Bakın Hz.Ali efendimiz (r.a.) binüçyüz küsûr yıl öncesinden nasıl haber veriyor bugün içine düştüğümüz utanç verici durumun gelişini:
“Benden sonra öyle bir zaman gelecek ki,
o zamanda Hak’tan daha gizli, bâtıldan daha âşikâr bir şey olmayacak!
O zaman halka hakkıyla okunduğunda Kur’ân’dan daha rağbetsiz ve (kötü niyetli/yetkisiz yorumlarla) tahrîf edildiğinde ise ondan daha kıymetli şey olmayacaktır.
Memleketlerde ma’ruftan daha münker ve münkerden daha ma’ruf şey olmayacaktır.
Kur’ân’ı yüklenenler onu atmış ve hıfzedenler onu unutmuş olacaktır.
O günde Kur’ân ve ehli kovulmuş iki sürgün, beraber yolculuk eden iki yoldaş olacak, fakat hiç kimse onlara yer vermeyecektir.
Bu kavim ayrılık üzere birleşti ve birlikten ayrıldı.
Sanki Kitâb’ın önderleri onlar da, Kitâb onların önderleri değildir!
Onların yanında Kitâb’ın ancak adı vardır ve yalnızca yazısını tanırlar!”
(Nehcu’l-Belağa, 147. Hutbe)
MÜSLÜMANLAR GAFLET İÇİNDE UYUYORLAR [HZ.ALİ (RA)]
EBU ERAKE (RA) ANLATIYOR:
HZ.ALİ İLE BERABER SABAH NAMAZINI KILDIM. NAMAZI BİTİRDİĞİ ZAMAN SANKİ BİR SIKINTISI VARMIŞ GİBİ DONAKALDI. GÜNEŞ, MESCİDİN DUVARINDAN BİR MIZRAK BOYU YÜKSELİNCEYE KADAR DA KIPIRDAMADI. İKİ REKAT NAMAZ KILDI. SONRA ELİNİ ÇEVİRDİ VE ŞÖYLE DEDİ:
ALLAH’A YEMİN EDERİM Kİ, MUHAMMED (SAV)’İN ASHABINI GÖRDÜM. BUGÜN ONLARA BENZEYEN HİÇBİR ŞEY GÖRMÜYORUM. ONLAR SAPSARI, PERİŞAN, TOZLAR İÇİNDE SABAHLIYORLARDI. GÖZLERİNİN ÖNÜNDEKİ ÇİZGİLER KEÇİ YOLUNA BENZİYORDU. SECDEDE VE AYAKTA ALLAH’A YÖNELİYORLAR, O’NUN KİTABINI OKUYORLAR. HEM ALLAH İÇİN SECDEYE KAPANIYORLAR, HEM DE YOLUNDA CİHADA GİDİYORLARDI. UYANDIKLARI ZAMAN ALLAH’I ZİKREDİYORLAR, BU ESNADA RÜZGARLI BİR GÜNDE SALLANAN AĞAÇ GİBİ SALLANIYORLARDI. GÖZLERİ YAŞARIYOR, GÖZ YAŞLARI ELBİSELERİNİ ISLATIYORDU. ALLAH’A YEMİN EDERİM Kİ, BUGÜNKÜ MÜSLÜMANLAR GAFLET İÇİNDE UYUYORLAR.”
SONRA, HZ.ALİ (RA) KALKTI, BUNDAN SONRA RAHATÇA GÜLER BİR VAZİYETTE GÖRÜLMEDİ. ALLAH (CC) DÜŞMANI FASIK İBN MÜLCEM O’NU ŞEHİD EDİNCEYE KADAR DA BÖYLE DEVAM ETTİ.
“Benden sonra öyle bir zaman gelecek ki,
o zamanda Hak’tan daha gizli, bâtıldan daha âşikâr bir şey olmayacak!
O zaman halka hakkıyla okunduğunda Kur’ân’dan daha rağbetsiz ve (kötü niyetli/yetkisiz yorumlarla) tahrîf edildiğinde ise ondan daha kıymetli şey olmayacaktır.
Memleketlerde ma’ruftan daha münker ve münkerden daha ma’ruf şey olmayacaktır.
Kur’ân’ı yüklenenler onu atmış ve hıfzedenler onu unutmuş olacaktır.
O günde Kur’ân ve ehli kovulmuş iki sürgün, beraber yolculuk eden iki yoldaş olacak, fakat hiç kimse onlara yer vermeyecektir.
Bu kavim ayrılık üzere birleşti ve birlikten ayrıldı.
Sanki Kitâb’ın önderleri onlar da, Kitâb onların önderleri değildir!
Onların yanında Kitâb’ın ancak adı vardır ve yalnızca yazısını tanırlar!”
(Nehcu’l-Belağa, 147. Hutbe)
MÜSLÜMANLAR GAFLET İÇİNDE UYUYORLAR [HZ.ALİ (RA)]
EBU ERAKE (RA) ANLATIYOR:
HZ.ALİ İLE BERABER SABAH NAMAZINI KILDIM. NAMAZI BİTİRDİĞİ ZAMAN SANKİ BİR SIKINTISI VARMIŞ GİBİ DONAKALDI. GÜNEŞ, MESCİDİN DUVARINDAN BİR MIZRAK BOYU YÜKSELİNCEYE KADAR DA KIPIRDAMADI. İKİ REKAT NAMAZ KILDI. SONRA ELİNİ ÇEVİRDİ VE ŞÖYLE DEDİ:
ALLAH’A YEMİN EDERİM Kİ, MUHAMMED (SAV)’İN ASHABINI GÖRDÜM. BUGÜN ONLARA BENZEYEN HİÇBİR ŞEY GÖRMÜYORUM. ONLAR SAPSARI, PERİŞAN, TOZLAR İÇİNDE SABAHLIYORLARDI. GÖZLERİNİN ÖNÜNDEKİ ÇİZGİLER KEÇİ YOLUNA BENZİYORDU. SECDEDE VE AYAKTA ALLAH’A YÖNELİYORLAR, O’NUN KİTABINI OKUYORLAR. HEM ALLAH İÇİN SECDEYE KAPANIYORLAR, HEM DE YOLUNDA CİHADA GİDİYORLARDI. UYANDIKLARI ZAMAN ALLAH’I ZİKREDİYORLAR, BU ESNADA RÜZGARLI BİR GÜNDE SALLANAN AĞAÇ GİBİ SALLANIYORLARDI. GÖZLERİ YAŞARIYOR, GÖZ YAŞLARI ELBİSELERİNİ ISLATIYORDU. ALLAH’A YEMİN EDERİM Kİ, BUGÜNKÜ MÜSLÜMANLAR GAFLET İÇİNDE UYUYORLAR.”
SONRA, HZ.ALİ (RA) KALKTI, BUNDAN SONRA RAHATÇA GÜLER BİR VAZİYETTE GÖRÜLMEDİ. ALLAH (CC) DÜŞMANI FASIK İBN MÜLCEM O’NU ŞEHİD EDİNCEYE KADAR DA BÖYLE DEVAM ETTİ.