Kur'an'da senin hakkında da bilgi yok ama varsın.
Bu tür yorumlar hiç yabancı gelmiyor. Yıllardır mücadele ede geldiğimiz kendilerine Hanif Müslüman diyen şahısların inkar üzere bina edilmiş mesleğine benziyor. Ki bu meslekçe "benim itikadımda yok, ben göremiyorum, o zaman yok" tarzı tavırlar meşhurdur. Elbette bir kişi pek ala diyebilir "benim itikadımda yok, ben göremiyorum" Ona ilişilmez. Ama eğer dese; "madem ben göremiyorum, o zaman kainatta ve umumda yok," o kişiler bahis dahilidir, müdahale vacip olur, inkarını ıspat etmek istenir ve mükelleftir. Yapması gereken, tüm kainatı; geçmiş zamanı ve hazır zamanı gezip göstermektir, ta ki o zaman davasını ıspat edebilir.
Bir konuda bir müddei tek bir delil gösterse davasında haklı olduğu ve ıspat etmiş olduğu halde, Hızır(a.s) husunda gerek sahih hadisler, gerek rivayetler ve hadsiz salih, sadık, alim, muhakkikin zatın şahitliği ortada ve kafi iken, bir kaç kişinin "ben görmedim, yok" demesine inanmak nasıl bir iştir(!) müşahite havale edilir.
Ayrıca bir kişinin bir mesele hakkında "Kuran'da yok" iddia edebilmesi için Kur'an ilmini bilmesi icap eder. Hususan Kur'anın icazını, ic'azını, belagatini çok iyi fehm etmiş olması lazım olmakla beraber "kendisine bilgi indirilmiş olması" mecburdur. Yoksa "Kur'an'da yok" demek hakkına sahip olmaz. Velev dediği haklı olsa, gerçekten Kur'an'da olmasa bile kura çeker bir tavır olduğu için mesuldür.
vesselam