Fikrimize Ortak Olmayanlardan özür Dileriz

Değerli kardeşim şu saydığınız isimlerin niyetini öncelikle öğrenmek lazımdır.Hasan el benna,Ali şeriati veya Mevdudiyi dahi ele alsak ortak noktaları olduğu gibi farklılıklarıda hiç az değildir.Ortak noktaları az lakin değeri büyük,farklılıkları çok ama değeride küçüktür,dersek doğruda olur.Bunlardan hiçbiri Allah ikidir demiyor bu büyük değerde bir ortaklıktır.Ehli sünnette böyledir,bu bir övünç kaynağı desende karşındakini hakir görme kaynağı olamaz.Ehli sünnet içindede buhari gibi imamlar çıkmışlar ve şuan ki icmaya ters düşünmüşlerdir.Mesela Kur'anı abdestsiz okumakla ilgili buhari r.a görüşü farklıdır.O zaman imam buhari ehli sünnet değildir,yine zahirilerin mevzulara bakışıda farklılık arz ediyordu ki bunlarda ehli sünnet değil o zaman,yine caferi sadık r.a fikirleride biraz değişik idi.Halbuki bu saydığım ya sahabe ya tabiindir.Bu farklı bir konudur,diyemezsin ki bu kişilerin ilmi yoktu veya doğru yolda değillerdi.İlme teşvik ediyorlarsa insanları hak ve hakikat adınadır,taassub nevinden doğru yolda da yürüsen ittihad edemezsin.Asgari müştereklerde buluşulması gerekiyorsa bu en önemli konulardan aşığıya doğru iner gider,önemli olan ihlas yapılan bir çalışmadır,duadır.Peygamber efendimiz sav. fırkalar ile ilgili öylede söylemişsede anlayacağımız şudur hakka açık olan,yapıcı olan,ihlaslı davranan kazanır.

Allah razı olsun Sinang kardeşim, güzel bir konuya değinmişsin, bizim dinimiz tevhid dinidir, merkezde bu kelime vardır, tevhidi benimseyen herkesi kardeş olarak kabul etmemiz gerekiyor, Cenab-u Allah, her türlü fitneyi, bozgunculuğu yasaklamıştır, o halde aramızdaki belli fikri noktadaki ayrılıklardan ötürü birbirimize husumet beslememeliyiz, esasen husumet besleyen kişi de islamdan nasibini almamış demektir, Mevlana'ya birisi gelmiş sorar " Sen 73 mezheptenmişsin , bu doğru mu " der, Mevlana da " Evet, seni de kapsıyorum " der.

Hele hele günümüzde sun'i gündem yaratarak ayrılıklara düşmek çok yanlış, zaten bir çok birimiz var, Rabbimiz bir, dinimiz bir, peygamberimiz bir, kılbemiz bir, ve bir bir bir, bir çok bir, bu kadar birlikten sonra birlik olmak gerekiyor,

Ey iman edenler! Zannın bir çoğundan sakının.Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurlarını ve mahremiyetlerini araştırmayın. Birbirinizin gıybetini yapmayın. Herhangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz! Allah’a karşı gelmekten sakının.Şüphesiz Allah tövbeyi çok kabul edendir, çok merhamet edendir” (Hucurât, 49/12)

“Ey iman edenler! Eğer fâsıkın biri size bir haber getirirse onun doğruluğunu araştırın. Yoksa bilmeden bir topluluğa kötülük edersiniz de sonra yaptığınıza pişman olursunuz.” (Hucurât, 49/6).

“ (Ey iman edenler ) Hep birlikte Allah’ın ipine sarılın; parçalanmayın. Hani siz birbirinize düşman kişiler idiniz de O, gönüllerinizi birleştirmiş ve O’nun nimeti sayesinde kardeş olmuştunuz. Yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi O kurtarmıştı. İşte Allah ayetlerini size böyle açıklar ki, doğru yolu bulasınız” (Al-ı İmran, 3/102,103).

“Allah ve Resûlü’ne itaat edin, birbirinizle çekişmeyin. Sonra korkuya kapılırsınız da gücünüz elinizden gider. Bir de sabredin. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir” (Enfal, 8/46)

En doğru yol sırat-ı müstakim yoldur. Hepinizin haklı olduğu konu var. Hakkınız da var. Ama, bu konudan sakının! Çünkü niyetiniz her ne kadar halis de olsa, şuan benim inandığım alim; en üstünü! mantığı ister istemez sizi saracak. Ve yine ister istemez, ard niyet taşımasanızda karşıdaki insan için muteber olan alimi kötülüyormuş gibi bir anlam doğacak. İnsanda bu tür duygular hem hayal kırıklığı yaşatıyor, hemde müslüman kardeşine olan saygısını zedeliyor. Şeytan her fırsatı kolluyor yani.

Dostça, kardeşce, arkadaşca veya hizmetkarınız olarak yani her nasıl algılıyorsanız beni, o oranda dikkate alın sözümü.

ellerine salık güzel ögüt verdiniz kardeşimize ,,,,,doruya hatalar biz kullara mahsuz hatanızı bilip mütevazu olmaktalazım

..

..

insan sayısı kadar düşünce sayısı vardır bu normaldir önemli olan Rabbimiz bir Peygamberimiz bir Kuranımız bir bu bir ler etrafında birleşip tevhidi oluşturmak önemlidir bu harika tespiti yıllar önce mürşidimden işittim sizlerle paylaşmayı uygun gördüm

Bismillahirrahmanirrahim.

Allah cümlenizden ebeden razı olsun,kardeşlerim.Zira yüce Mevla ,'Kendileri zaruret içinde bulunsalarda onları 'din kardeşlerini' kendilerine tercih ederler.Kim nefsinin cimriliğinden korunursa,işte onlar kurtuluşa erenlerdir.'(Haşr 9),diyor.Allah resulü s.a.s ise:'Sevgilerinde,merhametlerinde ve şefkatlerinde müminler bir vücud gibidir.Bu vücudun bir organı rahatsızlığından dolayı şikayette bulunsa,vücudun diğer kısımlarıdauykusuzlukla ateşlenmeyle ona katılırlar.'diyor.İşte öyle kardeşim Rabbimizin dediği gibi:
'Müminler ancak kardeştirler'(hucurat 10).Bugün ırakta,darfurda ve gazzede yeryüzünün birçok yerinde dindaşlarımız açlıktan ve zülümden inliyorlar.Rabbim birliğinde bizi buluştursun,dönüşümüz O'nadır.Esselamün aleyküm,ya ihvan!

DİNİMİZDE HOŞGÖRÜ!!!
--------------------------------------------------------------------------
İnsanlar topluluk halinde yaşadıkları için birbirleri ile iyi geçinmek, birbirlerinin haklarına saygı göstermek ve hoşgörülü davranmak zorundadırlar.
Bizim için en yüksek ahlâk örneği olan sevgili Peygamberimizin insanlara karşı büyük bir hoşgörü sahibi olduğunu görüyoruz. Enes b. Malik diyor ki: «On yıl Peygamberimizin hizmetinde bulundum, bana bir defa bile 'Öf' dediğini duymadım.»
Allah Teâlâ Kur'an-ı Kerim'de gerçek mü'minleri: «Öfkelerini yenenler, insanların kusurlarını bağışlayanlar» olarak övüyor ve insanlara karşı nasıl bir hoşgörü içinde olacağımızı öğretiyor.
Düşünce ve inançları bizden farklı olan kişilere karşı davranışlarımız ölçülü ve hoşgörülü olmalıdır. Müslümanlar sadece kendi din kardeşlerine değil, tarih boyunca başka dinlerden olanlara karşı da hoşgörülü davranmışlardır.
Allah, bizleri şeytanın vesvesesinden korusun.
__________________
*Akıl gibi mal, iyi huy gibi dost, edeb gibi miras, ilim gibi şeref olmaz. (Hz. Ali).

bence her şeye ifrat tefrit teşhisi koymak kalp hastalığıdır cehalettir çünkü Allah Kuranda Peygamberimize kainatı senin nurun için yarattım diyor diğer taraftan onu ikaz eden Ayetler görüyoruz kimileri Peygamberimizin fırçalandığı Ayetler diyor şimdi burada ifrat ve tefrit gözlüğü ile olaya bakarsak hata ederiz sayın Fethullah gülen hocaefendi sonsuz nur adlı eserinde Peygamberimiz için şu güzel tespiti yapmış Beşerdi Amma beşer gibi değildi. harika bir cümle çeşitli tarikatlara cemaatlere giden birisi olarak diyorumki her grup için önyargılı bakmayalım Allah yolunda herkes birşeyler yapmaya çalışıyor benim üstadım şöyle der hepimiz gül bahçesinin gülleriyiz sadece renklerimiz farklı

Suffiyun kardeşim siz hem ötekiler diyorsun hemde onlarda müslüman diyorsunuz.Hem fırkayı dalle diyorsunuz hem fırka-i naciyeye sadece kurtulacak diyorsunuz.O zaman bu kişileri niçin mümin kabul ediyorsunuz,zaten cehennem ehlidirler,bozuk ve sapıktırlar,zaten cehennem ehlidirler.bunların müslümanlığının kabulü onlar için ve sizin için ne anlam taşıyor.öyleyse bunlar ne müslümandırlar nede kurtulmak için yolları vardır çünkü yanlış bir yol tutmuşlar gidiyorlar.Biz müslüman deyince sadece ehli sünnet vel cemaat olmayı,fırka-ı naciyeye intisap etmeyi kast etmeliz,artık bu konuşmalardan sonra çıkarılacak bir sonuç yoktur.Öyleyse şu ilahi soruyu cevaplayanız:'İnsanları Allah'a çağıran,iyi işler yapan ve 'ben müminlerdenim'diyenden kimin sözü daha güzel olabilir?'

allah razı olsn

Kardeş bir dakika,ben kimseye cehennemliktir falan demedim,
Allah(c.c) Rasülü(s.a.v)'nün Hadis-i Şerif'i var,nasıl yorumlarsanız.Ama ben kimseye cehennemliktir demedim.
Siz yanlış anlamak için zorluyorsunuz kendinizi,ben diyorum ki dosdoğru şaşmaz İslâm yolu Ehl-i Sünnet vel Cemaattir.
Bunun dışında olan yollarda bozukluklar vardır,bu aşikârdır.Gıyâblarında hüküm sahibi ben değil Allah(c.c)'tır.
Ehl-i Sünnet yoluna olan bu "karşıtlık" da nereden geliyor,onu da merak ediyorum doğrusu..
Kardeşim ehli sünnet yoluna karşıtlık ehli sünnet olduğunu iddaa edenlerden geliyor,ehli sünnet imamlarını bizler sayarız imam caferide sayarız bu konudaki genel kanaatimiz Muhammed ebu Zehra'nın mezheplerle ilgili neşirleridir,ehli sünnet olanlar yolundan gitse seviniriz,fıhki görüşlerimiz Yusuf el kardavi ile örtüşür,şu sualleri cevaplayınız lütfen,dalaletteki fırkalar ehli necat olur mu olmaz mı,bunlar sapık yolda mı değil mi,bunlar eğer yanlış yolda ise nasıl doğru bir neticeye varabilirler,Kur'an ve sünnete göre üst kimlik İslam mı ehli sünnet fırkasımı siz bizim yazılarımızı sanırım takip ediyorsunuz bizim ehli sünnetle çakışan noktalarımız nedir,bilgilendirirseniz sevinirim.

[COLOR="Green"]Ehl-i Sünnet dosdoğru yoldur.4 hak mezhep vardır.
Hanefi,Şafii,Hanbeli,Maliki[/COLOR]

Allah razi olsun

Arkadaşlar bırakın bu tartışmaları, düşünün ki bir adam var, kendisine ehl-i sünnet desin, hanefi veya şafi veya maliki veya hanbeli, fakat dini ibadetlerini layıkıyla yapamıyor, şimdi bu adam ehl-i sünnettir diye ona merhamet edeceğiz de , bağtatta amerikan bombalarının altında ezilen bir şia kardeşimizi , sırf şia diye lanet mi okuyacağız, bu gözle bakarsak inşallah doğruyu buluruz.

Suffiyun' Alıntı:

Bu gözle bakan kim ?
Etiket müslümanlığı yapmıyoruz.
Ben ne dedim,Ehli Sünnet olan kurtulur mu dedim ?
Efendimiz(s.a.v) buyurmuş bir doğru yol vardır diye,
O yolda yürüyenler kurtulacak demek ki.Ben Ehl-i Sünnet'im diyenler değil,Ehl-i Sünnet'i yaşayanlar.
Ötesini bilemem.
Allah(c.c) bilir.
Müslüman müslümana lanet etmez.

Genişletmek için tıkla ...

Ehli sünnet olan kurtulur, Ehl-i sünnet dosdoğru yoldur, Kuran ve sünnet ışığında güzel bir yaşam demektir, bunu demekten bir saniye bile çekinmem, kimse de bunu benden demememi beklemesin, evet burada ilan ediyorum ehl-i sünnet olan kurtulur, fakat bunun içini dolduranlaradır sözüm, önemli olan nokta bizim gibi olmayan cehennemliktir dememektir.Ehl-i sünnet olan kurtulur derim fakat bunun dışındakiler cehennemliktir diyemem.

sevgili kardeşim,hepimiz kardeşiz,şahadet ederim ki,bugüne kadar ihtilafa düştüğüm kişiler kendisini bilir,kendisi ile sık sık ihtilafa düşülen adam da kendini bilir.Hepimiz kardeşiz,ama şu var ihtilaflar içinde doğruyu söyleyenin sözünün dinlenilmesi gereklidir,sahabe ihtilafa düşüyordu,ancak onların ihtilafları da hak üzerine idi yani doğruyu bulmak içindi,onlar Kuran-ı Kerim'e ve Resulullah'a giderek bilgi alıyorlar idi kim doğru ise onun dediği doğru olarak biliniyordu ve kimse kimseyi yanlışından dolayı ayıplamıyordu o zamanın hak üzerine yaşan dinimizin kurucuları olan o hak üzerine yaşayan insanlar kendi günahlarına bakıyordu nasipse bizimde öyle olsun öyle ise nu mutlu bize,bakın kardeşler bilenler vardır bilmeyenler vardır 73 fırka var bu fırkalar bu ümmetten çıkıyor yani ümmet 73 kola ayrılıyor bu 73 kol içinde 1 kol var bunlar hak yolda ilerleyenlerdir bu 73 koldan 72'si cehenneme gidecekler,ihtilafa düşmeyelim ama düştüğümüzde de Kuran-ı Kerim'e ve Resulullah'a baş vuralım başka bir kaynağa baş vurmayalım sonra o 72'den olma ihtimalimiz olur.Şahadet etmiyormuyuz :''Allah bir'dir.Muhammed onun Resuludur.'' diyerek o zaman daha geriye hangi söz kalıyor

..

..

nedense her itilafa her düşünceye saygı oluştu çok şükürde nedense bizler hala üvey evladız hala sapık fırka muamelesi çekiliyoruz 5 tane internet sitesinde Ayetler ışığında açıklamalar yapılmışken acaba bizler neye davet ediyoruz veya bizlere düşmanlığın arkasında ne var dersiniz? hidayetcagi.com
O NURU GÖNDER İLAHİ, ASIRLAR OLDU YETER.
BUNALDI MİLLETİN AFÂKI BİR SABAH İSTER.
MEHMET AKİF ERSOY
______________
OKUMADILAR, MEDRESELER MÜDERRİSİ BU DERSİ.
GÖNÜLLERE YAZILIR BU KİTABIN SURESİ
YUNUS EMRE HZ.

74/ MÜDESSİR-30-: aleyhâ tis'ate aşer
19 üzerinizedir.
1- Cehalet
2- Cimrilik
3- Dedikodu, Gıybet
4- Fitne, Fesat
5- Gurur, Kibir
6- Haset ve Düşmanlık
7- Hırs, Şehvet
8- İsyan
9- İptila
10- Kin ve Nefret
11- Küfür
12- Mürailik
13- Nankörlük
14- Öfke, Gayz
15- Sabırsızlık
16- Vefasızlık
17- Yalan
18- Zulüm
19- Zan

7- HASED VE DÜŞMANLIK
İnsanların fırkalara ayrılması, birleşmemesi, tevhidi gerçekleştirmemesi hep hased ve düşmanlık sebebiyledir.

60/Mümtehine-4- - Sizinle aramızda bir tek Allah'a îmân edinceye kadar ebediyyen adâvet şiddetli bir nefret aşikar olmuştur.
4/Nisa-54- - Yoksa Allah'ın bol ni'metinden verdiği kimseleri mi, çekmiyorlar hased ediyorlar.
2/Bakara-109- .Kitap ehlinin çoğu içlerindeki haset sebebiyle sizi, inandıktan sonra küfre döndürmeyi isterler.

10-KİN VE NEFRET
Kin ve nefret nefsimizin yenilmesi güç afetlerindendir. Bu konuda Yüce Rabbimiz aşağıdaki Âyet-i Kerîmelerle açıklamalarda bulunuyor.

5/Maide-8- - Bir kavme, topluluğa olan kininiz, sizi adaletsizliğe sürüklemesin.
5/Maide-62- Onlardan çoğunun günaha, haksızlığa ve haram yemeğe koşuştuklarını görürsün, yaptıkları ne kötüdür.
5/Maide-64- - Rabbinin tarafından inzal olunan, onlardan bir çoğunun azgınlığını küfrünü artırır. Onların arasında kıyamet gününe kadar düşmanlık, olanca kuvvetiyle sevmemezlik (buğz, kin, nefret ve haset) yapıştırdık.
5/Maide-14- - Biz kıyamet gününe kadar aralarına düşmanlığı olanca kuvvetiyle kin, nefreti yapıştırdık.
3/Al-i İmran-118- Size olan kin, buğzları dillerinden dökülüyor. Halbuki sinelerinde sakladıkları buğz-nefret daha büyüktür.
9/Tevbe-15- - Kalplerindeki kini gidersin ve Allah dilediği kişinin tevbesini kabul buyursun.
59/Haşr-10- - Kalbimizde mü'minlere karşı kin bırakma.

19- ZAN
Başkaları hakkında onların belkide yapmadıkları birşeyi onlar yapmış gibi düşünmek zandır. Ve bu düşüncemiz, o kişiyi görmediğimiz halde bir suç işliyormuş gibi bir hükme bizi sürüklerse o zaman bu zan büyük bir günahtır.
53/Necm-23- - Onlar yalnız zan ve tahmine, nefsimizin arzularına uyarlar.
49/Hucurat-12- - Ey imân edenler zannın çoğundan sakının, şüphesiz bazı zanlar (su-i zan) günahtır.
53/Necm-28- - Onların bu sözleri hakkında hiçbir bilgileri yok. Onlar sadece zanna ittiba ederler. Zan ise insanı bir hakkı bilmek rnecburiyetinden vareste kılamaz (dışında tutamaz).
10/Yunus-66- - Onlar, ancak o zanna tâbî olurlar. Ancak tahmin ederler.
10/Yunus-36- - Onların ekserisi ancak zanna tâbî olurlar, şüphesiz zan hiçbir zaman hakkın yerine geçmez.
7/Araf-30 - - Şüphesiz onlar Allah'ı bırakarak şeytanı dost edinmişlerdir ve hidayete erdiklerini zannediyorlardı.
6/En'âm-148- Onlara de ki; Eğer bir bilğiniz varsa onu bize çıkarırsanız siz zandan başka bir şeye tâbî olmazsınız, kuru kuru tahminde bulunursunuz.
6/En'âm- 116- - Yeryüzünde olanın ekserisine itaat edersen onlar seni Allah yolundan saptırırlar. Onlar ancak zandan başka birşeye tâbî olmazlar. Onlar kuru kuru tahminde bulunurlar.