evlilik ve hadis
evlilik ve hadis
Değerli Kardeşim
İnatlaşma anlamında bir tartışmaya benim de mizacım uygun değil.
Ancak şu da var ki, ister bir forumda, ister bir makale veya kitapta bir fikir ilan ediyorsak bunun lehinde olduğu kadar aleyhinde fikir ön ssürülüceğini önceden bilmemiz, göze almamız gerekir.Çıkan ok geri gelmez.Bir araştırma içinde olduğunuz belli takdir ediyorum.Siz de kabul edin ki açtığınız konu çok tartışılmış vefikir birliğine varılmamış konulardan biridir. Evlilik konusu bir tarafa bırakalım şimdilik. Hadis konusu ta Hz.Peygamber'den İslamın ikincil güvenilir kaynağı olup olmaması bakımından tartışmalıdır, bugünün meselesi dğildir.Öyle ki içine girdiğinizde çıkmanız imkansızdır. Hz.Peygamberin, yeni bir din kitabına dönüşür gaygısıyla hadislerini yazanlara mani olduğu herkesin ittifak ettiği bir tarihi gerçektir. Ona rağmen çok az sahih hadis dışında sayısız rivayet Hz.Peygamber mal edilmiştir.Şahsen ben bu konuyla bir zaman ilgilendim, ortalama bir müslümandan daha fazla mesai harcadım.
İlgi Yayınları arasında çıkmış ETKİLİ HATIRLAMA TEKNİKLERİ isimli iki yazarlı (yazarlar yabancı şimdi hatırlayamıyorum) kitabı okuduğum zaman sok oldum.En güclü hafıza sahibidir die bilinen akademisyenlerin bir toplantıda konuştukları konuların dörtte üçünü iki hafta içinde unuttukları tespit edilmiştir.Bu kitabı tavsiye ederim yeni baskıları satışta olması gerekir.
Hadisler bir iki kuşak sözlü rivayet yoluyla sonra kitaplar yoluyla günümüze gelmiştir.Sözlü rivayet dönemini yukarda adını vrdiğim kitaptaki bilgilerle kıyasladığım zaman hadise güvnilir bir din kaynağı olarak bakmayan ihtiyatlı araştırmacılara hak verdim. Hatta olan İlahiyatçı Prof.Dr.Sülyman uludağ İslam Düşüncesinin Yapısı adlı kitabında şu satırları yazıyor:
"En meşhur bir hadis kitabı olan Buhari deki hadislerin en alisi sulasi (üçlü)
en nazili tusai (dokuzlu) dir.Fakat sülasi olanların (yani senedinde zincirleme olarak 3 kişinin hafızasından dolaşarak intikal etmiş olanların) sayısı sadece 22 dir. Müslim de sülasiler bile yoktur. Yani bir hadisin Hz.Peygamber'den Buhari ye kadar gelebilmesi için en az 3 el, 3 hafıza değiştirmesi gerekmektedir. Fakat bu nevi hadislerin sayısı 22 adettir. Geriye kalanlar 4,5,6,7,8 ve 9 el ve hafıza değiştirdiktn sonra Buhari ye gelmiştir.Dokuz kişiden geçtikten sonra, bu dokuz kişinin hep ihlaslı olduklarını düşünsek bile unutma ve yanılma gibi tabii ve zaruri sebepler dolayısiyle bir hadis ne derece aslına uygun olur..." sayfa 103 den motamot aktaran Ali İhsan Samurkaş, Enflasyon Düşüncesi, s.494.
Evet söylediğiniz doğru, Kur'an' " Hz.Peygamber kendiliğinden konuşmaz", onun yasak ettiği yasaktır, amenna. Fakat, bekarlığı yasak etti denilen hadis sahih mi? Siz bunu biliyor musunuz, bunun garantisini kim verebilir?
Benim işguzar dediklerim tercüm sırasında özensiz sözcükler kullanan ve çoğu zaman da haddi aşarak karışıklığa vesile olan kimselerdir, siz değil.Siz bu işin amatörüsünüz, bu tür yazıları okuyunca haz aldığnızdan bir yararlanan olur diye de buraya yazıyorsunuz, belki kendinizce tebliğde bulunduğunuzu da düşünüyor olabilirsiniz. Fakat doğru bilinen yanlışlar avam arasında böyle yayılıyor ve kuşaktan kuşağa şifai olarak geçiyor.Günümüzde Kur'an'ın meali konusunda bile yazarlar arasında ihtilaf vardır. O yüzden hadisi hem de güvenirliği tartışmalı olanlarını önce Kur'an ile bir kıyaslamak lazımdır, çelişiyorsa onu terketmelidir, terkettiğiniz hadis ile birşey kaybetmezsiniz.
Evlenme meselesinde son olarak şunu yazacağım: Bilirsiniz büyükler/aracılar kız evine varınca söyle der: Allah'ın emri Peygamberin kavli ile.....Bunu söyleyen kaç kişi "Alllah'ın emri" ile Kur'an daki "evlendirin" emrini yerine getirdiğinin farkındadır? Çoğunluk, Allah'ın emrinin damat adayı üzerine olduğunu sanır, oysa mealen dahi okunsa emir ona değil evlenmesine yardımcı olanlar üzerinedir. İşte halkımızın din bilinci bu derecededir. Buna da şaşmıyorum. Laik bir devlette laik imamların arkasında laik devletin zimmetine geçirdiği laik camilerde(??!!) milyonlarca insanın namaz borcunu güya ödediklerini de gördüktn sonra ne desek boş...Bir Genelkurmay başkanı birkaç yıl önce, Türkiye ne laik bir devlt ne de laik bir ülkedir derken hakikaten doğru söylemiş oldu. Gerçekten de çok özel bir müslümanlık anlayışımız var, Allah katında durumumuz içler acısı olmalı.
Allah'a emanet olun.