık bir ucunda ifrat,diğerinde tefrit durur.
Bu iki uçta aslen aşırılığı temsil eder.Birisi kaynaktan kopmamak için zaruriyet olan tevili yapamaz.Diğeri ise tevil üzerine tevil ile kaynağın o saf ve paklığını bulandırır,uzaklara iter.Ayrıca her ekol her konuda bu aşırılıklara girmeye bilir.
Mesela sadece dinin bir konusunda tefride giderken diğerlerinde ortaya daha yakın olabilmiştir.Dinde asıl cazibe merkezi daima kaynak olmalıdır.Ama güncelliğini doğru yorumlarla yapacak bir akılda gereklidir.
Aşırı batıni yorumlar tefritdir.Aşırı zahiri teviller ise ifradidir.Halbuki dinin cevherinde bu iki tevilide birbirinde eritmek olmalıdır.
O zaman bu din hem doğru kaynak hem doğru teville hayat içinde yaşanır,her iki alemede mutluk getirir.
baki selamlar...
hz.Muhammed e salat ve selamolsun,onun aline,sohbet arkadaşlarına ve kardeşlerim hitabına mazhar olanlara da ..
Değerli, bay ve bayan arkadaşlar.Allah cc ün selamı üzerinize olsun..
Ben dilim döndüğünce size tüm bakış ve görüş açılarınrirda yaşanan ifrat ve tefrid üzerine düşüncelerimi yazacağım.Tevfik Allah tan..
Öncelikle şunu söylemek isterim ki din ve ideoloji arasında bir çizgi çizmemiz gerekecek.
Özellikle dünya görüşü değilde sadece görüş dedim.Çünkü ancak dinler her iki hayatında bakışını düzenler,bilgi verir bir görüş kazandırır.Öyleyse bu hale dünya görüşü denemez.
Bir dini oluşturan manevi bir kaynak ve bunun tevillerinden oluşan bu kaynağın insanlarda oluşturdu kanaat vardır.
Bir dinin kaynağı ne kadar saf ve temiz ise o din o kadar hakka yakındır.Çünkü bu yalınlık ona o kadar ilahi bir yön katar.Haktan gelen ise tamamen doğrudur.
Ama şuda vardır ki insan ne yaparsa yapsın hayatın içinde bu kaynağı yorumlara maruz bırakır.Önemli olan yorumun ehliyet sahibince yapılması,kaynaktan kopmamasıdır.Çünkü hayat sadece genel düsturlar değildir.Ayrıca durağan da değildir.
İşte tevillerdeki farklılıklar ,o dinde farklı anlayışlara sebeb olur.Bu farklılık bir ucunda ifrat,diğerinde tefrit durur.
Bu iki uçta aslen aşırılığı temsil eder.Birisi kaynaktan kopmamak için zaruriyet olan tevili yapamaz.Diğeri ise tevil üzerine tevil ile kaynağın o saf ve paklığını bulandırır,uzaklara iter.Ayrıca her ekol her konuda bu aşırılıklara girmeye bilir.
Mesela sadece dinin bir konusunda tefride giderken diğerlerinde ortaya daha yakın olabilmiştir.Dinde asıl cazibe merkezi daima kaynak olmalıdır.Ama güncelliğini doğru yorumlarla yapacak bir akılda gereklidir.
Aşırı batıni yorumlar tefritdir.Aşırı zahiri teviller ise ifradidir.Halbuki dinin cevherinde bu iki tevilide birbirinde eritmek olmalıdır.
O zaman bu din hem doğru kaynak hem doğru teville hayat içinde yaşanır,her iki alemede mutluk getirir.
baki selamlar...