Kalpteniman
New member
Islamic Heritage Faundation'ın başında bulunan İrfan Ahmet Alavi bakın ne diyor:
"Hz Muhammed'in annesi Amina'nın mezarı 1998'de bulundu. Buldozerlerle yıkıldı ve içine benzin döküldü. İslam dünyasında binlerce kişiye dilekçe göndermemize rağmen kimse bu yıkımı durdurmak için harekete geçmedi." Bugün Mekke'de 1400 yıl önceden kalma 20'den az yapı kaldı. Bu kayıp tarihten örneklere bakalım:
Peygamber'in ilk eşi Hz Hatice'nin evi: Yıkıldı ve yerine abdesthane yapıldı.
Peygamber'in en yakın dostu Hz Ebu Bekir'in evi: Şimdi Hilton Oteli'nin kompleksi içinde. 1200 yıllık Ebu Kubeys Camii'nin yerinde Kraliyet Sarayı var.
Daha da korkuncu var:
80 yıllık Suudi Krallığı'nın yıkımları Hz Muhammed'in doğduğu evi tehdit etmeye kadar vardı. Suudi yönetimi, şimdi bölgeyi yenileme çalışmaları yapıyor. Nasıl mı? Araba parkı yaparak!
Hayatını hicaz bölgesindeki kalıntıları kurtarmaya adayan Sami Angavi'ye kulak verin: "Mekke'ye veda zamanı yaklaştı. Bugün Mekke ve Medine'nin son günlerine şahit oluyoruz."
Kâbe'yi kuşatan gökdelenlere şimdi bir yenisi ekleniyor: Zam Zam Tower! Yani Zemzem Kulesi. İstanbul'da yapılacak Dubai Towers gibi. Güç, azamet ve zenginliğin göstergesinin gökdelenler olduğunu sanan zihniyet için büyük bir zafer!
Onlara göre ilk ayetin indiği Hira Dağı'ndaki mağara da yıkılmalı. Çünkü "Peygamber bize bu dağa çıkmaya, orada ibadet etmeye, kayalara dokunmaya izin vermedi." Peygamber'in eşinin mezar kalıntıları 1950'de yok edildi. Suudi polisi gece gündüz nöbet tutarak insanların mezarın yerine çiçek bırakmasını, saygı göstermesini engelledi.
İçinde Hz Paygamber'in torunlarından El Ureyd'in mezarının bulunduğu cami dinamitlendi. Yıkıntının etrafında toplanan Suudi polisi kutlama yaptı.
İbrahim Karagül / Yeni Şafak /20.04.2006
"Hz Muhammed'in annesi Amina'nın mezarı 1998'de bulundu. Buldozerlerle yıkıldı ve içine benzin döküldü. İslam dünyasında binlerce kişiye dilekçe göndermemize rağmen kimse bu yıkımı durdurmak için harekete geçmedi." Bugün Mekke'de 1400 yıl önceden kalma 20'den az yapı kaldı. Bu kayıp tarihten örneklere bakalım:
Peygamber'in ilk eşi Hz Hatice'nin evi: Yıkıldı ve yerine abdesthane yapıldı.
Peygamber'in en yakın dostu Hz Ebu Bekir'in evi: Şimdi Hilton Oteli'nin kompleksi içinde. 1200 yıllık Ebu Kubeys Camii'nin yerinde Kraliyet Sarayı var.
Daha da korkuncu var:
80 yıllık Suudi Krallığı'nın yıkımları Hz Muhammed'in doğduğu evi tehdit etmeye kadar vardı. Suudi yönetimi, şimdi bölgeyi yenileme çalışmaları yapıyor. Nasıl mı? Araba parkı yaparak!
Hayatını hicaz bölgesindeki kalıntıları kurtarmaya adayan Sami Angavi'ye kulak verin: "Mekke'ye veda zamanı yaklaştı. Bugün Mekke ve Medine'nin son günlerine şahit oluyoruz."
Kâbe'yi kuşatan gökdelenlere şimdi bir yenisi ekleniyor: Zam Zam Tower! Yani Zemzem Kulesi. İstanbul'da yapılacak Dubai Towers gibi. Güç, azamet ve zenginliğin göstergesinin gökdelenler olduğunu sanan zihniyet için büyük bir zafer!
Onlara göre ilk ayetin indiği Hira Dağı'ndaki mağara da yıkılmalı. Çünkü "Peygamber bize bu dağa çıkmaya, orada ibadet etmeye, kayalara dokunmaya izin vermedi." Peygamber'in eşinin mezar kalıntıları 1950'de yok edildi. Suudi polisi gece gündüz nöbet tutarak insanların mezarın yerine çiçek bırakmasını, saygı göstermesini engelledi.
İçinde Hz Paygamber'in torunlarından El Ureyd'in mezarının bulunduğu cami dinamitlendi. Yıkıntının etrafında toplanan Suudi polisi kutlama yaptı.
İbrahim Karagül / Yeni Şafak /20.04.2006