“Adam, karısının şımarık kedisinden o kadar çok nefret ediyormuş ki, bir an önce kurtulmanın yollarını aramaktaymış... Sonunda, bir sabah, kediyi arabaya attığı gibi, evlerinin 30 blok ötesindeki bir sokağa götürüp bırakmış...
“Akşam işten eve geldiğinde, bir bakmış ki, kedi evin bahçesinde karısıyla oynuyor...Kadın neşe içinde, ‘Ayyyy... bütün gün onu aradım. Kayboldu diye ödüm patladı. Akşamüstü bir baktım ki, gelivermiş... Evin yolunu nasıl da bulurmuş benim akıllı kedim!...’ demiş.
“Adam içinden, ‘Hakikaten, nasıl buldu bu hayvan evin yolunu?’ diye geçirmiş, ama bozulduğunu belli etmemiş.
“Ertesi sabah, yine kediyi arabaya atmış...Bu sefer, evin 60 blok ötesinde bir yere götürüp bırakmış... Akşam, işten eve gelmiş, bir de ne görsün? Kedi gene salonda karısıyla yerlerde yuvarlanıyor...
“Adamın kafası iyice kızmaya başlamış, ama yılmak yok... Kafaya koymuş bir kere, o kediden kurtulacak...
“Ertesi sabah, kediyi arabaya koymuş, 90 blok öteye gitmiş... Oradan köprü yoluna girmiş, ilk çıkıştan sağa dönmüş, oradan tekrar sağa sapmış... Gitmiş, gitmiş, bir 20 blok daha ilerlemiş, oradan sola dönmüş, biraz daha gitmiş, dağ başı bir yerlere gelmiş ve kediyi orada arabadan atmış...
“Saatler sonra, evin telefonu çalmış. Kadın telefonu açmış, hattın öbür ucundan kocası sormuş:
--- Hayatım, kedi evde mi?
--- Evet, niye sordun?
--- Şunu bir telefona çağırsana. Kayboldum!!!”
“Akşam işten eve geldiğinde, bir bakmış ki, kedi evin bahçesinde karısıyla oynuyor...Kadın neşe içinde, ‘Ayyyy... bütün gün onu aradım. Kayboldu diye ödüm patladı. Akşamüstü bir baktım ki, gelivermiş... Evin yolunu nasıl da bulurmuş benim akıllı kedim!...’ demiş.
“Adam içinden, ‘Hakikaten, nasıl buldu bu hayvan evin yolunu?’ diye geçirmiş, ama bozulduğunu belli etmemiş.
“Ertesi sabah, yine kediyi arabaya atmış...Bu sefer, evin 60 blok ötesinde bir yere götürüp bırakmış... Akşam, işten eve gelmiş, bir de ne görsün? Kedi gene salonda karısıyla yerlerde yuvarlanıyor...
“Adamın kafası iyice kızmaya başlamış, ama yılmak yok... Kafaya koymuş bir kere, o kediden kurtulacak...
“Ertesi sabah, kediyi arabaya koymuş, 90 blok öteye gitmiş... Oradan köprü yoluna girmiş, ilk çıkıştan sağa dönmüş, oradan tekrar sağa sapmış... Gitmiş, gitmiş, bir 20 blok daha ilerlemiş, oradan sola dönmüş, biraz daha gitmiş, dağ başı bir yerlere gelmiş ve kediyi orada arabadan atmış...
“Saatler sonra, evin telefonu çalmış. Kadın telefonu açmış, hattın öbür ucundan kocası sormuş:
--- Hayatım, kedi evde mi?
--- Evet, niye sordun?
--- Şunu bir telefona çağırsana. Kayboldum!!!”