Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Fıkralar‏

casus021

New member
Katılım
30 Ocak 2007
Mesajlar
1,475
Tepkime puanı
380
Puanları
0
Yaş
40
Konum
istanbul
Web sitesi
www.islamportali.net
Kendini Fare Zanneden Hasta

>>

>> Kendisini fare zannettiği için ailesi tarafından bir akıl hastanesine

>> yatırılan adam, birkaç yıllık bir tedavinin ardından; iyice kendine

>> gelmiş. Doktorlar, artık taburcu etmeyi düşündükleri hasta ile son bir

>> görüşme yaparak,iyileştiğinden emin olmak istemişler. Adama sormuşlar:

>> -"Söyle bakalım; sen insan mısın, fare misin?" Adam gülümsemiş:

>> -"Doktor bey, o günleri geride bıraktım. Elbette ki ben bir insanım."

>> Doktorlar, içleri rahatlayarak:

>> -"Tamam o zaman, artık burada kalmana gerek kalmadı", demişler ve çıkış

>> belgelerini uzatmışlar. Birkaç dakika sonra, gruptaki doktorlardan biri

>> bahçeye çıktığında, adamı bir ağacın arkasına saklanır halde görmüş.

>> -"N'oldu yahu? Sıkılmadın mı buradan, çıksana, git özgürlüğün tadını

>> çıkar!"

>> -"İyi de doktor bey, orada bir kedi var!"

>> -"Eee, ne olmuş kedi varsa; hani sen artık bir fare olmadığını

>> biliyordun?"

>> -"Ya doktor bey, ben fare olmadığımı biliyorum da; kedi benim fare

>> olmadığımı nereden bilecek?"

>>

>> Zeytin Testi

>>

>> Akıl hastanesinden iki deliyi salıvereceklermiş. Doktorlar kendi

>> aralarında. "Bunlara son bir test yapalım da görelim akılları başlarına

>> gelmiş mi ?"demişler. Bunun üzerine iki deliyi bir masa başına

>> getirmişler. Masanın üzerine bir kavanoz dolusu siyah zeytin, bir kavanoz

>> dolusu da canlı hamamböceği dökmüşler ve "Buyurun beyler, yiyiniz."

>> demişler. Delillerden bir tanesi hemen zeytinlere saldırmış,ötekisi araya

>> girmiş, "Önce kaçanları yiyelim, öbürleri nasıl olsa duruyor!"

>>

>> Havuz

>>

>> Doktor akıl hastahanesine havuz yaptırmış. Deliler buna çok sevinmişler;o

>> kadar sevinmişler ki hemen havuza dalmaya başlamışlar,360

>> dalanlar,balıklama dalanlar. Doktor hastalarının birinin yanına

>> yanaşmış''Havuzu nasıl buldunuz ?''diye sormuş. Deli de çok

>> beğendiklerini,havuzun harika olduğunu söylemiş. Doktor da ''İyii.Yarın

>> da havuza su dolduracaaz.!!''demiş

>>

>> Jim ile Mary

>>

>> Jim ile Mary akıl hastanesinde iki hastadır. Bir gün hastanenin yüzme

>> havuzunun etrafında dolaşırken Jim aniden suya atlayıp en dibe batar.

>> Bunu gören Mary hemen ardından atlar ve dibe kadar yüzüp Jim'i kurtarır.

>> Tabii Mary'nin bu kahramanca davranışı hastanede olay olur. Bunu duyan

>> başhekim de Mary'nin artık iyileştiğini düşünüp, hastaneden derhal

>> taburcu edilmesi emrini verir. İşlemler yapılır, belgeler çıkartılır,

>> Başhekim ayni gün Mary'nin yanına gider:

>> -Mary, sana bir iyi bir de kötü haberim var. İyi haberim, yaptığın

>> kahramanca davranıştan ötürü anladık ki akli dengen tamamen yerinde ve

>> böylece hastanemizden taburcu oluyorsun. Kötü habere gelince, kurtardığın

>> hasta, Jim, intihar etmiş. Az önce odasının banyosunda kendisini asmış

>> bulundu.

>> - Mary gayet sakin yanıt verir: "O intihar falan etmedi ki. Ben onu astım

>> kurusun diye. "

>>

>>

>> Temel Fıkraları

>>

>> Parmak

>>

>> Temel oğluna parmakların isimlerini öğretiyormuş."Bak uşağum bu baş, bu

>> işaret, bu orta, bu yüzük ve buda serçe parmak. Anladınmı?"oğlu kafasını

>> sallayarak hayır demiş.Temel bir kez daha anlatmış ve tekrar sormuş "

>> anladın mı uşağum?".Çocuk tekrar hayır demiş.Bir daha, bir daha derken en

>> sonunda çocuk anladım deyince, Temel elini sallayarak "bak bakalım bir de

>> karıştırarak sorayım" demiş...

>>

>> Telefon

>>

>> Temel bilim adamı iken bir arkeoloji araştırmaları konferansına davet

>> edilir. Amerikalılar anlatmaya başlar;

>> -Biz ülkemizde yaptığımız kazılarda 25 metre aşağı indik ve telefon

>> kabloları bulduk. Öyleyse bizim atalarımız asırlar önce telefon

>> kullanmışlardır. Sıra türkiyeye gelir ve Temel başlar anlatmaya

>> -Biz ülkemizde yaptığımız kazılarda 50 metre aşağı indik ama birşey

>> bulamadık. Öyleyse atalarımız telsiz telefon kullanmışlardır.

>>

>> Araştırmacı Temel

>>

>> Temel hayvanları araştırma konusuna oldukça ilgi duymaktaymış. Bir gün bu

>> merakını gidermek için laboratuarını kurarak çalışmalara başlamış. Örnek

>> hayvan olarak bir PİRE almış. Çok hassas aletler ile bu işe başlayan

>> Temel, eline çok hassas bir neşter alarak pirenin ayaklarının ucundan

>> biraz kesmiş ve masanın üzerine bırakmış ve pireye ZIPLA BAKAYIM diye

>> seslenmiş, doğal olarak zıplayarak dolaşan bir hayvan olan pire yarım

>> yamalak da olsa zıplamış, o sırada Temel hemen yakalayarak ayaklarının

>> tamamını yontmuş ve masanın üzerine tekrar bırakarak seslenmeye başlamış.

>> ZIPLA BAKAYIM, ULA ZIPLASANA, ZIPLA BE HAYVAN. Fakat ayakları kesilen

>> pireden hiçbir hareket yok..... Temel hemen kalem kağıdı alarak raporu

>> yazmaya başlamış. PİRE incelendi. SONUÇ: "PİRE'nin ayakları kesilince

>> kulakları duymamaktadır."

>>

>> > Temel'in Kaynanası

>>

>> Temel bir gün kahveye girmiş. Üstü başı yırtıkmış. Ne oldu diye

>> sormuşlar.

>> -Temel: "Kaynanamı gömdük."diye cevap vermiş.

>> - Kahvedekiler: "İyi de bu halin ne?"

>> -Temel: "Biraz direndi de."

>>

>> Şarap

>>

>> Temel çok para kazanmış. Ailece lüks bir lokantaya gitmişler. En pahalı

>> şarabı seçip ısmarlamış.

>> - Garson " Hangi yıl tercih ederdiniz, diye sorunca,

>> - Temel " Pi mahzuru yoksa hemen isteyrum."

>>

>>

>> Nasrettin Hoca Fıkraları

>>

>> Kime Görüneyim

>>

>> Nasrettin Hoca evlenmeye niyetlenir. Eş,dost bir hatuncağızı öve öve öve

>> göklere çıkarırlar.

>> -Şöyle huylu!

>> -Böyle soylu!

>> -Dünyalar güzeli... Hoca'nın gönlünü çelerler. Evlenirler. Zifaf gecesi

>> yüz görümlüğünü veren Hoca, gelinin duvağını kaldırır. Aman Allah'ım!

>> Çirkin bir gelin. Gelin hanım, kocasına sadakatim göstermek için:

>> -Hoca efendi, akrabalarından kime görüneyim, kime görünmeyeyim? diye

>> sorar. Hoca şaşkın:

>> -Aman hatun, bana görünme de kime görünürsen görün... der

>>

>> Şakayı Sevmem

>>

>> Nasrettin hoca pazarda dalgın yürüyormuş.etrafındaki esnafları

>> seyrediyor.bu sırada ensesine bir tokat geliyor. Hoca tökezlemiş bir kaç

>> adım sendelemiş neyse toparlanıp sinirli bir şekilde arkasını dönmüş. Bir

>> bakmış ki hocanın 2 katı hayvan gibi bir adam. Hoca durmuş bir yutkunmuş

>> önce,sonra:

>> - bana senmi vurdun? demiş adama. Adam:

>> - ben vurdum lan ne olacak demiş. Hoca:

>> - sakadan mı vurdun ciddiden mi? demiş Adam:

>> - ciddi vurdum napacan?! Hoca:

>> - Aman aman, öyle olsun... Cunku şakadan hiç hoşlanmam da .

>>

>>

>> Sen biliyordun değil mi

>>

>> Nasreddin hocanın iki karısı varmış biri diğerinden daha genç ve

>> güzelmiş. Tekneyle gezintiye çıkmışlar karıları hoca demiş biz göle

>> düşsek önce hangimizi kurtarırdın?

>> -Hoca yaşlı karısına dönmüş " Hanım sen biraz yüzme biliyordun değil mi?

>> " demiş.





>> Doktor Fıkraları

>>

>> Doktor hastasını telefonla arar ve hastasına bir kötü birde çok kötü

>> haberi olduğunu söyler. Daha sonrada ilk önce hangisini söylememi

>> istersiniz diye sorar. Hasta ilk önce kötü haberi duymak istediğini

>> söyler. Doktor hastaya "Tahlillerinizi aldım ve ne yazık ki 24 saat

>> ömrünüz kaldı." der. Hasta yıkılmıştır. Doktora sorar "Daha kötü haber ne

>> olabilir ki ?" Doktor "Dünden beri sizi arıyorum ama telefonunuzu daha

>> yeni düşürebildim."

>>

>> Öksürük İlacı

>>

>> Adamın biri çok kuvvetli öksürüyormuş, doktora gitmiş derdini anlatmış.

>> Doktorda adama yanlışlıkla öksürük ilacı yerine müshil ilacı vermiş ve

>> demiş ki:bir hafta boyunca yemeklerden sonra iç ve yanıma gel. Adam bir

>> hafta sonra gelince doktor: Öksürüğün nasıl oldu deyince, adamda: Cesaret

>> edipte öksüremiyorum ki,demiş.

>>

>> Çok Osuruyorum

>>

>> Kadının biri doktora gitmiş:

>> -"Doktor bey benim biraz garip bir problemim var ben çok sık ve fazla

>> osuruyorum, ancak neyse ki hiç ses ve koku çıkmıyor, yine de her dakika

>> her dakika bayağı rahatsız olmaya başladım lütfen bir çare bulun."

>> demiş.Doktorda birkaç ilaç yazmış ve 1 ay sonra kontrole gelmesini rica

>> edip kadını yollamış. Aradan 1 ay geçer geçmez kadın yine pat damlamış.

>> -"Doktor bey ne yaptınız? Yine çok sık gaz çıkarıyorum ama bu sefer bir

>> koku çıkıyor bir koku çıkıyor, dayanılır gibi değil istediğiniz kadar cam

>> kapı acın saatlerce gitmek bilmiyor." Doktor memnuniyetle cevap vermiş:

>> -"Hmmm güzel, demek burnunuzu tedavi edebildik şimdi sıra kulağınızda."

>>

>> Atmaması

>>

>> Adamın biri doktora gitmiş. Kalbim çok atıyor demiş Uzun bir muayeneden

>> sonra doktor "Atmaması lazım" demiş. Adam doğru bir eczaneye gitmiş ve

>> "Atmaması var mı" demiş. Eczacı şaşırarak :"Beyefendi Atmaması bizde

>> olmaz ,siz köşedeki veterinere gidin" demiş. Adam 4 kutu at mamasını

>> almış ve bir ay boyunca kullanmış. Sonuç mükemmel 4 ay sonra adamın kalp

>> şikayetleri yeniden başlamış ve doğru veterinere gitmiş ve 4 kutu daha at

>> maması istemiş. Veteriner "kusura bakmayın at maması ithalatı artık

>> yapılmıyor. Bizde de bitti" demiş. Adam telaşla doktoruna gitmiş ve

>> "atmaması bitmiş" demiş . Doktor da "bitmemesi lazım" demiş...

>>

>> Üç doktor

>>

>> Üç doktor muayahana açmaya karar vermişler ve açmışlar. 1. doktor tabela

>> olarak memleketin en iyi doktoru yazmış bunun üzerine tabiki öbürleri boş

>> kalmamış 2.si ise tabela olarak ise dünyanın en iyi doktoru yazmış tabiki

>> bizim 3. doktor daha iyi bişey yapması lazımdır bunun üzerine 3. ise

>> tabelaya mahallenin en iyi doktoru yazmış

>>

>> Uyku Hapları

>>

>> Doktorun biri, yıllardır ilgilendiği ve sevdiği bir hastasının yanında

>> uyku hapları taşıdığını görmüş ve onu uyarmak istemiş:

>> -"Haluk Bey, kullandığınız uyku haplarını gördüm, zaman zaman ihtiyacınız

>> olabilir ama ben sizi uyarayım; o haplar çok etkilidir ve bağımlılık

>> yaparlar." Hasta bunun üzerine ukela ukela gülümsemiş:

>> -"Yok doktorcum, sen yanlış biliyorsun. 17 senedir bu ilacı kullanırım,

>> bağımlılık filan yaptığını görmedim!"
 

ayyüzlü

New member
Katılım
24 Eki 2007
Mesajlar
599
Tepkime puanı
884
Puanları
0
Yaş
43
Konum
Ýstanbul
Siyah Elbise
Öğretmen derste anlatıyordu:

Gelinler nikah töreninde neden beyaz giyer, bilir misiniz?
Çünkü bu onun en mutlu günüdür
Arkadan bir ses yükselir:
Simdi damatların neden siyah elbise giydiklerini anladım :)
 

rehnuma

New member
Katılım
3 May 2007
Mesajlar
9
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
47
çok eğlenceliydi selam ve dua ile...
 

ayyüzlü

New member
Katılım
24 Eki 2007
Mesajlar
599
Tepkime puanı
884
Puanları
0
Yaş
43
Konum
Ýstanbul
Tilki gibi yaşıyoruz dunyayı...

Tilki gibi yaşıyoruz dunyayı...

Tilki gibi yaşıyoruz dunyayı...

Kurnaz bir tilki,guzel bir bagin civarindan geciyormus.

Bagin her yani yuksek,kalin bir duvarla cevriliymis.
Tilki duvarin etrafinda dolanirken,basini sokabilecegi buyuklukte bir delik bulmus.Bagda yetisen nefis uzumleri gormus ve agzi sulanmis.
Ne yazikki delik gecebilecegi kadar genis degilmis.Kurnaz tilki o zaman ne yapmis?
Uc gun boyunca oruc tutmus ve o kadar zayiflamis ki delikten suzulebilmis...
Bagin icinde,tilki doya doya yemeye koyulmus ve oncekinden de iri ve sisman hale gelmis.Derken,bagdan disari cikmak istemis.Heyhat!Delik yine gecemiyecegi kadar kucukmus.Ozaman ne yapmis?Yine uc gun boyunca oruc tutmus ve tekrar delikten suzulmeyi basarmis.

Umutsuz tilki,baga dogru bakarak soyle demis.
'Bag ,ey bag! Ne kadar cazip gorunuyorsun,meyvelerin ne kadar lezzetli.
Ama bana ne yararin var? Sana geldigim gibi gidiyorum.'

Durum dunya icin de boyledir... Dunya guzeldir ve ellerimiz bos gelir,bos gideriz.
Sadece kisinin ogrendigi, yaptigi iyi edimler sonucu yaninda goturebilecegi gercek meyvelerdir.'
 
Üst Alt