Bütün çağlar boyunca peygamberler insanlara Tevhidi tebliğ etmiştir. Ve Kelime-i Tevhidi söyleyen Müslüman sayılmıştır. Bütün peygamberlerin ve İslam davetçilerinin davetlerinin özü ve ilk cümlesi budur: Allah dışındaki bütün bağımlılıklardan kurtul; sadece Allaha bağlan yani "emir,yeterlilik ve yardımda" [iyyake na’budu ve iyyake nestain] da Allah dışında bir ilah kabul etme ! ; “La İlahe İllallah” de ! yani “yaşamda Allah dışında bütün meşruiyet kaynaklarını red et!" Bu çağrı; “gerek günlük kişisel ibadetler olsun gerek toplumsal işlerde olsun tek kaynak ve otorite olarak Allah’ı esas al” demektir. Bu sadece Allah’tan korkmak, Allah’ın önünde secdeye kapanmak ve ticarette, mahkemelerde , karada ve denizde yani “her yerde ve her işte” sadece Allah’ın dediklerini -Şeriatını- uygulamak anlamına gelir.
Fatiha suresi yaratılışın ve Tevhidin açıklaması gibidir. Aynı zamanda bu sure bir sözleşme /açık bir antlaşma gibidir: Birinci ayette durum tesbiti yapılıyor ; bizi rahmeti ile yarattığı Allah’a şükrediliyor
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيم
Rahmeti geniş ve sürekli olan Allahın adıyla başlıyorum ; O ilah ki geniş rahmeti ile [Rahman sıfatı ile] bizi bir çok imkan / nimet içinde yarattı. Ve halen de bizi [Rahim sıfatı ile] nimetlendirmektedir.
الْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Bütün varlıklara / insanlara,yıldızlara,taşlara,cinlere,suya ; yaratılmış herşeye / düzen veren Allah’a şükürler olsun. Ben kabul ediyorum ki Rabbim Allahtır. Bütün evreni yarattığı gibi beni de o yaratmıştır. Bunu kabul ediyorum ve bilincindeyim !
الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
O’ki bunları geniş merhameti içinde yaratıp düzenledi. Ve bize bütün bu yarattıkları içinde bir yer verdi. Bizi onlara halife kıldı. Rahman sıfatı ile bütün evreni yarattığı halde biz insanlara merhametini kesmedi yaptığımız yanlışlara rağmen tevbe edip onun yoluna girdiğimizde Rahim sıfatı ile rahmetini sürdürdü.
مَالِكِ يَوْمِ الدِّينِ
O’ki Hesap Günün sahibidir. Kendisi bizi bir amaç için yarattı. Bizi geniş Rahmeti ile[rahman] bir çok imkan/nimet içinde yarattı. Bütün dünya canlı ve cansızlarını emrimize verdi. Bizi onlara halife kıldı. Ve er-Rahman bize verdiği bu nimetleri kullanmamız için bize bir ömür verdi. Bu ömrün nasıl geçtiğini bize hesap gününde soracaktır. Ben birinci maddede [ayette] herşeyin bilincinde olduğumu söyledim. Ve şimdide kabul ediyorum ki bana sunulan bu imkanlarla bu ömürde neler yaptığımın hesabını vereceğim; Hesap gününde ; O günün sahibi, hakimi olan Allaha karşı.
إِيَّاكَ نَعْبُدُ
Sana söz veriyoruz ki ; Sadece sana ibadet edeceğiz. Çünkü bütün alemleri / varlıkları rahmeti ile yarattığı için ibadet edilmeye tek layık olan sensin. Çünkü bütün bu varlıklar ve biz senin Rahman sıfatının Tecellisiyiz. Bilinçsiz olan bütün varlıklar nasıl ki sana – sadece sana – ibadet ediyorlarsa biz de bilincimizle sadece sana ibadet edeceğiz.
وَإِيَّاكَ نَسْتَعِينُ
Ve Sadece Senden Yardım isteyeceğiz. Biz insanlar zayıf ve cahiliz. Karşılaştığımız sorunları çözmede cehaletimizden ya da zayıflığımızdan dolayı acze düşersek sadece senden yardım isteyeceğiz. Çünkü Sen Rahim olansın. Rahmetin, biz istediğimiz zaman ve hak ettiğimiz takdirde süreklidir. Bunu da bildik,anladık ve kabul ettik. Zorluğa düştüğümüz zaman sadece senden yardım isteyeceğiz.
Ey Rabbimiz eğer ki biz Yaşamımızda doğruyu yanlıştan ayırmada sadece seni ölçü alıp senin gösterdiğin şekilde davranırsak [kulluk edersek] ve karşılaştığımız sorunlarda sadece senden yardım isteyip sana dayanırsak [tevekkül edersek] Artık ;
اهْدِنَا الصِّرَاطَ الْمُسْتَقِيمَ
Sen de bizi doğru yola eriştir ;
صِرَاطَ الَّذِينَ أَنْعَمْتَ عَلَيْهِمْ
Kendisine nimet verdiklerinin yoluna. O nimet verdiklerin ki hem bu dünyaya varis oldular hemde öbür dünyada kurtuluşa erenler oldular. Ey Rabbimiz ! bize bu dünyanın imkanlarını ver ; bize iktidar nimetini, rızkı, temiz eşleri, salih evlatları ve Fazlından dilediğini ver. Ve bizi kalıcı olan ahiret yurdunda cennete gireceklerden kıl.
غَيْرِ الْمَغْضُوبِ عَلَيْهِمْ
Ey Rabbimiz bizi yanlış yola girip gazabına uğramış olan insanların yoluna iletme. Bizi koru. O insanlar ki sana ters düştüler ve şeytanın dostu oldular. Hem bu dünyada hem de öbür dünyada hüsrana uğrayanlar oldular. Ey rabbimiz bizi şeytanın ve şeytanlaşmışların yolundan uzak tut. Bizi gazaba uğramış olanların yolundan koru. Bizi senden gafil olanların yoluna iletme !
وَلَا الضَّالِّينَ
Ve sapmış olanların yoluna. Onlar ki başta doğru yolda [hidayette] iken sonra bundan sapmışlardır. Ayaklarımızı doğru yol üzerinde sabitle. Kendi heva ve hevesimize uyarak, işleri senin belirttiğin şekiller dışında yapmaktan bizi koru. Kalbinde bir eğrilik [riya] oluşturup ibadeti senin dışında kimselere ve nefsine yöneltip doğru yoldan sapanların girdiği yoldan bizi koru.
amin
Fatiha suresi yaratılışın ve Tevhidin açıklaması gibidir. Aynı zamanda bu sure bir sözleşme /açık bir antlaşma gibidir: Birinci ayette durum tesbiti yapılıyor ; bizi rahmeti ile yarattığı Allah’a şükrediliyor
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيم
Rahmeti geniş ve sürekli olan Allahın adıyla başlıyorum ; O ilah ki geniş rahmeti ile [Rahman sıfatı ile] bizi bir çok imkan / nimet içinde yarattı. Ve halen de bizi [Rahim sıfatı ile] nimetlendirmektedir.
الْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Bütün varlıklara / insanlara,yıldızlara,taşlara,cinlere,suya ; yaratılmış herşeye / düzen veren Allah’a şükürler olsun. Ben kabul ediyorum ki Rabbim Allahtır. Bütün evreni yarattığı gibi beni de o yaratmıştır. Bunu kabul ediyorum ve bilincindeyim !
الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
O’ki bunları geniş merhameti içinde yaratıp düzenledi. Ve bize bütün bu yarattıkları içinde bir yer verdi. Bizi onlara halife kıldı. Rahman sıfatı ile bütün evreni yarattığı halde biz insanlara merhametini kesmedi yaptığımız yanlışlara rağmen tevbe edip onun yoluna girdiğimizde Rahim sıfatı ile rahmetini sürdürdü.
مَالِكِ يَوْمِ الدِّينِ
O’ki Hesap Günün sahibidir. Kendisi bizi bir amaç için yarattı. Bizi geniş Rahmeti ile[rahman] bir çok imkan/nimet içinde yarattı. Bütün dünya canlı ve cansızlarını emrimize verdi. Bizi onlara halife kıldı. Ve er-Rahman bize verdiği bu nimetleri kullanmamız için bize bir ömür verdi. Bu ömrün nasıl geçtiğini bize hesap gününde soracaktır. Ben birinci maddede [ayette] herşeyin bilincinde olduğumu söyledim. Ve şimdide kabul ediyorum ki bana sunulan bu imkanlarla bu ömürde neler yaptığımın hesabını vereceğim; Hesap gününde ; O günün sahibi, hakimi olan Allaha karşı.
إِيَّاكَ نَعْبُدُ
Sana söz veriyoruz ki ; Sadece sana ibadet edeceğiz. Çünkü bütün alemleri / varlıkları rahmeti ile yarattığı için ibadet edilmeye tek layık olan sensin. Çünkü bütün bu varlıklar ve biz senin Rahman sıfatının Tecellisiyiz. Bilinçsiz olan bütün varlıklar nasıl ki sana – sadece sana – ibadet ediyorlarsa biz de bilincimizle sadece sana ibadet edeceğiz.
وَإِيَّاكَ نَسْتَعِينُ
Ve Sadece Senden Yardım isteyeceğiz. Biz insanlar zayıf ve cahiliz. Karşılaştığımız sorunları çözmede cehaletimizden ya da zayıflığımızdan dolayı acze düşersek sadece senden yardım isteyeceğiz. Çünkü Sen Rahim olansın. Rahmetin, biz istediğimiz zaman ve hak ettiğimiz takdirde süreklidir. Bunu da bildik,anladık ve kabul ettik. Zorluğa düştüğümüz zaman sadece senden yardım isteyeceğiz.
Ey Rabbimiz eğer ki biz Yaşamımızda doğruyu yanlıştan ayırmada sadece seni ölçü alıp senin gösterdiğin şekilde davranırsak [kulluk edersek] ve karşılaştığımız sorunlarda sadece senden yardım isteyip sana dayanırsak [tevekkül edersek] Artık ;
اهْدِنَا الصِّرَاطَ الْمُسْتَقِيمَ
Sen de bizi doğru yola eriştir ;
صِرَاطَ الَّذِينَ أَنْعَمْتَ عَلَيْهِمْ
Kendisine nimet verdiklerinin yoluna. O nimet verdiklerin ki hem bu dünyaya varis oldular hemde öbür dünyada kurtuluşa erenler oldular. Ey Rabbimiz ! bize bu dünyanın imkanlarını ver ; bize iktidar nimetini, rızkı, temiz eşleri, salih evlatları ve Fazlından dilediğini ver. Ve bizi kalıcı olan ahiret yurdunda cennete gireceklerden kıl.
غَيْرِ الْمَغْضُوبِ عَلَيْهِمْ
Ey Rabbimiz bizi yanlış yola girip gazabına uğramış olan insanların yoluna iletme. Bizi koru. O insanlar ki sana ters düştüler ve şeytanın dostu oldular. Hem bu dünyada hem de öbür dünyada hüsrana uğrayanlar oldular. Ey rabbimiz bizi şeytanın ve şeytanlaşmışların yolundan uzak tut. Bizi gazaba uğramış olanların yolundan koru. Bizi senden gafil olanların yoluna iletme !
وَلَا الضَّالِّينَ
Ve sapmış olanların yoluna. Onlar ki başta doğru yolda [hidayette] iken sonra bundan sapmışlardır. Ayaklarımızı doğru yol üzerinde sabitle. Kendi heva ve hevesimize uyarak, işleri senin belirttiğin şekiller dışında yapmaktan bizi koru. Kalbinde bir eğrilik [riya] oluşturup ibadeti senin dışında kimselere ve nefsine yöneltip doğru yoldan sapanların girdiği yoldan bizi koru.
amin