FECİ’ BİR HADİSE
Cüneyd MAHAN
Tarih, nice büyük olay ve hadiselere tanıklık yapmış, kimisi günümüze ışık tutar nitelikte yansımıştır.
Geçmiş zaman da vicdanları titreten hadiseler yaşanmışsa da, bu akıl almaz devamlı kanayan yaraya geçen zaman kısmi kabuk bağlamıştır.
Ama öyle yaralar var ki, yarası kabuk bağlıyacak durumda değildir.
O zamanlarda ki yaşanan feci’ olayların şu an günümüzde birebir yaşanmıyor olması, tamamen bitti manasına gelmez.
Belki daha farklı bir boyutta günümüze yansıması olmuştur kanaatindeyim.
İşte onlardan birisi de Peygamber Efendimiz(A.S) ‘ ın vazife-i risaletten evvel yaşanan bir hadisedir ki, akıllara durgunluk verecek niteliktedir.
Kız çocuklarını diri diri toprağa gömme vahşeti, o zamanda vukua gelen dehşetli bir hadisedir ki, hiç bir vicdanın müsaade etmediği bir eylemdir.
Ailelerin istemeyerek çocuklarını teslim ettiği, vahşi, süfli bir adet.
Günümüze baktığımızda, aynı olayları belki görmüyoruz ama, daha farklı bir boyuttan müşahade etmekteyiz.
O zaman ölen çocuklar cennete de gitmiş olsalar bile, anne ve babaların vicdanları asla bu yaşanan hadiseye rey vermiyordu.
Zamanımızda ise, anne ve babaların, çocuklarına vermediği dini eğitimden hasıl olan çok dehşetli bir hadise var ki, ebedi hayatı tehdit eden büyük günahların içersine isteyerek çocuklarını gömmeleridir.
Bu dehşetli hadise, zamanımızda kanayan en derin bir yaradır ki, tedavisi ancak ve ancak, insaniyet-i Kübra olan İslamiyete tamamen girmektir.
Aksi halde, içinde gömüldükleri günahlar, çıkılması çok güç bir hale gelir ki, bu hadise mezkur hadiseden bin derece daha dehşetli olup, ebedi saadetlerini kaybetme korkusu ve endişesini taşımaları elzemdir.
Cüneyd MAHAN
Tarih, nice büyük olay ve hadiselere tanıklık yapmış, kimisi günümüze ışık tutar nitelikte yansımıştır.
Geçmiş zaman da vicdanları titreten hadiseler yaşanmışsa da, bu akıl almaz devamlı kanayan yaraya geçen zaman kısmi kabuk bağlamıştır.
Ama öyle yaralar var ki, yarası kabuk bağlıyacak durumda değildir.
O zamanlarda ki yaşanan feci’ olayların şu an günümüzde birebir yaşanmıyor olması, tamamen bitti manasına gelmez.
Belki daha farklı bir boyutta günümüze yansıması olmuştur kanaatindeyim.
İşte onlardan birisi de Peygamber Efendimiz(A.S) ‘ ın vazife-i risaletten evvel yaşanan bir hadisedir ki, akıllara durgunluk verecek niteliktedir.
Kız çocuklarını diri diri toprağa gömme vahşeti, o zamanda vukua gelen dehşetli bir hadisedir ki, hiç bir vicdanın müsaade etmediği bir eylemdir.
Ailelerin istemeyerek çocuklarını teslim ettiği, vahşi, süfli bir adet.
Günümüze baktığımızda, aynı olayları belki görmüyoruz ama, daha farklı bir boyuttan müşahade etmekteyiz.
O zaman ölen çocuklar cennete de gitmiş olsalar bile, anne ve babaların vicdanları asla bu yaşanan hadiseye rey vermiyordu.
Zamanımızda ise, anne ve babaların, çocuklarına vermediği dini eğitimden hasıl olan çok dehşetli bir hadise var ki, ebedi hayatı tehdit eden büyük günahların içersine isteyerek çocuklarını gömmeleridir.
Bu dehşetli hadise, zamanımızda kanayan en derin bir yaradır ki, tedavisi ancak ve ancak, insaniyet-i Kübra olan İslamiyete tamamen girmektir.
Aksi halde, içinde gömüldükleri günahlar, çıkılması çok güç bir hale gelir ki, bu hadise mezkur hadiseden bin derece daha dehşetli olup, ebedi saadetlerini kaybetme korkusu ve endişesini taşımaları elzemdir.
Son düzenleme: