Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Evrimcilerin Itiraflari

muhammet

New member
Katılım
22 Şub 2007
Mesajlar
830
Tepkime puanı
14
Puanları
0
Yaş
49
Bilim adamları, doğadaki canlıları incelediklerinde bir değil, iki değil, yüzlerce, binlerce hatta milyonlarca canlı türünün, birbirinden çok farklı yaratılış delilleri ile karşılaşmışlardır. Ve bu yüzden de içgüdü iddialarının anlamsızlığını defalarca itiraf etmek zorunda kalmışlardır.

Genetikçi Gordon Taylor'ın aşağıdaki sözü evrimcilerin içinde bulundukları bu çıkmazı açıkça ortaya koymaktadır:

İçgüdüsel bir davranış ilk olarak nasıl ortaya çıkıyor ve bir türde kalıtımsal olarak nasıl yerleşiyor diye sorsak, bu soruya hiçbir cevap alamayız.9

Charles Darwin'in oğlu Francis Darwin, The Life and Letters of Charles Darwin isimli kitapta babasının bu konuda yaşadığı zorlukları şöyle anlatmıştır:

Çalışmanın (Türlerin Kökeni'nin) 3. Bölümü'nde birinci kısım tamamlanıyor ve hayvanların alışkanlıkları ile içgüdülerindeki varyasyonlardan söz ediyor... Bu konunun yazının başlangıç kısmına dahil edilmesinin sebebi, içgüdülerin Doğal Seleksiyon'la gerçekleştiği fikrini imkansız olarak değerlendiren okuyucuların aceleyle reddetmemesini sağlamak. Türlerin Kökeni'nde yer alan "İçgüdüler Bölümü" özellikle teorinin en ciddi ve en açık zorluklarını içeren konu".10

Evrim teorisinin içgüdüler karşısında içine düştüğü durum Charles Darwin tarafından çeşitli şekillerde itiraf edilmiştir. Örneğin Darwin hayvanlardaki içgüdülerin teorisini yıktığını Türlerin Kökeni adlı kitabında şöyle ifade etmektedir.

İçgüdülerin çoğu öylesine şaşırtıcıdır ki, onların gelişimi okura belki teorimi tümüyle yıkmaya yeter güçte görülecektir.11

Yine Charles Darwin başka bir ifadesinde içgüdülerin gelişemeyeceği hakkında şöyle söylemektedir:

Şu tahmin üzerimde ağır basıyor. İçgüdüler, yapılar kadar hassas bir değişime uğramıyorlar. Kitabımda da belirttiğim gibi, içgüdü veya yapının ilk olarak bilinçsiz aşamalarla değişmesini anlayabilmek oldukça zordur.12

Teorinin kurucusu olan Darwin canlılarda görülen karmaşık ve faydalı davranışların doğal seleksiyon yoluyla kazanılmış olmasının imkansız olduğunu da çok defalar itiraf etmişti. Ancak saçma olmasına rağmen bu iddiayı neden sürdürdüğünü de şöyle açıklamıştı:

Sonunda, yavru guguğun üvey kardeşlerini yuvadan atması, karıncaların köleleştirmesi… gibi içgüdüleri, özellikle bağışlanmış ya da yaratılmış içgüdüler olarak değil de, bütün organik yaratıkların ilerlemesine yol açan genel bir yasanın, yani çoğalmanın, değişmenin, en güçlülerin yaşamasının ve en zayıfların ölmesinin küçük belirtileri olarak görmek, mantıklı bir sonuç çıkarma olmayabilir, ama benim hayalgücüm için çok daha doyurucudur.13

Evrim teorisinin savunucuları, üstün bir Yaratıcı'nın varlığını kabul etmemek uğruna her türlü yola başvurabilmektedirler. Nitekim teorinin kurucusu Charles Darwin, yukarıdaki sözlerinde, içgüdülerin yaratılmış olduğunu kabul etmemenin mantıksız olabileceğini, ama yine de hayalgücüne dayanarak inkarda diretmenin kendisi için daha "doyurucu" olduğunu ifade etmiştir. Buradan çıkan sonuç, yukarıda verdiğimiz ayette geçen, "vicdanen kabul ettiği halde inkar etme" saplantısının açık bir örneğidir.

Charles Darwin'in örnek olarak verdiği guguk kuşlarının ve köleci karıncaların ortak özellikleri; amaçları doğrultusunda bir taktik belirlemek ve bu taktiğe uygun planlar yaparak, bunları eksiksiz uygulamaktır. Başka bir canlıyı kandırmak için taktik belirlemek, karşı tarafın zayıf noktalarını tespit ederek içten çökertecek planlar yapmak gibi özellikler ancak akıl, planlama ve muhakeme yeteneği sonucunda gerçekleşecek özelliklerdir. Oysa ne karıncalar ne de guguk kuşları akla ve muhakeme yeteneğine sahip değildirler. Bu konularda bir eğitimden geçmemişlerdir. Uyguladıkları taktikleri başkalarından da öğrenmemişlerdir. Bu konuyla ilgili bir bilgi birikimine de sahip değildirler. Hiçbir şekilde düşünme yeteneği olmayan bu canlılar sahip oldukları özelliklerle birlikte Allah tarafından yaratılmışlardır. Allah'ın kendilerine ilhamı sayesinde akıl ve muhakeme gerektiren bu gibi işleri yapabilmektedirler.

DARWİN'İ ÇIKMAZA SÜRÜKLEYEN CANLILAR

Balarılarının bilinçli davranışları Darwin’i açmaza sürükleyen konulardan biridir. Ama yalnızca balarıları değil birçok canlının bilinçli davranışları, evrim teorisi tarafından açıklanamaz. Örneğin dişi guguk kuşları yumurtalarını farklı türde bir kuşun yuvasına bırakarak büyütürler. Ve bu şekilde yumurtaların bakımını başka kuşların üstlenmesini sağlamış olurlar. Yuvadaki diğer yumurtalardan önce dışarı çıkan yavru guguk kuşu –yuvaya sonradan dahil olmasına rağmen –ilk iş olarak yuvadaki diğer yumurtaları aşağıya atar. Bunu yaparken de yuvanın asıl sahibi olan kuşun yuvada bulunmadığı zamanı seçer. Yavru guguk bu şekilde kendisini garanti altına almış olur. İşte Darwin’i zorda bırakan olaylardan biri, yavru gugukların doğar doğmaz yaptıkları bu bilinçli harekettir.

Aynı şekilde bazı karıncaların başka karınca türlerinin larvalarını kaçırarak köleleştirmesi de Darwin’i çıkmaza sürükleyen hayvan davranışlarındandır. Köleci karınca olarak adlandırılan bu karıncaların en önemli özellikleri savaştıkları koloninin larvalarını çalarak, daha sonra bu larvaları kendi işlerinde kullandıları köleler haline getirmeleridir. Köleci karıncalar bunu yaparken karşı koloninin salgıladığı alarm kokusunu taklit ederek savaştıkları koloni üyelerinin paniğe kapılmasını sağlarlar. Bu sayede saldırıya uğrayan koloninin üyeleri kaçarken, köleci karıncalar da köle olarak kullanacakları larvaları ve besin depolarını ganimet olarak alırlar.
 
H

hüma-gül

Guest
Allahim sen bize gören göz duyan kulak ver.Ver ki senin verdigin güzellikleri en iyi sekilde anliyalim da ibret allalim.Kardesim emegine saglik.Allah(cc) razi olsun.
 

radikal

New member
Katılım
10 Şub 2007
Mesajlar
2,635
Tepkime puanı
1,763
Puanları
0
Yaş
50
Konum
Gönül aleminden
Desenize bir ufak karınca bile darwın şempazesinin hakkından gelmeye yetiyor. Sağol muhammet kardeşim,emeğin için teşekkür ederiz.
 

bcetin811

AMEL-Ý SALÝH
Katılım
27 Eyl 2006
Mesajlar
1,495
Tepkime puanı
110
Puanları
0
Yaş
43
Konum
Hayatýn içinden
Bakın evrimci bir sitede hayatın başlangıcı nasıl tarif ediliyo?

Bakın evrimci bir sitede hayatın başlangıcı nasıl tarif ediliyo?

Hayat nasıl başladı

İlk hücre nasıl yaşmaya başladı veya ilk canlılık nasıl oluştu? Bu soruların cevabını asla verilemez, ancak nasıl başlamış olabileceğini gösterebiliriz.

Bunun için, ilk şartların sağlanması gerekir, bunla

- Ilık ortam

- Su

- Enerji

- Gerekli atomlar(Hidrojen(H),Oksijen(O),Azot(N),Karbon(C),Fosfor(P)

Atomlar ultraviyole ışınları ve şimşeklerle bombardıman edilince iki tür parça oluşur

- kalıcı, dengeli parçalar (çok ender)

- dengesiz, kararsız parçalar( trilyonlarca)

sonuçta organik maddelerce zengin bir çorba oluşur, ve bu çorbada daha henüz canlılar oluşmadığı için bunlar tüketilmez.

Unutmayalım, bunlar hiçbir zaman kanıtlanmaz, ancak bunların olmuş olabileceğini gösterebiliyoruz. Yani bu deneyle ne olduğunu değil, ne olmuş olabileceğini gösteriyoruz.


Görüyosunuz değilmi? Hiçbir bilimsel dayanağı yok!..hepsi olasılık hesapları..
Peygamberlerimizin mucizelerine yüz çeviren bu asalak insanlar, olma ihtimali en düşük olan şeye inanıp ne kadar aciz olduklarını gösteriyolar...
 
Üst Alt