rusen_alp
New member
Alptekin: Rabbim benim tozumu aldı
Bir dönemin ünlü manken ve oyuncusu Yaşar Alptekin, "Allah, kirli bir gümüşü temizler gibi benim tozumu aldı" dedi ve sakal ve sarık takmaktan niye vazgeçtiğini de açıkladı.
Nurdeniz Kutsel'in röportajı
Bir dönem çevirdiği filmlerle genç kızları peşinde koşturan manken ve aktör Yaşar Alptekin'in kendi deyimiyle 'tozu alındı'. Yaşam tarzını tamamen değiştirip kendini dine adayan 45 yaşındaki aktör, 3 yıl önce Sakıp Sabancı'nın cenazesi sonrası geçirdiği değişimi, Namazla Yeniden Doğdum' adlı kitabında kaleme aldı. Yaklaşık 3 yıldır, her gününü dini kitaplar okuyup, özel diktirdiği namaz kıyafetiyle evinde dualar okuyarak geçiren, vaktinin kalan kısmında da gençlerle dini sohbetlerde buluşan Alptekin; öğle namazını da Eyüp Camii'nde kılıyor. Hakkında çıkan şantaj, seks kasetleri, uyuşturucu iddiaları ve sansasyonel yaşamıyla bilinen Alptekin, motosikletiyle geldiği Eyüp'de yeni bir muhafazakar hayran kitlesi oluşturmuş.
GÜMÜŞ GİBİ TEMİZLENDİM
Geçmişine sünger çektiğini söyleyen Alptekin'le öğle namazı sonrası, kendisiyle fotoğraf çektirmek için sıraya giren türbanlı hayranlarının gölgesinde konuştuk. Bizi "Selamın aleyküm" diyerek karşılayan, dualarla uğurlayan Alptekin'le kimi zaman gözlerinin dolduğu, ellerinin titrediği bir röportaj gerçekleştirdik.
* Şimdiye dek sizi hep sansasyonel olaylarla hatırladık. Ancak şimdi 'Namazla yeniden doğdum' diyor, kendinizi dine adadığınızı belirtiyorsunuz. Böyle bir dönüşüm nasıl gerçekleşti?
Ben arayış içindeydim. Cahiliye döneminde reiki'yle ilgilendim, Budizm'le ilgilendim, dünya dinler tarihini inceledim. Her şeyi araştırdım. Halbuki benim elimin yanında olan şeyi başka yerde aramışım. Kendi kitabım Kuran'a döndüğümde gördüm ki; tüm o dinler bizim kitabımızdan alınıp makyajlanıp bize satmışlar. Rabbim de niyetin samimiyetini anlayınca bakan gözlerinizi gören göz yapıyor. Tozum alındı, rabbim benim tozumu aldı. Hani kirli gümüşü temizlersiniz ya, öyle işte. Rabbim bazı şeyleri vesile ediyor.
* Size vesile olan olay neydi?
Bana vesile olan rahmetli Sakıp Sabancı'nın cenazesiydi. Hayatımda namaz kılmışlığım, cenaze namazına gitmişliğim yoktu. Bir gün evde televizyonu açmak, müzik dinlemek istedim, kanal değiştirirken Sabancı'nın cenazesinin Fatih Camii'nden kaldırılacağını duydum. O cümle bir iki kablonun kısa devre yapması gibi içimi titretti. Nedenini bilmiyorum, bu işleri bilen bir arkadaşımı arayıp cenazeye gitmek istediğimi söyledim. O dönem kendini beğenen, artist bir tiptim. Motorcu kıyafetlerimle havalı gittim camiye. Güneş gözlüklerimin yanından "Beni tanıyan var mı?" diye bakıyordum.
RUHUM BEDENİMDEN AYRILDI
* Neden etrafa bakıyordunuz?
O dönem tribüne oynuyordum. O artist havam Fatih Camii'nin avlusundan girerken sönmeye başladı. Lastiğin havasının alınması gibi söndüm, hiç oldum. O sırada yılanın deri değiştirmesi gibi ruhum bedenimden ayrıldı. İnsanları incelemeye başladım. Tabutta yatan, Türkiye'nin en zengin işadamlarından birisiydi ve sahibi olduğu hiçbir şeyi yanında götüremiyordu. Titremeyle soluma döndüm, çınar ağacının altında yaşlı bir teyze gördüm. Bir anda onun duaları kulağıma geldi. Bilmediğim duaları mırıldanır oldum. Öğle uykusundan uyanır gibi yanımdaki arkadaşımın koluna yapışıp, bana namaz kılmasını öğretmesini istedim. Bana "Senin kafana bir şey mi düştü abi" dedi. Namaz kılacak en son insanlardan biridiydim. Çöplüğün içinde, günahkar biriydim.
* İlk namazı da o gün mü kıldınız?
Akşam arkadaşım seccade, takke, tesbih getirmiş. Bana tek tek duaları, abdest almayı, namaz kılmayı öğretti. Kağıtlara yazıp dua ederken kopya çekiyordum. Gece 10'da gitti ama ben sabaha kadar dua ezberledim. Artık içim içime sığmıyordu. Gidip camide namaz kılmak istedim. Yürüyerek Kozyatağı Mehmet Çavuş Camii'ne gittim. Ak sakallı, ak saçlı, kırmızı süveterli bir dede gelip beni içeri aldı. Rabbimin huzuruna ilk gelişimdi. Ezan okundu, tüm vücudum, hücrelerim titredi. Unutamadığım bir namaz kıldım.
* Eski dostlarınızla görüşüyor musunuz? Değişiminizi yadırgadılar mı?
Kimi deli gözüyle baktı. Bazıları uçtuğumu düşündü. Buna yakın çevrem, ailem de dahildi. Kandırıldığımı, tarikata girdiğimi düşündüler. Cahiliye döneminde olsaydım kavga ederdim. Şimdi "Bana verdiğini onlara da ver rabbim" diye dua ediyorum.
* Tarikat bağlantınız hiç oldu mu?
Ben her rengin açılımıyla buluştum ama benim mürşidim Kuran'dır. Ben yalnızca onu takip ederim. Kaynağım şelaledir ama gün gelir bir çeşmeden de su içerim. Bana ilim olarak dönecek her yerde bulunurum. Hepsi hizmet yolundadır. Mahmut Efendi Hazretleri de, Fetullah Gülen hocamız da. Hepimizin niyeti aynıdır.
HER GÜNAHI İŞLEDİM
* Bugüne kadar dine döndürdüğünüz dostlarınız oldu mu?
Olmaz mı? Onlar benim çocuklarım, evlatlarım gibi. Onlara vesile olmak, hayır dualarını almak beni çok mutlu ediyor. Yoksa ben işlediğim günahlardan nasıl arınırım ki?
* Geçmişinizin size hatırlatılmasına kızıyor musunuz?
Geçmişimle ilgili ne derseniz kabulümdür. Ben bataklıktaydım. Her hatayı, her günahı işledim. Ama gerçek mümin zaten kişiyi geçmişiyle yargılamaz.
* Peki Yaşar Alptekin'in bir günü nasıl geçiyor?
Sabah namazından sonra beni doyuran kitapları okumaya başlarım. Şu anda 'Risale-i Nur'u okuyorum. Benim okyanusum artık kitaplar. Sonra gençlerle sohbetlere katılıyorum. Çünkü gençler kurtarılması gereken grup, onlar zor durumda. Dün 6 öğrenci kitabımın vesilesiyle namaza başlamış. Çok güzel bir duygu. Öğle namazını genelde Eyüp'te kılıyorum. Sonra yine sohbetlere katılıyorum. Ama hayattan da geri kalmıyorum. Konserlere gidiyorum. Özellikle Eyüp'te sevenlerim çok. Onlarla dualaşmak çok hoşuma gidiyor. Ben yeniden doğdum
Kızım da namaz kılıyor
* Kızınız sizdeki değişiminasıl karşılıyor? Her çocuk babasını örnek alır. Kızımın benim gibi namaz kılmasını çok istedim. Ama ters teper diye bunu ondan istemekten çekindim. Her gece beni görebileceği şekilde ibadet ettim. 15'inci günün sonunda namaz kılmak istedi.
* Ne hissetiniz o zaman? Çok mutlu oldum. Ancak evde hiç başörtüsü yoktu. Motorcu bandanamı kızımın başına bağladık. İlk namazını öyle kıldı, elinde tesbihle uyuya kaldı. Allah bana kızımın ikinci doğumunu da gösterdi.
* Kızınız şimdi 12 yaşında, manken olmak istese tepkiniz nasıl olur? Biz onun doğumuna vesile olduk, doğru kapıyı da gösteririz. Yanlış yola saptığını görürsem, koluna sıkı sıkı tutarım ama kararları o verir.
[FONT=Arial Black, Geneva, Arial, Sans-serif]Sakal bırakıp sarık taktım[/FONT]
Hayat tarzınızda neler değişti? Hâlâ motor kullanıyor musunuz?
Evet, kullanıyorum. Dünya işlerinden elimi ayağımı çekmedim. Başta radikal kararlar almıştım. "Mümin adam jean giymez" deyip, hepsini attım, mankenliği bırakmaya karar verdim. Sakal bırakıp, sarık taktım. Sonra bir abim hoca efendimizin (Fetullah Gülen) Cat Stevens'a söylediği sözü hatırlattı: "Kulağında küpen ve kot pantolonunla daha iyi hizmet verirdin." Bu söz beni kendime getirdi.
* Bu dönüşümden önce cahildim, din adına hiçbir şey bilmiyordum diyorsunuz. Peki dini kimden öğreniyorsunuz?
Her şeyin başı niyet. Ben öğrenmeyi niyet ettim. Rabbim de samimiyetini anlayıp bana yol gösteriyor. Kapılar açıyor, adresler veriyor. Doğru kaynaklara ulaşıyorsunuz.
* Siz hangi adreslere gittiniz?
Her yere saldırdım. Mahmut Efendi Hazretleri, Semerkant Dergisi, ne kadar cemaat varsa her gün ziyaret ettim. Burada (Eyüp) çok dostum var, ben burada çok yattım. 1.5 ay buralarda gezdim, yattım, tek tek dolaştım. Arındım.
(Sabah)
Bir dönemin ünlü manken ve oyuncusu Yaşar Alptekin, "Allah, kirli bir gümüşü temizler gibi benim tozumu aldı" dedi ve sakal ve sarık takmaktan niye vazgeçtiğini de açıkladı.
Nurdeniz Kutsel'in röportajı
Bir dönem çevirdiği filmlerle genç kızları peşinde koşturan manken ve aktör Yaşar Alptekin'in kendi deyimiyle 'tozu alındı'. Yaşam tarzını tamamen değiştirip kendini dine adayan 45 yaşındaki aktör, 3 yıl önce Sakıp Sabancı'nın cenazesi sonrası geçirdiği değişimi, Namazla Yeniden Doğdum' adlı kitabında kaleme aldı. Yaklaşık 3 yıldır, her gününü dini kitaplar okuyup, özel diktirdiği namaz kıyafetiyle evinde dualar okuyarak geçiren, vaktinin kalan kısmında da gençlerle dini sohbetlerde buluşan Alptekin; öğle namazını da Eyüp Camii'nde kılıyor. Hakkında çıkan şantaj, seks kasetleri, uyuşturucu iddiaları ve sansasyonel yaşamıyla bilinen Alptekin, motosikletiyle geldiği Eyüp'de yeni bir muhafazakar hayran kitlesi oluşturmuş.
GÜMÜŞ GİBİ TEMİZLENDİM
Geçmişine sünger çektiğini söyleyen Alptekin'le öğle namazı sonrası, kendisiyle fotoğraf çektirmek için sıraya giren türbanlı hayranlarının gölgesinde konuştuk. Bizi "Selamın aleyküm" diyerek karşılayan, dualarla uğurlayan Alptekin'le kimi zaman gözlerinin dolduğu, ellerinin titrediği bir röportaj gerçekleştirdik.
* Şimdiye dek sizi hep sansasyonel olaylarla hatırladık. Ancak şimdi 'Namazla yeniden doğdum' diyor, kendinizi dine adadığınızı belirtiyorsunuz. Böyle bir dönüşüm nasıl gerçekleşti?
Ben arayış içindeydim. Cahiliye döneminde reiki'yle ilgilendim, Budizm'le ilgilendim, dünya dinler tarihini inceledim. Her şeyi araştırdım. Halbuki benim elimin yanında olan şeyi başka yerde aramışım. Kendi kitabım Kuran'a döndüğümde gördüm ki; tüm o dinler bizim kitabımızdan alınıp makyajlanıp bize satmışlar. Rabbim de niyetin samimiyetini anlayınca bakan gözlerinizi gören göz yapıyor. Tozum alındı, rabbim benim tozumu aldı. Hani kirli gümüşü temizlersiniz ya, öyle işte. Rabbim bazı şeyleri vesile ediyor.
* Size vesile olan olay neydi?
Bana vesile olan rahmetli Sakıp Sabancı'nın cenazesiydi. Hayatımda namaz kılmışlığım, cenaze namazına gitmişliğim yoktu. Bir gün evde televizyonu açmak, müzik dinlemek istedim, kanal değiştirirken Sabancı'nın cenazesinin Fatih Camii'nden kaldırılacağını duydum. O cümle bir iki kablonun kısa devre yapması gibi içimi titretti. Nedenini bilmiyorum, bu işleri bilen bir arkadaşımı arayıp cenazeye gitmek istediğimi söyledim. O dönem kendini beğenen, artist bir tiptim. Motorcu kıyafetlerimle havalı gittim camiye. Güneş gözlüklerimin yanından "Beni tanıyan var mı?" diye bakıyordum.
RUHUM BEDENİMDEN AYRILDI
* Neden etrafa bakıyordunuz?
O dönem tribüne oynuyordum. O artist havam Fatih Camii'nin avlusundan girerken sönmeye başladı. Lastiğin havasının alınması gibi söndüm, hiç oldum. O sırada yılanın deri değiştirmesi gibi ruhum bedenimden ayrıldı. İnsanları incelemeye başladım. Tabutta yatan, Türkiye'nin en zengin işadamlarından birisiydi ve sahibi olduğu hiçbir şeyi yanında götüremiyordu. Titremeyle soluma döndüm, çınar ağacının altında yaşlı bir teyze gördüm. Bir anda onun duaları kulağıma geldi. Bilmediğim duaları mırıldanır oldum. Öğle uykusundan uyanır gibi yanımdaki arkadaşımın koluna yapışıp, bana namaz kılmasını öğretmesini istedim. Bana "Senin kafana bir şey mi düştü abi" dedi. Namaz kılacak en son insanlardan biridiydim. Çöplüğün içinde, günahkar biriydim.
* İlk namazı da o gün mü kıldınız?
Akşam arkadaşım seccade, takke, tesbih getirmiş. Bana tek tek duaları, abdest almayı, namaz kılmayı öğretti. Kağıtlara yazıp dua ederken kopya çekiyordum. Gece 10'da gitti ama ben sabaha kadar dua ezberledim. Artık içim içime sığmıyordu. Gidip camide namaz kılmak istedim. Yürüyerek Kozyatağı Mehmet Çavuş Camii'ne gittim. Ak sakallı, ak saçlı, kırmızı süveterli bir dede gelip beni içeri aldı. Rabbimin huzuruna ilk gelişimdi. Ezan okundu, tüm vücudum, hücrelerim titredi. Unutamadığım bir namaz kıldım.
* Eski dostlarınızla görüşüyor musunuz? Değişiminizi yadırgadılar mı?
Kimi deli gözüyle baktı. Bazıları uçtuğumu düşündü. Buna yakın çevrem, ailem de dahildi. Kandırıldığımı, tarikata girdiğimi düşündüler. Cahiliye döneminde olsaydım kavga ederdim. Şimdi "Bana verdiğini onlara da ver rabbim" diye dua ediyorum.
* Tarikat bağlantınız hiç oldu mu?
Ben her rengin açılımıyla buluştum ama benim mürşidim Kuran'dır. Ben yalnızca onu takip ederim. Kaynağım şelaledir ama gün gelir bir çeşmeden de su içerim. Bana ilim olarak dönecek her yerde bulunurum. Hepsi hizmet yolundadır. Mahmut Efendi Hazretleri de, Fetullah Gülen hocamız da. Hepimizin niyeti aynıdır.
HER GÜNAHI İŞLEDİM
* Bugüne kadar dine döndürdüğünüz dostlarınız oldu mu?
Olmaz mı? Onlar benim çocuklarım, evlatlarım gibi. Onlara vesile olmak, hayır dualarını almak beni çok mutlu ediyor. Yoksa ben işlediğim günahlardan nasıl arınırım ki?
* Geçmişinizin size hatırlatılmasına kızıyor musunuz?
Geçmişimle ilgili ne derseniz kabulümdür. Ben bataklıktaydım. Her hatayı, her günahı işledim. Ama gerçek mümin zaten kişiyi geçmişiyle yargılamaz.
* Peki Yaşar Alptekin'in bir günü nasıl geçiyor?
Sabah namazından sonra beni doyuran kitapları okumaya başlarım. Şu anda 'Risale-i Nur'u okuyorum. Benim okyanusum artık kitaplar. Sonra gençlerle sohbetlere katılıyorum. Çünkü gençler kurtarılması gereken grup, onlar zor durumda. Dün 6 öğrenci kitabımın vesilesiyle namaza başlamış. Çok güzel bir duygu. Öğle namazını genelde Eyüp'te kılıyorum. Sonra yine sohbetlere katılıyorum. Ama hayattan da geri kalmıyorum. Konserlere gidiyorum. Özellikle Eyüp'te sevenlerim çok. Onlarla dualaşmak çok hoşuma gidiyor. Ben yeniden doğdum
Kızım da namaz kılıyor
* Kızınız sizdeki değişiminasıl karşılıyor? Her çocuk babasını örnek alır. Kızımın benim gibi namaz kılmasını çok istedim. Ama ters teper diye bunu ondan istemekten çekindim. Her gece beni görebileceği şekilde ibadet ettim. 15'inci günün sonunda namaz kılmak istedi.
* Ne hissetiniz o zaman? Çok mutlu oldum. Ancak evde hiç başörtüsü yoktu. Motorcu bandanamı kızımın başına bağladık. İlk namazını öyle kıldı, elinde tesbihle uyuya kaldı. Allah bana kızımın ikinci doğumunu da gösterdi.
* Kızınız şimdi 12 yaşında, manken olmak istese tepkiniz nasıl olur? Biz onun doğumuna vesile olduk, doğru kapıyı da gösteririz. Yanlış yola saptığını görürsem, koluna sıkı sıkı tutarım ama kararları o verir.
[FONT=Arial Black, Geneva, Arial, Sans-serif]Sakal bırakıp sarık taktım[/FONT]
Hayat tarzınızda neler değişti? Hâlâ motor kullanıyor musunuz?
Evet, kullanıyorum. Dünya işlerinden elimi ayağımı çekmedim. Başta radikal kararlar almıştım. "Mümin adam jean giymez" deyip, hepsini attım, mankenliği bırakmaya karar verdim. Sakal bırakıp, sarık taktım. Sonra bir abim hoca efendimizin (Fetullah Gülen) Cat Stevens'a söylediği sözü hatırlattı: "Kulağında küpen ve kot pantolonunla daha iyi hizmet verirdin." Bu söz beni kendime getirdi.
* Bu dönüşümden önce cahildim, din adına hiçbir şey bilmiyordum diyorsunuz. Peki dini kimden öğreniyorsunuz?
Her şeyin başı niyet. Ben öğrenmeyi niyet ettim. Rabbim de samimiyetini anlayıp bana yol gösteriyor. Kapılar açıyor, adresler veriyor. Doğru kaynaklara ulaşıyorsunuz.
* Siz hangi adreslere gittiniz?
Her yere saldırdım. Mahmut Efendi Hazretleri, Semerkant Dergisi, ne kadar cemaat varsa her gün ziyaret ettim. Burada (Eyüp) çok dostum var, ben burada çok yattım. 1.5 ay buralarda gezdim, yattım, tek tek dolaştım. Arındım.
(Sabah)