Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

eVLeNiYoRuZ! DeMeDeN öNCe?

berfut

New member
Katılım
23 Kas 2007
Mesajlar
2,167
Tepkime puanı
334
Puanları
0
Yaş
44
Konum
istanbul
Evlenmek hayatımızın dönüm noktalarından biri. Öyle bir nokta ki, bütünümüze kavuşma–birleşme, birbirini tamamlama süreci. Böylesi önemli noktaya gelmeden önce yaşanan süreçte farkındalığımızı arttırmalıyız. Öteki yarımızı bulma bu hayattaki en hassas, bir o kadar da zor bir imtihan dönemidir. Olumsuz bir süreçse sabır, güzel bir birliktelik ise daimi şükür isteyen bir imtihan.

Atalarımız “huyu huyuma, boyu boyuma boşuna dememişler.

Efendimiz sav şu tavsiyede bulunur bizlere:

“Üç şeyi geciktirmeyin. Vakti gelince namazı, hazır olunca cenazeyi ve denk birini bulunca bekârı evlendirmeyi. Yine bir başka hadis-i şerifinde; “Zürriyetiniz için iyisini seçin! Küfüv (denk) olanlarla evlenin ve evlâdınızı küfüv olanlarla evlendirin! buyurur.


Denklik, deyim yerindeyse mutluluk sigortası gibidir. Denklik eşlerin bilgi ve kültür seviyelerine, eğitim derecelerine, kabullendikleri değerler sistemine göre değişik tablolar arz eder.

Sağlıklı bir yuva için ilk ve en önemli adım kişinin kendisine en uygun adayı seçmesidir. Hayallerimize göre eş beklentisine girdiğimizde, adayın gerçek karakterini görmekte zorlanırız. Elimizden geldiğince farkında olmadan hayallerimizdeki formata adapte etmeye çalışırız. Halbuki çiftler dindarlık, kişilik, sosyo-ekonomik seviye, temizlik-görgü gibi denklikleri göz önünde tutmalıdırlar. Kendi kişisel ihtiyaçlarının ne kadar farkında olursa, o denli eş adayını objektif bakış açısıyla tanımaya çalışır.

Temelde anlaşabilen çiftler farklı özelliklere sahip olsalar da, ortak beklentiler içinde olan ve zamanla uyumu sağlama gayretinde bulunan çiftlerdir.

Mutlu bir yuva için sadece uygun bir eş seçmiş olmak yeterli değildir. İlk ve en önemli adımdır, doğru fakat eksiktir. Asıl olan evlilik hayatında hoşgörü, anlayış, saygı-sevgi, samimiyet, hüsn-ü zan, sabır, empati, olgunluk gösterebilmektir. Eşler her zaman kendilerini birbirinin yerine koymaya çalışmalı. Ve birbirinin hassasiyetlerini fark edip, sınırlarını ihlal etmemelidirler.

Evlilikte asıl amaç kulluğumuzda olduğu gibi Cenab-ı Hakkın rızasını yerine getiren nesiller yetiştirmektir. Diğer önemli nokta, mutlu ve huzurlu bir ailede iki şey önemlidir: Doğru insanı bulmak ve doğru insan olmak. Çoğu zaman birincisini aramaktan o kadar yoruluruz ki, ikinciyi göz ardı ederiz.

Şimdi de doğru insanı bulmak için dikkat etmemiz gereken noktalara bakalım:

1. Eşiniz olacak bireyin düşünce ve duygu dünyasında öncelikler nelerdir? Meselâ; evlilikteki gayesi nedir?

2. Evlilik ne sadece akıl ve mantık uyumu, ne de sadece aşk birlikteliği olmalıdır.

3. Evlilik sadece iki kişiyle sınırlı bir kurum olmadığı için, her iki taraf da aile yapılarına uygun olanı seçmelidir.

4. Hiçbir ahlâkî ya da İslâmî kural için başlama noktası evlilik olmamalı. Meselâ; “Evlenince namaza başlarım ya da başımı örterim gibi. Yani ilke ve kurallarımız başkasının rızası için değil, Cenab-ı Hakkın rızası için olmalı.

5. Kusursuz eş aranmamalı. Kendi kabiliyet ve kapasitesine münâsip eş aranmalı.

6. Kendinizi samimiyetle ortaya koyun ki, size münasip insanlarla tanışabilme şansınızı arttırın.

7. Eş adayınızı samimi olarak sevip sevmediğinize bakın. Zira bazen adayın statüsünü, sanatını, parasını severiz farkında olmadan.

8. Evlilik için eş adayını “kurtarıcı olarak görmeyin. Zira her zaman “kurban olarak kalırsınız.


9. Zihnen ve kalben kendinizi evliliğe hazır hissetmedikçe evlenmeyin.

10. Bazen anne-baba çocuklarının istediği eşi değil, kendi istedikleri gelin ya da damat adayının peşindedirler. Kendi doyurulmamış, eksik kalmış yanlarını bu seçimle doyurmak isterler bilincinde olmadan.


11. Eşlerden bayan olan tarafın çalışması konusunda önceden mutabakata varılmalı, daha sonra katı tutumlar sergilenmemeli.

12. Sadece kendi konuşan biriyle değil, aynı zamanda sizi dinleyen eş seçmeye dikkat edin ki, huzurlu bir evlilik için gerekli olan iletişim sağlanabilsin.

13. Tanıştığınız insanla evlenme kararı için acele etmeyin, fakat karardan sonra acele edin. Zira her şeyde olduğu gibi tanıma sürecinde de zaman elimizdeki hazinedir.

14. Evlilikte “güven esas olmalıdır. Güven içinde dürüstlük esastır. Kişi dürüst olan birine dayanmak ister. Zira evlilik karşılıklı birbirine dayanma ve dayanışma kurumudur.

15. Evlilikte hesabını bilen-iktisatlı birini tercih edin ki, memnuniyeti kolay yakalayasınız. Müsrifin sınırı yoktur ve onu memnun etmek zordur.
16. Büyüklere saygılı, çocuğu seven eşleri tercih edin.

17. Özellikle erkeklerin dikkat etmesi gereken husus anneliği ulvî bir duygu olarak algılayan bayanları seçmelidirler. Bazen anne adayı çocuğu hayatının engeli görebilir ve evlendiğine pişman olabilir.


18. Eşlerin her ikisi kendi yetişkinlikleri belli bir olgunluğa erişmeden evlenmemeli ve karşılıklı ortak karara varmadan çocuk sahibi olmamalıdır.

19. Eşler birbirlerinin aile içi ilişkilerini, sosyal ilişkilerini sormalı ve araştırmalı.

20. Evlilikte sadakat temel unsurlardan biri olduğundan sadık ve fedakâr eş adaylarına dikkat etmeliyiz.

21. Bütün bu sıralanan özellikleri dikkate alarak, seçeceğiniz eşi geniş ve gerçekçi bakış açısıyla değerlendirin. Evlilikle beraber gelen ötekiyle bütünleşme sürecinden önce lütfen kendi bütününüze ulaşmaya çalışın.

Unutmayalım ki, burası dünya hayatıdır. Mutluluğu ve huzuru bütünüyle burada bulamayız. Aradığımız veya hayal ettiğimiz eşi bulabilmemiz için, sizin de aranan ve hayal edilen kişi olmanız gerekir.

Konuşalım, soralım, öğrenelim.
Problemleri paylaşarak çözüp rahatlayalım!

Psikolog Yasemin Uçal Abdullah
 

Mücahid

New member
Katılım
17 Mar 2007
Mesajlar
2,553
Tepkime puanı
223
Puanları
0
Yaş
57
Konum
Tr
Dengeli bir ümmetten olan müslümanlar her şeyde gözettikleri denge yi evlilikte daha bi önemsemelidirr.Emeğine sağlık kardeşim .Dua ile
 

berfut

New member
Katılım
23 Kas 2007
Mesajlar
2,167
Tepkime puanı
334
Puanları
0
Yaş
44
Konum
istanbul
Evlilik için ideal yaş nedir?

Evlilik için ideal yaş nedir?

Aslında ideal yaş kavramı bireyden bireye farklılık arz eder. Çünkü evlilik için tam bir olgunluk seviyesine ulaşılmış olunmalıdır. Şöyle ki: Biyolojik ve psikolojik olarak evliliğe hazır oluş çok fazla önemlidir. Biyolojik olarak olgunlaşma süreci bölgeden bölgeye, iklimden iklime farklılık arz etmektedir. Ancak genel olarak şöyle diyebilirim; gerek çocuk sahibi olma ve gerekse cinsel birliktelik açısından sağlıklı olan 18 yaşının altında olmamaktır. Ancak bedensel anlamda hazır oluş evlilik için yeterli değildir. 18 yaşında olup da evliliğe psikolojik olarak hazır olamayan birçok birey vardır.. Gerek aile tarafından yetiştirilme tarzı, yaşam koşulları, vb.. etkenlerden dolayı birey henüz evliliğin sorumluluğunu kaldırabilecek olgunlukta olmayabilir. Bu durumda evlense bile evliliğinde birtakım sorunlar yaşayacaktır. Bunlara dayanarak denilebilir ki özellikle ülkemiz koşullarında biyolojik ve psikolojik olarak evlilik olgunluğuna ulaşılmış olması önemlidir. Bu sebeple de genel olarak denebilir ki; bir bayanın yaklaşık olarak 20 yaşından evvel, bir erkeğin ise 24 yaşından evvel evlenmemesi en sağlıklı olandır. (Burada ifade edilen yaşlar genele hitap etmektedir, özel durumlar olabilir, bu durumda ikinci bir değerlendirme yapılabilir.) Bu yaşlar ve sonrası için ise diğer tüm uygun koşullar (muhatabını bütünüyle kabul etmeyi sağlayıcı özellik ve şartlar) oluşturulmuş olunmalıdır. “Eşimle aramızdaki yaş farkı çok fazla” Yaş farkının fazlalığı bireyden bireye farklılık arz eder. Burada bireylerin bakış açısı ve eşleri ile gösterdikleri uyum önemli bir paya sahiptir. Şöyle ki aradaki yaş farkının az olması sorunun olmayacağı anlamına gelmez. Ayrıca kişilik özelliklerinin davranışa etkisi yaşın davranışa olan etkisinden çok daha fazladır. Yani bir insan sadece yaşının etkisi ile örneğin aşırı derece durgun veya sinirli olmaz. Farklı faktörlerinde var olduğu unutulmamalıdır. Bunun dışında bazı bireylere göre 5 yaş fazla iken bazı bireylere göre normal olabilir. Bu tamamen eşler arası uyuşumla doğru orantılıdır. Bundan dolayı eşler yaşadıkları sorunlar karşısında yaş farkını tek neden olarak görmemeli, farklı nedenleri araştırıp çözümü mümkün durumlar üzerine yoğunlaşmalıdırlar. Tabii buraya kadar anlatılanlardan yaş farkı hiç önemli değil anlamı çıkarılmamalıdır. Yaş farkı çok da önemli değildir, ama önemsiz de değildir. Ayrıca istisna yaş farkları vardır. 15 ve yukarısı gibi. Ki bu toplumumuzda görülmektedir. Bu tarz durumlar evlilikte bazı sorunlara neden olabilir. Başlangıçta olmasa bile bir süre sonra eşler birbirlerinin ihtiyaçlarına cevap veremeyebilirler. Böyle bir durum yaşandığı takdirde karşılıklı anlayış ve destek çok önemlidir. Genel olarak denebilir ki aradaki yaş farkının 10’u geçmemesi sağlıklı başlangıçlar için tavsiye edilendir. Peki hiç yaş farkı olmazsa daha mı iyi olur? Birçok birliktelik için hayır cevabı verilebilir. Tabii mutlaka tam bir genelleme yapmak doğru olmaz. Ancak bazı araştırma sonuçları göstermiştir ki erkekler kadınlara nazaran ilerleyen yıllar içinde daha geç olgunlaşırlar. Arada küçük de olsa yaş farkı olduğu zaman olgunlaşma yönüyle evliliklerin ilerleyen yıllarında ortak duygu ve düşünceler de paylaşılması daha mümkün olabilmektedir. Sonuç olarak denebilir ki, yaş farkı çiftler tarafından büyük bir sorun gibi algılanmamalıdır. Evlilik düşüncesi olan bireylere ise en az 2 ve en fazla 10 yaş farkını gözetmeleri tavsiye edilebilir
 

berfut

New member
Katılım
23 Kas 2007
Mesajlar
2,167
Tepkime puanı
334
Puanları
0
Yaş
44
Konum
istanbul
Esimizi Allah Icin Sevmek

Hic suphesiz insanin tadabilecegi en yuce en guzel duygu,Allah askidir. Ancak bu yuce asktan kaynaklanan “Allah icin sevebilme” duygusuda buyuk bir mutluluktur.

Guzel bir cicegi,guzel bir manzarayi nefsi menfeati icin sevenin alabilecegi tad ve lezzet farkli,Allah’in yarattigi guzel bir sanat eseri olarak gorenin alabilecegi tad ve lezzet cok daha farklidir.Aynen bunun gibi esini yalnizca nefsi arzulari icin sevenin sevgisi farkli,onu Allah’in kendisine bir emaneti,bir ikrami ve Allah yolunda yardimcisi olarak gorenin sevgisi cok daha farklidir…

Allah’u Teala “icinizden kendileriyle huzura kavusacaginiz esler yaratip,aranizda muhabbet ve rahmet var etmesi O’nun varliginin belgelerindendir.” (Rum 21) buyurarak esler arasindaki sevginin ilahi bir lutuf ve bagis olduguna dikkatimizi ceker.

Sevgili Peygamberimiz ise Tirmizi’nin rivayet ettigi bir hadiste “Allah’u Teala; benim rizam ugrunda sevisenler icin, peygamberlerin ve sehitlerin bile imrenecekleri derecede cennette nurdan makamlar vardir.”buyuruyor demistir. Yine bir baska hadiste Allah’u Teala’nin kiyamet gununde; “Benim icin sevisenler nerededir? Onlari golgemden baska golge bulunmayan bir gunde golgelendirecegim” buyuracagi ifade edilmektedir.

Sevgili Peygamberimiz (sav) Hz. Ayse validemizi Uveyşe yani Aysecik anlamina gelen sozcuklerle sever ve onu cagirirdi. Ve ona iltifat etmeyi hic ihmal etmezdi. Nasilki kadin erkege bir emanet bir lutufsa,erkekte kadina bir emanet ve lutuftur. Her ikiside birbirinin kiymetini bilmelidirler. Zira insan icin dunyada, salih ve saliha bir esten daha degerli bir nimet ve ilahi lutuf olamaz. Eger bunun boyle oldugunu daha iyi anlamak isterseniz, her yonuyle memnun oldugu ve cok sevdigi esini kaybedenlere sormak yeterli olacaktir. Bir sorarsiniz bin ah isitirsiniz. Onun kendisine geri verilmesi icin her seyini vermeye ve feda etmeye hazir oldugunu gorursunuz. Iste gercek oksuzlukte insanin esini kaybetmesi olsa gerek....

Birbirimizi Allah icin sevelim Allah icin bugzedelim.

Allah icin sevmek, sevmeyi yucelten, guclendiren ve surekli kilan bir unsurdur.
Ey guzel Allah’im, sevdiklerimizi senin icin sevdir,yerdiklerimizi senin icin yerdir amiiin.
 

berfut

New member
Katılım
23 Kas 2007
Mesajlar
2,167
Tepkime puanı
334
Puanları
0
Yaş
44
Konum
istanbul
eger...

eger...

Eğer bir çocuk sürekli eleştirlmişse
Kınama ve ayıpşlamayı öğrenir
Eğer bir cocuk;kin ortamında büyümüşse;
kavga etmeyi ögrenir
Eğer cocuk;alay edip aşağlanmıssa;
sıkılıp utanmayı öğrenir,
Eğer cocuk;utanc duygusuyla eğitilmişse;
Kendini suclamayı ögrenır
Eğer cocuk;hoşgörü ile yetiştirilmişse
Sabırlı olmayı öğrenir
Eğer çocuk;desteklenip yüreklendirilirse;
Kendine güven duymayı öğrenir
Eğer çocuk;övülmüş ve beğenilmişse
Taktir etmeyi öğrenir
Eğer çocuk;hakkına saygı gösterilerek büyütülmüşse;
İnançlı olmayı öğrenir
Eğer çocuk;kabul ve onayı görmüşse;
Kendini sevmeyi öğrenir
Eğer çocuk;aile içinde dostluk ve arkadaslık görmüşse
Bu dünyada mutlu olmayı öğrenir
 
Üst Alt