hakka davet
New member
- Katılım
- 25 Eyl 2007
- Mesajlar
- 153
- Tepkime puanı
- 18
- Puanları
- 0
- Yaş
- 53
“Üzerine Allah'ın adının anılmadığı kesilmiş hayvanları yemeyin, bunu yapmak Allah'ın yolundan çıkmaktır. Doğrusu şeytanlar si¬zinle tartışmaları için dostlarına fısıldarlar, eğer onlara itaat ederseniz şüphesiz siz müşrik olursunuz." Enam sur.121.ayet
Müşrikler dediler ki:
"Ya Muhammed bize haber ver. Koyun öldüğü vakit onu kim öldürmektedir?" Rasulullah (s.a.v.):
"Onu Allah öldürmektedir" buyurdu. Müşrikler de şöyle dediler:
"Şu halde senin iddiana göre sen ve arkadaşlarının öldürdükleri helal, köpek ve doğanın öldürdükleri haram öyle mi?" İşte Allah Teala bu âyeti bu sebepten dolayı indirmiştir."
İkrime'nin rivayetine göre de, Allah Teala ölü hayvanın etinin yenmesini haram kılan âyetini indirince Farisîler'den olan Mecûsîler, Cahiliyye Devri'nde dostları oldukları ve aralarında yazışıp haberleştikleri Kureyş Müşrikleri'ne şu haberi yazdılar:
"Muhammed ve Ashabı, Allah'ın emrine uyduklarını iddia ediyorlar, sonra da ardından, kendi kestiklerinin helal, Allah'ın kestiğinin ise haram olduğunu söylüyorlar." Böylece müslümanlardan bir grup insanın gönlüne bundan dolayı birazcık şüphe düştü de niha¬yet Allah Teala bu âyeti indirdi."
Ebû Dâvûd rivayetle der ki: Yahudiler, Peygamber (sav)'a gelip şöyle de¬diler: Biz kendi öldürdüklerimizden yiyoruz da Allah'ın öldürdüğünden yemiyoruz (neden)? Bunun üzerine aziz ve celii olan Allah: "Üzerine Allah'ın adı anılmayanlardan yemeyin" âyetini sonuna kadar indirdi.
"Eğer onlara itaat ederseniz." yani, meyteyi helâl kabul etmek hususun¬da onlara uyarsanız, "elbette sizde müşrikler olursunuz." Âyet-i kerime şu¬na delildir: Kim Allah'ın haram kıldığı herhangi bir şeyi helâl kabul edecek olursa, bununla müşrik olur. Şanı yüce Allah ise meyteyi açık nass ile haram kılmıştır. Başka herhangi bir kimsenin koyduğu bir hüküm ile meyte helâl ka¬bul edilecek olursa, kabul eden şirk koşmuş olur.
Bu konuda İbn-i Kesir şöyle diyor:
"Yüce Allah'ın şu sözüne gelince: "Eğer onlara uyarsanız şüphesiz siz de müşrik olursunuz." Yani siz Allah'ın size emrettiği şeylerden ve sizin için belirlediği şeriatından sapıp, ondan başkasının sözüne uyarsanız ve başkasını O'na tercih ederseniz şirktir.
Bir müslümanın Allah'ın şeriatından kaynaklanmaksızın, hakimiyeti tek başına O'na özgü kılmaya dayanmaksızın herhangi bir insanın koyduğu en ufak bir hükme uyması... Bu ufak noktada müslümanın ona uyması kendisini Allah'a teslim olmuşluktan (müslümanlıktan) çıkarıp O'na ortak koşmuşluk (müşriklik) konumuna getireceğini Kur'an ayeti kesin ve net bir şekilde ifade etmektedir.
Allah'ın ilâhlığını kabul etmekle birlikte Allah'tan yüz çevirenlerin yollarını ve buyruklarını izlemek de şirktir. Allah'ın birliğini kabul etmek, hayatın tüm yönlerinde Allah'a itaat etmektir. Allah'ın yanısıra bir başka kişiye daha itaat edilmesi gerektiğine inanan bir kimse akide açısından şirke düşmüştür. Haram ve helâl kılma yetkisini kendisinde gören böylesi kişilere Allah'ın yol göstericiliğini hiçe sayarak itaat eden bir kimse ise şirke amelî açıdan girmiş olur.
İslâm, helâl ve haram kılma yetkisini sınırlandırmış, halkın nazarında veya Allah katında dereceleri ne olursa olsun bu yetkiyi insanların elinden almış ve onu yalnız Allah'ın hakkı olarak kabul etmiştir. Bir haram hükmünü Allah'ın kullarına yüklemeye ne hahamların, ne papazların, ne hocaların, ne devlet yetkililerin, meclis veya kanunların yetkisi vardır. Bu helâl ve haram hükmünü veren kimse, Allah'ın hakkını çiğnemiş ve yalnız Allah'a âit olan bu teşrîî hükümde haddini aşmış olur. Bu hükümleri koyan insan ve kurumların hükmünü kabul edip ona göre hareket eden insan da; onları Allah'ın ortağı kabul etmiş sayılır ve onun bu hareketi de küfür kabul edilir.
Kaynaklar:
İbn Cerir 8/13,
-İmam Ebu’l-Hasen Ali bin Ahmed el-Vahidi, Esbâb-ı Nüzul, İhtar Yayıncılık: 183. - Ebû Dâvud
İmam Kurtubi, el-Câmiu li-Ahkâmil’l-Kur’an, Buruc Yayınları: 7/146-147.
SEYYİD KUTUB (FİZİLAL’İL KUR’AN)
MEVDUDİ (TEFHİM’UL KUR’AN)
Müşrikler dediler ki:
"Ya Muhammed bize haber ver. Koyun öldüğü vakit onu kim öldürmektedir?" Rasulullah (s.a.v.):
"Onu Allah öldürmektedir" buyurdu. Müşrikler de şöyle dediler:
"Şu halde senin iddiana göre sen ve arkadaşlarının öldürdükleri helal, köpek ve doğanın öldürdükleri haram öyle mi?" İşte Allah Teala bu âyeti bu sebepten dolayı indirmiştir."
İkrime'nin rivayetine göre de, Allah Teala ölü hayvanın etinin yenmesini haram kılan âyetini indirince Farisîler'den olan Mecûsîler, Cahiliyye Devri'nde dostları oldukları ve aralarında yazışıp haberleştikleri Kureyş Müşrikleri'ne şu haberi yazdılar:
"Muhammed ve Ashabı, Allah'ın emrine uyduklarını iddia ediyorlar, sonra da ardından, kendi kestiklerinin helal, Allah'ın kestiğinin ise haram olduğunu söylüyorlar." Böylece müslümanlardan bir grup insanın gönlüne bundan dolayı birazcık şüphe düştü de niha¬yet Allah Teala bu âyeti indirdi."
Ebû Dâvûd rivayetle der ki: Yahudiler, Peygamber (sav)'a gelip şöyle de¬diler: Biz kendi öldürdüklerimizden yiyoruz da Allah'ın öldürdüğünden yemiyoruz (neden)? Bunun üzerine aziz ve celii olan Allah: "Üzerine Allah'ın adı anılmayanlardan yemeyin" âyetini sonuna kadar indirdi.
"Eğer onlara itaat ederseniz." yani, meyteyi helâl kabul etmek hususun¬da onlara uyarsanız, "elbette sizde müşrikler olursunuz." Âyet-i kerime şu¬na delildir: Kim Allah'ın haram kıldığı herhangi bir şeyi helâl kabul edecek olursa, bununla müşrik olur. Şanı yüce Allah ise meyteyi açık nass ile haram kılmıştır. Başka herhangi bir kimsenin koyduğu bir hüküm ile meyte helâl ka¬bul edilecek olursa, kabul eden şirk koşmuş olur.
Bu konuda İbn-i Kesir şöyle diyor:
"Yüce Allah'ın şu sözüne gelince: "Eğer onlara uyarsanız şüphesiz siz de müşrik olursunuz." Yani siz Allah'ın size emrettiği şeylerden ve sizin için belirlediği şeriatından sapıp, ondan başkasının sözüne uyarsanız ve başkasını O'na tercih ederseniz şirktir.
Bir müslümanın Allah'ın şeriatından kaynaklanmaksızın, hakimiyeti tek başına O'na özgü kılmaya dayanmaksızın herhangi bir insanın koyduğu en ufak bir hükme uyması... Bu ufak noktada müslümanın ona uyması kendisini Allah'a teslim olmuşluktan (müslümanlıktan) çıkarıp O'na ortak koşmuşluk (müşriklik) konumuna getireceğini Kur'an ayeti kesin ve net bir şekilde ifade etmektedir.
Allah'ın ilâhlığını kabul etmekle birlikte Allah'tan yüz çevirenlerin yollarını ve buyruklarını izlemek de şirktir. Allah'ın birliğini kabul etmek, hayatın tüm yönlerinde Allah'a itaat etmektir. Allah'ın yanısıra bir başka kişiye daha itaat edilmesi gerektiğine inanan bir kimse akide açısından şirke düşmüştür. Haram ve helâl kılma yetkisini kendisinde gören böylesi kişilere Allah'ın yol göstericiliğini hiçe sayarak itaat eden bir kimse ise şirke amelî açıdan girmiş olur.
İslâm, helâl ve haram kılma yetkisini sınırlandırmış, halkın nazarında veya Allah katında dereceleri ne olursa olsun bu yetkiyi insanların elinden almış ve onu yalnız Allah'ın hakkı olarak kabul etmiştir. Bir haram hükmünü Allah'ın kullarına yüklemeye ne hahamların, ne papazların, ne hocaların, ne devlet yetkililerin, meclis veya kanunların yetkisi vardır. Bu helâl ve haram hükmünü veren kimse, Allah'ın hakkını çiğnemiş ve yalnız Allah'a âit olan bu teşrîî hükümde haddini aşmış olur. Bu hükümleri koyan insan ve kurumların hükmünü kabul edip ona göre hareket eden insan da; onları Allah'ın ortağı kabul etmiş sayılır ve onun bu hareketi de küfür kabul edilir.
Kaynaklar:
İbn Cerir 8/13,
-İmam Ebu’l-Hasen Ali bin Ahmed el-Vahidi, Esbâb-ı Nüzul, İhtar Yayıncılık: 183. - Ebû Dâvud
İmam Kurtubi, el-Câmiu li-Ahkâmil’l-Kur’an, Buruc Yayınları: 7/146-147.
SEYYİD KUTUB (FİZİLAL’İL KUR’AN)
MEVDUDİ (TEFHİM’UL KUR’AN)