Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Filistinde adımlar ölüme gider

H

hüma-gül

Guest
Kuran umut veriyor

İman edip salih amellerde bulunanlar ise; Biz şüphesiz onların kötülüklerini örteceğiz ve şüphesiz yaptıklarının en güzeliyle karşılık vereceğiz. (Ankebut Suresi, 7)


O, iman edip salih amellerde bulunanlara icabet eder ve onlara Kendi fazlından arttırır. Kafirlere gelince; onlara şiddetli bir azap vardır. (Şura Suresi, 26)


Şeytan, sizi fakirlikle korkutuyor ve size çirkin -hayasızlığı emrediyor. Allah ise, size Kendisi'nden bağışlama ve bol ihsan (fazl) vaat ediyor. Allah geniş olandır, bilendir. (Bakara Suresi, 268)

 

hikmetimm

New member
Katılım
29 Mar 2007
Mesajlar
500
Tepkime puanı
9
Puanları
0
Yaş
45
Konum
istanbul
Bakara 48.Kimsenin kimseden faydalanamayacagi, sefaat kabul edilmeyecek ve kurtulus bedeli alinmayacak, yardim görülmeyecek günden korunun.Tekasür suresi Cogunluk olmak kuruntunuz sizi o kadar oyaladi ki, kabirleri ziyaret ettiniz. Hayir is öyle degil. Süphe etmeyerek yaptiginizin neticesini kesin olarak bir bilseniz. And olsun ki siz o cehennemi göreceksiniz. And olsun ki onu gözlerinizle göreceksiniz. Yine and olsun ki o gün size verilmis nimetler yüzünden sorguya cekileceksiniz.


ne kadar güzel dile getirmiş yüce mevlam inanmayanların sonu işte bu cehennemdir o cehennemdir ki yakıtı insanlar ve taşlardır

selam ve dua ile

lailaheillallahmuhammederrasullullah
tek gerçek te budur işte
 

Mücahid

New member
Katılım
17 Mar 2007
Mesajlar
2,553
Tepkime puanı
223
Puanları
0
Yaş
57
Konum
Tr
"ÖYLEDIR, BIZ INSANA NIMET VERDIĞIMIZ ZAMAN ALDIRMAZ, YAN BÜKER; KENDISINE KÖTÜLÜK DOKUNDUĞU ZAMAN DA PEK UMUTSUZ OLUR. "İSRA-83

BIZ DE DUASINI KABUL ETTIK DE KENDISINE YAHYA'YI VERDIK VE ONUN IÇIN EŞINI ÇOCUK DOĞURMAYA ELVERIŞLI HALE GETIRDIK. DOĞRUSU BUNLAR HAYIRLI IŞLERDE YARIŞIR, BIZE UMUT VE KORKUYLA DUA EDERLERDI. BIZE KARŞI DERIN SAYGI DUYUYORLARDI. ENBİYA-90

95.96-MÜ'MINLERDEN ÖZÜRLERI OLMAKSIZIN OTURANLARLA, ALLAH YOLUNDA MALLARIYLA, CANLARIYLA SAVAŞANLAR EŞIT OLAMAZLAR. ALLAH MALLARIYLA VE CANLARIYLA SAVAŞANLARI, OTURANLARDAN MERTEBECE ÜSTÜN KILMIŞTIR. GERÇI ALLAH HER IKISINE DE CENNETI VA'D ETMIŞTIR. BUNUNLA BERABER ALLAH SAVAŞANLARI, OTURANLARDAN BÜYÜK BIR MÜKAFAT, KENDI TARAFINDAN DERECE DERECE VERDIĞI RÜTBELER, MAĞFIRET VE RAHMETLE ÜSTÜN KILMIŞTIR. ALLAH ÇOK BAĞIŞLAYAN, ÇOK MERHAMET EDENDIR. NİSA 95

ALLAH BUYURUR KI: "IŞTE BU, DOĞRULARA, DOĞRULUKLARININ FAYDA VERECEĞI GÜNDÜR. ONLAR IÇIN, ALTLARINDAN IRMAKLAR AKAN, IÇLERINDE EBEDI KALACAKLARI CENNETLER VARDIR. ALLAH ONLARDAN RAZI OLMUŞ, ONLAR DA ALLAH'TAN. IŞTE O BÜYÜK KURTULUŞ BUDUR. MAİDE 119

100. (ISLÂM DININE GIRME HUSUSUNDA) ÖNE GEÇEN ILK MUHACIRLER VE ENSAR ILE ONLARA GÜZELLIKLE TABI OLANLAR VAR YA, ISTE ALLAH ONLARDAN RAZI OLMUSTUR, ONLAR DA ALLAH'TAN RAZI OLMUSLARDIR. ALLAH ONLARA, IÇINDE EBEDÎ KALACAKLARI, ZEMININDEN IRMAKLAR AKAN CENNETLER HAZIRLAMISTIR. ISTE BU BÜYÜK KURTULUSTUR. TEVBE 100

Ne demek SULHİYE KURAN umut vermiyor kardeşim.Yukarıdaki ayetleri iyi oku.Biz müslümanlar o kadar ümitvarızki.Rabbimizden,Zira Rabbimiz ümidsizliğe Ancak Kafirlerin düşeceğini ve bizlere bunun kesinlikle yasak olduğu bildirmiştir.Allah sapıtan ve sapıklık içinde bulunanlara hidayeti nasip etsin....
 

hikmetimm

New member
Katılım
29 Mar 2007
Mesajlar
500
Tepkime puanı
9
Puanları
0
Yaş
45
Konum
istanbul
KURAN'DA TARİF EDİLEN ALLAH KORKUSU


Ayette belirtilen "Allah'tan nasıl korkup sakınmak gerektiği" Kuran'da son derece açık ve ayrıntılı bir biçimde tarif edilmiş bir konudur. Korkunun ne şekilde, nasıl bir ruh halinde ve ne şiddette olması gerektiği de Allah'ın ayetlerinde bir bir anlatılmıştır. Zaten Kuran'ın indiriliş amaçlarının en önemlilerinden biri de budur:

İşte bu (Kur'an) uyarılıp korkutulsunlar, gerçekten O'nun yalnızca bir tek ilah olduğunu bilsinler ve temiz akıl sahipleri iyice öğüt alıp düşünsünler diye bir bildirip-duyurma (bir belağ)dır. (İbrahim Suresi, 52)

Şimdi Allah korkusunun nasıl olması gerektiğini yine Kuran ayetlerinden görelim.

Gücünün Yettiği Kadar Allah'tan Korkmak

Öyleyse güç yetirebildiğiniz kadar Allah'tan korkup-sakının, dinleyin ve itaat edin... (Tegabün Suresi, 16)

Allah Kuran'da insanlara sonsuz kudretini, makamının yüceliğini ve üstünlüğünü, Kendisi'ne karşı gelenler için hazırladığı azabın şiddetini ve büyüklüğünü detaylı olarak anlatmıştır. Artık bundan sonra kişiye düşen bu gerçekleri samimi olarak ve derin derin tefekkür etmesi, niyetinde ve yaptığı işlerde hep bu gerçeklerin bilincinde bir tavır göstermesidir. Bunu da ayette belirtildiği gibi gücünün yettiği derecede yapmaya çalışmalıdır. Yani gücünün yettiğince Allah'ın büyüklüğünü takdir etmeli, gücü yettiğince Rabbimizin tehdit ettiği azabın -cehennem azabının- büyüklüğünü, boyutlarını ve sonsuzluğunu tefekkür etmelidir. Bunun sonucunda kalbinde doğal olarak Allah korkusu oluşacaktır. Böylece mümin Kuran'da emredilen ibadetleri yapmamaktan, haram kılınan şeyleri ise yapmaktan gücü yettiğince korkup sakınacaktır. Zira korkup sakınacağı şeyler de Kuran'da kendisine detaylı olarak bildirilmiştir:

Böylece Biz onu, Arapça bir Kur'an olarak indirdik ve onda korkulacak şeyleri türlü şekillerde açıkladık; umulur ki korkup-sakınırlar ya da onlar için düşünme (yeteneğini) oluşturur. (Taha Suresi, 113)

Burada belirtilmesi gereken çok önemli bir nokta daha vardır: Allah korkusu elde edilmesi zor olan, birtakım aşamalardan geçerek kazanılacak bir his değildir. Aksine şuuru açık, düşünen her insanın aksi mümkün olmayacak şekilde derinden hissettiği bir duygudur. Bir insanın gerçek Allah korkusunu elde edebilmesi için tek bir samimi tefekkürü bile yeterli olabilir. Kişi yalnızca bir an ölümü, ölümden sonra karşılaşacaklarını düşünüp, Allah'a karşı saygı dolu bir korku hissedebilir. Bu, tamamen insanın düşünmesine ve aklını kullanmasına bağlıdır.

İçi Saygı ile Titreyerek Korkmak

Allah diğer dünyevi korkularla karıştırılmaması için, Kuran'da Kendisi'nden korkan bir müminin hislerini ve ruh halini de tarif etmiştir. Müminin Allah korkusu başka hiçbir korkuya benzemeyen, son derece içli ve saygı dolu bir korkudur. Bu korku diğer korkular gibi insana sıkıntı ve azap veren bir korku türü değildir. Tam tersine, insana kulluğunu ve aczini hatırlatan, onun aklını ve şuurunu açıp geliştiren, insanı çok üstün bir ahlak seviyesine ulaştıran bir korkudur.

Bu korku müminin ahirete olan özlemini artıran, ümit ve şevkini körükleyen bir korkudur. Allah korkusu, müminin Allah'a olan yakınlığını ve sevgisini kat kat artıran, ona büyük manevi hazlar yaşatan asil bir duygudur. Kuran'da iman edenlerin taşıdıkları bu içli ve saygı dolu korkudan pek çok ayette bahsedilir:

Gerçek şu ki, Rablerinden gayb ile (O'nu görmedikleri halde) içleri titreyerek-korkanlara gelince; onlar için bir bağışlanma ve büyük bir ecir vardır. (Mülk Suresi, 12)

... Rablerinden içleri saygı ile titrer, kötü hesaptan korkarlar. (Rad Suresi, 21)

Görmediği halde Rahman'a karşı 'içi titreyerek korku duyan' ve 'içten Allah'a yönelmiş' bir kalp ile gelen içindir. (Kaf Suresi, 33)

Ki onlar (o peygamberler) Allah'ın risaletini tebliğ edenler, O'ndan içleri titreyerek-korkanlar ve Allah'ın dışında hiç kimseden korkmayanlardır. Hesap görücü olarak Allah yeter. (Ahzab Suresi, 39)

Umutla Beraber Korku Duymak

Mümin Allah'tan korkarken Allah'ın şefkatini, merhametini, bağışlayıcılığını, O'nun lütfeden, tevbeleri kabul eden olduğunu da hatırından çıkarmaz. Bu da onun korkarken, bir yandan da içinde çok şiddetli bir umut taşımasına sebep olur. İçindeki Allah korkusu, Allah'ın bu sıfatlarını da çok derin ve geniş bir biçimde tefekkür etmesine, Allah'ın üstünlüğünü ve büyüklüğünü çok daha iyi takdir edebilmesine, dolayısıyla Allah'a daha fazla yakınlaşmasına vesile olur. Allah'ın merhametinin, şefkatinin, bağışlamasının büyüklüğünü daha iyi idrak eder.

İşte gerçek mümin Allah'a korku ve umut dolu bir ruh hali içinde yönelir ve dua eder:

Onların yanları yataklarından uzaklaşır. Rablerine korku ve umutla dua ederler ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler. (Secde Suresi, 16)

Bu da Allah korkusunun hiçbir zaman ümitsizliğe, karamsarlığa düşürmeyen bir duygu olduğunun göstergesidir. Müminlerin sürekli bir umut içinde olmaları gerektiği Kuran'ın pek çok yerinde belirtilmiştir:

... O'na korkarak ve umut taşıyarak dua edin. Doğrusu Allah'ın rahmeti iyilik yapanlara pek yakındır. (Araf Suresi, 56)

De ki: "Ey kendi aleyhlerinde olmak üzere ölçüyü taşıran kullarım. Allah'ın rahmetinden umut kesmeyin. Şüphesiz Allah, bütün günahları bağışlar. Çünkü O, bağışlayandır, esirgeyendir." (Zümer Suresi, 53)

Umutsuzluğun ise inkar edenlerin bir vasfı olduğu yine ayetlerde bildirilmiştir:

Allah'ın ayetlerini ve O'na kavuşmayı 'yok sayıp inkâr edenler'; işte onlar, benim rahmetimden umut kesmişlerdir; ve işte onlar, acı azab onlarındır. (Ankebut Suresi, 23)

Ey iman edenler, Allah'ın kendilerine karşı gazablandığı bir kavmi veli (dost ve müttefik) edinmeyin; ki onlar, kafirlerin mezar halkından umut kesmeleri gibi ahiretten umut kesmişlerdir. (Mümtehine Suresi, 13)
 
Üst Alt