Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Gizli dini nikah yaptırmak doğru olur mu?

denyel334

New member
Katılım
17 Haz 2006
Mesajlar
12
Tepkime puanı
0
Puanları
0
--------------------------------
 
Son düzenleme:

vatansever

New member
Katılım
13 Tem 2006
Mesajlar
71
Tepkime puanı
1
Puanları
0
s.a.
kardeşim nikah taki maksat iki kişinin birbirlerini hiç bir şekilde kullanmayıp birbirlerinin hakkına tecavüz etmeyeceğini garanti altına almaktır. peki şu an dini nikah ile bu sağlanabilinir mi? hayır çünkü bu nikah ile adalet arayamazsın. oldu da erkek kadını bıraktı ortada, bu kadının hakkı nasıl savunulacaktır. o yüzden dini nikah Allah şahidimdir demek için şarttır ama artık bu sistemde resmi nikah ta şarttır. dini nikah sadece cinsel ilişkiye girebilmek için bir izin belgesi değil kadın ile erkek arasında yapılan bir hayat anlaşmasıdır. eğer şeriat hüküm verme konumunda olsaydı yeterdi ama günmüzde resmi nikah ta gerekliliktir. bu da eğer yapılamıyorsa müslüman gece düşen sabretmektir. bu işte sabırıda kolaylaştıran oruçtur hadiste belirtildiği üzere
Allah'ın rahmeti üzerine olsun
 

Rahmet4

New member
Katılım
27 Eki 2006
Mesajlar
526
Tepkime puanı
12
Puanları
0
Yaş
54
Aralarında evlenme engeli bulunmayan akıllı ve ergin bir erkekle kadın, iki erkek veya bir erkek iki kadın şahidin bulunduğu bir mecliste evlenme iradelerini açıklayarak bizzat evlenebilirler. Hanefi mezhebine göre nikah için velilerinden izin alarak veya velilerinin de katılmasıyla böyle bir evlilik akdini yapmaları müstehab sayılmıştır.
Evlilik gibi en önemli akidlerden olan bir muamelede velilerin haberleri olması ve onların rızasının alınması İslamî edeb, ahlak ve faziletin de gereğidir. Ancak veli izninin bulunmaması Ebu Hanife ve Ebu Yusuf’a göre nikahın sıhhat şartlarından olmayıp gereklilik (lüzum) şartlarındandır.
Diğer yandan evlenecek erkek veya kadını nikah sırasında bizzat velilerinin temsil etmesi de mümkün ve caizdir. Ancak bu durumda, evlenecek olan eşler hazır bulunmazsa, veli veya vekillerin onlardan izin ve yetki almış olması gerekir.
Hanefiler dışında üç mezhep imamına göre ise kadın akıllı ve ergen olsa nikah akdinde bizzat irade beyanında bulunamaz. Onu nikahta velisi temsil eder. Aksi halde nikah geçerli olmaz. Bu konuda Hanefi mezhebinin kadına irade serbestliği tanıdığını görmekteyiz. Ancak veliye, gerekli durumlarda evliliği feshettirme yetkisi tanınarak kadının karışılaşabileceği bazı sıkıntılı durumlara karşı onu koruma esası getirilmiştir. (Aile İlmihali-Prof. Dr. H. Döndüren, Sh. 183)
Gizli nikahın hükmü: Dışarıda açıklanmamak üzere gizlice yapılan nikah akdi caiz değildir. Ancak nikah akdi şahitlerin önünde yapılıp da sonradan şahitlere bunu gizlemeleri ve dışarıda açıklamamaları tavsiye edilse, bu, gizli yapılmış sayılır.
Ebu Hanife ve İmam-ı Şafi’ye göre böyle bir evlilik gizli yapılmış sayılmaz. Çünkü şahitlere sonradan yapılacak gizli tutma tavsiyeleri nikah akdine zarar vermez.
İmamı Malik ise, evliliğin topluma ilanını bir şart olarak kabul ettiği için gizli yapılan veya şahitlerden gizlemeleri istenen bir nikahı geçerli saymaz. (A.g.e., Sh. 163)
Peygamberimiz (s.a.v.) bir hadis-i şerifte nikahla ilgili olarak: "Ey gençler zümresi! Kim içinizden evlenmeye muktedirse evlensin. Çünkü gözü haramdan en çok saklayan, ırzı en iyi muhafaza eden budur. Kim de evlenmeye gücü yetmezse oruca devam etsin. Zira oruç onun için bir korunmadır." demiştir.
Kişinin kendisini ve karısını harama düşmekten koruması, insan nevinin son bulmaktan, yok olmaktan, doğurmak ve çoğalmak yoluyla korunması, neslin bekası, nesebin muhafazası, toplum nizamını düzenlenmede tamamlayıcı bir unsur olan ailenin kurulması ve bireylerin arasında yardımlaşma ruhunu geliştirmesi gerekir. Evlilik, hayatın yükünü taşıyabilmek için karı-koca arasında bir yardımlaşma, toplumlar arasında sevgi ve dayanışma bağı kurulur. Aile bağlarını kuvvetlendiren bu bağ, yararlı şeyler için yardımlaşmayı gerektirir.
Nikah kıyılacaksa, kişiler bu konuda kararlılarsa önce resmi nikahı, sonra da dini nikahı kıymalılar. Bu, bilhassa kadının menfaatini içerir. Zira insanlar nikahı İslamî kurallara göre kıyıyorlar. Ama ayrılma vaki olunca İslamî kaidelere göre ayrılma olmuyor. Kadının haklarının muhafazası için resmi nikahın gerçekleşmesi elzemdir.
Nişanın bozulması veya böylesi bir nikahın bozulması durumunda ise özellikle bundan kadının telafisi mümkün olmayan zararlar gördüğü bilinmektedir. Bunu dikkate alarak velilerin çocuklarını zaman zaman uyarması ve ileride bunalıma yol açabilecek davranışlara girmekten onları sakındırması gerekir. Çünkü böylesi olumsuz durumlarda geride pişmanlık, iffetsizlik, öfke gibi hoş olmayan manzaralarla karşı karşıya kalınabilir. Ömür boyu onların peşini bırakmaz. Meşru olmayan bir çocuğun dünyaya gelmesinin kadın ve aile için nasıl bir yıkım meydana getireceğini tahmin etmek güç olmaz.
Gençler şunu iyi düşünmeliler: Gençliğin verdiği heyecanla kişiler kâmil manada düşünmekten yoksun olabilirler. Yanlış bir karar verebilirler. Zira ölçüsüz aşkın sonu hüsrandır. İşte o zaman bazı ulemanın ve mezheplerin velinin izni ve nikahın aleni olması görüşündeki hikmeti düşünmek gerekir. İnsanlığın başına gelen sıkıntıların gerçek nedeninin Kur’an ve Sünnet ölçülerine uyulmamasından kaynaklanıyor olması her aklı selim sahiplerince mâlumdur.
Kanaatimizce nişanlılık döneminde veya gizli bir nikah sonrasında dikkat edilmesi gerekenleri vurgulamakta yarar var:
a) Gizli bir nikahı bir an önce ilan ederek evliliği meşru zeminde devam ettirmek gerekir. Nişan vuku bulmuş ise bu vesile ile nikah kıyılmışsa yakın bir zamanda düğünün yapılması güzel olur.
b) Resmi nikahtan önce dini nikah akdi yoluna gitmemelidir. Çünkü İslamî nikah bazı fiilleri meşru hale getirirken kişilerin rahat hareketine müsaade ediliyor. Halkın arasında rahat dolaşılıyor.
Diğer insanlar bu hali müşahede ediyor. İstenmeyen bir hal vaki olunca ayrılık vuku buluyor. Kadının zarar görmesi kaçınılmaz hal alıyor. Manevi değeri de düşüyor.
c) Taraflar erken nikaha karar vermişler ise kadında bir boşanma yetkisi (Tefvizi talak) olması uygun olur. Çünkü bazı ayrılıkların sonunda erkeklerin kadınları boşamadıklarını müşahede ediyoruz. Hatta önceki erkekten boşanma vaki olmadan bir başkası ile evlendiği oluyor ki, nikah üstüne nikah caiz değildir.
d) Nişan ve gizli nikahtan sonraki ayrılığın neticesinde mehir meselesi de müşkül hal alıyor. Kişiler arasında kul hakkı teşekkül ediyor.
Erkeğin, evlenirken karısına verdiği veya vermeyi taahhüt ettiği para veya sair bir mala mehir denmektedir.
Nikah kıyılır da eşler arasında bir birleşme veya halveti sahiha (üçüncü bir şahsın yanlarında olmamaları birleşmeye mani bir ortamın bulunduğu mekan) vaki olmaz ise mehrin yarısı, aksi halde birleşme vaki olmuş veya halveti sahiha vaki olmuş ise o zaman mehrin tamamını erkeğin kadına ödemesi gerekir.
Allah (c.c.) Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor: "Eğer siz kadınları kendilerine cinsi yakınlıkta bulunmadan önce boşar, (fakat daha önceden) onlara bir mehir tayin etmiş bulunursanız, o halde tayin ettiğiniz (o mehrin) yarısı onlarındır." (Bakara, 237)
Günümüzde kişiler araba ile şehir dışına çıkarak veya muhtelif yerlerde rahat bir halde geziyorlar. Elbette bu da bir halveti sahihadır. Bu konuda velilerin dikkatli olması gerekir.
e) Hediyelerin durumu: Hanefilere göre nişanlıların ve ailelerin birbirine verdiği hediyeler hibe (bağış) hükmündedir. Bu yüzden bağışlanan şeyin telef olması ve tüketilmesi durumunda bağıştan geri dönmemeyi engelleyen bir durum söz konusu olmadıkça bağıştan geri dönmek caizdir. Bu yüzden erkek verdiği hediyelerin durması halinde onları geri alabilir. Fakat nişan yüzüğünün kaybolması, kurbanda götürülen koçun kesilerek tüketilmesi, nişan giysilerinin giyilip eskitilmesi gibi durumlarda hibe edilen şey elde bulunmadığı için bedel olarak tazmin edilmeleri gerekmez.
Malikilere göre hediyelerin durumu, nişan bozanın erkek ve kız oluşuna göre değişiklik göstermektedir. Eğer nişanı erkek bozmuşsa hiçbir hediyeyi geri alamaz. Hatta hediyenin mevcut oluşu veya tüketilmiş bulunması da sonucu etkilemez. Eğer vazgeçen kızsa erkeğin hediyeleri geri alması caizdir. Hediyeler tüketilmişse kadın bunların bedelini tazmin eder.
Şafi ve Hanbeliler’e göre ise nişanın bozulması durumunda artık hediyeler geri alınamaz. Çünkü hediye hibe hükmündedir. Hibeden dönme teslimden sonra artık caiz değildir.
Hadis’te şöyle buyurulmuştur: "Bir kadın nikah akdinin sorumluluğunu üstlenmeden önce kendisine verilen mehir, hediye veya verilmesi va’dedilen şeylerin tümü bu kadına aittir. Nikah akdi sorumluluğunu üstlendikten sonra verilenler ise, kime verilmişse ona aittir." (Aile İlmihali, Prof. Dr. H. Döndüren, 147)
Bir kimse evlenmek isterse, İslam terbiyesini almış, Kur’an ve Sünnete bağlı Hz. Hatice ve Ayşe annemizi taklit eden, Rabbine tevekküllü zevk edinen, mahşerde vereceği hesaba göre kendisini hazırlayan bir kadınla evlenmek için çaba göstermelidir.
Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyuruyor: "Kadın dört şey için nikahlanır. Malı, güzelliği, soyu ve dini için. Sen dindarı tercih et." (Buhari)
Erkek de elbette Kur’an ve sünnete bağlı, sorumluluğu müdrik, emanet ehli, Muhammedî ahlaka sahip, Allah korkusu ile kendini tezyin eden, ehli takva bir Mü’min olmalı.

Allah’ım nebileri, sıddıkları, şehitleri, salihleri seven, sadıklarla beraber olan, dünya ve ahiret saadetini kendisine düstur edinen aileler nasip et. Amin. Allah’ım ümmeti Muhammedi Kur’an’a mahkum et. Amin.
 

denyel334

New member
Katılım
17 Haz 2006
Mesajlar
12
Tepkime puanı
0
Puanları
0
----------------------------------------
 
Son düzenleme:

ekreme

New member
Katılım
28 Kas 2006
Mesajlar
297
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Yaş
51
Gizli nikah sizi haramdan korumaz, bilakis daha tehlikelidir.HArama dini bir kılıf giydirmiş olursunuz ki daha tehlikelidir...Yukarda arkadaşlar gerekli açıklamaları delillerle yapmışlar zaten...Beraber sağa sola , sinemaya parka vb. giderken haram olmasın diye mi yoksa evlilik için mi nikah kıyıyorsun? Bu sorunun cevabı önemli...Birinci amaçla yapıyorsan haramın örtülüsü...İkinci amaçla yapıyorsan "gerdeğe" girmen lazım...Yok, resmi nikah (belediye nikahı) yapana kadar gerdeğe girmem diyorsan senin amacın ne? kendine iyi sor...Dini nikah yaptın mı eşindir artık ilişkiye girmen normal ve gerekli...Neden gerekli ? Zira bu samimiyetini (senin samimiyetini değil samimi olduğuna inanıyorum kız hakkında...) yani dini nikahın lüzumu ve icapları hakkındaki samimiyetini ortaya çıkaracaktır...

YA ayrılırsam abi, dediğini duyar gibi oluyorum...Ayrılırsan eşinden ayrılmış olursun o kadar...Ha !.. Kızın durumu ne olur o zaman dersen, ilişkiye girmeden gezip tozunca ne oluyorsa o olur...

Romantizm yaşamak için dini kurban etmemek lazım kardeşim...
 

denyel334

New member
Katılım
17 Haz 2006
Mesajlar
12
Tepkime puanı
0
Puanları
0
----------------------------
 
Son düzenleme:

Rahmet4

New member
Katılım
27 Eki 2006
Mesajlar
526
Tepkime puanı
12
Puanları
0
Yaş
54
kardes bir site veriyorum sana yardim edebilir cok hasas bir konu oldugu icin mabal altina girmek istemiyoruz. Allah yardim etsin
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

denyel334

New member
Katılım
17 Haz 2006
Mesajlar
12
Tepkime puanı
0
Puanları
0
---------------------------------------
 
Son düzenleme:

Rahmet4

New member
Katılım
27 Eki 2006
Mesajlar
526
Tepkime puanı
12
Puanları
0
Yaş
54
cavabiniz burada yaziyor

134- Kız ebeveyninden izinsiz evlenebilir mi?

Erginlik çağına gelmiş bir kızın kendisine denk biriyle evlenmeye karar verme hakkı vardır. Veli-sinin izni şart değildir. Ancak bir hanım kızın veli-sinin iznini almadan böyle önemli bir konuda tek başına karar vermesi, uygun bir davranış sayılmaz. Ana-babanın hayat tecrübelerinden istifade etmesi daha hayırlı olur

Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu; Dini Soruları Cevaplama Komisyonu tarafından cevaplandırılmıştır.
 

denyel334

New member
Katılım
17 Haz 2006
Mesajlar
12
Tepkime puanı
0
Puanları
0
-------------------------------------------
 
Son düzenleme:

ÇAPANOÐLU

New member
Katılım
8 Eki 2006
Mesajlar
803
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Bakın, bizim kitabımızın bir ismi de BEYAN dır.. yani, apaçık ve ortada.. Dinimizin bütün kuralları da ortadadır ve gizlisi, sırlısı, muammalısı olamaz, öyle olsa, açıklayıcı olmadığı için bir manası olmazdı, Hiristiyanlar dinlerini böyle bozdular, incili herkes anlamaz, sadece papazlar anlar diye iddia ettiler ve sonunda papazların dini çıktı ortaya..
Sevgili dostum, açık yaraya kurt düşmez, gizli olan da muhakkak bir hile ve bilinmesi istenmeyen bir sapkınlık mevcuttur, bundan uzak durmak müslümanlara bir görevdir, eğer dinlerinin hiristiyanlık gibi iptal olmamasını istiyorlarsa..
 
Z

zeynep_hearty

Guest
bakın herşeyde olduğu gibi nikahtata kurallar vardır nikahın kurallarının biride aleni yani aşikar olmasıdır ...2 adet şahidin hazır bulunmasıdır bu anlamda siz gizli nikah dediğiniz için yani sözkonusu olan nikahta bir gizlilik olduğu için zaten nikah olmaz...kaldiki günümüzde bir çok olumsuzlukla karşılaşabiliyoruz gerek bayanın mağdur olmaması gerekse sizin mağdur eden taraf olmamanız açısında ki burda sizinde mağdur olma durumunuz sözkonusu sabırlı olmanızı tavsiye ediyorum..İmam nikahı, yapılacak olan nikahın yetkili bir kişi veya kurumun bu nikahı denetlemesi demektir. Tıpkı bugün nikahların belediyede kıyılması gibi. Dinimize göre bu nikahı denetleme yetkisi olan ilk kişi; kızın ailesidir. Dolayısıyla öncelikle onların rızası alınmak zorundadır. Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur: "Hangi kız/kadın, velisinin izni olmadan nikahlanırsa onun nikahı geçersizdir!" Fakat aile sebepsiz yere sorun çıkarırsa o zaman denetim, bölgenin yetkili amirine geçer. Yani bugünkü anlamı ile belediyeye.
İmam nikahı için sadece kız ve erkeğin anlaşmaları yeterli değildir. Nikah, bir denetim altında yapılan ve halka ilan edilen bir anlaşma türüdür. Asla gizli ve denetimsiz olarak yapılamaz... selam ve dua ile...( bu arada yanlızca vahiy deyip efendimizin hadislerle amel edilemiyceğini söyleyen arkadaşlar bu konuyla ilgili detaylı bir açıklama yapabilirmi mümkünse)
 

sinang

New member
Katılım
10 Eyl 2006
Mesajlar
1,628
Tepkime puanı
276
Puanları
0
Konum
bezm-i ezelden
birader en iyisi dini ve resmi nikahıda yap,muradına er.İrade zaafiyeti varsa ne anlatsalar havada kalır.Ve bol bol seyyid kutub oku inşaallah,hassasiyetin kavileşir.selametle..
 

denyel334

New member
Katılım
17 Haz 2006
Mesajlar
12
Tepkime puanı
0
Puanları
0
------------------------------------------------
 
Son düzenleme:

abrec

New member
Katılım
21 Ağu 2006
Mesajlar
321
Tepkime puanı
2
Puanları
0
abi nikahın amacı zaten resmi olmasıdır eskiden nikağı kadı kılarmış şahitlerde allah huzurunda şahitlik ederlermiş ama kayda geçermiş bunlar yani bir erkek 5. eşi almak istediğinde onun vicdanına bırakılmazmış kadı belgelere bakar senin zaten 4 eşin var dermiş yani dini nikah eskiden resmi nikahmış ama bu taraı değilde öbür tarafı işimize geldiğinden böyle kabul etmiyoruz


örn: şimdi ben bekarım bir bekar kızla dini nikah yapayım sonra allah hayırlısını versin öleyim ne olacak o kız benle ölmeyeceği için başkasıyla evlenecek ee o adamın günahı ne adam bekar diye dulla evlenecek arkadaşlar gizli nikah olmaz gizli olursa nikah olmaz ama işimize gelmez bir çok insan imam nikahını vicdanını rahatlatmak için tabiri caizse zinasına kılıf hazırlamak için kullanıyor

nasıl işimize gelirse???
 

mhmt

New member
Katılım
7 Kas 2006
Mesajlar
2,965
Tepkime puanı
715
Puanları
0
GİZLİ NİKAH:
Evlenmenin din, ahlâk, hukuk, aile ve cemiyetle ilgili yönleri, etkileri, sonuçları vardır. Evlenme akdi yalnızca cinsel ilişkiyi câiz kılmaz, bunun yanında taraflara birçok haklar ve ödevler de yükler. Müminlerin eşleri dışında kalan ana baba, büyükler, kardeşler ve diğer hısımlara karşı da hukuk ve ahlâk alanına giren ödevleri vardır. Ana babaya haber vermeden, onların rızâsını almadan evlenen gençler ana babayı derinden üzmüş ve kırmış olmaktadırlar. Bu kırgınlıklar bazan hayat boyu sürmekte, aile ilişkileri temelden sarsılmaktadır. Bu konu kendisine sorulan hocalar, dar açıdan (yalnızca evlenme akdinin unsurları yönünden) bakarak câiz derken, işe bir de evlilik hukuku, aile ilişkileri ve ahlâk açısından bakmalı, kendi kızları ve oğulları haber vermeden biriyle evlense bunun kendilerini nasıl etkileyeceğini düşünmelidirler. Anaya babaya haber vermeden, onlardan izin almadan, şâhitlere gizlemelerini tembih ederek, nüfusa da kaydettirmeden evlenme akdi yapanların evlilikleri, yalnızca cinsel ilişkiyi zinâ olmaktan çıkarsa bile -ki, bunu da kabûl etmeyen ictihadlar vardır- evlenme hukuku, ana baba hakları ve ahlâk bakımından birçok sakınca taşımakta ve günaha sebep olmaktadır. Önemlice sakıncalarından biri de, kızın ayrılmak istemesine, hattâ fiilen eşini terk etmesine rağmen erkeğin onu boşamaya yaklaşmaması, bu durumda kızın bir başkasıyla evlenmesinin imkânsız hale gelmesidir.
Bizim tavsiyemiz, evlenmeyi zorlaştıran gelenekleri aşarak kolay ve ucuz evlenme yollarının açılması, erkeklerin ve kızların evlenme yaşlarının öne alınması (yirmi beş, otuz yaşlarına kadar bekletilmemesi), meselâ öğrenci iken evlenen çifte geçim yardımı yapan hayır kurumlarının oluşturulması ve bu kolaylıklar hâsıl olunca da ana babaya haber vererek, onların rızâlarını alarak evlenmenin gerçekleştirilmesidir. Ana babalara düşen vazife de gelin ve damat seçiminde önceliği çocuklarına vermeleri, ortada önemli bir engel bulunmadıkça talepleri geri çevirmemeleridir. Gizli evlenmelerin başlıca sebepleri arasında evlenmeyi zorlaştıran ve Hz. Peygamber'in (s.a.v.) sünnetine de aykırı olan zorluklar, ekonomik sıkıntılar, ana babaların anlayış göstermemeleri gibi hususların bulunduğu unutulmamalıdır.

http://www.hayreddinkaraman.net
inş. faydali olur size..
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Üst Alt