Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Errahmanu ale'l arşisteva

Zadul_Mead

New member
Katılım
28 Haz 2008
Mesajlar
74
Tepkime puanı
18
Puanları
0
Yaş
41
Rahman ve Rahim Allah'ın adıyla

Hamd sadece Allah'adır. O'na hamd eder, O'ndan yardım ve mağfiret dileriz. Nefislerimizin şerrinden, amellerimizin kötülüklerinden Allah'a sığınırız. Allah'ın doğruya ulaştırdığını kimse saptıramaz. O'nun saptırdığını da kimse doğruya iletemez. Şehadet ederim ki, Allah'tan başka hiçbir ilah yoktur. O, bir ve tektir, O'nun ortağı yoktur. Yine şehadet ederim ki, Muhammed Allah'ın kulu ve Rasûlüdür.

"Ey iman edenler! Allah'tan nasıl korkmak gerekiyorsa öyle korkun ve Müslümanlar olarak ölün. " (ÂI-i İmrân: 3/103)

"Ey insanlar! Sizi tek bir candan yaratan ve ondan da eşini var eden, her ikisinden birçok erkek ve kadın türeten Rabbinizden korkun. Kendisi adına birbirinizden dileklerde bulunduğunuz Allah 'tan ve akrabalık bağlarını kesmekten de sakının. Şüphesiz Allah üzerinizde tam bir gözetleyiçidir." (Nisa, 4/1)

"Ey inananlar! Allah'tan korkun ve dosdoğru söz söyleyin. O da amellerinizi lehinize olmak üzere düzeltsin, günahlarınızı da bağışlasın. Kim Allah 'a ve Rasûlüne itaat ederse büyük bir kurtuluşa ermiş olur. " (Ahzap, 33/70-71)

اَلرَّحْمٰنُ عَلَى الْعَرْشِ اسْتَوٰى

Rahmân, Arş'a istivâ etmiştir. (Taha/5)


اِنَّ رَبَّكُمُ اللّٰهُ الَّذٖى خَلَقَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ فٖى سِتَّةِ اَيَّامٍ ثُمَّ اسْتَوٰى عَلَى الْعَرْشِ يُغْشِى الَّيْلَ النَّهَارَ يَطْلُبُهُ حَثٖيثًا وَالشَّمْسَ وَالْقَمَرَ وَالنُّجُومَ مُسَخَّرَاتٍ بِاَمْرِهٖ اَلَا لَهُ الْخَلْقُ وَالْاَمْرُ تَبَارَكَ اللّٰهُ رَبُّ الْعَالَمٖينَ

Şüphesiz ki Rabbiniz, gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra Arş'a istivâ eden, geceyi, durmadan kendisini kovalayan gündüze bürüyüp örten; güneşi, ayı ve yıldızları emrine boyun eğmiş durumda yaratan Allah'tır. Bilesiniz ki, yaratmak da emretmek de O'na mahsustur. Âlemlerin Rabbi Allah ne yücedir! (Araf/54)


اَللّٰهُ الَّذٖى خَلَقَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ وَمَا بَيْنَهُمَا فٖى سِتَّةِ اَيَّامٍ ثُمَّ اسْتَوٰى عَلَى الْعَرْشِ مَا لَكُمْ مِنْ دُونِهٖ مِنْ وَلِىٍّ وَلَا شَفٖيعٍ اَفَلَا تَتَذَكَّرُونَ

Gökleri, yeri ve bunların arasındakileri altı günde yaratan, sonra arşa istivâ eden Allah'tır. O'ndan başka ne bir dost ne de bir şefaatçınız vardır. Artık düşünüp öğüt almaz mısınız(Secde/4)


اَللّٰهُ الَّذٖى رَفَعَ السَّمٰوَاتِ بِغَيْرِ عَمَدٍ تَرَوْنَهَا ثُمَّ اسْتَوٰى عَلَى الْعَرْشِ وَسَخَّرَ الشَّمْسَ وَالْقَمَرَ كُلٌّ يَجْرٖى لِاَجَلٍ مُسَمًّى يُدَبِّرُ الْاَمْرَ يُفَصِّلُ الْاٰيَاتِ لَعَلَّكُمْ بِلِقَاءِ رَبِّكُمْ تُوقِنُونَ

Görmekte olduğunuz gökleri direksiz olarak yükselten, sonra Arş'a istivâ eden, güneşi ve ayı emrine boyun eğdiren Allah'tır. her biri muayyen bir vakte kadar akıp gitmektedir. O, Rabbinize kavuşacağınıza kesin olarak inanmanız için her işi düzenleyip âyetleri açıklamaktadır.(Rad/2)



اَلَّذٖى خَلَقَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ وَمَا بَيْنَهُمَا فٖى سِتَّةِ اَيَّامٍ ثُمَّ اسْتَوٰى عَلَى الْعَرْشِ الرَّحْمٰنُ فَسْپَلْ بِهٖ خَبٖيرًا
Gökleri, yeri ve ikisinin arasındakileri altı günde yaratan, sonra Arş'a istivâ eden Rahmân'dır. Bunu bir bilene sor.(Furkan/59)



هُوَ الَّذٖى خَلَقَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ فٖى سِتَّةِ اَيَّامٍ ثُمَّ اسْتَوٰى عَلَى الْعَرْشِ يَعْلَمُ مَا يَلِجُ فِى الْاَرْضِ وَمَا يَخْرُجُ مِنْهَا وَمَا يَنْزِلُ مِنَ السَّمَاءِ وَمَا يَعْرُجُ فٖيهَا وَهُوَ مَعَكُمْ اَيْنَ مَا كُنْتُمْ وَاللّٰهُ بِمَا تَعْمَلُونَ بَصٖيرٌ

O, gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra Arş'ın üzerine istivâ edendir. Yere gireni ve ondan çıkanı, gökten ineni ve oraya yükseleni bilir. Nerede olsanız, O sizinle beraberdir. Allah yaptıklarınızı görür.(Hadid/4)


{ … Sa'd ibnu Ebi Vakkas r.a dan, şöyle dedi : Resulullah s.a.v Sa'd İbnu Muâz r.a nun, Beni Kureyza hakkında vermiş olduğu hükme binaen söyle dedi : - Ey Sa’d sen – Yedi kat semanın üstünden Melik’in verdiği hüküm ile hüküm verdin. }Beyhaki esma 420 Nesai sahih bir senedle rivayet etmiştir.


İbn Abdilberr İmam büyük alim Mağrib,in hafızı Ebu Ömer Yusuf b.Abdullah b.Abdilberr en-Nemri el-Ebdelusi – et-Temhid el-İstizkar,el-İsri,ab,el-İlm ve son derece değerli eserlerin müellifi-el-Muvatta,da yer alan nuzül hadisini şerhederken şunları söylemektedir:

Bu sahih bir hadistir Hadis alimleri sıhhati hususunda ihtilaf etmememişlerdir.Bu hadiste Allah,u Teala,nın Semada yedi semanın üstünde Arşın üzerinde olduğuna delil vardır.Nitekim cemaat da böyle demiştir.Ayrıca onların Mu,tezile,ye karşı delillerinden birisidir.Bu avam arasında havas arasında da nakletmenin dışında başka bir şey söylemeye gerek bırakmayacak kadar bilinen meşhur bir hadistir.Bu hadis,kimsenin bilgi vermesine gerek bırakmayan hiçbir müslümanın red etmediği bir bilgi ihtiva etmektedir.

Yine Şöyle demektedir:

Ehl-i Sünnet Kitap ve sünnette varid olmuş sıfatları ve bu sıfatları mecazi anlamlarıyla değil,hakikat üzere kabul etmek üzerinde İcma etmişlerdir.Şu kadar varki onlar bu sıfatların hiçbirisine bir keyfiyet nispet etmezler:

Cehmiyye,Mu,tezile ve Hariciler ise hep birlikte bunları inkar eder,bu sıfatların hiçbirisini hakikat anlamına göre açıklamaz ve onları kabul eden kimselerin Müşebbiheci olduğunu ileri sürerler.

Kendileri ise bunları kabul edenlere göre mabudun kendisini kabul etmeyen kimselerdir.Allah,a yemin ederim doğru söylemiştir.Çünkü sair sıfatları tevil edip bu hususta varid olan sıfatları mecazi söz olarak yorumlayacak olursa bu sıfatları O,ndan uzaklaştırmak Rabbi ta,tile (yok saymaya) götürür ve adeta o bu süretle olmayan bir varlık gibi olur.Nitekim Hammad b.Zeyd,in şöyle dediği nakledilmiştir.

Cehmiyye: Bizim evimizde bir hurma ağacı vardır diyenlere benzer.Onlara bu ağacın dalları var mıdır diye sorulunca,hayır derler.Peki bu ağacın kalın kolları var mıdır diye sorulsa hayır derler.Peki bu ağacın taze hurma ve salkımları var mı diye sorulursa hayır derler.Bu hurma ağacının gövdesi var mıdır diye sorulursa yine hayır derler.O zaman :Hayır sizin evinizde bir hurma ağacı yoktur denilir.

Derim ki : İşte bu sıfatları kabul etmeyen bu kimseler de bu şekilde:Yüce Allah bizim ilahımızdır derler.Ama yine derler ki : O ne bir zamandadır,ne bir mekandadır.O görülmez,işitmez,görmez,konuşmaz,hoşnut olmaz,gazap etmez,murad etmez,etmez ,etmez,Arkasından da :Sıfatlardan münezzeh olanın şanı ne yücedir derler.(Mutezile Cehmiyye Hariciler)

Biz de aksine şöyle diyoruz :pek ulu büyük,her şeyi işiten her şeyi gören irade sahibi olan Musa ile gerçekten konuşan İbrahim,i Halil edinen.ahirette görülecek olan,kendi zatını ve rasüllerin kendisini nitelendirdiği sıfatlara sahip olan yaratılmışların özelliklerinden münezzeh olan inkarcıların inkarından münezzeh olan,hiçbir benzeri bulunmayan her şeyi işiten her şeyi gören Allah,ın şanı ne yücedir…..(el-Erba,in (179/a)

Ebu Ömer et-Talemenki Hafız imam Ebu Ömer Ahmed b.Muhammed b.Abdullah el-Endelusi et-Telemenki el-Maliki el-Vusul ila Marifeti,l-Usul adlı iki ciltlik eserinde şöyle diyor :

Ehl-i Sünnet,ten olan Müslümanların İcma ettiklerine göre Yüce Allah,ın Nerede olursanız O sizinle beraberdir buyruğu ile,Kur,an,dan buna benzeri buyruklarda kastedilen O,nun ilmidir.

Allah,u Teala zatıyla semavatın üstündedir.dilediği şekilde Arşına istiva etmiştir.Ehl,i Sünnet Yüce Allah,ın :

Rahman Arşa istiva etmiştir.buyruğu hakkında şöyle der:Allah,ın Arşına istiva etmesi mecazi anlamıyla değil hakikat anlamı iledir.

Mutezile ve Cehmiyye mensubu bir takım kimseler Allah Azze ve Celle,ye bu gibi isimlerin hakikat anlamıyla verilmesi caiz değildir,bunlar mahluka ad olarak verilirler demiş ve Allah,ın isimlerinin hakikat anlamını kabul etmedikleri halde bu isimleri onun yarattıkları hakkında sabit kabul etmişlerdir.

Eğer onlara : Böyle bir sapmaya kendilerini iten nedir diye surulacak olursa isimlerin ortak olarak kullanılması benzetmeyi gerektirir derler :

Biz de deriz ki : Bu bize kendisiyle hitap olunan dilin sınırlarının dışına çıkmaktır.Çünkü dilde akıl ile anlaşıldığına göre dildeki benzerlik (mefhumu) isim vermekle gerçekleşmez,Eşyanın bizzat kendileri yahut şekilleri ile benzerlikleri sözkonusudur.Beyaz olan şeyin beyaza siyahın siyaha uzunun uzuna kısanın kısaya benzemesi gibi.Şayet isimler eğer benzerliği gerektirecek olsaydı şey adı bütün eşyayı kapsadığından ötürü ve genel olarak her şeye şey adı verildiğinden dolayı her şeyin her şeye benzemesi gerekirdi.

Şimdi biz bunlara : Siz Allah vardır diyor musunuz diye sorarız.Evet diyecek olurlarsa anlara : O halde sizin iddianıza göre onun diğer bütün varlıklara benzemesi gerekir denilir.

Eğer : O vardır.Ama kendisi ile diğer varlıklar arasında benzerliğin olmasını gerektirmez diyecek olurlarsa :

Biz de şöyle cevap veririz :İşte böylece O Hayydır,alimdir,kadirdir,müriddir,semi,dir,basirdir,mütekellimdir.Yani bundan dolayı O,nun bu sıfatlara sahip olanlara benzemesi gerekmez.( el-Vusul ila Marifeti,l-Usul)

Ebu,l-Kasım el-Lalekai İmam Hafız Ebu,l-Kasım Hibetullah b.el-Hasen et-Teberi eş-Şafi der ki :

Yüce Allah,ın Rahman Arşa istiva etti.buyruğu hakkında ve Allah,ın Arşı üzerinde olduğuna dair gelmiş rivayetler :Aziz ve Celil olan Allah : Güzel söz O,na yükselir.Gökte olanın…emin mi oldunuz? Ve O,kullarının üstünde kahir olandır.diye buyurmaktadır.

İşte bu ayetler O,nun semada olduğuna ilminin ise her yerde olduğuna delildir.Bu Ömer r a ,İbn Mes,ud,İbn Abbas Ümmü Seleme,den tabiinden Rabi,a Süleyman et-Teymi ve Mukatil b.Hayyan,dan rivayet edilmiştir.Malik,es-Sevri ve Ahmed de bu görüşü belirtmişlerdir.(Şerhu İ,tikadi Ehl,s-Sünne (1/90/a)

İmam Ebu Bekr el-Acurri Hafız Zahid Ebu Bekr Muhammed b.el-Hüseyn el-Acurri şöyle söylemektedir :

İlim ehlinin benimsediği kanaate göre Allah-u Teala semavatının üstünde Arşının üzerindedir.İlmi her şeyi kuşatmıştır.Yüce göklerde yarattığı her şeyi yedi yerde buluna her şeyi ilmiyle kuşatmıştır Kulların amelleri O,na yükselir.

Şayet : Üç kişi fısıldaşmayıversin.Muhakkak O ,onların dördüncüleridir. Buyruğunun anlamı nedir diye sorulacak olursa şöyle cevap verilir.

Maksat Onun ilmidir.Allah Arşının üstündedir.ilmiyle onların fısıltılarını kuşatmıştır.İlim ehli bunu böylece tevsir etmiştir.Ayetin başı da sonu da O,nun Arşının üstünde olduğu halde beraber oluştan kastın ilmi olduğuna delil teşkil etmektedir.Müslümanların kabul ettiği görüş budur:

Sonra şöyle demektedir.Bize İbn Mahled tahdis etti bize Ebu Davud tahdis etti bize Ahmed b.Hanbel tahdis etti bize Süreyh b.en-Numan tahdis etti bize Abdullah b.Nafi tahdis edip dedi ki Malik dedi ki : Allah Semadadır.İlmi ise her yerdedir,Onun ilminden bulunmadığı hiçbir yer yoktur.( el-Acurri eş-Şeri,a (285-289)




Sallallahu Teâla alâ Muhammedin ve alâ A'lihi ve Sahbihi ecmaîn.



VE'L- HAMDÜ Lİ'LLAHİ RABBİ'L ALEMİN


 
Üst Alt