Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Hayatınızın yaratılış amacını unutmayın

VÝRANESARAY

New member
Katılım
28 Şub 2007
Mesajlar
116
Tepkime puanı
8
Puanları
0
Yaş
49
Bu dünya hayatı, yalnızca bir oyun ve (eğlence türünden) tutkulu bir oyalanmadır. Gerçekten ahiret yurdu ise, asıl hayat odur. Bir bilselerdi. (Ankebut Suresi, 64)

ALLAH dünyayı insanlar için geçici bir yurt olarak yaratmıştır. İnsanların denenmesi, iman edenlerin eksikliklerinden arınması ve eğitilerek cennete layık olacak bir yapıya ulaşması, inkar edenlerin de kötülüklerinin ortaya çıkması için.

Dünya hayatına bağlanmak çok büyük bir hatadır. Çünkü dünya hayatı insanın sonsuz yaşamını sürdüreceği ahiret hayatı için bir hazırlık yeridir. Kur’an’da “... İnsanları yalnızca Bana ibadet etsinler diye yarattım.” (Zariyat Suresi, 56) ayeti gereği, iman eden bir Müslüman dünyada bulunma amacının herşeyden önce “ALLAH’a kulluk etmek” olduğunu bilir.

ALLAH’a kulluk etmek, yalnızca namaz kılmak, oruç tutmak gibi ibadetleri yerine getirmek değildir. İnsanın tüm hayatını kapsar. İman sahibi mümin yalnızca ALLAH için yaşar, ALLAH için çalışır, kendisine verilen tüm imkanları yine sadece ALLAH için kullanır. Çünkü “Şüphesiz Biz insanı karmaşık olan bir damla sudan yarattık. Onu deniyoruz. Bundan dolayı onu işiten ve gören yaptık.” (İnsan Suresi, 2) ayetinde de belirtildiği gibi, ALLAH’ın dünya hayatını, insanı denemek için yarattığının bilincindedir.

ALLAH, dünya hayatının bir denenme yeri olduğunu bildirdiği gibi, bu hayatın aldatıcılığına da özellikle dikkat çekmiş ve insanları bu konuda açıkça uyarmıştır:

Ey insanlar, hiç şüphesiz ALLAH’ın va’di haktır; öyleyse dünya hayatı sizi aldatmasın... (Fatır Suresi, 5)

Dünya yaşamı derin düşünmeyen bir insanı aldatabilir. Oysa Kur’an’da dünya hayatının gerçek yüzü bildirilmiştir; “bir oyun”, “tutkulu bir oyalanma”, “bir süs”, “insanların arasında bir övünme konusu”, “mal ve çocuklarda bir çoğalma tutkusu”dur. ALLAH bir ayetinde dünya hayatını önce yeşillenip ekicilerin hoşuna giden sonra da kuruyup çer çöp olan bir ekin örneğine benzetmiştir:

Bilin ki, dünya hayatı ancak bir oyun, ‘(eğlence türünden) tutkulu bir oyalama’, bir süs, kendi aranızda bir övünme (süresi ve konusu), mal ve çocuklarda bir ‘çoğalma-tutkusu’dur. Bir yağmur örneği gibi; onun bitirdiği ekin ekicilerin (veya kafirlerin) hoşuna gitmiştir, sonra kuruyuverir, bir de bakarsın ki sapsarı kesilmiş, sonra o, bir çer-çöp oluvermiştir. Ahirette ise şiddetli bir azab; ALLAH’tan bir mağfiret ve bir hoşnutluk (rıza) vardır. Dünya hayatı, aldanış olan bir metadan başka bir şey değildir. (Hadid Suresi, 20)

Kur’an’ın bu örneğinde dikkat çekildiği gibi, yeryüzü üzerinde hiçbir şey zamana karşı koyamaz; ne güzel evler, arabalar, mekanlar, manzaralar ne de genç, güzel ve makam sahibi insanlar... Yeni olan herşey kısa sürede eskir, genç olan herkes yaşlanır, güzel olan yıpranır ve hatta zamanla tanınmaz hale gelir. Yine en değer verilen eşyalar zamanla tahrip olup değerlerini yitirir. En mutlu anlar hızla geçip tarih olur, en güzel lezzetlerden eser kalmaz. Biraz zaman geçtiğinde insan neredeyse kendini bunları hiç yaşamamış gibi hisseder.

Dünyanın süsü olan tüm zevkler sınırlı ve geçicidir. Bu nedenle dünya üzerinde hırs ve tutku ile bağlanılabilecek hiçbir şey yoktur. Herşeyden evvel ne insanın et ve kemikten oluşan yapısı, ne de dünyadaki diğer malzemeler buna uygun yaratılmamıştır. Bunlar cennetteki nimetlerin çok eksik birer kopyası olarak, ahireti hatırlatmak amacıyla var edilmişlerdir.

İşte bu önemli gerçeği kavrayan iman sahibi bir mümin dünya üzerindeki tüm nimetlerden yararlanır, ama -dünyaya aldanan insanlardan büyük bir farkla- bu nimetlere karşı bir hırsa kapılmaz. Hiçbir zaman için elindekileri sahiplenmez, aksine kendisine verdiklerinden dolayı her an ALLAH’a karşı şükredici bir tavır içerisinde olur. Çünkü yeryüzündeki tüm mülkün asıl sahibinin ALLAH olduğunu bilir.

Mala, güzelliğe, güce sahip olduklarını sanan kimseler ise, aslında sadece kendilerini aldatırlar çünkü sahip olduklarını sandıkları şeylerin hiçbirini kendileri yaratmamışlardır. Hatta bunların tek bir tanesini bile yaratmaya güçleri yetmez. Üstelik bunların yok olmalarını da engelleyemezler. Kendileri de yaratılmışlardır ve bir gün onlar da mutlaka dünya hayatına ait olan, sahip oldukları herşeyi geride bırakıp ölümü tadacaklardır.

İnkar edenlerin Kur’an’da, “... çarçabuk geçmekte olan (dünyay)ı seviyorlar. Önlerinde bulunan ağır bir günü bırakıyorlar” (İnsan Suresi, 27) ayetinde bildirildiği gibi dünya hayatının geçiçi ve sınırlı zevlerine kapılmaları kendilerine ahiret günü sıkıntılı bir yaşam getirecektir.
 

Mücahid

New member
Katılım
17 Mar 2007
Mesajlar
2,553
Tepkime puanı
223
Puanları
0
Yaş
57
Konum
Tr
Allah razı olsun kardeşim emeğine sağlık.
 

chamdali

New member
Katılım
28 Nis 2006
Mesajlar
647
Tepkime puanı
123
Puanları
0
viranesaray' Alıntı:
Dünyanın süsü olan tüm zevkler sınırlı ve geçicidir. Bu nedenle dünya üzerinde hırs ve tutku ile bağlanılabilecek hiçbir şey yoktur. Herşeyden evvel ne insanın et ve kemikten oluşan yapısı, ne de dünyadaki diğer malzemeler buna uygun yaratılmamıştır. Bunlar cennetteki nimetlerin çok eksik birer kopyası olarak, ahireti hatırlatmak amacıyla var edilmişlerdir.

İşte bu önemli gerçeği kavrayan iman sahibi bir mümin dünya üzerindeki tüm nimetlerden yararlanır, ama -dünyaya aldanan insanlardan büyük bir farkla- bu nimetlere karşı bir hırsa kapılmaz. Hiçbir zaman için elindekileri sahiplenmez, aksine kendisine verdiklerinden dolayı her an ALLAH’a karşı şükredici bir tavır içerisinde olur. Çünkü yeryüzündeki tüm mülkün asıl sahibinin ALLAH olduğunu bilir.

Bilin ki, dünya hayatı ancak bir oyun, ‘(eğlence türünden) tutkulu bir oyalama’, bir süs, kendi aranızda bir övünme (süresi ve konusu), mal ve çocuklarda bir ‘çoğalma-tutkusu’dur. Bir yağmur örneği gibi; onun bitirdiği ekin ekicilerin (veya kafirlerin) hoşuna gitmiştir, sonra kuruyuverir, bir de bakarsın ki sapsarı kesilmiş, sonra o, bir çer-çöp oluvermiştir. Ahirette ise şiddetli bir azab; ALLAH’tan bir mağfiret ve bir hoşnutluk (rıza) vardır. Dünya hayatı, aldanış olan bir metadan başka bir şey değildir. (Hadid Suresi, 20)

Selam,

Bu güzel hatırlatma için teşekkürler Viranesaray.

Selamlar!
 

nurþeyma

New member
Katılım
7 Nis 2007
Mesajlar
302
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
49
teşekkürler kardeşim,
yüreğinize sağlık
 

Azra

New member
Katılım
15 Mar 2007
Mesajlar
2,212
Tepkime puanı
13
Puanları
0
Yaş
36
Konum
istanbul
Allah razı olsun kardeşim emeğine sağlık...
 
Üst Alt