Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Hikâye logonun altında!

yavuzburak

New member
Katılım
1 Nis 2007
Mesajlar
417
Tepkime puanı
74
Puanları
0
Hikâye logonun altında!

kapak12.jpg
Emine Dolmacı


Çocukken, yoksul bir aileden gelen Steve Jobs’un, okulda öğlen yemeği bir elmadır. Arkadaşlarının yemek çantalarında çeşit çeşit kurabiyeler, turtalar, çörekler varken onun çantasında her zaman elma vardır. Bu, onu bir taraftan üzmekte, bir taraftan da arkadaşları karşısında mahcup etmektedir. Steve okuldan mezun olur, aradan yıllar geçer.
Bu arada, California’nın Cupertino kasabasında kurulan ve dünyanın en bilinen firmaları arasına giren bilgisayar markasının hem adı hem de amblemi elmadır. Yoksullukla geçen çocukluk yılları Steve Jobs’a ‘Apple’ı ilham etmiştir. 1 Nisan 1976’da kurulan dünyaca ünlü markanın böyle bir hikâyesi bulunuyor. Peki, hepimizin yakından bildiği, tanıdığı diğer markaların isimleri ve logoları nasıl oluştu. Apple gibi çok çarpıcı olmasa da elbette hepsinin bir hikâyesi var. Bir taraftan da geçtiğimiz dönemlerde bugünkü gibi ajanslar ve marka-pazarlama uzmanları yoktu ve her şey daha doğal bir seyirde gerçekleşiyordu. Örneğin, Shell firması ilk kurulduğunda sadece doğaseverlere deniz kabuğu satan mütevazı bir dükkân olarak ortaya çıkmış, daha sonra ise petrol işine girmiş. Bugünkü deniz kabuğu şeklindeki logosu da oradan geliyor. İlk elektrikli süpürgenin icadını yapan Murray Spangler, Ohio’da bir mağazanın temizliğini yaparken bu buluşu gerçekleştirir. Halıları süpürürken çıkan tozdan astımı azan Spangler’in geliştirdiği makinenin markası ise Hoover’dır. Üretim maliyetlerini düşürmek için büyük krizde minyatür mobilyalar yapan marangoz, buradan hareketle oyuncak üretimine geçer ve dünyanın en tanınan oyuncağı ‘Lego’ ortaya çıkar. Polonya Savaşı’nda askerler için üretilen ve elde erimeyen dışı şeker kaplı çikolata drajeleri daha sonra İkinci Dünya Savaşı’nda da kullanılır. Bu da ‘Elinizde değil ağzınızda erir.’ sloganıyla ortaya çıkan M&M’dir. Birbirinden ilginç ve hoş marka hikâyelerini dinlemeye ne dersiniz?..
[SIZE=+1]Bir varmış bir yokmuş, logonun hikâyesi çokmuş[/SIZE]
Yıl 1940’lı yılların başı. İkinci Dünya Savaşı’nın hemen öncesinde Almanya’da bir kasabada iki kardeş ayakkabı yapıp satmak üzere bir atölye açar. Adolph ve Rudolph Dassler işe birlikte başlar ve bir süre üretim ve satışlarına devam eder. Adolph, savaş sonrasında kardeşine artık birlikte çalışmak istemediğini, kendine ayrı atölye açacağını söyler. Rudolph şaşkındır, çünkü ufacık bir kasabada iki kardeş, iki ayrı ayakkabı atölyesiyle birbirine rakip olacaktır. Kardeşi Adolph’a bunun mantıklı olmayacağını, kasabada zaten insanların sınırlı sayıda ayakkabı satın aldıklarını, hem kendisinin hem de onun da iflas edeceğini söyler. Adolph ise bu uyarıyı dikkate almaz ve kendine yeni bir ayakkabı atölyesi açar. Bunun üzerine aralarında son derece ciddi bir rekabet başlar. İkisi de iyi ürünler imal etmekte ve pazarlamaktadır. Bir süre sonra rekabetleri doğdukları kasaba sınırlarını, hatta ülke sınırlarını aşar. Bu iki firmanın merkezi de ilk kuruldukları kasaba olan Herzogenerauch’tadır. Birbirine rakip olan iki kardeşten Adolph Dassler’in ayakkabı şirketinin adı ‘Adidas’, Rudolph Dassler’inki ise ‘Puma’dır.
Bundan yaklaşık 70 yıl önce iki kardeşin önce birlikte, sonra birbirinden ayrılarak kurdukları firmalar, dünya çapında firmalar oldular. Tüm başarı öyküleri kulağımıza mutlu peri masalları gibi gelse de hem hiçbir şey kolay değil, hem de mutlaka bilinmeyen bir arkaplanı var. Başarı öyküleri zorlukları aşmakla ilgili oldukları kadar, nelerden ilham alındığı ile de ilgili. Hem markalar hem de markalara ait logolar bazen birbirine paralel, bazen de birbirinden farklı gelişmelerin sonucunda ortaya çıkmış durumdalar. Küçük ev aletlerinin icad edilmesine hamarat olmayan kadınlar neden olmuş sözgelimi. Jean Mantelet isimli mucit patatesi çok severmiş. Ancak karısının pişirdiği patates püreleri sorunluymuş; tümü aynı kıvamda değilmiş ve içinde topaklar bulunmaktaymış. Bu duruma daha fazla dayanamayan ve kolları sıvayan Mantelet, sebze püresi makinesini üretmiş. Daha sonra da 1957’de elektrikli ev aletleri şirketi Moulinex’i kurmuş. Bir başka markanın çıkışı da yine bir eşin beceriksizliğinden kaynaklanıyor. Marc Gregoire’ın karısı yaptığı omletleri tavaya yapıştırıyor. İş başa düşüyor ve Gregoire, 1956’da tutmayan tava Tefal’i üretmeyi başarır. Böylece dünyaca ünlü mutfak aletleri ve tava-tenceleri üreten marka doğar. Bazen de kötü deneyimler iyi bir çıkış için fırsattır. Olay kötüdür ama o hırsla ve azimle arkasından iyi bir şey gelir. Çikolata imalatı yapan ve yaptığı üç girişimi de başarısızlıkla sonuçlanan Forrest Mars, karısı ve çocuğu tarafından terk edildikten sonra 1914’te şansı yakalar. Yeni bir şirket kuran Forrest Mars, krem karamelli ve fıstıklı Mars çikolatasını üretir. Dünyanın en çok tanınan ilacı Aspirin’in üretiminin ise yine kötü bir olayla ilgisi bulunuyor. Bayer grubunda çalışan genç bir kimyager, hasta olan babasını iyileştirmeye çalışmaktadır. Çeşitli formüller üzerinde dururken, yaptığı denemeler sonucunda Aspirin’i bulur.
İyi de olsa kötü de olsa bir öyküsü olan başarı hikâyeleri, bir yerde duyduğumuzda, dinlediğimizde veya okuduğumuzda hepimizi etkiliyor. Belki de daha sonrasında yapacaklarımız için ilham veriyor. Öyle değil midir, her sıkıntının bir ferahlaması, her yokuşun bir inişi vardır. Çeşit çeşit hikâyeleri, başarı öykülerini, ilginç ve komik başlangıçları sizin için derledik.

Kızının adını arabasına veren adam
kapak1.jpg

MERCEDES BENZ: Chrysler ile ortak olan ve araba yapımına başlayan Carl Benz, bir taraftan da ürüne isim aramaktadır. Birden aklına şahane bir fikir gelir ve tek kızı olan Mercedes-Benz’in adını ürettiği araca verir.Dünyada en çok tanınan markalar arasında yerini alan Mercedes’in, üç ayaklı yıldız figürü, kara, hava ve sudaki gücünü tanımlıyor. Daimler Chrysler’in ürettiği amblem, dünyada en çok tanınan marka olmanın yanı sıra en çok çalınan figür olarak da ilk sırayı alıyor.
Kendi ismini vermeyip Latincesini buldu!
kapak6.jpg

AUDI: Audi amblemindeki dört yüzük, üretim için bir araya gelen dört firmayı simgeliyor. Audi ismi, firmanın eski yöneticilerinden olan mühendis August Horch tarafından verildi. Markaya kendi ismini vermeyen Horch, Latincedeki karşlığı olan Audi’yi buldu.






Kontesin beygiri amblem oldu
kapak7.jpg

FERRARI: Dünyanın en iyi arabalarından biri olarak bilinen Ferrari’nin amblem öyküsü, ufak bir jest ve bir hediyeye dayanıyor. İtalyan kontesin 1923 yılında firma kurucusu Enzo Ferrari’ye hediye ettiği at, Ferrari’nin amblemini oluşturuyor. Amblemdeki sarı ile kırmızı, firma sahibinin yaşadığı şehir Modena’yı ve yarışa olan sevgiyi simgeliyor.






El yazısıyla dünya markası
kapak8.jpg

COCA COLA: Dr.J. Pemberton, üç ayaklı pirinç bir çaydanlıkta lezzetli ve serinletici bir şurup imal etmişti. 8 Mayıs 1886 tarihinde George Atlanta’da bulduğu içeceği önce dost ve arkadaş çevresine ikram eden mucit, dünyanın en tanınan ürününün temellerini böylece attı. Pemberton’un ortağı ve aynı zamanda muhsebecisi Frank Robinson, iki C harfinin mükemmel bir estetik yaratacağını düşündü ve kendi el yazısıyla Coca Cola yazdı.






Denizkabuğunun mütevazı öyküsü
kapak10.jpg

SHELL: Marcus Samuel, Londra’da doğa hayranlarına denizkabukları satmak için küçük bir dükkân açtı. 1833’teki bu gelişmeden sonra, baba, dükkânında kendi işini yaparken Marcus’un oğlu, aydınlatma ve yemek pişirme için Uzakdoğu’ya gaz ihraç etme fikrini geliştirdi. 1892’de ilk tankerini tutarak 4 bin ton Rus gazyağını Singapur ve Bangkok’a teslim etti.






Tenis ve timsah derisi bavul
kapak9.jpg

LACOSTE: Rene Lacoste, meşhur bir Fransız tenisçiydi. 1926’da şampiyonayı kazanan Rene, aynı zamanda modacı da olduğu için kendisinin tasarladığı beyaz bir gömlek giymişti. Bu, nemi tutmaya yarayan hafif kumaştan yapılmış bir gömlekti. 1927’de Davis Kupası sırasında, timsah derisi bir bavul üzerine oynadığı bir bahis yüzünden Amerikan basını kendisine ‘timsah’ lakabını takmıştı. Lacoste’ın arkadaşı Robert Geore, kortlarda giydiği blazer’a bir timsah resmi çizdi. Böylece meşhur Lacoste logosu oluştu.


Ekonomik krizden oyuncağa çıkan yol
kapak11.jpg

LEGO: Marangoz Ole Kirk Christiansen, yaşamını bölgedeki çiftçilere evler ve mobilyalar inşa ederek kazanmaktaydı. Önce atölyesi çocuklarının çıkardığı bir yangında yandı. Ole Kirk daha büyük bir atölye inşa etti, ancak bu kez de ekonomik kriz vurdu. Üretim maliyetlerini minimize etmek için, ürünlerinin minyatür versiyonlarını üretmeye başladı. Bu minyatürler ona oyuncak üretme ilhamını verdi ve 1932’de oyuncaklarını üretmeye başladı.





Madenciler için üretilen dünyanın en ünlü pantolonu
kapak13.jpg

LEVIS: 24 yaşındaki Alman göçmeni Levi Strauss, New York’tan San Fransisco’ya az miktarda tekstil ürünüyle yola çıkar. Amacı ağabeyinin New York’taki tekstil işinin bir şubesini açmaktır. Gelişinden kısa bir süre sonra bir maden arayıcısı Strauss’un ne sattığını öğrenmek ister. Strauss ona çadır ve araba örtüsü için branda bezi olduğunu söyleyince “Pantolon getirmeliydin!” diyerek yeterince dayanıklı pantolon bulamadığından bahseder. Bunun üzerine, Levi Strauss 1873’te dikişli cep modelini kullanmaya başlar.

Astımı azdı, elektrikli süpürge doğdu
kapak5.jpg
HOOVER: Geceleri hademe olarak çalışan bir mucit olanan Murray Spangler, Ohio’da bir mağazada halı temizliyordu. Süpürgesinden çıkan toz astımını azdırınca buna bir çözüm bulma yoluna gitti. Ürettiği aletle soluduğu havadan tozu emmeyi başardı. Bunun önemli bir cihaz olduğunu düşündüğü için de finans aramaya başladı. Aile dostu ve ortağı olan Susan Hoover, 1908’de ürünün patentini Spangler’dan satın aldı. Böylece ilk elektrikli süpürge doğmuş oldu.

35 dolarlık logo
kapak4.jpg

NİKE: Nike’ın çalışanlarından Jeff Johnson, bir gece rüyasında Yunan tanrısı Nike’ı görür. Patronu Phil Knight, ürettiği ürün için ‘Dimension 6’ adını kullanmayı düşünürken, bu rüya markanın isminin değişmesinde etkili olur. Ünlü spor mağazası Nike adını alırken, logo da 35 dolara bir öğrenciye yaptırılır.






Hem hızlı hem antenleri açık
kapak3.jpg

Turkcell: Turkcell karakterinin çizeri Mengü Ertel, bu sevimli ürünü tavşan ve salyangozu ilham alarak yapmış. Alt bölümü oluşturan tavşan hızı; üst bölümdeki salyangoz da antenleriyle iletişim kurma özelliğini sembolize ediyor.







Beş kıtada dostluk ve sevgi
kapak2.jpg

Dünya Olimpiyatları: Olimpiyat Oyunları’nın logosu olan beyaz zemin üzerine iç içe geçmiş beş ayrı renkteki halka, dünyanın beş kıtasını dostluk ve sevgi duyguları içinde birbirine bağlamayı simgeliyor. Logo, 6-12 Mayıs 1913 tarihlerinde yapılan toplantıda Uluslararası Olimpiyat Oyunları’nın kurucusu ve Başkanı Baron Pierre de Coubertin’in teklifiyle kabul edildi.





Her şey askerler için M&M: Forrest Mars, İspanya Sivil Savaşı’nda askerlerin ellerine yapışmasını engellemek için şekerle kaplı çikolata topları yediğini görür. Bu yönde üretime başlayan Forrest Mars yanına arkadaşı R. Bruce Murrie’yi de alır. İki ortak soyadlarının baş harflerini birleştirerek M&M’i oluştururlar. Ürünler ABD’de ilk olarak 1941’de satılır. II. Dünya Savaşı sırasında ABD askerlerine bu şekerlemeyi verir; çünkü her iklimde bozulmadan taşınabilen pratik bir yiyecektir.
 
Üst Alt