Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

İcma Nedir? İzah eder misiniz?

  • Konbuyu başlatan zeynep_hearty
  • Başlangıç tarihi
Z

zeynep_hearty

Guest
İCMA-İ ÜMMET İcma, Arapça bir kelime olup, lûgatta "azm, kasd, ittifak mânâsınadır."(1) Istılâhta; "Müctehidlerin herhangi bir asırda şer'i hüküm üzerinde ittifak etmeleridir."(2)Kur'ân-ı Kerîm'de: "Kim kendisine doğru yol besbelli olduktan sonra Peygamber'e muhalefet eder, mü'minlerin yolundan başkasına uyup giderse, onu, döndüğü o yolda bırakırız, (fakat âhirette) kendisini cehenneme koyarız, o ne kötü bir yerdir."3 buyurulmuştur. Şimdi bu âyet-i kerîmede hangi hükümlerin yer aldığını mûteber tefsir kitaplarından tahkik edelim. Tef sir-i Haazin'de: "Peygambere muhalefet etmek ve mü'minlerin yolundan ayrılmak haramdır. Ilurum böyle olunca mü'minlerin yoluna uymak vacip olur."(4) hükmü yer almaktadır. İmam-ı Kurtubî, meşhur tefsirinde: "Mü'minlerin yolundan ayrılmaktan maksat, müctehid imamların icmalarını inkâr etmektir. Bu âyeti kerîmede icma-ı ümmetten ayrılanları tehdid vardır"5 şeklinde meseleye açıklık getirmiştir. Yine Ebû Bekir el-Cessas hazretleri: "Bu âyet ile icma-ı ümmetin önemi ortaya konulmuştur. İcmadan ayrılanlar cehennem ile tehdit edilmiştir."(6) buyurmaktadır. İmam-ı Zemah erî Bu âyet icma-i ümmetin delil olduğunun işaretidir. Zira Allahû Teâlâ (cc), Peygambere muhalefet ile mü'minlerin yolunun dışında bir yol tutmayı aynı mahiyette saymıştır. Cezalarını da müsavi kılmıştır."(7) diyerek, bir inceliğe işaret etmiştir.Şemsü' eimme (imamların güneşi) nâmı ile mâruf Serahsi (rha) icma-i ümmeti tarif ederken; "Her asırda fıskını ilân etmeyen, hevâ ve heveslerine tâbi olmayan bütün müctehid imamların ittifakına icma denir."(8) hükmünü zikretmektedir.Bütün bu bilgileri iyice tahlil ettiğimizde görüyoruz ki, âyet-i kerimede geçen "mü'minlerin yolundan" kasıt icmadır. İcma-i ümmetten murad ise, müctehid imamların ittifakıdır. Dolayısıyla müctehidlere tâbi olmak ve onların ictihadlarına uygun bir hayat yaşamak oldukça önemlidir. Molla Hüsrev; "Bir asırda müctehid seviyesinde olan bütün fakihlerin (istisnasız) ittifakı esastır. Bu durumda olanların biri dahi katılmasa icma var sayılmaz"(9) hükmünü zikreder. Dolayısıyla icma-i ümmet, her asırda çok az konu üzerinde tahakkuk edebilmiştir. Ancak şurası da unutulmamalıdır ki, icmanın tahakkuku için bütün müctehidlerin bir araya gelip, ictihad birliğine varmaları gerekmez. Bir müctehidin hükmü, kendisine ulaştığı zaman susar, red ve aksine bir hüküm belirtmezse, ittifak doğmuş sayılır.1o Sükût müddeti en çok üç gün, en az düşünmeye yetecek kadar zamandır.Resûl-i Ekrem (sav)'in, "Benim ümmetim, dalâlet üzere ittifak etmez"(11) buyurduğu malûmdur. Hz. Âdem (as)'dan itibaren bütün mü'minler; Allahû Teâla (cc)'nızı indirdiği hükümlere teslim olmuşlar ve tâgûtî güçleri reddetmişlerdir. Bu konudaki ittifak kıyamete kadar sürcektir. Tâgûtî güçlerle uzlaşma içine girenler; ilimleri ve ünvanları ne olursa olsun, "Mü'minlerin yolundan ayrılmış ve Resûl-i Ekrem (sav)'e muhalefete" geçmişlerdir. Bunun mahiyeti ise mü'minlerce malûmdur.

KAYNAKLAR

(1) Ömer Nasûhi Bilmen, Hukuk-i lslâmiyye ve Istılâhat-ı Fıkhiyye Kamusu, İst. 1976, c.I, sh. 163, Madde: 439. Ayrıca, Muhammed Ma'ruf Devalabi, el- Medhel ilâ İlmu'l Usul-i Fıkıh, Dimeşk: 1965 (5.bsm.) sh. 49.

(2) Molla Hüsrev, Mir'at el-Usûl fi Şerhi Mirkat elVûsûl, İst.1307, c.II, sh. 50.

(3) Nisâ sûresi:115.

(4) Mecmuat'u't-Tefasir, İst. 1979, Çağrı Yayını. c. II, sh.166.

(5) Kurtubî, el-Camü li Ahkâmû'l Kur'ân, Kahire:1967, (3. bsm.) c. V, sh. 386.

(6) Ebû Bekir el-Cessas, Ahkâmû'! Kur'ân, Beyrut: 1335, c. I, sh. 88.

(7) İmam-ı Zemahşerî, el-Keşşaf, Kahire 1351, c. 1, sh. 563 vd.

(8) İmam-ı Serahsî, Temhidû'I Füsûl fi İlmû'I Usûl, Beyrut:1393, c. I, sh. 311.

(9) Molla Hüsrev, a.g.e., c. II, sh. 54-55.

(10) İmam-ı Serahsi,a.g.e., c. I, sh. 303.

(11) Sünen-i İbn-i Mace, İst.1401, Çağn Yayınılan, c. II, sh.1303, Had. No: 3950.
kelimler ve kavramlar

selam ve dua ile..
 
C

c0ld

Guest
Allah razı olsun sağlıklı bir paylaşım..slm ve dua ile
 

sinang

New member
Katılım
10 Eyl 2006
Mesajlar
1,628
Tepkime puanı
276
Puanları
0
Konum
bezm-i ezelden
İcma-i ümmet.Bu tarz günümüzde yoktur.çünkü ümmetin bir icmasıda yoktur.bu enaz iki yüz yıldır bir duraksama geçirmiştir.Bunun sebebide islam coğrafyasının cehalete bırakılmasıdır.İslami bir yönetim tarzının fes edilişidir.Ayrıca bir gurub ulemanın icma oluşturması dahi bir anlam ifade etmemektedir.Çünkü batı felsefesi tesiriyle ihraç edilen bu yüzyıl insan anlayışı ferdiyetçidir,özgürlükçüdür.Bu durumdan kimse ödün vermez.Öyleyse yapılacak Kuran ve sünneti esas üzre tebliğ,girift mevzulara girmemek,belirli bir İslami anlayış limiti ile insanlığı bir çıtaya yükseltmek.cumhuriyeti esas alan islami bir yönetim kurmak ve ulema yetiştirip orjinal bir icmai ümmet diyebileceğimiz ümmetin seçtiği şerii bir kurul oluşturmak,bu kurulun düzenlediği bir anayasayı referandum etmek,bir meclis kurmak lazımdır.
 
Z

zeynep_hearty

Guest
Öyleyse yapılacak Kuran ve sünneti esas üzre tebliğ,girift mevzulara girmemek,belirli bir İslami anlayış limiti ile insanlığı bir çıtaya yükseltmek.cumhuriyeti esas alan islami bir yönetim kurmak ve ulema yetiştirip orjinal bir icmai ümmet diyebileceğimiz ümmetin seçtiği şerii bir kurul oluşturmak,bu kurulun düzenlediği bir anayasayı referandum etmek,bir meclis kurmak lazımdır.

peki böyle bir şey günümüz şartlarıda gözönünde bulundurulduğunda nasıl mümkün olabilir ..olabileceğini varsaysak bile ferdi ve özgür bir anlayışla böyle bir icmanın oluşması için hangi fikirle, görüşle veya diğer bir ifadeyle icma-i ümmetin olmadığı bu dönmede neyi baz alarak bu işleme konulabilir sadece Kuran olsa her fikre,mantığa göre başka bir yorum hasıl olur kuran sünnet ve hadis birlikte baz alınsa yine frdi ve özgür bir anlayışın hükmü ortaya çıkar ki sizinde ifadenizle 200 yıl öncesinde mevcut olmuş bir icma-i ümmet ulamasının mevcudiyeti gözardı edilebilirmi ?? selam ve dua ile...
 

ayna44

New member
Katılım
17 Şub 2007
Mesajlar
488
Tepkime puanı
100
Puanları
0
Yaş
36
allah cc razı olsun kardes....
 

sinang

New member
Katılım
10 Eyl 2006
Mesajlar
1,628
Tepkime puanı
276
Puanları
0
Konum
bezm-i ezelden
göz ardı edilemez.biz toptan yıkıp kurmacı değiliz.yalnız bu ihtiyaç bu gün hissedilmese yarın hissedilecektir.şu an yapılacak çıtayı yükseltmektir.çünkü ümmet icma kurulunu kendisi seçer.kimse ben müçtehidim bak arkadaşlarda böyle bizim ortak fikrimizi alın demedi,diyemezdi de.
baki selamlar..
 
Z

zeynep_hearty

Guest
kurul demişsiniz o halde bir tek kişiden meydana gelmesi olanaksız bugün ismini zikredemiyceğim ilim sahibi saygıya layık gerçekten mücadele veren birkaç kişi mevcut bu değerli insanların toplanmasımı yoksa sadece tek kişiden oluşan bir kurulmu ..? selam ve dua ile..
 

radikal

New member
Katılım
10 Şub 2007
Mesajlar
2,635
Tepkime puanı
1,763
Puanları
0
Yaş
50
Konum
Gönül aleminden
Kurul adı üzerinde tek kişiden müteşekkil olmayıp, belki bir kaç kişinin katılımı ile vücuda gelen bir mekanizmadır. Fakat günümüz sistemlerinin hiç birinde şuan böyle bir mekanizma oluşmasına ve vücuda gelmesine imkan yoktur. En büyük engel de günümüz sistemlerinin kul menşeeli olmasıdır. Hilafet makamı zahiri olarak halen TBMM'de olduğundan ve ülkemizin laik ve üniter yapısı bu mekanizmaya geçit vermediğinden, şeyhülislamlık makamını içerik olarak değiştirdiklerinden dolayı bu konuda Diyanet İşleri'de bir çözüm sunamamaktadır. Oysa İslam ümmetinin bu konuda bir muhatap istemesi ve buna cevap bulamaması da bu sıkıntının gün be gün daha çok açığa çıktığının bir göstergesidir. Ancak bu tür konular serbestlik kazandığı takdirde icma-i ümmet'en söz edilebilir. Bunun haricinde müslüman devletlerin aldığı her türlü şeriat'e dayalı hüküm ve kararlar münferit olmaktan öteye geçmeyecektir.
 

sinang

New member
Katılım
10 Eyl 2006
Mesajlar
1,628
Tepkime puanı
276
Puanları
0
Konum
bezm-i ezelden
bu işin uzmanı mevdudi idi.onun eserlerini oku.o bunun için hayatını vakf etti.başardıda.lakin darbe oldu ve islami yönetim fes edildi.
 

Azra

New member
Katılım
15 Mar 2007
Mesajlar
2,212
Tepkime puanı
13
Puanları
0
Yaş
36
Konum
istanbul
icma valla hatırlamaya çalışıyorum ama bulamadım...
 

soldierking

New member
Katılım
4 Nis 2007
Mesajlar
138
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
36
Eshab-ı kiramın sözbirliğine icma denir

İcma’ın dereceleri vardır: Eshabı kiramın, açıkça ve her asrın icması ile haber verilmiş olan icmaları, âyet-i kerime ve mütevatir olan hadisi şerif gibi kuvvetlidir, inkâr eden kâfir olur. Eshabı kiramdan bazısının icma edip, diğerlerinin sükut ettikleri icma da, kesin delildir, ama inkar eden kâfir olmaz. Eshabı kiramın ihtilaf ettikleri bir hükümde, sonra gelenlerde hasıl olan icma olup, haberi vahid ile bildirilen hadisi şerif gibidir. Bununla amel vacib ama, iman vacib değildir.

Bir asırdaki müctehidlerin bir kısmının ictihadına, diğerleri işitince susup reddetmezlerse, Hanefi’de icma olur, Şafiide icma olmaz. İcma delil değildir diyen kâfir olmaz; bidat sahibi olur. Dinde zaruri olan, [cahillerin de bildikleri icma bilgilerine] inanmayan kâfir olur. Bir sözün küfür olduğunda, âlimlerin söz birliği yoksa, o söze küfür denmez.

İcma ile bildirilen hükümlerden bazıları şöyledir:

1- Nass veya icma ile bildirilen bir haramı inkâr küfürdür.

2- Dört mezhebin icmaına inanmayan kâfir olur. (Redd-ül muhtar, Mektubat)
3- İbadetler imandan parça değildir. Namazı terk etmekte icma hasıl olmadı.

4- Kütüb-i sittedeki hadis-i şeriflerin hepsi sahihtir.

5- Kâinattaki her şey, sonradan yaratıldı, inkâr eden kâfirdir

6- Kerametin hak olduğu icma-i ümmet ile sabittir.

7- Cemaat ile yirmi rekat teravih kılmak sünnettir.

8- Yayılan bid'atin kötülüğünü Müslümanlara duyurmak farzdır.

9- Müta nikahı haram olduğunda icma hasıl oldu.

10- İlk iki büyük halifenin halifeliklerine sahih değil demek küfür olur. Dört büyük halifenin üstünlükleri halifelik sırasına göredir.

11- Kabr-i şerifte, Resulullahtan yardım istemeyi inkâr, sahabenin icma’ını inkâr olur.

13- Kur'an-ı kerimin bir harfini bile değiştirmek veya musiki aletleri ile okumak haram olduğu gibi, bugün mevcut olan Mushaf’tan başkasını okumak da haramdır.

14- Namazda ayakta, âyetleri Arapça’dan başka dil ile okumak caiz değildir.

15- Cemaatle namazı terk etmeyi âdet edinmek günahtır

16- Kadınların başlarını açmaları haramdır, inkâr eden kâfirdir. Sadece kulaklarından sarkan saçlarını örtmeleri farz değildir diyen âlimler de vardır

17- Dört mezhebden birine uymak vacibdir. Bu konuda icmâ hasıl oldu. Dördü birleştirilip bir mezhep haline getirilemez. (Tahrir, Mugîs-ül-Hak fî İhtiyârî Ehak)
Dört mezhebden birine uymayan, bid'at ehli olup Cehenneme gider. (Tahtavi)
__________________
 

khan19556

New member
Katılım
11 Ocak 2007
Mesajlar
992
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
44
Konum
Sancaðýn düþtüðü yerden
İcmâ lügatte, toplama, ittifak etme manalarına gelir. Terim anlamı ise; ümmet-i Muhammed'den bir asırda gelen müçtehitlerin dinî bir hüküm üzerinde birleşmeleridir. Görülüyor ki tıpkı sözlük anlamında olduğu gibi icmanın terim anlamında da bir birlik söz konusudur. Yalnız bu ittifaktan maksat müçtehitlerin ittifakıdır. Çünkü bunlar ilim ve irfan noktasında ümmet-i Muhammed'in en büyükleridir. İcmanın şartı da, içtihada ehil olanların ittifakıdır. Artık müçtehitlerin ittifak ettikleri şey şer'i bir hüküm olur. İcmanın gerçekleşmesi bütün müçtehitlerin ittifakına bağlıdır. Bu müçtehitlerden birisi dahi muhalefet etse, icma gerçekleşmez. Zira, ihtimaldir ki hak, o muhalefet eden müçtehidin elinde olsun. Bundan anlaşılıyor ki icmanın en büyük şartı ittifak yani birliktir.

Bir asırda bulunan müçtehitlerin bir hâdisede ittifakları ve bu ittifaktan müslümanların haberdar olması aklen mümkin ve vakidir. Nitekim Ashab-ı Kiramın bazı meselelerde ittifak etmiş olması kesinlikle sabittir. Ümmet-i Muhammed'in en kudretli temsilcileri olan müçtehitlerin bir meselede ittifak etmeleri bir hüccettir. Böyle bir ittifakın şer'an bir hüccet sayılması bu ümmete İlâhi bir ikramdır.

İcma-i ümmet için bir çok deliller getirilmiştir. Bunların en meşhurları; "Kim kendisine doğru yol besbelli olduktan sonra Peygambere muhalefet ederse, mü'minlerin yolundan başkasına uyup giderse onu döndüğü o yolda bırakırız. (Fakat ahirette de) kendisini cehenneme koyarız. O, ne kötü bir yerdir." âyet-i kerimesiyle "Ümmetim dalalet üzerine toplanmaz" hadis-i şerifleridir. Diğer bir hadis-i şerifte de "Müslümanların güzel gördüğü şey Allah'ın indi manevisinde de güzel görülmüştür." buyurulmaktadır.

İcmanın hükmünde hata ihtimali yoktur. İcma gerçekleştikten sonra ona muhalefet edilmez, çünkü çoğunluğa muhalefet büyük bir hatadır.
 

mhmt

New member
Katılım
7 Kas 2006
Mesajlar
2,965
Tepkime puanı
715
Puanları
0
İcmanın hükmünde hata ihtimali yoktur. İcma gerçekleştikten sonra ona muhalefet edilmez, çünkü çoğunluğa muhalefet büyük bir hatadır.[/B]

burda sıkıntı var zannımca.. ama biraz daha bakmam lazım... bu çoğunluk meselesi yanlış değil mi? ayrıca icmanın hükmünde hata olmaz savı?? bu da aynı. ?
 

khan19556

New member
Katılım
11 Ocak 2007
Mesajlar
992
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
44
Konum
Sancaðýn düþtüðü yerden
İcmanın hükmünde hata ihtimali yoktur. İcma gerçekleştikten sonra ona muhalefet edilmez, çünkü çoğunluğa muhalefet büyük bir hatadır.[/B]

burda sıkıntı var zannımca.. ama biraz daha bakmam lazım... bu çoğunluk meselesi yanlış değil mi? ayrıca icmanın hükmünde hata olmaz savı?? bu da aynı. ?



Ümmetim şer üzerinde ittifak etmez hadisi delilimizdir.

Ayrıca çoğunluğa muhalefet ferdi manada değil cemaat manasında anlaşılmalıdır.

Yoksa şahıs istediğini yapabilir amma hadise cemaat üzerinde olursa fitne ve fesat ihtimali vardır.
 

mhmt

New member
Katılım
7 Kas 2006
Mesajlar
2,965
Tepkime puanı
715
Puanları
0
Ayrıca çoğunluğa muhalefet ferdi manada değil cemaat manasında anlaşılmalıdır.

Yoksa şahıs istediğini yapabilir amma hadise cemaat üzerinde olursa fitne ve fesat ihtimali vardır.


bu kısmı anladım tamam oldu.

ANCAK.
Ümmetim şer üzerinde ittifak etmez hadisi delilimizdir.

bu hadisten bu anlamın yanında, hata yapılamayacağı anlamı çıkammaktadır.. yapılabilir.. bu yüzden tekrar soruyum. neden muhalif olunmasın..

aslında demek istediğim şu... herkes akıllı, herkes kendinden sorumlu(her koyun kendi bacağından asılır demiyorum). Şimdi ben sorgulamadan kabul edersem herşeyi, din buymuş diyerek, daha doğrusu araştırmadan kabul edersem bu doğrumudur. hayır değildir!! dediğim buydu. yoksa tabiki genel geçer kurallarda muhalefet olunmaz. taassup gibi olmasın demek istiyorum.

not:Hünkarım tartışma çıkaracak değilim. yanlış anlamayasın..:) sorguluyorum işte, kafama otursun diye;)

selametle..
 

sinang

New member
Katılım
10 Eyl 2006
Mesajlar
1,628
Tepkime puanı
276
Puanları
0
Konum
bezm-i ezelden
Görülüyor ki tıpkı sözlük anlamında olduğu gibi icmanın terim anlamında da bir birlik söz konusudur. Yalnız bu ittifaktan maksat müçtehitlerin ittifakıdır. Çünkü bunlar ilim ve irfan noktasında ümmet-i Muhammed'in en büyükleridir. İcmanın şartı da, içtihada ehil olanların ittifakıdır. Artık müçtehitlerin ittifak ettikleri şey şer'i bir hüküm olur. İcmanın gerçekleşmesi bütün müçtehitlerin ittifakına bağlıdır. Bu müçtehitlerden birisi dahi muhalefet etse, icma gerçekleşmez. Zira, ihtimaldir ki hak, o muhalefet eden müçtehidin elinde olsun. Bundan anlaşılıyor ki icmanın en büyük şartı ittifak yani birliktir.
icma-i ümmettin asılında ümmetin icması vardır.Zira alimlere uyanlar ümmettir.Demek oluyorki icma kurulundaki kişileri ümmet belirler..Çünkü bu kurulun almış olduğu kararı ümmet yaşayacaktır.Ayrıca bir icmanın oluşması için tüm ulemanın aynı mezhep ve fırkadan olması şart değildir.Yine alınmış icma kararına katılmayan bir alimin içtihadı sadece kendini ve müntesibini bağlar.İcma kurulu ortak bir karara varmak için buluşmuştur.niyet ittifaktır.İşlevselliği olmayan bir kurulun ise ümmete faydası yoktur.İcma kararları Kur'an ve sünnette sıkısıkıya bağlı olmak zorundadır.Bunlarla açıkça tezatiyet gösteren icma kararı olamaz.
 
Üst Alt