İslam, Allah'ın kulları için değişik zamanlarda emrettiği şeriatler bütünüdür. Hz.Musa (as) da, Hz. İsa (as) da İslam'la hükmetti ancak temel hükümler aynı kalmakla beraber şeriatler de farklılıklar vardı.
İslami emirler ve farklılıkları için mutlak akıl ve mantık aranmaz, yani Allah (cc) nasıl emretmişse kul onu herhangi bir sebep, mantık ve fayda/zarar gözetmeksizin yerine getirmekle mükelleftir. Ancak bazı hükümlerin sebepleri, fayda/zararları alenen görülebilirde...
Peygamber'in (sav) emirleri Kur'an ın örnek olarak şu ayeti gereği İslami Hüküm mertebesindedir.
"... Bir de peygamber size her ne emir verirse onu tutun, yasakladığından da sakının ve Allah'tan korkun; çünkü Allah, cezalandırması çetin olandır. " Haşr/7
Bu bağlamda ipek ve altın ile alakalı şu hadisler mevcuttur.
Sahabeden Huzeyfe (r.a) şöyle diyor: "Resulullah (s.a.s) bizim, altın ve gümüş kaptan yiyip içmemizi, ipek giymemizi ve ipek sergi üzerinde oturmamızı yasakladı ve şöyle buyurdu: "Bunlar dünyada onlar (kâfirler), ahirette ise bizim içindir"
(Buhârî, Eşribe, 28; Müslim, Libâs, 4-5).
Hz. Peygamber (s.a.s), bir defasında ipekli bir kumaş alarak sağ tarafına koymuş, bir altın parçası da alıp sol tarafına koymuş, sonra bunlara işaret ederek "İşte bu ikisi de ümmetimin erkeklerine haramdır" buyurmuştu
(Ebu Dâvûd, Libâs, 4, 9, 11).
Yine Peygamber Efendimize siyerâ diye anılan ipekli kumaştan yapılmış, yol yol sarı çubuklu, altlı üstlü bir elbise hediye edilmişti. Hz. Peygamber (s.a.s) bu elbiseyi Hz. Ali'ye gönderdi. Hz. Ali'nin onu giydiğini görünce, peygamberimizin yüzünde kızgınlık alâmeti belirdi. "Ben onu sana giymen için göndermedim" buyurdu.
Bunun üzerine Hz. Ali onu parçalara ayırıp ehl-i beyt kadınları arasında bölüştürdü
(M. Asım Köksal, Hz. Muhammed ve İslâmiyet, İstanbul, ts., XI, 139).
İslâm hukukçuları, erkeklere haram olan altın ve ipeklinin, erkek çocuklarına mekruh olduğunu bildirmişlerdir.
Erkekler için elbiselerinin az bir kısmının ipekli ya da ipek işlemeli olmasında sakınca yoktur. İpekten mamul takkelerin kullanılması mekruhtur. Bir kısmı ipekten dokunmuş olan bir seccade üzerinde namaz kılınabilir. Yine Ebû Hanîfe'ye göre yüzleri ipek kumaştan yapılan minderler üzerinde oturmak ve yataklarda yatmak da caizdir. İpeğin bayrak ve flama olarak kullanılmasına izin verilmiştir.
İslâm dini, kadının doğuştan süs ve ziynet eşyasına karşı sevgisini gözönüne alarak; şehevi arzuları tahrik etmeyecek şekilde erkeklere uyguladığı haram hükmünden kadınları istisna etmiştir. Zira kadınların fıtratında süs ve ziynet arzusu vardır.
Kadınların, tenlerini göstermeyecek kalınlıkta olmak şartıyla, her türlü ipekli kumaşı giymelerinde bir sakınca yoktur. Kibirlenme ve başka kadınlara karşı böbürlenme hevesi gütmeksizin bir kadının ipekli giymesi caizdir