بِسْمِ اللهِ، اَلْحَمْدُ ِللهِ وَالصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ عَلَى رَسُولِ اللهِ وَ بَعْدُ.
“İçinizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü men eden bir topluluk olsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.”
Âli İmran: 104
Allah-u Teala yine şöyle buyuruyor:
“Siz, insanlar için çıkartılmış en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği emreder, kötülüğü men edersiniz ve Allah’a iman edersiniz...”
Âli İmran: 110
Allah-u Teala başka bir ayette şöyle buyuruyor:
“Asra andolsun ki, insan hüsrandadır. Ancak iman edip salih amel yapanlar, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve birbirlerine sabrı tavsiye edenler müstesnadır.”
Asr: 1-2-3
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
“Sizden kim bir münker görürse onu eliyle değiştirsin. Eğer ona gücü yetmezse diliyle onu değiştirsin. Eğer ona da gücü yetmezse kalbiyle değiştirsin. Bu ise imanın en zayıfıdır.” buyurdu.
Müslim: 49/78
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
“Nefsim elinde olan Allah’a yemin ederim ki, ya iyiliği emreder ve kötülüğü yasaklarsınız. Yada Allah Kendi indinden bir azap gönderir ki, sonra (o azabı kaldırması için) Allah’a dua edersiniz de size icabet olunmaz...” buyurdu.
Ahmed: 5/388, Tirmizi: 2259, Begavi: 4154, Albani Sahihul Cami: 7070
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle dedi:
“Yaşayanların amelinden üç tanesi ölülerin lehine (ecir olarak) devam eder:
1- Arkasından kendisine dua eden salih bir nesil bırakan kimse. Onların duası o kimseye ecir olarak yazılır.
2- Faydası devamlı olan bir sadaka yapan kimse. Bu şahsın sadakası –onun faydası devam ettiği müddetçe– ölümünden sonra kendisine ecir olarak yazılmaya devam eder.
3- İlim öğreten kimsenin ecri de o ilimle amel edildiği sürece amel edenlerin ecrinden bir şey noksanlaşmaksızın o kimseye yazılmaya devam eder.”
Tabarani Mucemul Kebir: 6181, Albani Sahihul Cami: 888
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle dedi:
“Kendi nefsini unutarak insanlara hayır öğreten âlimin örneği, insanları aydınlatmak için yanan kandil gibidir”
Tabarani Mucemul Kebir: 1681, Albani Sahihul Cami: 5837
İşte bu ayetler ve sahih hadisler ışığında GAYEMİZ insanlara iyiliği emredip, kötülükten men etmektir. Birde öldükten sonra amel defterimizin kapanmamasını istiyorsak, insanlara ilim öğretmemiz gerekir. Bununla beraber insanlara iyiliği emredip kötülüğü yasakladığımız halde kendimiz bunları yapmazsak aşağıdaki sahih hadisin muhatabı oluruz ki, bundan Allah sığınırız.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle dedi:
“Kıyamet günü bir adam getirilir ve ateşin içine atılır. Ateşin içinde bağırsakları dışarıya dökülür. Bu sebeple o kimse (bağırsaklarının etrafında) eşeğin değirmen etrafında döndüğü gibi döner. Bunun üzerine ateş ahalisi onun etrafına toplanırlar ve:
− Ey falan, senin bu halin nedir derler, sana ne oldu. Sen bize iyiliği emreder ve kötülüğü yasaklar değil miydin derler. O kimse:
− Evet, ben size iyiliği emrederdim ancak onu kendim yapmazdım. Ben size kötülüğü yasaklardım ve onu kendim yapardım diye karşılık verir.”
Ahmed: 21843, Buhari: 3065, Müslim: 2989/51, Albani Sahihul Cami: 8022
سُبْحاَنَكَ اللَّهُمَّ وَبِحَمْدِكَ، أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ، أَسْتَغْفِرُكَ وَأَتُوبُ إِلَيْكَ.