Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Gürtuna: Eşime saygı duyulmalı

Talha27

New member
Katılım
15 Haz 2007
Mesajlar
331
Tepkime puanı
8
Puanları
0
Yaş
45
Konum
kocaeli gebze
Web sitesi
komando790.sitemynet.com
Ali Müfit Gürtuna eşinin başörtüsünü çıkartmasına saygı duyulmasını istedi: "Ortada bireysel bir tercih var. Herkes saygı duymalı. Nasıl başını örtene saygı duymak gerekirse, başını açıp değişim geçirene de saygı duymak gerekir diye düşünüyorum" 14 Haziran 2007 08:45
Mesude Erşan'ın haberi
Eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna, eşi Reyhan Gürtuna’nın türbanını çıkarmasının tamamen bireysel tercihi olduğunu söyledi. Gürtuna, "Kendi kararıdır. Ne bir baskı ne de bir talep sözkonusudur" dedi.

Gürtuna, konuyla ilgili soruları şöyle yanıtladı:

Eşinizin türbanını çıkarması sizde nasıl bir duygu uyandırdı? Desteklediniz mi?

- Tabii ki böyle bir kararı alması kolay olmadı. Kendisinin ciddi bir şekilde düşündükten sonra karara vardığını biliyorum. Zor bir karardı. Sonunda da verdi. Ben kendisini hiçbir zaman bir baskı altında tutmadım. Tamamen kendi bireysel tercihi.

Eşiniz size danıştı mı?

- Tabii ki. Bana sordu, fikrimi aldı. Defalarca üzerinde konuştuk. Ama kararı kendisi verdi.

BİR KAÇ AY ÖNCE BAŞI AÇIK OFİSİME ZİYARETE GELDİ, ŞAŞIRDIM

Sizce bu radikal bir karar mı?


- Radikal bir karar tabii. Yılların getirdiği bir tarz ve biçimden, toplumca farklı anlaşılan bir başka tarza geçiyor. Esasında bana göre radikal değil, sonuçta birey istediği gibi tercihte bulunabilir. Ama toplumun yüklediği anlam açısından radikal geliyor.

Kararını açıkladığında siz ne dediniz?

- Doğrusu açıklamanın ötesinde, öyle gördüm. Kararını açıklamadan önce fiili bir durumla karşı karşıya kaldım. Evde zaten başı açıktı. Birkaç ay önce ofisime başı açık ziyarete geldi. Böyle bir durumla karşılaştım. Zaten fikri bir değişim içinde olduğunu görüyordum. Çok büyük bir sürpriz olmadı ama şaşkınlık yaşadım.

ROL MODEL OLMAK İSTEMİYOR ELEŞTİRİLERİ GÖĞÜSLEMEYE HAZIR

Bu konuda bazı çevrelerden gelecek eleştirileri göğüslemeye hazır mı?


- Göğüslemeye hazır. Bir takım eleştiriler de olacaktır. En azından maksatlı yaptığını ifade edenler, sormadan önyargıyla yaklaşanlar olacaktır. Ortada bireysel bir tercih var. Herkes saygı duymalı. Nasıl başını örtene saygı duymak gerekirse, başını açıp değişim geçirene de saygı duymak gerekir diye düşünüyorum.

Eleştiriler sizi ürküttü mü?

- Ben olaya hiçbir zaman siyasal açıdan yaklaşmadım. Kendisi de yaklaşmadı. Aslında türbanı çıkarması yeni değil. Asla siyasi veya başka açıdan istismar konusu olmaması için medyadan aylarca kaçmaya çalıştı. Kendisine bu anlamda bir rol model biçilmesini arzu etmiyor.

Şu an kendini nasıl hissediyor??

- Çok rahat ve mutlu. Davaya ihanet etmiş psikolojisi içinde değil. Yıllar boyu oluşan değerler hayatın gerçekleriyle aynı olmamaya başlıyor. Çağın getirdiği bazı değişimler ortaya çıkabiliyor.

Eşim kadar zevkli kadın görmedim

Eşinizin yeni halini daha güzel ve estetik buluyor musunuz?

- Doğrusu önceden de başörtülüydü ama zevk, uyum ve çizgi itibariyle son derece modern ve çok zevkli bir çizgideydi. Onun kadar zevkli giyinen kadın çok az görmüşümdür. Eşim olduğu için söylemiyorum. Çok sade ama o oranda da zevkli ve estetik. Zaten sanatçı olduğu için estetik yönü güçlü, renk algısı yüksek, duygu yönü ağır. Estetik ile örtü ayrı kavramlar. Örtüyle de estetik olabilir, örtüyle de estetik olmayabilir. Örtüsüz de estetik olabilir, örtüsüz de estetik olmayabilir. Estetikle örtü kavramını ayrı tutmak lazım. Eşim her zaman güzeldi...

Şablonculuktan vazgeçmeliyiz

Bundan nasıl bir sonuç çıkardınız?

- Bunu artık bir sorun olmaktan çıkarmamız lazım. Örtünmek de açılmak da bir sorun olmamalı. Biz de bu çözümü kolaylaştırıcı yaklaşımlar sergilemeliyiz. Bugüne kadar gelenekler içinde insanları belli bir şablona sokmaya çalıştık artık bu şablonculuktan vazgeçmeliyiz.

ÇOCUKLAR ÖNCE GARİPSEDİ

Çocuklarınızın tepkisi ne oldu?


- Onlar da şaşırdılar. Önce bir garipsediler. Ama zamanla alıştılar.

Ailenin tepkisi?

- Ailenin büyükleri çok taraftar olmadılar doğrusu. Çok güzel yapmışsın demediler. Ama bir tavır da olmadı.
(Hürriyet)
http://www.haber7.com/haber.php?haber_id=248178
 

Mücahid

New member
Katılım
17 Mar 2007
Mesajlar
2,553
Tepkime puanı
223
Puanları
0
Yaş
57
Konum
Tr
Allah şaşırtmasın.Rabbim bizleri yaradılış gayesinden ayırmasın,Rabbim bizleri ayetlerini az bir paha karşılığı değiştirenlerden eylemesin,Rabbim mü'minleri aşağıların aşağısına çevirmesin.Rabbim hidayet taleb edenleri eli boş döndürmesin.Amin...
 

a l p e r

New member
Katılım
10 May 2007
Mesajlar
364
Tepkime puanı
27
Puanları
0
Allah şaşırmaya bırakmasın, yolumuzu ve sonumuzu hayr etsin (amin) Yoksa nefsimizin elinde halimiz nice olur...
 
Z

zeynep_hearty

Guest
üstadın ifadesiyle kişiler inandıklarını tam olarak yaşamazlarsa yaşadıkları gibi inanmaya başlarlar ve işte netice çağ medeniyet sebep gösterilerek doğallaştırılan tabileştirilen bir tablo... aslında evvela kendisine daha sonra inandığı değerlerin hakkına ihanet ve daha sonra aynı değerlere sahip olanların hakkına ihanet.. rabbim yanlışını anlamayı nasip etsin insallah ..selam ve dua ile..
 

radikal

New member
Katılım
10 Şub 2007
Mesajlar
2,635
Tepkime puanı
1,763
Puanları
0
Yaş
50
Konum
Gönül aleminden
Sizce bu radikal bir karar mı?
ASLA !!!

Herkes bilsinki; isim yönünden benzeşme haricinde bu bayan ve eşi ile uzaktan yakından bir bağımız yoktur ve Allah'ın izni ile hiç bir zamanda olmaz inşaallah.
Pis işlerine, en azından ismimizi alet ettikleri içinde kınıyorum.
 

alem-i ervah

New member
Katılım
20 Ocak 2006
Mesajlar
463
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Allah-u teala herkesi niyetince ecirlendirsin....!

-bir hadisi şerif vardı onu yazayım..

"Kınadıgınız şey başınıza gelmedikçe ,ölmezsiniz" diye..

Kınamaktan ,kalbime bu hissin düşmesinden Allaha sıgınırım...
Rabbim yolundan şaşırtmasın kimseyi...
 

Teknik

New member
Katılım
3 Haz 2007
Mesajlar
38
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
işte ALLAH ın kitabına yüz çevirmenin sonuçları,,dünyaya bel bağlayan topluluk mu olduk..Eşime saygı duyulması gerek demiş,,ALLAH a isyan etmişsinizde insanlardan saygı istiyor,,yarın birgün ruhunuz çıkınca saygı ve itaat kime edilmesi gerekir anlarsınız,ama iş iştende geçer,,çok ağlarsınız faydası olmaz..ALLAH şaşırtmasın
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
ASLA !!!

Herkes bilsinki; isim yönünden benzeşme haricinde bu bayan ve eşi ile uzaktan yakından bir bağımız yoktur ve Allah'ın izni ile hiç bir zamanda olmaz inşaallah.
Pis işlerine, en azından ismimizi alet ettikleri içinde kınıyorum.



Bende üzüldüm Radikal bos ver Sadece senin isminden dolayi bende kiniyorum,,,,
 

alem-i ervah

New member
Katılım
20 Ocak 2006
Mesajlar
463
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Düzeltme lazım. Hak ve hakikat yolunda olanı Allah için sevmek, Hak ve hakikatten sapanı Allah için kınamak veya buğz etmek.

Nefsi için -haksızca- kınayanın başına aynısı gelebilecektir.. (Allah doğrusunu bilendir)
Muhabbetle


Yapılan tasvip edilmez birşey buna bişey demiyorum..
Ama ;
Elh. müslümanız nefs var bizde maalesef...
Ve bu yolda herşey var Allah muhafaza...Kimin nasıl ölecegini ,
Yeniden tevbe edip dönüp,dönmeyeceginide sadece Allahualem...
Bu yüzden dedim kınamayalım , dilde olmasada Allah muhafaza
sn' ile kalpten geçebilir...Bi ihtimalde olsa...
Neyse yorum sizin...
Allah herkesin gönlüne göre versin...

V'esselam
 

alptraum

New member
Katılım
1 Ocak 2005
Mesajlar
2,908
Tepkime puanı
166
Puanları
0
Yaş
39
Konum
Aþk`dan
Web sitesi
www.muhakeme.net
Bakin Arkadaslar

Bir Kadin Kocasindan Sorumlu Ise O Kisinin Türbanini Cikarmasi Veya Cikarmamasi Aile Icerisinde Halledilecek Bir Sorundur

Hic Düsündünüz Mü?

Sorun Neden Bizde Olmasin

Biz Acaba Millet Icin Ailemiz Icin Elimizden Geleni Yaptigimiza Inaniyormuyuz Da Aile Icerisinde Olan Belli Durumlari Kendimiz Elestirir Ve Her Halimizle Giybete Baslamisiz

Kisileri Bosverin Olaylarda Egerki Devletsel Bir Politikaya Basvuruluyor Ve Bundan Cikari Olan Belli Kesim Kar Amaci Ile Davraniyorsa Millet Hala Kendini Degistirmedi Ise Devletin Ne Kabahati Var Degilmi

Doktor Kisi Ile Degil Hastalik Ile Ilgilenir Onun Cözümünü Arar

Ama Gördügüm Kadari Ile Bizim En Büyük Hastaligimiz Giybet

Allah Bizi Affetsin Bu Davranislarimizi Yapmamamiza Yardim Etsin
 

berfut

New member
Katılım
23 Kas 2007
Mesajlar
2,167
Tepkime puanı
334
Puanları
0
Yaş
44
Konum
istanbul
Bakin Arkadaslar

Bir Kadin Kocasindan Sorumlu Ise O Kisinin Türbanini Cikarmasi Veya Cikarmamasi Aile Icerisinde Halledilecek Bir Sorundur

Hic Düsündünüz Mü?

Sorun Neden Bizde Olmasin

Biz Acaba Millet Icin Ailemiz Icin Elimizden Geleni Yaptigimiza Inaniyormuyuz Da Aile Icerisinde Olan Belli Durumlari Kendimiz Elestirir Ve Her Halimizle Giybete Baslamisiz

Kisileri Bosverin Olaylarda Egerki Devletsel Bir Politikaya Basvuruluyor Ve Bundan Cikari Olan Belli Kesim Kar Amaci Ile Davraniyorsa Millet Hala Kendini Degistirmedi Ise Devletin Ne Kabahati Var Degilmi

Doktor Kisi Ile Degil Hastalik Ile Ilgilenir Onun Cözümünü Arar

Ama Gördügüm Kadari Ile Bizim En Büyük Hastaligimiz Giybet

Allah Bizi Affetsin Bu Davranislarimizi Yapmamamiza Yardim Etsin

kardeşim fikrine saglık inş senin gibi bilincli kullarının sayısı artar rabbim senden razı olsun..
camura batana tekme vurmak yakısırmı bizlere
elini uzatıp cıkarmak gerekir nasıl alemlerin efendisi okadar zulüme karsı tüm kucaklarını actı aldı tüm seveni sevmeyeni
onalar için kendinden geçti
bizler neden böyle olamıyoruz hemen bir tenkit hemen bir gıybet rabbim hidayet ihsan eyler sizler gibi olur diger kardeşlerimizde inş tekrar cok teşekkür ederim kardeşim fikirlerine ben örnek aldım diger kardeslerinde örnek almasını isterim...

YANIYOR !!

YANIYOR ABİ YANIYOR, SICAK SICAK SİMİT YANIYOOR
HARAMA BAKAN GÖZLER
NEFSE KÖLE ÖZLER
KÜFÜR DOLU SÖZLER
“ENE”DEN EĞİLMEYEN DİZLER YANIYOR

SECDEYE GİTMEYEN BAŞLAR
HARAM KARIŞTIĞINDA AŞLAR
GÖZ PINARINDA YAŞLAR
CEHENNEMDE TAŞLAR YANIYOR

ŞİRKE GİDEN BİLİM
YUMUŞAMAYAN HİLİM
HAKKI SÖYLEMEYEN DİLİM
Mİ’RAÇ’DA BÜKÜLMEYEN BELİM YANIYOR

HİÇ YAŞANMAYAN “AN”
LİLLAH İÇİN AKMAYAN KAN
SEKERATTA ÇIKMAYAN CAN
ÜSTAD’I UNUTMAYAN VAN YANIYOR

MAKYAJLA SOLMUŞ SÛRET
KALBİNE ZEHİR DOLMUŞ SÎRET
BELÂDA SÖYLENMEMİŞ “SABRET”
PEYGAMBER İNMEMİŞ FETRET YANIYOR

AHİRZAMANDA AZAN İNSAN
AKILLARI KAPLAYAN NİSYAN
KALPLERE OTURAN İSYAN
MAHŞERE BIRAKILAN DOSYAN YANIYOR

KATLEDİLEN CENİN
YALAN KARIŞAN YEMİN
YAZIN AÇILAN “TENİN”
“EN”LERE KÖLE “BEN”İN YANIYOR
YANIYOR ABİ YANIYOR, SICAK SICAK SİMİT YANIYOR
 

alptraum

New member
Katılım
1 Ocak 2005
Mesajlar
2,908
Tepkime puanı
166
Puanları
0
Yaş
39
Konum
Aþk`dan
Web sitesi
www.muhakeme.net
İnsan, kendi nefsini mânâ-yı harfiyle değerlendirmeli, “Bu hayat benim şahsî malım değil, eğer öyle olsaydı ölüm bana yaklaşamazdı.” demeli ve hayatını Allah’ın Muhyi (hayat verici) isminin bir cilvesi bilmelidir. Bu noktaya varan insan, ömrünü kendi keyfince kullanamaz; Allah’ın rızası yolunda geçirmeye gayret eder.

Aynı şekilde, varlığını Mucid (var edici) isminin, görmesini ve işitmesini de Basîr ve Semi’ isimlerinin tecellisi bilmelidir.

Bu noktaya erişen bir kalbi kibir istila edemez, gurur lekeleyemez. Böyle bir kalbin sahibi, başka varlıkları da aynı mânâda değerlendireceği için, hiçbir mahlûka zarar veremez. Çünkü çok iyi bilir ki, onlar da kendi nefislerine mâlik değildirler; onlar da Allah’ın mahlûkudurlar.

“Hiçbir şey, bir zerreye bile, mânâ-yı ismiyle masdar olamaz. Amma bir zerre, mânâ-yı harfiyle semanın yıldızlarına mazhar olur.” (Mesnevi-i Nuriye)Masdar; bir şeyin çıktığı, sudur ettiği yer demektir. Mazhar ise, o şeyin zahir olduğu, göründüğü, kendini gösterdiği mekândır.

Materyalistler ve tabiatçılar, masdar ile mazharı, bir başka ifadeyle sudur ile zuhuru birbirine karıştırıyor ve aldanıyorlar.

Bediüzzaman’ın vecizesini bir misâl ile açıklamaya çalışalım: Güneşe karşı tuttuğumuz bir ayna, parıl parıl parlar. “Aynada ışık olduğunu” söyle-diğimizde, doğruyu ifade etmiş oluruz. Böyle demekle, güneşin aynadan zuhur ettiğini, ışığını onda gösterdiğini ifade etmek isteriz. Böylece aynadaki ışığa mana-yı harfiyle bakmış oluruz.

“Aynada ışık yoktur” dediğimizde de sözümüz yine doğrudur. Çünkü o cam parçası bir ışığa masdar değildir; yani ışık o cam parçasından sudur etmez, çıkmaz.
Bu misâli, diğer varlıklara da uygulayabiliriz.
 

alptraum

New member
Katılım
1 Ocak 2005
Mesajlar
2,908
Tepkime puanı
166
Puanları
0
Yaş
39
Konum
Aþk`dan
Web sitesi
www.muhakeme.net
İman için taklidî ve tahkikî iman şeklinde bir sınıflandırma yapılır. Birincisinde görgü ve telkine dayalı ve taklit esası üzere kurulmuş bir iman; ikincisinde ise, kendi nefsini ve kâinatı ilim ve hikmet nazarıyla tefekkür etmenin sonucu olarak kalpte hasıl olan ve hiçbir şüphe ve tereddüt eseri kalmayan, hiçbir desise, vesvese yahut bâtıl fikirle sarsılmayacak kadar kuvvetli bir iman söz konusudur. Böyle bir iman sahibi, Allah’ın “her şey üstündeki sikke-i kudretini, hâtem-rububiyetini ve nakş-ı kalemini” görür.

Allah’a tahkiki bir surette iman eden bir insan, kendi varlığını ve çevresindeki eşyayı ilâhî isimlerin tecellileri olarak görür. Onun için artık her mahluk bir tefekkür hazinesi, her nimet bir şükür davetçisidir.
Kalbi imanla nurlanan bu bahtiyar insanın bütün his dünyası da, Kur’ân ahlâkıyla nurlanır. Güzel ahlâkın her bir şubesinden ayrı bir nur alır, ayrı bir zevk duyar
ALLAH BIZI BU YOLLARA NASIP ETSIN
 

berfut

New member
Katılım
23 Kas 2007
Mesajlar
2,167
Tepkime puanı
334
Puanları
0
Yaş
44
Konum
istanbul
ŞEYTANLA BİR GÖRÜŞME!



Şeytanla kabristanda karşılaştılar. Şeytan çok
neşeliydi. Adam sordu:

"Bu ne hâl?"

"Altın devrimi yaşıyorum." diye cevap verdi şeytan.

Adam anlamazlıktan geldi: "Ne demek istiyorsun?" "Sen
de pekâla biliyorsun," dedi, "Asırlarca âhirzaman
dedim durdum. Şimdi artık mutluyum. O Asr-ı Saadet'te
neler çektiğimi bir ben bilirim. Hangi sahabeyi görsem
dizlerimin takatı kesilirdi. Hele Ömer, onu görünce
saklanacak delik arar, yolumu değiştirirdim. Daha
sonra da rahat yüzü gördüm sayılmaz. Sahabeler gitti,
müçtehidler geldi. Her asırda bir kutup, bir müceddid,
nice alim, nice veli... Bana rahat yüzü mü
gösterdiler?. Geylânî gitti, Gazali geldi; Rabbanî
gitti, Mevlâna geldi.. Selçuklunun çöküşüyle biraz
rahat edeceğimi sandım. Ne gezer. Al sana Osmanlı Ama
şimdi altın devrimi yaşıyorum. Evet altın devrimi.
Şeytan, daha sonra da bir nârâ atarak "Gün benim,
devran benim" diye ekledi.

"Milyonlarca, milyarlarca insanı nasıl yoldan
çıkarıyorsun? Bunu hangi kuvvetle yapıyorsun?" diye
sordu adam.

Şeytan bir kahkaha savurdu: "Allah'ın onlara verdiği
kuvvetle!" "Nasıl olur!?"

"Anlatayım," dedi şeytan. "İnsana takılan bütün
âletler, duygular, verilen bütün hisler, kuvvetler hep
Allah'ın ihsânı. Ben o insana Allah'ı unutturuyorum.
İçine vesvese atıyor, ne lâzımsa yapıyorum. Oyunlar
tezgâhlıyor, tuzaklar kuruyorum. Sonunda bana uyarsa,
Allah'ın bu ihsanlarını benim istediğim yönde
kullanıyor. İşte bütün mesele bu kadar basit."

"Demek sen Allah'ı biliyorsun?" diyerek hayretini
belirtti adam.

Şeytan acı acı gülerek; "Öyle lâf ediyorsun ki
şaşıyorum" dedi.

"Hiç bilinmeyen bir Zât'a isyan edilir mi? Onu
bilmeyen mi var? Ama kimisi Kur'an'ı dinler,
emirlerine uyar. Kimisi de beni dinler, isyan yolunu
tutar. Bu ayrı mesele."

Adam, şeytana silahlarını sordu. "Bunları ezberlemeye
hafızan yetmez," dedi şeytan. "En çok kullandıklarım
dünya sevgisi, benlik dâvâsı, şehvet, gazap, hırs,
haset, riya. Herkesin nabzına göre şerbet veririm.
Birine aldanmazsa, diğerini sunarım. Kendime
bağlayıncaya kadar peşini bırakmam. Bunu başardım mı
işim kolaylaşır. Artık ben o kişinin ardına düşmem. 0
beni takip eder."

Şeytan onu bir kabre götürerek "Bak" dedi. Adam baktı.
Toprağın altı da, üstü gibi seyredilebiliyordu

Şeytan, "Şu var ya," dedi, "Bil bakalım, erkek mi,
kadın mı?"

"Ne bileyim ben," diye cevap verdi adam.

Şeytan "vaktiyle" dedi, "şu kemikler bir kadının, şu
ileridekine de bir delikanlının bedenleri sarılıydı.
İkisini de rahatlıkla parmağımda oynatıyordum. Bu
kâinatı, ondaki harika hadiseleri, insanın mükemmel
yaratılışını, ölümü, hesap gününü, kısacası, her
hakikatı unutturdum onlara. Şehvetten başka birşey
düşünmez oldular. Bir ömür boyu hayvan gibi yaşadılar.
Şimdi de azap çekiyorlar."

Mezarlıkta biraz ilerlediler. Şeytan bir başka kabri
gösterdi: "Bil bakayım," dedi, bu kemikler zengin
kemiği mi, fakir kemiği mi?"

"Kemiklerden birşey anlaşılmıyor" dedi adam. Ama mezar
taşından bu şahsın vaktiyle zengin biri olduğu belli.

"Evet," diye cevap verdi şeytan. "Ben bu adamı
servetiyle gururlandırdım. Mal sevgisi gönlünde o
kadar yer etti ki, işin birini bırakıp diğerine
koşuyor, rüyalarında bile parayla uğraşıyordu. Ona
rahat yüzü göstermedim. Gayri meşru kazançların
peşinde koşturdum. Zâlim ettim, hırsız ettim, mağrur
ettim... Bunlar onu mahvetmeye yetti; şimdi ilk
hesabını veriyor. Şu berideki de bir fakirdi. Onu da
bunun malına haset ettirdim. Kalbine kin ve nefret
tohumları serptim. Bu kadarla da kalmadım, onu ruhî
bunalımlara ittim. Sonunda kaderi tenkide kadar
götürdüm. O da bir başka azap içinde. İşte bir taşla
iki kuş vurmak diye buna denir."

Sözün burasında hiç alâkası yokken yine, "Şu
Osmanlılar yok mu," diye içini çekti, şeytan"
kendileri gittiler ama, yine de bana çok
çektiriyorlar. Fakat ben de intikamımı iyi aldım."

"Nasıl aldın?' diye sordu adam.

"Anlatayım," dedi. Bunu söylerken göğsünü kabartmış,
ellerini koltuklarının altına sokmuş, başını gururla
dikmişti:

"Asırlarca dinin, îmanın ve namusun bayraktarlığını
yaptılar. Nice plânlarımı akîm bıraktılar. Nice
insanları Allah'a secde ettirdiler. Fakat, şimdi ne
oldu? Onların torunları benim peşimdeler. Hâyâ
perdelerini sıyırıp çöpe attım. Şimdi birbirlerinin
namusuna kötü gözle bakmayı hüner sayıyorlar. Bu
manzara beni keyfimden çıldırtıyor. Dahası da var. Dün
Osmanlının isminden dehşete kapılan Avrupalı, bugün
memleketinize rahatlıkla giriyor. İstediği gibi
eğleniyor ve Meyhanelerinizde, kızlarınızın taşıdığı
içkileri içiyorlar.Bu konuşmaları dinlerken adamın
içinde bir sıkıntı belirmiş ve şeytanın kendisini
ümitsizliğe düşürmek istediğini anlamıştı. Elbette
daha fazla konuşturamazdı:

"Her kışın bir baharı, her gecenin bir neharı vardır."
diye başladı söze. "işte şimdi bu bahara girmek
üzereyiz. Sözünü ettiğin pespaye gençliğe bedel din,
vatan millet için gece gündüz çalışan çırpınan, göz
yaşı döken yeni bir gençlik daha yetişiyor. Hem de
akıl almaz bir hızla. Bunu sen de biliyorsun. Nitekim
onlarla durmadan uğraşıyorsun. Öyle değil mi?"

Şeytan adamın söylediklerini inkâr edemezdi. Ve
yanından ayrılırken "evet" dedi biliyorum.

Ama yine de onlarla uğraşacağım." deyip, kaybolması
bir oldu.
 

berfut

New member
Katılım
23 Kas 2007
Mesajlar
2,167
Tepkime puanı
334
Puanları
0
Yaş
44
Konum
istanbul
merhamet

merhamet

İnsanlara merhamet etmeyen kimseye, Allah merhamet etmez.
Rıfk ve merhametten mahrum olan kimse, bütün hayırlardan, iyiliklerden mahrum olabilir ve olur.
Şefkatten daha hayırlı bir şey yoktur.
Başkalarını sık sık affedin, fakat kendinizi ve nefsinizi asla.
Ölürse iman ve ahlâkıyla, Allah'a ibadet ve takvasıyla din kardeşlerine olan şefkat, hürmet ve sevgisiyle yer beğensin. Kalırsa el beğensin.
Rıfk mülâyemet, nezaketle muamele. Bunun zıddı huşûnet, sertliktir. Rıfktan mahrum olan, hayırlardan mahrum bulunur.
Mü'mine eziyet haramdır.
Lütf, güzellikle, tevazu ve mahviyetle, gönül alarak yapılan muameledir. Temiz kalplilik ve yüksek insanlık hislerinin eseridir.
Bağışlamak, affetmek ve müsamaha göstermek, başkalarının hatalarından ziyade kendi hatalarını aramak, bulmak ve kurtulmaya çalışmak, olgunluğun, kâmilliğin şiârıdır. Peygamber ahlâkıyla ahlâklanmaktır.
Allah yumuşak huylu, din kardeşlerine şefkat ve merhamet eden kulu sever.
Yerde olanlara merhamet ediniz ki, size de gökte olanlar merhamet etsin.
İslam dini, hamiyet hissinin kaynağıdır. Her müslüman, iman ve İslâmiyeti, namus ve haysiyetini hizbü'l-Kur'ân müntesiplerini, birbirlerini dinsizlere karşı korumak, müdafaa etmek, ihtimam göstermekle mükelleftir.
İnsaf dinin yarısıdır. Mağrib tarafındaki tövbe kapısı, halk için kıyamete kadar açıktır.
 

selinay25

New member
Katılım
19 Nis 2007
Mesajlar
87
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Demokrasiye Inananlar Demokratik Hakkini Kullanirlar...islamda Ise Allah'in Hiç Bir Hükmünde Istisnalar Hariç Iman Edenlerin Tercih Hakki Yoktur..birileri Bu Ayeti Okursalar Fazla Söze Hacet Kalmaz...ahzap 36 Vesselam
 

bcetin811

AMEL-Ý SALÝH
Katılım
27 Eyl 2006
Mesajlar
1,495
Tepkime puanı
110
Puanları
0
Yaş
43
Konum
Hayatýn içinden
"Allah ve Resulü, bir işte hüküm verdiği zaman, artık inanmış bir erkek ve kadına, o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Kim Allah'a ve Resulüne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur."(Ahzap 36)

Allah razı olsun selinay kardeşim..
 

Mücahid

New member
Katılım
17 Mar 2007
Mesajlar
2,553
Tepkime puanı
223
Puanları
0
Yaş
57
Konum
Tr
Alpraum demişki :Bakin Arkadaslar

Bir Kadin Kocasindan Sorumlu Ise O Kisinin Türbanini Cikarmasi Veya Cikarmamasi Aile Icerisinde Halledilecek Bir Sorundur

Hic Düsündünüz Mü?

Sorun Neden Bizde Olmasin

Biz Acaba Millet Icin Ailemiz Icin Elimizden Geleni Yaptigimiza Inaniyormuyuz Da Aile Icerisinde Olan Belli Durumlari Kendimiz Elestirir Ve Her Halimizle Giybete Baslamisiz


Bir alttaki mesajdada Alptraum demişki :İnsan, kendi nefsini mânâ-yı harfiyle değerlendirmeli, “Bu hayat benim şahsî malım değil, eğer öyle olsaydı ölüm bana yaklaşamazdı.” demeli ve hayatını Allah’ın Muhyi (hayat verici) isminin bir cilvesi bilmelidir. Bu noktaya varan insan, ömrünü kendi keyfince kullanamaz; Allah’ın rızası yolunda geçirmeye gayret eder.

Sevgili kardeşim burada eleştirilen bu insanların özeli değil yapılan eylemin genel olarak müslümalara yansımasının getireceği negatifliklerdir.Bu insanlar daha önceki duruşları ve tavırları ile belli bir müddet belli bir kesimi temsilen topluma mal olmuş insanlardır.Bu insanların yaptığı hareketin menfiliği,bu eylemi diğer kapalı insanlara karşı kullanacak zihniyette insanların(Ertuğrul ÖZKÖK)gibi koz olacaksa sanırım bundan etkilenecek olan müslümanlarında bu insanıve yaptığını eleştirme hakkı vardır.Birinci yazdığın mesajla ikinci mesajın arasındaki çelişkiyide anlamış değilim.İlk mesajda karı ve kocanın arasında bir meseledir diyorsunuz,ikinci mesajda ise,"İnsan bu hayat benim kendi malım değil,eğer öyle olsaydı ölüm bana yaklaşamazdı demeli"Diyorsun.Madem böyle düşünmeli İnsanlar O halde yaptığı yanlışı eleştirme hakkı vardır,bu eylemden zarar gören insanların.Dua ile Kardeşim
 
Z

zeynep_hearty

Guest
sayın Gürtuna topluma mal olmuş insanlardan biridir nihayetinde objektifler ve kameralar önündedir şu durumda gıybet ve kınama sözkonusu değildir ynlış olan bir halin hak olmayan bir halin ki bu hal bizimde içerisinde bulunduğumuz inancı tahkir edicek boyutta bir hal ise muhakkak tepki koyulmalı en azından böyle bir davranışa meyyal olanlar için bir set teşkil edebilmelidir..islam dini elbette hoşgörü dinidir şu lakin fakat hoşgörü salaklık ahmaklık gözü kapalı olmak vurdumduymaz olmak bananeci olmak değildir hatalı olan için hatanın ifadesinde hoşgörülü olmak demektir..yoksa hataya gözyummak değildir..elbette ferdi hatalarımız günahlarımız olucaktır fakat sözkonusu hatayı halk arasından normal biri yapmış olsa idi bu şekilde bir tepki sözkonusu olmaz idi zira efendimiz sav .. bizans imparoturuna yazdığı mektupta ''eslim'' teslim ol zira senin teslimiyetin sana bağlı olanların teslimiyeti demektir derken ifade ettiği mana aşikardır bu demektirki sosyal statüsü üst düzeyde olan biri yani herdaim örnek teşkil eden birinin böyle bir tutumda bulunmasını normal karşılamamak gerekmektedir.. bu tutuma karşı aynı inanışa sahip olanların tepkilerini dile getirmesi pek tabidir ..selam ve dua ile..
 

hemsirem

New member
Katılım
14 Haz 2007
Mesajlar
23
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Konum
KARAMAN
Allah Hepimizin Yar Ve Yardimcisi Olsun Arkadaşlar Allah Hepimizi Doğru Yolundan Ayirmasin şöyle Bi Durum Da Var Nasil Bizler Kapaliliğin Dinimizde Olduğunu Savunuyor Ve Bunu Sadece Allah Rizasi Için Yapiyorsak Bizim Tam Tersimizde Düşünenlerde Var Allah Onlari Hidayete Erdirsin Mesela Benim Ailem Benin Başimi Kapatmama şiddetle Karşi çikmiş Ve Evden Kovmaya Kadar Ilerletmişlerdi Ama Allah Yardim Etti Ve Başimi Açmadim Asla Aileme Saygisizlik Yapmadim Yapamazdimda Dualar Ettim Ve Kazandim önemli Olan Istemek şuan Ailem Karişmiyor şuan Sohbetlerimede Bailadim Haftalik Toplantilarimiz Oluyor Katiliyorum Ama Ailemin Haberi Yok Tabi Ki Bilseler Sonum Olur Inşallah Atamalar Olurda Ailemden Ayrilirsam Namazlarima Da Başlayacağim Bana Dua Edin Allah Beni Doğru Yolumdan Ayirmasin Ailemede Allah Iman Kuvveti Versin
 
Üst Alt