Hakim et tirmizi kuddise sirruh h.z. den ilginç açıklamalar.
VELAYETİN EN SON DERECESİNE YÜKSELEN VELİ.
Ayeti kerimede; Allah dilediği kimseyi Zatına seçer. Kendisine yönelen
kimseye de hidayet eder.Şura 13.
Allah-u Teala cezbesine erdirdiği bu kulun kalbini, gayret ve caba yönünden
yardım görmeksizin kendine çeker.Peygamberleri seçtiği yolla kendisine
cezbeder. çünkü onun bu hali ancak onun dilemesinden çıkabilir.
İlahi minnet hazineleriyle onu gerçekleştirir. Sonra da onun kalbini alır,
onu kendisine doğru çeker ve seçer.Onun kalben ve nefsen terbiyesiyle
meşgul olmakla da kalamaz, İlahi huzurda Peygamberler mahallinin hemen
aşağısında bulunan evliya derecelerinin en yücesine yükseltir.
Şu kadar var ki, Ona yönelmekle hidayete eren kimse de, çalışma sıdkını
gaye edinerek Allahu-tealaya yönelen, Hatta ona vasıl dahi olabilen bir
kuldur. Çalışma ve gayret hususundaki sıdkını sona erdirmesiyle,
kendisine yönelmiş olduğu için onu da kendisine meylettirir.
Ancak bu kul, her iki gözünü de kendi caba ve gayretine diker.
Ve bu da kendisini Aziz ve celil olan Rabbinden perdeler. kendisinindir
zannettiği bu ilahi minneti göz önünde tutar. o dilden konuşur ve kendisiyle
kendisini uzaklara düşürür.
Muhterem kardeşlerim. buraya kadar açıklanan şudur ki,
H.Z. Allah c.c. Dilediği kulunu Zatına yaklaştırıyor fakat o kul ona ikram edilen bu ilahi lütufları nefsine mal eder kendi başarısı olarak görürse
h.z. Allah c.c. ile arasını perdelemiş oluyor.
Onun için Resululah s.a.v. Efendimiz; Bir kulun kendini beğenmesi yaptığı
ibadetlerinin helakına vesile olur buyuruyor.
h.z. Allah c.c. bu hakikatleri fark edenlerden eylesin.
Selamı aleyküm.
VELAYETİN EN SON DERECESİNE YÜKSELEN VELİ.
Ayeti kerimede; Allah dilediği kimseyi Zatına seçer. Kendisine yönelen
kimseye de hidayet eder.Şura 13.
Allah-u Teala cezbesine erdirdiği bu kulun kalbini, gayret ve caba yönünden
yardım görmeksizin kendine çeker.Peygamberleri seçtiği yolla kendisine
cezbeder. çünkü onun bu hali ancak onun dilemesinden çıkabilir.
İlahi minnet hazineleriyle onu gerçekleştirir. Sonra da onun kalbini alır,
onu kendisine doğru çeker ve seçer.Onun kalben ve nefsen terbiyesiyle
meşgul olmakla da kalamaz, İlahi huzurda Peygamberler mahallinin hemen
aşağısında bulunan evliya derecelerinin en yücesine yükseltir.
Şu kadar var ki, Ona yönelmekle hidayete eren kimse de, çalışma sıdkını
gaye edinerek Allahu-tealaya yönelen, Hatta ona vasıl dahi olabilen bir
kuldur. Çalışma ve gayret hususundaki sıdkını sona erdirmesiyle,
kendisine yönelmiş olduğu için onu da kendisine meylettirir.
Ancak bu kul, her iki gözünü de kendi caba ve gayretine diker.
Ve bu da kendisini Aziz ve celil olan Rabbinden perdeler. kendisinindir
zannettiği bu ilahi minneti göz önünde tutar. o dilden konuşur ve kendisiyle
kendisini uzaklara düşürür.
Muhterem kardeşlerim. buraya kadar açıklanan şudur ki,
H.Z. Allah c.c. Dilediği kulunu Zatına yaklaştırıyor fakat o kul ona ikram edilen bu ilahi lütufları nefsine mal eder kendi başarısı olarak görürse
h.z. Allah c.c. ile arasını perdelemiş oluyor.
Onun için Resululah s.a.v. Efendimiz; Bir kulun kendini beğenmesi yaptığı
ibadetlerinin helakına vesile olur buyuruyor.
h.z. Allah c.c. bu hakikatleri fark edenlerden eylesin.
Selamı aleyküm.