HELÂL NEDİR?
Helâl, Allah tarafından müsaade edilen, zararsız şeydir. Helâlin özelliği; güzeldir, faydalıdır ve temizdir.
HARAM NEDİR?
Haram, Cenab-ı Allah tarafından kesin olarak yasaklınmış olan şeydir. Haramın özelliği; çirkindir, faydasızdır, zarar verir.
Kur’an’da şöyle buyrulur.
“Kendileri için nelerin helâl kılındığını sana soruyorlar, de ki: Bütün iyi ve temiz şeyler size helâl kılınmıştır.” (Mâida Sûresi : 4)
Hz. Peygamber de şöyle buyurur:
“Helâl Allah’ın Kur’an’da helâl kıldığı şey, haram ise, Allah’ın Kur’an’da haram kıldığı şeydir. Allah bir çok haramlar koymuştur, sakın onları çiğnemeyin, koyduğu sınırı aşmayın.”
Haramla helâl arasında bir de şüpheli şeyler vardır. Hz. Peygamber şöyle buyurur:
“Helâl de haram da açıktır. Bunların arasında şüpheli şeyler vardır. Bunu çokları bilmez. Şüpheli şeye düşen harama düştü demektir. Yasak olan korunun kenarında sürüsünü otlatan çoban gibidir, yasağa düşmesi yakındır. Uyanık olun, her melikin korusu vardır, o da haramlardır. Bedende bir et parçası vardır, o temiz olursa, bütün beden temiz olur, o bozuk olursa, bütün vücut bozulur. İşte o kalptir.” (Ramuz el-Ehadis) 204/6)
İslâmda kalp temizliği esastır. Kalbin temiz olabilmesi için bedenin temiz olması lâzımdır. Bedenin temiz olabilmesi için de yenilip içilenin temiz olması gerekir. Hz. Peygamber, “ İnsan yediğinden ibarettir” diyor. Yenilip içilen helâlden olmazsa, insanın organları bile insana isyan eder, itaat etmez. Kalp de kararır.
DİNİN GAYESİ NEDİR?
Dinin gayesi, insanın korunması ve insanın zarar görmemesidir. Dinin her emri ve her yasağı, insan yararınadır. İslâm, emir ve yasaklarla, insanın iki cihan saadetine kavuşmasını ister.
İnsanın yapıp da fayda görebileceği islâm’ın herhangi bir yasağı olmadığı gibi, yapıp da zarar görebileceği bir emride yoktur. İslâm’da faydalı olan şeyler emredilmiş, zararlı olan şeylerde yasaklanmıştır. Faydalı olduğu halde yasaklanan, zararlı olduğu halde emredilen bir şey yoktur.
İnsanın harama düşmemesi için islâm, başta tedbirler koymuştur. Meselâ; fuhuşu önlemek için bakmayı, dokunmayı, konuşma sınırını aşmayı, kötü düşünceyi, kötü ortamı, kötü arkadaşlığı ve karşı cinsle yalnız kalmayı yasaklamıştır. Yani harama götüren yolu tıkamış ve onu da haram kılmıştır.
Bir de islâm’da zararı faydasından çoksa, o şey haram kılınmıştır. En önemlisi de bir şey haram kılınırken onun alternatifi gösterilmiş ve tavsiye edilmiştir. Örnek verecek olursak: Faiz yerine helâl kazanç, zina yasaklanırken evlilik alterantif gösterilmiştir. İçki yasaklanırken diğer temiz şeyler helâl kılınmıştır.
BİRŞEYİN HARAM KILINMASINDA ÖLÇÜ NEDİR?
İslâm’da bir şey zararlı ise veya zararı faydasından çoksa yasaklanmıştır ve haram kılınmıştır.
Kur’an’da şöyle buyrulur:
-“Peygamber onlara iyiliği emreder, onları kötülükten meneder. Onlara temiz şeyleri helâl, pis şeyleri haram kılar.” (A’raf : 157)
-“Temiz şeyler size helâl kılınmıştır.” (Mâida : 4)
Bu âyetlere göre iyi ve temiz helâl kılınmıştır, pis ve zararlı olan şeyler de haram kılınmıştır. Buna göre yasaktaki ölçü şudur:
-İslâm’da rastgele emir ve yasak yoktur.
-Emir ve yasaklarda fayda ve zarar söz konusudur. Faydalı olduğu halde yasak, zararlı olduğu halde helâl kılınmış, bir şey yoktur.
-İslâm; insanın ruh sağlığının, beden sağlığının, dininin, aklının, canının, malının ve neslinin korunmasını hedef almıştır.
-İslâm görünümü ve kokusu iyi olmayanı yasaklamıştır.
-İslâm, ferdi, aileyi ve toplumu korumayı hedef almıştır.
Cenab-ı Allah şöyle buyurur:
“Ey iman edenler! Size verdiğimiz rızıkların temiz olanlarından yiyin.” (Bakâra : 172)
İslâm’ın hayat anlayışı da diğer beşeri sistemlere benzemez. Hayat, doğumla ölüm arasında geçen idealsiz, anlamsız bir zaman değildir. İnsan, hayatını nasıl geçirdiğinden sorumlu olacaktır. Hayatının her anının hesabını Rab’bına iğneden ipliğe verecektir. Bunun için insanın hayatına ölçüler konmuş prensiplere bağlanmıştır. Yani insanın hayatına sınır çizilmiştir, emirler, yasaklar konmuştur. İnsan başıboş bırakılmamıştır.
İslâm’ın koyduğu kurallar, insanın şerefini, haysiyetini, iffet ve namusunu, hakkını korumak aynı zamanda insanı kötülüklerden alıkoymak, insanı iki cihan saadetini tattırmak içindir.
İnsan, islâm’ın koyduğu kurallara uyduğu zaman kendine, ailesine, içinde yaşadığı topluma ve insanlığa faydalı hale gelir. Üzülmez, maddi ve manevi kayba da uğramaz.
Dinin bir amacı da; insanı olgunlaştırmaktır. İnsanı faydalı hale getirmektir. Onun için islâm peygamberi: “En hayırlınız, insanlara en çok faydalı olandır” buyurmuştur.
İslâm’ın emir ve yasaklarının arasında “Bu neden böyle” diyebileceğimiz bir emir veya yasağı yoktur. İslâm, faydası olan hiçbir şeyi yasaklamamış, zararlı olan hiçbir şeyi de emretmemiştir. Bunun için islâm’ın yasağında menfaat aranmaz, fayda ve şifa aranmaz.
Bundan başka, Allah’ın emir ve yasaklarının herbirinde bildiğimiz hikmetlerin yanında bilmediğimiz nice hikmetler vardır. Allah’ın hiçbir işinde lüzumsuzluk ve manasızlık asla yoktur.
Kısacası islâm’ın her emir ve yasağı insan yararınadır. İslâm’da herşey insan mutluluğu içindir.
HELÂL VE HARAMDA KURALLAR
1-Bir şeyi helâl ve haram kılma yetkisi Cenab-ı Allah’a aittir.
2-Helâl, haram eşyanın aslındadır.
3-Haram, bir şeyin çirkin ve zararlı oluşundandır.
4-Helâl, güzel ve faydalı olan şeydir.
5-Helâli haramlaştırmak haramı helâllaştırmak Allah’a ortak koşmaktır. Bu konuda hilede haramdır.
6-Harama götüren şeyde haramdır.
7-Sadece iyi niyet, haramı helâl kılmaz.
8-Haram herkes için haramdır ve her yerde haramdır.
9-Çoğu haram olanın azıda haramdır.
10-Haramda fayda ve şifa aranmaz. Haram telef olur.
11-Haram, kıyamete kadar haramdır. Haram helâle dönüşmez.
12-Haram, Kur’anda, sünnette, icma ve kıyas yolu ile haram kılınan şeydir.
13-Hakkında âyet ve hadis bulunan konularda kıyas yapılmaz, fetva verilmez.
14-Zaman ve şartlar haramı helâl kılmaz.
15-Harama sebep olmakda, ortam hazırlamak da haramdır.
16-Her günah ve haramda küfre giden bir yol vardır.
17-Helâle haram karışırsa, onu da haramlaştırır.
18-Dinen haram olduğu açıkça bildirilen bir işi yapanın elde ettiği haramdır.
-Cuma saatinde üzerine Cuma farz olanın kazancı helâl olmaz.
-Fıkıh alimlerine göre tesüttürsüzün kazancı helâl olmaz.
19-Şüpheli ve tartışmalı şeylerden kaçınmak esastır.
20-Bir şey yalnız Kur’anda haram kılınmış olabilir. Veya sadece peygamberin sünnetinde haram kınılmıştır. İcma ve kıyas yolu ile haram kılınmıştır. Yani islâm da ölçü sadece Kur’an değildir. İslâm’da dört kaynak vardır.
HARAMI HELÂL KILMA YETKİMİZ VAR MI?
Bir şeyin haram veya helâl kılınma yetkisi Cenab-ı Allah’a aittir. Bizim haramı helâl, helâli haram kılma yetkimiz yoktur. Bu yetki peygambere bile verilmemiştir.
-Günümüz devrimiz, şartlar diyerek hüküm değiştirilemez.
-Başkalarının yapması, etmesi, haramı meşrulaştırmaz.
-Kötüler örnek alınmaz.
-Bazı şeyler bahane olamaz. Meselâ; enflasyon faizi helâl kılmaz.
-Haram, zamana kişiye mekana göre değişmez.
-Bir şey haramsa bütün müslümanlara haramdır. Helâlse bütün müslümanlara helâldir.
-Bizim dine müdahale yetkimiz yoktur. Dine müdahale, insanın dinden çıkmasına neden olur.
Hz. Peygamber şöyle buyurur:
“Ümmetim yetmiş” fırkaya ayrılır. En fenası, dini işlerinde kendi fikri ile hüküm verir de haramı helâl, helâli haram sayar.” (Ramuz’el-Ehadis:256/4)
Cenab-ı Allah bize bazı şeyleri haram, bazı şeyleri de helâl kılmıştır. Meselâ; pekmez helâl, şarap haram, kuzu helâl, domuz haramdır.
Allah’ın hükmü değişmez, değişirse din değişmiş olur.
İçkiyi içmemiz, domuzu yememiz, faizin yayılması, içkinin adının değişmesi, miktarının fazla oluşu ile piyango, loto, toto, vakit geçirmek için tavla oyunu, havaların sıcaklığı ile açıklık vs. meşru olmaz.
İslâmi değerler, emirler, yasaklar değişmez, mazeret ileri sürülüp hakkında nâs (Ayet, hadis, icmanın fetvası) bulunan konularda içtihad caiz değildir.
Hz. Peygamber: “Kur’an’ın haram kıldığını helâl sayan, Kur’an’a inanmamıştır” (K. Sitte: 2/142, İ. Canan).
-Allah’ın kitabında helâl kıldığı, kıyamete kadar helâldir haram kıldığı da kıyamete kadar haramdır” (Râmuz : 495/8).
Kur’an’da 1-“Yoksa onların Allah’ın izin vermediği bir dini getiren ortakları mı var? Eğer erteleme sözü olmasaydı, derhal aralarında hüküm verilirdi. Zalimlere can yakıcı azap vardır.” (Şûrâ : 21)
2-“Dillerinizin uydurduğu yalana dayanarak “Bu helâldir, şu da haramdır” demeyin. Çünkü Allah’a karşı yalan uydurmuş oluyorsunuz. Şüphesiz Allah’a karşı yalan uyduranlar kurtuluşa eremezler.” (Nahl:116)
3-“De ki : Allah’ın kulları için yarattığı süsü ve temiz rızıkları kim haram kıldı...” (A’raf : 32)
4-“Ey iman edenler! Allah’ın size helâl kıldığı iyi ve temiz şeyleri, siz haram kılmayın ve sınırı aşmayın Allah sınırı aşanları sevmez.” (Mâidâ:87)
5-Allah’ın size helâl ve temiz olarak verdiği rızıklardan yeyin ve iman etmiş olduğunuz Allah’tan korkun.” (Mâidâ:88)
“De ki: Allah’ın size indirdiği rızkın bir kısmını haram, bir kısmını helâl mi kıldınız?” (Yunus:59)
Hz. Peygamber de şöyle bildiriyor:
-“Bir zaman gelecek, ümmetimden bazıları zina etmeyi, ipekli giymeyi, içki içmeyi def ve dümbeklerle eğlenmeyi helâl ve mübah sayacaklar...” (Tecrid-i Sarih Terc. 12/46)
-“Bir zaman gelecek ki, insanlar Kur’an okurlar, ibadet ederler, bid’atlerlede meşgul olurlar. Lâkin bilmedikleri cihadden müşrik olurlar. Okumalarına ve ilimlerine bedel rızık alırlar ve dünyayı din karşılığında yerler işte bunlar, kör deccalin evânesi olacaklardır.” (Râmuz:504/3) buyurur.
Buna göre insanların inancı zayıfladıkça dinden uzaklaşacaklar, günahı meşru, haramı helâl sayacaklardır.
Dinin kurallarını Allah koyar. Kul ister kabul eder, isterse kabul etmez. Eğer inanırsa, dini aynen kabul etmek zorundadır. İnanmazsa, zaten tartışma hakkı yoktur.