H
hüma-gül
Guest
İslam Dininin yasakladığı kötü huylardan biri gıybet etmek ve kötü zanda bulunmaktır. Gıybet, bir kişinin müslüman din kardeşini arkasından çekiştirmesi, onun üzüleceği ve beğenmeyeceği sözleri söylemesi ve gizli kalması gereken durumlarını başkalarına açıklamasıdır. Kötü zanda bulunmak ise müslümanlar hakkında işitilen yalan yanlış sözleri araştırmadan düşünmeden doğru imiş gibi benimsemek, onlar hakkında kötü düşünce ve kanaat besleyerek yanlış hükümler vermektir Bu gibi düşünce ve davranışların çok kötü bir huy olduğu ortadadır. Zira böyle yanlış düşünce ve davranışlar kişilerin arasını acar. Birlik ve beraberliği bozar. Toplumda fitne ve fesadı geliştirerek huzursuzluğun sebebi olur. Bütün bunlar insanlara yaraşmayan çirkin huylardır.
Şurası hemen belirtilmelidir ki, bir kişi sevdiği arkadaşının iyiliği ve hayrı için, içten gelerek, açık kalplilikle ona iyi, doğru ve hayırlı olduğuna gerçekten inandığı bir sözü söyleyebilir, yapıcı tenkidde bulunabilir. Cünkü müslümanın din kardeşini uyarması, iyiliği ve güzelliği tavsiye etmesi bir görevdir. Ama maksat din kardeşimizin iyiliği değil de onu küçük düşürmek, kötülemek, başkalarına kötü tanıtmak ise bu davranış İslam Dinince yasaklanmıştır. Müslümanları arkasından çekiştirmek, beğenmeyecekleri ve gücenecekler sözleri söylemek, hoş olmayan hareketlerdir.
Müslüman kardeşlerimize karşı kötü zanda bulunmamak, haklarında yersiz şüpheler beslememek durumundayız. Başkalarının kusurlarını ayıplarını, araştırmamalı, gizlediği şeyleri öğrenmeye ve ortaya çıkarmaya çalışmamalıyız. Başkalarını kötüleyen, çekiştiren kimse o kardeşinin toplum içerisindeki itibar ve güvenini sarstığı gibi gerçekten kendisine olan itibar ve güveni sarstığını iyi bilmelidir. Bir kardeşini başkaları yanında çekiştiren, kötüleye kimse böyle bir kötü huya sahip olduğu için onları da diğerleri yanında çekiştirip kötüler. Onun bu yönünü bilenler ve görenler ona güvenmezler ve inanmazlar. Gıybet etmek ve kötü zanda bulunmak, toplumda fitne ve fesada yol açtığından, bölücülüğü körüklediğinden, dirlik ve düzeni bozduğundan dinimizce yasak edilmiştir.
Yüce Yaratıcı gıybet ve kötü zan hakkında şöyle buyuruyor; "Ey iman edenler, zarının bir çoğundan kaçının. Çünkü bazı zan (vardır ki) günahtır. Birbirinizin kusurunu araştırmayın. Kiminiz de kiminizi arkanızdan çekiştirmesin. Sizden herhangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz. Allah tevbeleri kabul edendir. Çok esirgeyicidir." (el-Hucûrât S:A: 12).
Ulu Peygamberimiz, müslümanı tarif ederken şöyle buyurmaktadır: "Müslüman o kimsedir ki müslüman kardeşleri onun dilinden ve elinden selâmette olur."
Görüldüğü üzere diliyle ve eliyle müslümanlara eziyet eden kimseler gerçek anlamda müslüman olamamaktadırlar.
Şurası hemen belirtilmelidir ki, bir kişi sevdiği arkadaşının iyiliği ve hayrı için, içten gelerek, açık kalplilikle ona iyi, doğru ve hayırlı olduğuna gerçekten inandığı bir sözü söyleyebilir, yapıcı tenkidde bulunabilir. Cünkü müslümanın din kardeşini uyarması, iyiliği ve güzelliği tavsiye etmesi bir görevdir. Ama maksat din kardeşimizin iyiliği değil de onu küçük düşürmek, kötülemek, başkalarına kötü tanıtmak ise bu davranış İslam Dinince yasaklanmıştır. Müslümanları arkasından çekiştirmek, beğenmeyecekleri ve gücenecekler sözleri söylemek, hoş olmayan hareketlerdir.
Müslüman kardeşlerimize karşı kötü zanda bulunmamak, haklarında yersiz şüpheler beslememek durumundayız. Başkalarının kusurlarını ayıplarını, araştırmamalı, gizlediği şeyleri öğrenmeye ve ortaya çıkarmaya çalışmamalıyız. Başkalarını kötüleyen, çekiştiren kimse o kardeşinin toplum içerisindeki itibar ve güvenini sarstığı gibi gerçekten kendisine olan itibar ve güveni sarstığını iyi bilmelidir. Bir kardeşini başkaları yanında çekiştiren, kötüleye kimse böyle bir kötü huya sahip olduğu için onları da diğerleri yanında çekiştirip kötüler. Onun bu yönünü bilenler ve görenler ona güvenmezler ve inanmazlar. Gıybet etmek ve kötü zanda bulunmak, toplumda fitne ve fesada yol açtığından, bölücülüğü körüklediğinden, dirlik ve düzeni bozduğundan dinimizce yasak edilmiştir.
Yüce Yaratıcı gıybet ve kötü zan hakkında şöyle buyuruyor; "Ey iman edenler, zarının bir çoğundan kaçının. Çünkü bazı zan (vardır ki) günahtır. Birbirinizin kusurunu araştırmayın. Kiminiz de kiminizi arkanızdan çekiştirmesin. Sizden herhangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz. Allah tevbeleri kabul edendir. Çok esirgeyicidir." (el-Hucûrât S:A: 12).
Ulu Peygamberimiz, müslümanı tarif ederken şöyle buyurmaktadır: "Müslüman o kimsedir ki müslüman kardeşleri onun dilinden ve elinden selâmette olur."
Görüldüğü üzere diliyle ve eliyle müslümanlara eziyet eden kimseler gerçek anlamda müslüman olamamaktadırlar.