Resulullah Aleyhisselam kader mevzuuna girmememeyi tavsiye buyurmuşlardır. Kaderin mahiyeti bir sırdır.
Hayat boyunca kurtuluş ve çıkış yolu şuradadır: De ki, Güzel Allah’ım hep güzel yapar.
Böyle deyip geçtiğin zaman teşvişten, telaşeden kurtulacaksın. Ne takdirle meşgulsün ne mukadderatla işin var.
Alemlerin Rabb’i hep güzel yapar. Senin nefsin çirkin olduğu için onu çirkin görüyor, güzel göstermiyor oysa her yaptığında hikmetler vardır.
Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Hadis-i şerif’lerinde:
Cenab-ı Hakk’ın kaza ve kaderine razı olandan Cenab-ı Hakk razı olur.
Kadere iman etmek, hüzün ve kederi giderir. buyurmuşlardır.
Sana gelen her iyilik Allah’tandır. Bütün kötülükler de nefsindendir. (Nisa: 79)
Ayet-i kerime’sinde beyan buyurulduğu üzere kul bütün iyilikleri Hazret-i Allah’tan bilecek, kötülükleri ise nefsinden. Kula düşen budur. Kim böyle yaparsa şu Ayet-i kerime’nin lütfuna mazhar olur.
De ki: Allah bizim için ne yazmış, ne takdir etmiş ise ancak bize o ulaşır. O bizim sahibimizdir. Müminler yalnız Allah’a güvenip bağlansınlar.(Tevbe: 51)
Muhammed b. Vasi Hazretleri buyuruyor: “Allah yarın kıyamet günü ‘Kaza ve kader nedir?’ diye bir soru sormayacak, lâkin ‘Neler yaptın?’ diye soracak.” Yine bu Muhterem zâtâ “Kader hakkında ne dersin?” diye sorduklarında “Senin komşuların mezardakilerdir. Bırak kaderi de onlar hakkında düşün. Bu düşünce meşguliyet olarak sana yeter.” buyuruyor.
Abdülkadir Geylani (ks) Hazretleri’nin kader hakkındaki beyanları şöyledir:
Sen kaderlerini terk et. O ne isterse yapsın. Yani kaderine razı ol. Kazayı kaderin işlediğini hoş gör. Hiçbir şeyle mahzun olmamaya ve hiçbir şeyle mesrûr olmamaya çalış. Sebebine gelince: Zira hiçbir şeyin bekâsı yoktur.
Şu da var ki kader mübrem ve mualllak olmak üzere değişebilir. Muallâk olan dua ve sadaka ile önlenebilir. Bunun için ihlas, samimi niyet gerekir. Mübrem olanı ise hiçbir şey geri çeviremez. Mutlaka isabet eder.
O dilediğini siler, dilediğini sabit kılar. Değişmez kitap O’nun katındadır. (Ra’d: 39)
Her şeyde hikmet arayan süzülüp geçer.
Hadiseler karşısında üzülmez, öfkelenmez.
Ve o işi bitirmişçesine müsterih kalpli olur.
Sebepleri arayanlar ise takılıp kalırlar.
....