Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Her işte bir hayır vardır...

sumisali

New member
Katılım
3 Nis 2009
Mesajlar
1,903
Tepkime puanı
2,112
Puanları
0
Bir vezir, her hadise karşısında, “Her şeyde bir hayır vardır.” der, bu inanışın insan hayatı için önemli bir ilke olduğuna inanırmış.
Bir gün, padişahın kolunda dayanılmaz bir ağrı başlamış. Tedavisi için her şey yapılmış, ülkenin bütün doktorları getirilmiş, her ilâç denenmiş ama ağrı bir türlü geçmemiş. Kolun kesilmesinden başka bir çare kalmamış. Doktorlar, hastalığın ve ağrının bütün vücudu sarmaması için kolun kesilmesine karar vermişler. Kol kesilmiş. Vezir bütün bu olup bitenler karşısında “”Her şeyde bir hayır vardır!” diyormuş. Padişah vezirine:

Ey vezir, kolum kesildi, sen hâlâ “Her şeyde bir hayır var!” diyorsun. Hayır bunun neresinde!
Vezir, yine teslimiyetle, “Padişahım bunda da bir hayır var.” diyerek cevap vermiş. Padişah, vezirinin pişkinliğine artık dayanamamış. Büyük bir öfke ile vezirin zindana atılmasını emretmiş.
Yıllar geçmiş. Günlerden bir gün padişah adeti olduğu üzere yine ava çıkmış. Çevresiyle birlikte yamyamlar tarafından yakalanmış. Yamyamlar büyükçe bir kazanı, yaktıkları ateş üzerine koymuşlar. Kazanda pişirilme sırası padişaha gelmiş. Padişahın kolunun bir hastalık sonucu kesildiğini öğrenen yamyamlar hastalıklı et yememek için onu diğerlerinden ayırmışlar, serbest bırakmışlar.
Padişah, saraya dönerken birden zindana attığı vezirini hatırlamış. Veziri, “Bunda da bir hayır var!” dememiş miydi? İşte kurtulmuştu. Hayır gerçekleşmişti, kolu kesilmemiş olsaydı, yamyamlar onu bırakırlar mıydı? Yaptığına bin pişman olmuş, doğruca zindana koşmuş, vezirinden özür dilemiş. Haksızlık ettiğini söylemiş, ondan helâllik istemiş.
Vezir:
“Padişahım üzülmeyiniz, her şeyde bir hayır vardır. Benim zindana atılmamda da bir hayır var.Siz beni zindana atmasaydınız, ben de sizinle avda olacaktım. Yamyamların midesine girecektim. “Her şeyde bir hayır var, efendimiz!” demiş.
 

samanyolu

New member
Katılım
19 Mar 2007
Mesajlar
2,063
Tepkime puanı
2,696
Puanları
0
Yaş
49
Konum
istanbul
Anlatılan her kıssadan alınacak bir hisse vardır. Bu kıssa da önemli bir ilkeyi hisse olarak hatırlatıyor: “Her şeyde bir hayır vardır!”
Hayatta her şey olabiliyor. En beklenmedik sonuçlarla her an karşılaşabiliyoruz. Yolda giderken ayağımız bir taşa takılır, düşer, yaralanabiliriz. Büyük umutlarla beklediğimiz “yarın” bizim için doğmayabilir.. Mikroskopla bile görülemeyen bir mikrop, güçlü bedenimizi perişan edebilir. Bin bir özenle hazırladığımız plânımız bozulabilir. Evlerimiz bir depremle beşik gibi sallanabilir, her taraf yıkılabilir, beş katlı apartman üzerimize çökebilir, belki de biz enkaz altından sağ çıkabiliriz. Tsunami gibi bir felâket ülkeleri, insanları alıp götürür. Her şey mümkün, her an her şey olabilir.
Bütün bunları düşünerek hayatımızı karartalım mı? Elbette hayır! Hayat; acısıyla, tatlısıyla, doğumuyla, ölümü, hastalığı, umudu, sıkıntısıyla devam ediyor. Önemli olan bu hayatın içinin güzel ve doğrularla doldurulması, hayatımızın anlamlandırılması. Her şeye hazırlıklı olma bilinciyle hayatımızın ebedî hayata hazırlanması.
Yarın ne olacak? Dün geçti gitti. Hayat dünün üzerine nasıl kurulacak? Bize göre olumlu ya da olumsuz gelen olaylar gerçekten “ olumlu” veya “olumsuz” mu? Bunu yalnızca bizim ölçülerimize göre belirlemek doğru mu? Kader çizgimizin rengine ancak onu yaşadıktan sonra varmıyor muyuz? Bir olayın istediğimiz gibi şekillenmesinde her şey bizim elimizde mi? Elbette değil! Biz tedbirimizle, hazırlığımızla, çabamızla geleceğimizi en güzel ve hayırlı bir biçimde oluşturmaya çalışmakla sorumluyuz. Ya sonrası! Takdir, kader. Her zaman her durumda sığınacağımız varlık: Yaratıcımız. İlkeyse; “Hayırlısı olsun!”, “Allah hakkımızda hayırlısını versin!”
Hayır söylemek, hayır getirir. “Allah hayırlısını versin!”, “Allah hayra tebdil etsin.”, “Hayr ola!” Bir işe mi başladık:Allah(c.c) hayırlı etsin!
Hayırsız hayat nasıl yaşanır? Hayat hayırla donanmış. Önemli olan onu görebilmek, yaşayabilmek, onunla hayatımızı şekillendirebilmek.
 
Üst Alt