P
Tarihde ilk kez 1969 yılının temmuz ayının 20-de Amerikanın “Apollo-11” kosmik gemisi ile üç astronavt Aya iniyor. Nil Armstronq, Oldrinq ve Collins Aya indiklerinde müziğe benzer ses işitirler. Onların bu hakda Yere verdikleri haber tam gizli tutuluyordu. Ta ki… 1983 yılında Nil Armstronq Mısırda bir ilmi konferansda bulunurken hemen müziğe benzer sesi bir daha işitir. “Bu ne sesdir”-diye sorar. Konferans iştirakçılarından “bunun müslümanları namaza çağırış-ezan olduğunu” söylerler. N. Armstronq bu sesi ilk defa Aya ayak basdığında duyduğunu açıklıyor ve ilave ediyor:” Ben Aya dua etmeden ayak bastım ama şimdi dua edicem.Beni müslüman hesab ede bilersiniz” ve böylece N. Armstronq müslüman oluyor. Bu Ezanın insana tesiri, gücü ve ecazkarlığı.
İlk ezan Medinede verilmiş.Müminler Mekkede baskı altında olduklarından ezan verilmezdi. Medinede azadlığa çatdıklarında ezan verilmeye başladı. Ezan yalnız namaza çağırış değil, ezan din azadlığın, özgürlüğün bir simgesi idi.Tarihen de düşman istilasındakı müslüman topraklarında ilk hayata geçirilen iş Ezanı susturmak,yasaklamak olurdu.Çunkü ezan Dini özgürlük ve Birlik elametidir.
İsviçrede minarelerle ilgili referendumu bilirsiniz.Bu referendumla ilgili propaqanda aylar once başlamışdı, çok enteresan sloganlarla seçki kampanyası yürütüyorlardı.Referendum oldu karar belli… müslümanların tepkisi şimdi başlamış. Sizce bu tepkiler gecikmiş diyilmi?.Çünkü artık olan olmuş nasıl derler “daldan atılan taş topuğa değer”. Sizce karar değişirmi??? Bu başarılarından heveslenmiş şimdi de hicab aleyhine kampanyaya başlamaya niyetlenmişler.Ecnebi TV kanalının birinin Haber proqramında müslüman din adamından olaylarla ilgili soru soruyorlar. Adam da “İslam yalnız minareler demek değil…..”dedi. Tamam öğle olsun ama Ezan da sadece namaza çağırış değil.Ne benim için eminim ne de kalbi imanla dolu tüm müslümanlar için .
Müezzinlerin piri Hz.Bilal Hebeşi Asr-ı Saadetde Hz.Peygamberin(s.a.s) mezzini olarak yaşamışdır. O, Peygamberimizin(s.a.s) hakka göçmesinden sonra o günleri hatırlayarak mahzunlaşırdı.Medinede her şey ona İki Cahan Serveri olan Hz.Peygamberi (s.a.s) hatırlatırdı. Bu hüzünlü havadan bir az uzaklaşmak istemiş ve bir gün Suriya taraflara yüz tutmuşdur. Hz.Ömer Demeşqe geldiğinde yine o yanıklı sesi ile Ezan okumuş ve İslam mücahidlerini teesüre qerq ederek ağlatmışdır. Bir gün de Hz.Bilal Medineni ziyarete gitmiş, Peygamberimizin(s.a.s) istekli torunu Hz. Hüseyinin ricası üzerine sübh namazının Ezanını okumuşdu. Medine halkı Bilalın sesinde ezanı duyduklarında Sanki Resulullah aralarındaymış gibi hiss etmişler kendilerini.Eski günlerin hatırası gözlerinin önünde canlanmış ve intizar yaşları akıtmışlar
Ezan seslendiğinde dini şüur ve heyecan nasıl tatlı bir hezz verir insana.
İlk ezan Medinede verilmiş.Müminler Mekkede baskı altında olduklarından ezan verilmezdi. Medinede azadlığa çatdıklarında ezan verilmeye başladı. Ezan yalnız namaza çağırış değil, ezan din azadlığın, özgürlüğün bir simgesi idi.Tarihen de düşman istilasındakı müslüman topraklarında ilk hayata geçirilen iş Ezanı susturmak,yasaklamak olurdu.Çunkü ezan Dini özgürlük ve Birlik elametidir.
İsviçrede minarelerle ilgili referendumu bilirsiniz.Bu referendumla ilgili propaqanda aylar once başlamışdı, çok enteresan sloganlarla seçki kampanyası yürütüyorlardı.Referendum oldu karar belli… müslümanların tepkisi şimdi başlamış. Sizce bu tepkiler gecikmiş diyilmi?.Çünkü artık olan olmuş nasıl derler “daldan atılan taş topuğa değer”. Sizce karar değişirmi??? Bu başarılarından heveslenmiş şimdi de hicab aleyhine kampanyaya başlamaya niyetlenmişler.Ecnebi TV kanalının birinin Haber proqramında müslüman din adamından olaylarla ilgili soru soruyorlar. Adam da “İslam yalnız minareler demek değil…..”dedi. Tamam öğle olsun ama Ezan da sadece namaza çağırış değil.Ne benim için eminim ne de kalbi imanla dolu tüm müslümanlar için .
Müezzinlerin piri Hz.Bilal Hebeşi Asr-ı Saadetde Hz.Peygamberin(s.a.s) mezzini olarak yaşamışdır. O, Peygamberimizin(s.a.s) hakka göçmesinden sonra o günleri hatırlayarak mahzunlaşırdı.Medinede her şey ona İki Cahan Serveri olan Hz.Peygamberi (s.a.s) hatırlatırdı. Bu hüzünlü havadan bir az uzaklaşmak istemiş ve bir gün Suriya taraflara yüz tutmuşdur. Hz.Ömer Demeşqe geldiğinde yine o yanıklı sesi ile Ezan okumuş ve İslam mücahidlerini teesüre qerq ederek ağlatmışdır. Bir gün de Hz.Bilal Medineni ziyarete gitmiş, Peygamberimizin(s.a.s) istekli torunu Hz. Hüseyinin ricası üzerine sübh namazının Ezanını okumuşdu. Medine halkı Bilalın sesinde ezanı duyduklarında Sanki Resulullah aralarındaymış gibi hiss etmişler kendilerini.Eski günlerin hatırası gözlerinin önünde canlanmış ve intizar yaşları akıtmışlar
Ezan seslendiğinde dini şüur ve heyecan nasıl tatlı bir hezz verir insana.