E R H A N
New member
- Katılım
- 14 Ocak 2005
- Mesajlar
- 555
- Tepkime puanı
- 14
- Puanları
- 0
- Yaş
- 46
- Konum
- istanbul
- Web sitesi
- www.hidayetcagý.com
MUTLULUĞA DAVET; ALLAH'A ULAŞMAYI DİLEMEK
Allahu Teala yarattigi mahlukatinin icinde en çok insani seviyor ve bu nedenle de herkesin sonsuz bir saadete ulaşmasini istiyor. Tek bir muradi var; biz insanlarin çok mutlu olmasi. Bu mutlulugu yaşamamiz ancak Allah'in davetine icabet etmemize bagli.
Nedir Allah'in daveti?
Bakara suresinin 186. ayetine göre Allah'in daveti; Allah'a ulaşmayi dilemektir.
BAKARA-186: Ve izâ seeleke ıbâdî annî fe innî karîb(karîbun) ucîbu daveted dâi izâ deâni, fel yestecîbû lî vel yuminû bî leallehum yerşudûn(yerşudûne).
Ve kullarım sana, Benden sorduğu zaman, muhakkak ki Ben, (onlara) yakınım. Bana dua edilince, dua edenin duasına (davetine) icabet ederim. O halde onlar da Bana (Benim davetime) icabet etsinler ve Bana âmenû olsunlar (Bana ulaşmayı dilesinler). Umulur ki böylece onlar irşada ulaşırlar (irşad olurlar).
Allah'in daveti mutlulugu yaşamak, güzeli yaşamaktir. Allah'in daveti Kendisine, Sevgiye, Allah'in daveti kurtuluşa, cennete...
YÛNUS-25: Vallâhu yed'û ilâ dâris selâm(selâmi), ve yehdî men yeşâu ilâ sırâtin mustekîm(mustekîmin).
Ve Allah, teslim (selâm) yurduna davet eder ve (teslim yurduna, Zat'ına ulaştırmayı) dilediği kimseyi, Sıratı Mustakîme ulaştırır.
YÛNUS-26: Lillezîne ahsenûl husnâ ve zîyâdeh(zîyâdetun), ve lâ yerheku vucûhehum katerun ve lâ zilleh(zilletun), ulâike ashâbul cenneh(cenneti), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).
Onlar için Ahsenül hüsna (Allah'ın Zat'ına ulaşmak) ve ziyadesi (daha fazlası, Allah'ın cemalini görmek) vardır. Onların yüzlerini bir keder kaplamaz ve bir zillet (küçük düşme, hakirlik) yoktur. İşte onlar, cennet halkıdır. Onlar, orada devamlı kalanlardır.
Şeytanin daveti ise huzursuzluk, mutsuzluk ve kurtuluşu olmayan bir yol; cehennem.
İBRÂHÎM-22: Ve kâleş şeytânu lemmâ kudıyel emru innallâhe veadekum vadel hakkı ve veadtukum fe ahleftukum, ve mâ kâne liye aleykum min sultânin illâ en deavtukum festecebtum lî, fe lâ telûmûnî ve lûmû enfusekum, mâ ene bi musrihikum ve mâ entum bi musrıhıyy(musrıhıyye), innî kefertu bi mâ eşrektumûni min kabl(kablu), innaz zâlimîne lehum azâbun elîm(elîmun).
Şeytan, emir yerine getirildiği zaman şöyle dedi: Muhakkak ki; Allah, size hak olan vaadini vaadetti. Ve ben de size vaadettim. Fakat ben, vaadimden döndüm. Ve ben, sizin üzerinizde bir güce (sultanlığa, yaptırım gücüne) sahip değilim. Sadece sizi davet ettim. Böylece siz, bana icabet ettiniz. Artık beni kınamayın! Kendinizi kınayın! Ve ben, sizin yardımcınız değilim. Siz de, benim yardımcım değilsiniz. Gerçekten ben, sizin beni ortak koşmanızı daha önce de inkâr ettim. Muhakkak ki; zalimlere acı azap vardır.
Hz.Adem yaratildigi zaman kibrinden O'na secde etmeyen iblis, Allahu Tealanin huzurundan kovuluyor ve kiyamete kadar Allah'tan izin isteyerek, insanlarin Allah'in davetine icabet etmemeleri için var gücüyle çalişacagini söylüyor. İnsanın nefsinin kalbi, %100 afetlerle doludur. Nefsin afetlerinin hepsi, Allah neyi emretmişse onu reddeden, neyi yasaklamışsa onu da mutlaka yapmak isteyen bir hüviyettedir. Şeytan afetlerin hepsine tesir etme imkânına sahip ve nefsteki bu afetleri kullanarak insanlari dalalete düşürmeye çalisir. İblis insanların en büyük düşmanıdır.Tek gayesi kendisi cehenneme gideceği için bütün insanlarin oraya gitmesi.
Allahu Teala yarattigi mahlukatinin icinde en çok insani seviyor ve bu nedenle de herkesin sonsuz bir saadete ulaşmasini istiyor. Tek bir muradi var; biz insanlarin çok mutlu olmasi. Bu mutlulugu yaşamamiz ancak Allah'in davetine icabet etmemize bagli.
Nedir Allah'in daveti?
Bakara suresinin 186. ayetine göre Allah'in daveti; Allah'a ulaşmayi dilemektir.
BAKARA-186: Ve izâ seeleke ıbâdî annî fe innî karîb(karîbun) ucîbu daveted dâi izâ deâni, fel yestecîbû lî vel yuminû bî leallehum yerşudûn(yerşudûne).
Ve kullarım sana, Benden sorduğu zaman, muhakkak ki Ben, (onlara) yakınım. Bana dua edilince, dua edenin duasına (davetine) icabet ederim. O halde onlar da Bana (Benim davetime) icabet etsinler ve Bana âmenû olsunlar (Bana ulaşmayı dilesinler). Umulur ki böylece onlar irşada ulaşırlar (irşad olurlar).
Allah'in daveti mutlulugu yaşamak, güzeli yaşamaktir. Allah'in daveti Kendisine, Sevgiye, Allah'in daveti kurtuluşa, cennete...
YÛNUS-25: Vallâhu yed'û ilâ dâris selâm(selâmi), ve yehdî men yeşâu ilâ sırâtin mustekîm(mustekîmin).
Ve Allah, teslim (selâm) yurduna davet eder ve (teslim yurduna, Zat'ına ulaştırmayı) dilediği kimseyi, Sıratı Mustakîme ulaştırır.
YÛNUS-26: Lillezîne ahsenûl husnâ ve zîyâdeh(zîyâdetun), ve lâ yerheku vucûhehum katerun ve lâ zilleh(zilletun), ulâike ashâbul cenneh(cenneti), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).
Onlar için Ahsenül hüsna (Allah'ın Zat'ına ulaşmak) ve ziyadesi (daha fazlası, Allah'ın cemalini görmek) vardır. Onların yüzlerini bir keder kaplamaz ve bir zillet (küçük düşme, hakirlik) yoktur. İşte onlar, cennet halkıdır. Onlar, orada devamlı kalanlardır.
Şeytanin daveti ise huzursuzluk, mutsuzluk ve kurtuluşu olmayan bir yol; cehennem.
İBRÂHÎM-22: Ve kâleş şeytânu lemmâ kudıyel emru innallâhe veadekum vadel hakkı ve veadtukum fe ahleftukum, ve mâ kâne liye aleykum min sultânin illâ en deavtukum festecebtum lî, fe lâ telûmûnî ve lûmû enfusekum, mâ ene bi musrihikum ve mâ entum bi musrıhıyy(musrıhıyye), innî kefertu bi mâ eşrektumûni min kabl(kablu), innaz zâlimîne lehum azâbun elîm(elîmun).
Şeytan, emir yerine getirildiği zaman şöyle dedi: Muhakkak ki; Allah, size hak olan vaadini vaadetti. Ve ben de size vaadettim. Fakat ben, vaadimden döndüm. Ve ben, sizin üzerinizde bir güce (sultanlığa, yaptırım gücüne) sahip değilim. Sadece sizi davet ettim. Böylece siz, bana icabet ettiniz. Artık beni kınamayın! Kendinizi kınayın! Ve ben, sizin yardımcınız değilim. Siz de, benim yardımcım değilsiniz. Gerçekten ben, sizin beni ortak koşmanızı daha önce de inkâr ettim. Muhakkak ki; zalimlere acı azap vardır.
Hz.Adem yaratildigi zaman kibrinden O'na secde etmeyen iblis, Allahu Tealanin huzurundan kovuluyor ve kiyamete kadar Allah'tan izin isteyerek, insanlarin Allah'in davetine icabet etmemeleri için var gücüyle çalişacagini söylüyor. İnsanın nefsinin kalbi, %100 afetlerle doludur. Nefsin afetlerinin hepsi, Allah neyi emretmişse onu reddeden, neyi yasaklamışsa onu da mutlaka yapmak isteyen bir hüviyettedir. Şeytan afetlerin hepsine tesir etme imkânına sahip ve nefsteki bu afetleri kullanarak insanlari dalalete düşürmeye çalisir. İblis insanların en büyük düşmanıdır.Tek gayesi kendisi cehenneme gideceği için bütün insanlarin oraya gitmesi.