ELLERiNi KALDIRMAYANLARIN DELÎLLERİ BERÂ BiN ÂZlB HADÎSİ ve SIHHATİ
Berâ bin Âzib'den, dedi ki: Rasulullah sallallâhu aleyhi ve sellem'in namaza başladığında ellerini kaldırdığını gördüm. Sonra namazdan çıkana kadar ellerini bir daha kaldırmadı. Ebû Davud dedi ki: Bu hadîs^sahîh değildir. ( Süneni Ebî Davud. Namaz Bölümü. H:752 ) ;'.'
Berâ 'dan; Rasulullah sallallâhu aleyhi ve sellem namaza başladığı zaman ellerini kulaklarına yakın kaldırır, sonra bir daha kaldırmazdı. ( Süneni Ebî Davud. Namaz Bölümü. H: 749 ) Sufyân, Yezîd'ten Şerik 'in hadîsi gibi rivayet etti. "Sonra bir daha kaldırmadı" cümlesini söylemedi. Ebû Dâvud dedi ki: Bu hadîsi Huşeym, Halid ve Ibn îdr£s, Yezîd'ten rivayet ettiler. "Sonra_bir_daha kaldırmadı" cümlesini zikretmediler. ( Süneni Ebî Davud. Namaz Bölümü. H; 750 ) -îmam Ahmed dedi ki: Bu hadîs hiçtir. -Yahya bin Maın dedi ki: Bu hadisin isnadı sahih değildir. -El-Bezzar: Yezıd'in hadisi sahih değildir. Darekutnı bu ziyade ol¬maksızın hadîsi Yezîd bin Ebî Ziyâd yoluyla el-Berâ'dan rivayet et¬miştir. Doğrusu da budur, demiştir. -El-Humeydî: Bu ilaveyi Yezîd yapmıştır. Yezîd ilave yapar, demiştir. -Hattâbi: "Bunu tekrarlamazdı" cümlesini Şerîk'den başka nakleden yoktur, demiştir. -Ebû Umer: Bu cümleyi yalnız Yezîd rivayet etmiştir. Hadîsi ondan rivayet eden hafızlardan hiçbiri "Bunu tekrarlamazdı" cümlesini zik- retmemişlerdir, demiştir. Buhâri, Şafiî, Ibni Uyeyne, Darimi Berâ hadîsini zayıf görmüşlerdir. Hadîs hafızları, "Sonra bir daha kaldırmazdı" cümlesinin hadîsten olmayıp, ravi yezîdbin Ebî Ziyâd1 in sözü olduğunda ve habe- rin "mudrac" olduğunda ittifak etmişlerdir t Nitekim Şu 'be, Sevrî, Halid et-Tahhân, Zuhayr ve başka hafızların rivayetinde bu cümle yok¬tur.
(.Mudrac Hadîs: Metninde veya isnadında, hadîsin ağlından olmayan ziyadeleri muhtevi hadısleremudrac denilir^. Idrac,' bir şeyi bir şeye sokmak, ilave etniek manasındadır. Hadîste idrac, hadîsin aslında olma¬yan sözlerin ona sokulmasıdır. Ravi, hadîsi rivayet ederken, ona. ken¬disinin veya, başkasının sözünü de sokar ve dinleyen başkabir kimse, i de hadîsten zanneder. _) ..
Sözün özü; Bera'nın naklettiği hadisteki "Sonra bir daha yapmazdı" cümlesi sahîh senetle nakledilmemiş olup, bu Yezîd bin Ebî Ziyâdin ilavesidir.
2. ABDULLAH ÎBNl MES'ÜD HADİSİ ve SIHHATİ,
Abdullah bin Mes'ud şöyle dedi: Size Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem'in namazı gibi namaz kıldırayım mı? Namazı kıldırdı, ellerini bir defadan başka kaldırmadı. Ebû Dâvud dedi ki: Bu hadîs uzun bir hadîsin muhtasarıdır. Bu lafızla sahîh değildir. ( Süneni Ebı Dâvud. Namaz Bölümü. H: Abdullah'tan, dedi ki: Size Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem'in namazı gibi namaz kıldırayım mı? Namazı kıldırdı, Ellerini sadece bir defa kaldırdı. ( Süneni En-Nesâî. Namaza Başlama Bölümü. H:1058 ) Abdullah bin Mes'ud' dan, dedi ki: Size Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem'in namazı gibi namaz kıldırayım mı? Müteakiben namaz kıldı. Başlangıçtan başka ellerini kaldırmadı, Süneni Et-Tirmizî. Namaz Bölümü. H:257 ) Ibni Mes'.ûd hadîsini imam Ahmed, Yahya bin Âdem, îbnu11-Mubârek, Ebû Hatim,(Ibni Hibbân, Ibni Abdilberr, el-Bezzâr zayır görmüşlerdir. Tirmizî: Abdullah bin el-Mubârek, ez-Zuhrı'nin Salim'den, babasın¬dan rivayet ettiği hadisi zikrederek şöyle dedi: Ellerini kaldıran kişinin hadisi sabittir ve îbni Mes'ûd'un hadîsi sabit değildir. Tirmizî: Bu haber meşhur hadîs hududuna yanaşmış olsa bile, sahih hadîsle^çelişecek güçte değildir, dedi.
Usûl ilminde musbit, nâfî'ye tercih edilir, ileride rivayet edece¬ğimiz hadîsler musbit, Ibni Mes'ûd hadîsi ise nâfîdir. ( Musbit: Bir işin olduğuna, varlığına delâlet eden delîl. Nâfî: O jy|in olmadığına delâlet eden delîl.__) .
îbni Mes'ûd'un ellerini kaldırmaması, Hz. Peygamberin malum tavrından öne alınacak bir şey değildir, îbni Mes'ûd'un namaz konusundaki bazı fiilleri terkedilmiştir ki, bu fiillerin karşı delilleri elleri kaldırma hadîsleri kuvvetinde bile değildir. Onun fiillerinden terkedilenlerin bazıları şunlardır: Rükû ederken iki avucu birbirine yapıştırıp iki dizin arasına getirmek (tatbik), secdede kolları yere yaymak (iftirâş), iki kişiye imam olunduğunda ileriye geçmeden aralarında durmak devlet adamlarının (sultanların) geciktirmelerinden dolayı evde arkadaşlarıyla farz namazı kılarken ezânsız ve kametsiz kılması...
3._EB0 HANlFE ve EVZÂ1 ARASINDA GEÇTÎĞ^ JIÎVÂYET EDiLEN KONUŞMA
Şahveliyyullâh Dehlevî'nin Huccetullâh el-Baliğa kitabında yer alan bu konuşma elleri kaldırmamaya delil olarak getirilmektedir. Sufyân ibni Uyeyne'nin rivayet ettiğine göre, Ebû Hanîfe ve Evzâî, Mekke'de Dâru1
1-Hayyâtin1 de buluşuyorlar, Evzâî Ebû Hanîfe 'ye hitaben "Rükûa giderken ve rükûdan kalkarken neden ellerinizi kaldır mıyorsu-nuz?" dedi. Ebû Hanîfe: "Çünkü Rasulullah' in böyle yaptığına dair sahîh bir rivayet yok. Ondan kaldırmıyoruz." dedi. Evzâî "Nasıl olur? Bana Zuhrî, Salim' den. O babasından (Ibniümer) göre Rasûlullâh namaza başlarken,rukuya giderken rukudan kalkarken ellerini kaldırırdı . " dedi . Ebû Hanîfe buna karşılık dedi ki: "Bize Hammâd, ibrahim'den, O Alkame ve Esved'ten, onlarda îbni Mes'ûd dan rivayetine göre, Rasulullah yalnız namaza başlarken ellerini kaldırırdı." Evzâî: "Ben sana Zuhrî, Sâlim ve babasından hadîs naklediyorum, sen hâlâ Hammâd ibrahim'den rivayet etti, diyorsun." dedi. Bunun üzerine Ebû Hanîfe; "Hammâd Zuhrî 'den, ibrahim de Salim 'den fakîhtir. Alkame îbni Umer'den aşağı kalır değildir, îbni Umer'in ashâbtan olma fazileti varsa, Esved'in de bir çok fazileti vardır. îbni Mes'ûd'un mevkii da malumdur." dedi. Evzâî bunun üzerine sustu. Diğer rivayette; "ibrahim Sâlim'den daha fakihtir. Eğer Rasûlul-lâh'la sohbetin fazileti olmasaydı, Alkame Abdullah bin Umer'den daha fakihtir derdim. Abdullah ise Abdullah'tır." şeklindedir. Biz burada Zuhrî'nin Hammâd' tan, Salim' in ibrahim'den daha fakih olduğunu ispat etmeye çalışmayacağız. Kimin daha fakih olduğu başka bir çalışmayı gerektirir. Bu hem uzun sürecek ve hem de konumuzu değiştirecektir, îbni Umer'in fakihligini de anlatmayacağız. Çünkü onun fakihliği ve sünneti bize ulaştıran büyük sahabelerden olduğu çok açıktır. Rasûlullâh'ın namazdaki bir fiilini görüp onu naklet¬mek için îbni Umer'in Alkame ve Esved'ten, Sâlim'in ibrahim'den, Zuhrî'nin Hammâd'tan daha fakîh olmasına gerek yoktur, îbni Umer bir fiili görmüş ve onu nakletmiştir. Rasûlullâh'ın bu fiilini sadece îbni Umer rivayet etmiş değildir. Tirmizî îbni Umer'in hadîsini rivayet edip, hadîsin hasen-sahîh olduğunu belirttikten sonra şöyle diyor: "Bu babta Umer, Ali, Vail bin Hucr, Malik bin el-Huveyris, Enes, Ebû Hureyre, Ebû Humeyd, Ebû Useyd, Sehl bin Sa'd Muhammed bin Mesmele ye Umer el-Leysî' den birer hadîs rivayet edilmiştir. Peygamberin ashabından îbni Umer, Cabir bin Abdullah, Ebû Hurayra, Enes, îbni Abbâs, Abdullah bin ez-Zubeyr ve daha başkaları bunlar arasındadır. Tabiinden Hasan el-Basrî, Ata, Tavus, Mucâhid, Nafi, Salim bin Abdullah, Said bin Cubeyr ve daha başkalarının da kavli budur . Malik, Ma'mer, el-Evzâî, Sufyân ibni Uyeyne, Abdullah bin el- Mübarek Şafiî, Ahmed ve Ishâk bu kavle zahip olmuşlardır." Abdullah bin Mes'ûd'un terkedilen kavillerini daha önce anlattık. Onun unutabileceği ihtimalini de gösterdik. / Ibnf Umer hadîsinin sıhhati için bir şey söylemeye gerek yoktur. El-Evzâî, Ebû Hanife'ye hadîsin isnadının sağlamlığını yukarıda gö¬rüldüğü gibi anlatmıştır. Buhâri, Sahîhindeki rivayetler ile iktifa etmeyerek Ref 'u' 1-Yedeyn fi's-Salât isminde bir risale bile te'lif etmiştir. Buhâri bu kita¬bında 19 sahabiden rivayet etmiştir_. Bunların içinde Aşere-i Mübeş-şere'nin hepsi dahildir. Beyhakî el kaldırmayı rivayet eden otuza yakın sahabenin isimlerini zikretmiştir. Ibnu'l-Esir rükûa giderken el kaldıran sahabenin yirmi kişi olduğunu söylemiştir.
4. NESH İDDİASI
Elleri kaldırmanın nesh edildiğine dair hiç bir sahih rivayet yoktur. Mevzu, batıl, munker bir-iki rivayet varsa da onlar in¬celenmeye gerek duyulmadan buraya alınmamıştır, iddia bomboş bir iddiadır.
ELLERÎ KALDIRMAYI İSPAT EDEN HADÎSLER
1. ÎBNl UMER HADÎSİ Sufyân bin Uyeyne, Zuhrî'den, o Salim1den, o da babasından: Ibni Umer dedi ki: Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem'i namaza iftitsLf tekbîri aldığı zamant rükua varmadan önce ve rükûdan doferu-lurken, ellerini omuzlan hizasına kadar kaldırırken gördüm, iki seç- de arasında ellerini kaldırmazdı. ( Sahihi Müslim. Namaz Bölümü. H:21 ) îbni Umer 'den , dedi ki: Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem namaza kalktığı zamanki! e- rini omuzları hizasına kadar kaldırır, sonra tekbîr alırdı. Rükû etmek jlstedigi zaman da böyle yapar, rükudan dogruldugu zaman da böyle* yapardı. Başını secdeden kaldırdığı zaman bunu yapmazdı. ( Sahihi Müslim. Namaz Bölümü. H: 22 ) Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem namaza başladığında elleri- ni omuzlarının hizasına kadar kaldırırdı. Rüku için tekbîr aldığında ve rükudan başını kaldırdığında yine ellerini öylece kaldırır semi'allâhu limen hamideh, Rabbena ve leke'1-hamd derdi, Sücûdda bunu yapmazdı. ( Sahihi'1-Buhâri. Ezan Bölümü. Tecridi Sarîh. Ezanın Başlaması Bölümü. H;415 ) îbni ümer hadîsini Ebû Dâvud, Tirmizî, Nesâî, Muvatta1, Darekutnî, Beyhakî ve Ibn Mace mânâyı etkilemeyen az bir lafz farkıyla mütead¬dit senedlerle rivayet etmişlerdir.
2.MALİK BİN EL HUVEYRİS HADİSİ
Ebû Kılâbe, Malik bin el-Huveyris'i görmüş. Namaz kılacağı zaman tekbir alır Sonra ellerini kaldırırmış. Rükua _gitmek istediği za¬man ellerini kaldırır, rükudan başını kaldırdığı zaman da ellerini _ kaldırırmış. Malik bin el-Huveyris, Raaulullâh sallallâhu aleyhi ve sellem1 in de böyle yapar olduğunu rivayet etmiş. ( Sahîhi Müslim. Namaz Bölümü. H.-24- ) Malik bin el-Huveyristen: / Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem tekbîr aldığı zaman ellerini ' kulaklarının hizasına kadar kaldırırdı. Rükû ettiği zaman da elleri'ni kulaklarının hizasına kadar kaldırırdı. Başını rükudan kaldırdığı zaman da semi'allâhu limen hamideh diyerek yine böyle yapardı. ( Sahihi Müslim. Namaz Bölümü. H:25 Malik bin el-Huveyris hadîsini Buhâri, Nesâî ve îbn Mace de rivayet etmişlerdir.
3. EBU HUMEYD ES-SAIDİ HADİSİ Muhammed bin Amr bin Ata' dan: Şöyle demiştir: Ben Ebû Humeyd es-Sâıdî'den işittim. Kendisi Rasû.lüllâh'ın asha¬bından on zatın arasındaydı. On sahabiden birisi Ebû Katâde bin Rib'î idi. Ebû Humeyd orada bulurian on sahabiye : Ben Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem'in namaz kılışını he¬pinizden daha iyi bilirim. Rasûllâh sallallâb;ı aleyhi \ve" sellem" na¬maza durmak istediği zaman dimdik dogrulurdu ve» e illerini omuzları hizasına kadar kaldırdıktan sonra "Allâhu Ekber" derdi. Rükûa var¬mak istediği zaman da ellerini omuzları Hizasına kadar kaldırırdı. "Semi'allâhu limen hami deh" dediği zaman da ellerini kaldırırdı, sonra tam dogrulurdu. iki rek' attan kalktığı zaman tekbîr alırdı ve iftitâh tekbîrini aldığı zaman yaptığı gibi ellerini omuzlarının hizasına kadar kaldırırdı. ( Süneni Ibni Mace. Namazı ikâme ve Ondaki Sünnetler Bölümü. H: 862 ) Abbâs bin Sehl-i Saidî'den, şöyle demiştir: Sahabilerden Ebû Humeyd, Ebû Useyd es-Sâidî, Sehl bin Sa'd ve Muhammed bin Mesleme toplanmıştılar. Bir ara Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem'in namazını anlattılar. Ebû Humeyd: Ben Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem'in namazını hepiniz¬den daha iyi bilirim. Muhakkak ki Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem namaza kalktı, tekbîr alarak ellerini kaldırdı. Sonra rükûa varmak için tekbîr aldıftı zaman ellerini kaldırdı. Sonra rükûdan^ kalktı da ellerini kaldırdı ve her kemik yerine dönünceye kadar__tam doğruldu, dedi. ( Süneni Ibni Mâce. Namazı ikâme ve Ondaki Sünnetler Bölümü. H;863 ) Ebû Humeyd es-Said hadisini Ebû Davud, Nesâı, Tirmizı, Ahmed, Beyhaki, tbni Hibbân ve Buhâri uzun ve kısa metinler halinde riva¬yet etmişlerdir.
4. VAÎL BiN HUCR HADÎSİ Vail bin Hucr'dan, şöyle demiştir: Ben kendi kendime dedim ki: Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem 'e muhakkak ve iyice bakayım, nasıl namaz, kılıyor? Bunun üzerine baktım Ragûlullâh kalktı kıbleye doğru durdu. Sonra ellerini kulaklarının hizasına jçadar kaldırdı. Sonra rükûa gittiği zaman ellerinijbu şekilde kaldırdı. Başını rükûdan kaldırınca ellerini böylece kaldırdı . (^JSüneni Ibni Mace. Namazı îkâme ve Ondaki Sünnetler Bölümü. H; 867 ) Bu hadîsi Ahmed, Ebû Davud, Nesâî daha uzun bir metin halinde riva¬yet etmişlerdir, îbni Huzeyme ve Beyhakî de onların metnine benzer bir ifadeyle rivayet etmişlerdir.
5. CABlR BiN ABDULLÂH HADlSl Ebuz-Zubeyr'den rivayet edildiğine göre: Câbir bin Abdillâh nama¬za başlarken ellerini kaldırdı ve rükûa gittiği zaman ile rükudan başını kaldırdığı zaman bunun mislini yapardı. "Ben Rasûlullâhı gördüm, böyle yaptı" derdi. Zevâid'de bu isnadın ricalinin sika olduğu bildirilmiştir. ( Süneni îbni Mâce. Namazı îkâme ve Ondaki Sünnetler Bölümü. H:868 )
6. ENES BÎN MALÎK HADÎSİ . Enes'den, şöyle demiştir: Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem namaza girdiği zaman ve rükû ettiği zaman ellerini kaldırırdı. Zevâid'de isnadı sahihtir, ricali Buharı ve Müslim'in ricalidir. Darekutnî bu hadîsi mevkufla malûl sayarak: Abdulvehhâb'dan başkası bunu Humeyd'den merfu' olarak rivayet etmemiştir. Doğrusu şudur ki: Hadîste yapılan el kaldırma işi, Enes'in fiilidir, demiştir, îbni Huzeyme ve îbni Hibbân bu hadîsi kendi sahihlerinde rivayet etmişlerdir, denilmiştir. '( Süneni îbni Mace. Namazı îkâme ve Ondaki Sünnetler Bölümü. H:866 ) •; Daha önce elleri kaldırmayı rivayet eden sahabelerin isimleri zik¬redilmişti. Rivayetlerin hepsini buraya toplamak risalemizin hacmini büyüteceği için alınmadı.
ÎLK OTURUŞTAN ÜÇÜNCÜ REK'ATA KALKARKEN DE ELLERÎ KALDIRMAK
İbn Ömer’den dediki;Rasulullah sav ikinci rekatten kalktığı zaman tekbir alır ve elleri kaldırırdı. Süneni Ebu Davud.Namaz Bölümü. H:743 Ibni Umer'den; Rasûlullâh sallallâhu ale.yhi ve sellem namaza girdiği zaman, rükua gitmek istediği zaman, başını rüküdan kaldır dığızaman ve iki rek'atten kalktığı zaman ellerini omuzları hiza¬sına kadar kaldırırdı. ( Süneni En-Nesâî. Sehv Bölümü. H: 1183 ) Ebu Davud dedi ki: Ebû Humeyd es-Saidî'nin Nebi sallallâhu aleyhi ve sellem1in nama¬zını vasfettiği hadîsinde: ikinci rek'atten kalktıftı zamanT namazın başlangıcındaki gibi tekbîr aldı ve ellerini omuzları hizasına kadar kaldırdı. ( Süneni Ebî Davud. Namaz Bölümü. H:1 Ebü Hurayra'dan , dedi ki; ^ Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem namaz için tekbîr aldığı zaman ellerini omuzları hizasına kadar kaldırırdı. Rükû ettiği zaman aynen böyle yaptı. Secde etmek için de aynen böyle yaptı, îkinci rek'atten kalktığı zaman da böyle yaptı. ( Süneni Ebî Dâvud. Namaz Bölümü. H:738 )
SONUÇ DELİLLERDEN AÇIKÇA ORTAYA ÇIKAN SONUÇ, RÜKÜA GiDERKEN, RÜKÜDAN DOĞRULURKEN VE iKiNCi REK'ATTEN ÜÇÜNCÜ REK'ATE KALKARKEN ELLERİ KALDIRMANIN RASÜLULLÂH'İN NAMAZDAKİ BiR FiiLi OLDUĞUDUR. BiZiM GÖREViMiZ DE BAŞKALARININ DEĞiL RASÜLULLÂH'İN KILDIĞI GiBi NAMAZ KILMAKTIR. BU AYNI ZAMANDA BiZE BiR SÜNNETİ YAPMA ECRİ KAZANDIRA¬CAKTIR* TAASSUBLARDAN KURTULUP, SAHÎH HABERLERE BAĞLANMAK BÎR OLGUNLUK¬TUR. BU RİSALENİN BiZi KÖR TAKLlDTEN KURTULUP HER MESELEDE TAHKÎKE YÖNELMEMİZE VESİLE OLMASI DiLEĞiYLE...
BAŞARI ALLAH'TANDIR.
Berâ bin Âzib'den, dedi ki: Rasulullah sallallâhu aleyhi ve sellem'in namaza başladığında ellerini kaldırdığını gördüm. Sonra namazdan çıkana kadar ellerini bir daha kaldırmadı. Ebû Davud dedi ki: Bu hadîs^sahîh değildir. ( Süneni Ebî Davud. Namaz Bölümü. H:752 ) ;'.'
Berâ 'dan; Rasulullah sallallâhu aleyhi ve sellem namaza başladığı zaman ellerini kulaklarına yakın kaldırır, sonra bir daha kaldırmazdı. ( Süneni Ebî Davud. Namaz Bölümü. H: 749 ) Sufyân, Yezîd'ten Şerik 'in hadîsi gibi rivayet etti. "Sonra bir daha kaldırmadı" cümlesini söylemedi. Ebû Dâvud dedi ki: Bu hadîsi Huşeym, Halid ve Ibn îdr£s, Yezîd'ten rivayet ettiler. "Sonra_bir_daha kaldırmadı" cümlesini zikretmediler. ( Süneni Ebî Davud. Namaz Bölümü. H; 750 ) -îmam Ahmed dedi ki: Bu hadîs hiçtir. -Yahya bin Maın dedi ki: Bu hadisin isnadı sahih değildir. -El-Bezzar: Yezıd'in hadisi sahih değildir. Darekutnı bu ziyade ol¬maksızın hadîsi Yezîd bin Ebî Ziyâd yoluyla el-Berâ'dan rivayet et¬miştir. Doğrusu da budur, demiştir. -El-Humeydî: Bu ilaveyi Yezîd yapmıştır. Yezîd ilave yapar, demiştir. -Hattâbi: "Bunu tekrarlamazdı" cümlesini Şerîk'den başka nakleden yoktur, demiştir. -Ebû Umer: Bu cümleyi yalnız Yezîd rivayet etmiştir. Hadîsi ondan rivayet eden hafızlardan hiçbiri "Bunu tekrarlamazdı" cümlesini zik- retmemişlerdir, demiştir. Buhâri, Şafiî, Ibni Uyeyne, Darimi Berâ hadîsini zayıf görmüşlerdir. Hadîs hafızları, "Sonra bir daha kaldırmazdı" cümlesinin hadîsten olmayıp, ravi yezîdbin Ebî Ziyâd1 in sözü olduğunda ve habe- rin "mudrac" olduğunda ittifak etmişlerdir t Nitekim Şu 'be, Sevrî, Halid et-Tahhân, Zuhayr ve başka hafızların rivayetinde bu cümle yok¬tur.
(.Mudrac Hadîs: Metninde veya isnadında, hadîsin ağlından olmayan ziyadeleri muhtevi hadısleremudrac denilir^. Idrac,' bir şeyi bir şeye sokmak, ilave etniek manasındadır. Hadîste idrac, hadîsin aslında olma¬yan sözlerin ona sokulmasıdır. Ravi, hadîsi rivayet ederken, ona. ken¬disinin veya, başkasının sözünü de sokar ve dinleyen başkabir kimse, i de hadîsten zanneder. _) ..
Sözün özü; Bera'nın naklettiği hadisteki "Sonra bir daha yapmazdı" cümlesi sahîh senetle nakledilmemiş olup, bu Yezîd bin Ebî Ziyâdin ilavesidir.
2. ABDULLAH ÎBNl MES'ÜD HADİSİ ve SIHHATİ,
Abdullah bin Mes'ud şöyle dedi: Size Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem'in namazı gibi namaz kıldırayım mı? Namazı kıldırdı, ellerini bir defadan başka kaldırmadı. Ebû Dâvud dedi ki: Bu hadîs uzun bir hadîsin muhtasarıdır. Bu lafızla sahîh değildir. ( Süneni Ebı Dâvud. Namaz Bölümü. H: Abdullah'tan, dedi ki: Size Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem'in namazı gibi namaz kıldırayım mı? Namazı kıldırdı, Ellerini sadece bir defa kaldırdı. ( Süneni En-Nesâî. Namaza Başlama Bölümü. H:1058 ) Abdullah bin Mes'ud' dan, dedi ki: Size Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem'in namazı gibi namaz kıldırayım mı? Müteakiben namaz kıldı. Başlangıçtan başka ellerini kaldırmadı, Süneni Et-Tirmizî. Namaz Bölümü. H:257 ) Ibni Mes'.ûd hadîsini imam Ahmed, Yahya bin Âdem, îbnu11-Mubârek, Ebû Hatim,(Ibni Hibbân, Ibni Abdilberr, el-Bezzâr zayır görmüşlerdir. Tirmizî: Abdullah bin el-Mubârek, ez-Zuhrı'nin Salim'den, babasın¬dan rivayet ettiği hadisi zikrederek şöyle dedi: Ellerini kaldıran kişinin hadisi sabittir ve îbni Mes'ûd'un hadîsi sabit değildir. Tirmizî: Bu haber meşhur hadîs hududuna yanaşmış olsa bile, sahih hadîsle^çelişecek güçte değildir, dedi.
Usûl ilminde musbit, nâfî'ye tercih edilir, ileride rivayet edece¬ğimiz hadîsler musbit, Ibni Mes'ûd hadîsi ise nâfîdir. ( Musbit: Bir işin olduğuna, varlığına delâlet eden delîl. Nâfî: O jy|in olmadığına delâlet eden delîl.__) .
îbni Mes'ûd'un ellerini kaldırmaması, Hz. Peygamberin malum tavrından öne alınacak bir şey değildir, îbni Mes'ûd'un namaz konusundaki bazı fiilleri terkedilmiştir ki, bu fiillerin karşı delilleri elleri kaldırma hadîsleri kuvvetinde bile değildir. Onun fiillerinden terkedilenlerin bazıları şunlardır: Rükû ederken iki avucu birbirine yapıştırıp iki dizin arasına getirmek (tatbik), secdede kolları yere yaymak (iftirâş), iki kişiye imam olunduğunda ileriye geçmeden aralarında durmak devlet adamlarının (sultanların) geciktirmelerinden dolayı evde arkadaşlarıyla farz namazı kılarken ezânsız ve kametsiz kılması...
3._EB0 HANlFE ve EVZÂ1 ARASINDA GEÇTÎĞ^ JIÎVÂYET EDiLEN KONUŞMA
Şahveliyyullâh Dehlevî'nin Huccetullâh el-Baliğa kitabında yer alan bu konuşma elleri kaldırmamaya delil olarak getirilmektedir. Sufyân ibni Uyeyne'nin rivayet ettiğine göre, Ebû Hanîfe ve Evzâî, Mekke'de Dâru1
1-Hayyâtin1 de buluşuyorlar, Evzâî Ebû Hanîfe 'ye hitaben "Rükûa giderken ve rükûdan kalkarken neden ellerinizi kaldır mıyorsu-nuz?" dedi. Ebû Hanîfe: "Çünkü Rasulullah' in böyle yaptığına dair sahîh bir rivayet yok. Ondan kaldırmıyoruz." dedi. Evzâî "Nasıl olur? Bana Zuhrî, Salim' den. O babasından (Ibniümer) göre Rasûlullâh namaza başlarken,rukuya giderken rukudan kalkarken ellerini kaldırırdı . " dedi . Ebû Hanîfe buna karşılık dedi ki: "Bize Hammâd, ibrahim'den, O Alkame ve Esved'ten, onlarda îbni Mes'ûd dan rivayetine göre, Rasulullah yalnız namaza başlarken ellerini kaldırırdı." Evzâî: "Ben sana Zuhrî, Sâlim ve babasından hadîs naklediyorum, sen hâlâ Hammâd ibrahim'den rivayet etti, diyorsun." dedi. Bunun üzerine Ebû Hanîfe; "Hammâd Zuhrî 'den, ibrahim de Salim 'den fakîhtir. Alkame îbni Umer'den aşağı kalır değildir, îbni Umer'in ashâbtan olma fazileti varsa, Esved'in de bir çok fazileti vardır. îbni Mes'ûd'un mevkii da malumdur." dedi. Evzâî bunun üzerine sustu. Diğer rivayette; "ibrahim Sâlim'den daha fakihtir. Eğer Rasûlul-lâh'la sohbetin fazileti olmasaydı, Alkame Abdullah bin Umer'den daha fakihtir derdim. Abdullah ise Abdullah'tır." şeklindedir. Biz burada Zuhrî'nin Hammâd' tan, Salim' in ibrahim'den daha fakih olduğunu ispat etmeye çalışmayacağız. Kimin daha fakih olduğu başka bir çalışmayı gerektirir. Bu hem uzun sürecek ve hem de konumuzu değiştirecektir, îbni Umer'in fakihligini de anlatmayacağız. Çünkü onun fakihliği ve sünneti bize ulaştıran büyük sahabelerden olduğu çok açıktır. Rasûlullâh'ın namazdaki bir fiilini görüp onu naklet¬mek için îbni Umer'in Alkame ve Esved'ten, Sâlim'in ibrahim'den, Zuhrî'nin Hammâd'tan daha fakîh olmasına gerek yoktur, îbni Umer bir fiili görmüş ve onu nakletmiştir. Rasûlullâh'ın bu fiilini sadece îbni Umer rivayet etmiş değildir. Tirmizî îbni Umer'in hadîsini rivayet edip, hadîsin hasen-sahîh olduğunu belirttikten sonra şöyle diyor: "Bu babta Umer, Ali, Vail bin Hucr, Malik bin el-Huveyris, Enes, Ebû Hureyre, Ebû Humeyd, Ebû Useyd, Sehl bin Sa'd Muhammed bin Mesmele ye Umer el-Leysî' den birer hadîs rivayet edilmiştir. Peygamberin ashabından îbni Umer, Cabir bin Abdullah, Ebû Hurayra, Enes, îbni Abbâs, Abdullah bin ez-Zubeyr ve daha başkaları bunlar arasındadır. Tabiinden Hasan el-Basrî, Ata, Tavus, Mucâhid, Nafi, Salim bin Abdullah, Said bin Cubeyr ve daha başkalarının da kavli budur . Malik, Ma'mer, el-Evzâî, Sufyân ibni Uyeyne, Abdullah bin el- Mübarek Şafiî, Ahmed ve Ishâk bu kavle zahip olmuşlardır." Abdullah bin Mes'ûd'un terkedilen kavillerini daha önce anlattık. Onun unutabileceği ihtimalini de gösterdik. / Ibnf Umer hadîsinin sıhhati için bir şey söylemeye gerek yoktur. El-Evzâî, Ebû Hanife'ye hadîsin isnadının sağlamlığını yukarıda gö¬rüldüğü gibi anlatmıştır. Buhâri, Sahîhindeki rivayetler ile iktifa etmeyerek Ref 'u' 1-Yedeyn fi's-Salât isminde bir risale bile te'lif etmiştir. Buhâri bu kita¬bında 19 sahabiden rivayet etmiştir_. Bunların içinde Aşere-i Mübeş-şere'nin hepsi dahildir. Beyhakî el kaldırmayı rivayet eden otuza yakın sahabenin isimlerini zikretmiştir. Ibnu'l-Esir rükûa giderken el kaldıran sahabenin yirmi kişi olduğunu söylemiştir.
4. NESH İDDİASI
Elleri kaldırmanın nesh edildiğine dair hiç bir sahih rivayet yoktur. Mevzu, batıl, munker bir-iki rivayet varsa da onlar in¬celenmeye gerek duyulmadan buraya alınmamıştır, iddia bomboş bir iddiadır.
ELLERÎ KALDIRMAYI İSPAT EDEN HADÎSLER
1. ÎBNl UMER HADÎSİ Sufyân bin Uyeyne, Zuhrî'den, o Salim1den, o da babasından: Ibni Umer dedi ki: Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem'i namaza iftitsLf tekbîri aldığı zamant rükua varmadan önce ve rükûdan doferu-lurken, ellerini omuzlan hizasına kadar kaldırırken gördüm, iki seç- de arasında ellerini kaldırmazdı. ( Sahihi Müslim. Namaz Bölümü. H:21 ) îbni Umer 'den , dedi ki: Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem namaza kalktığı zamanki! e- rini omuzları hizasına kadar kaldırır, sonra tekbîr alırdı. Rükû etmek jlstedigi zaman da böyle yapar, rükudan dogruldugu zaman da böyle* yapardı. Başını secdeden kaldırdığı zaman bunu yapmazdı. ( Sahihi Müslim. Namaz Bölümü. H: 22 ) Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem namaza başladığında elleri- ni omuzlarının hizasına kadar kaldırırdı. Rüku için tekbîr aldığında ve rükudan başını kaldırdığında yine ellerini öylece kaldırır semi'allâhu limen hamideh, Rabbena ve leke'1-hamd derdi, Sücûdda bunu yapmazdı. ( Sahihi'1-Buhâri. Ezan Bölümü. Tecridi Sarîh. Ezanın Başlaması Bölümü. H;415 ) îbni ümer hadîsini Ebû Dâvud, Tirmizî, Nesâî, Muvatta1, Darekutnî, Beyhakî ve Ibn Mace mânâyı etkilemeyen az bir lafz farkıyla mütead¬dit senedlerle rivayet etmişlerdir.
2.MALİK BİN EL HUVEYRİS HADİSİ
Ebû Kılâbe, Malik bin el-Huveyris'i görmüş. Namaz kılacağı zaman tekbir alır Sonra ellerini kaldırırmış. Rükua _gitmek istediği za¬man ellerini kaldırır, rükudan başını kaldırdığı zaman da ellerini _ kaldırırmış. Malik bin el-Huveyris, Raaulullâh sallallâhu aleyhi ve sellem1 in de böyle yapar olduğunu rivayet etmiş. ( Sahîhi Müslim. Namaz Bölümü. H.-24- ) Malik bin el-Huveyristen: / Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem tekbîr aldığı zaman ellerini ' kulaklarının hizasına kadar kaldırırdı. Rükû ettiği zaman da elleri'ni kulaklarının hizasına kadar kaldırırdı. Başını rükudan kaldırdığı zaman da semi'allâhu limen hamideh diyerek yine böyle yapardı. ( Sahihi Müslim. Namaz Bölümü. H:25 Malik bin el-Huveyris hadîsini Buhâri, Nesâî ve îbn Mace de rivayet etmişlerdir.
3. EBU HUMEYD ES-SAIDİ HADİSİ Muhammed bin Amr bin Ata' dan: Şöyle demiştir: Ben Ebû Humeyd es-Sâıdî'den işittim. Kendisi Rasû.lüllâh'ın asha¬bından on zatın arasındaydı. On sahabiden birisi Ebû Katâde bin Rib'î idi. Ebû Humeyd orada bulurian on sahabiye : Ben Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem'in namaz kılışını he¬pinizden daha iyi bilirim. Rasûllâh sallallâb;ı aleyhi \ve" sellem" na¬maza durmak istediği zaman dimdik dogrulurdu ve» e illerini omuzları hizasına kadar kaldırdıktan sonra "Allâhu Ekber" derdi. Rükûa var¬mak istediği zaman da ellerini omuzları Hizasına kadar kaldırırdı. "Semi'allâhu limen hami deh" dediği zaman da ellerini kaldırırdı, sonra tam dogrulurdu. iki rek' attan kalktığı zaman tekbîr alırdı ve iftitâh tekbîrini aldığı zaman yaptığı gibi ellerini omuzlarının hizasına kadar kaldırırdı. ( Süneni Ibni Mace. Namazı ikâme ve Ondaki Sünnetler Bölümü. H: 862 ) Abbâs bin Sehl-i Saidî'den, şöyle demiştir: Sahabilerden Ebû Humeyd, Ebû Useyd es-Sâidî, Sehl bin Sa'd ve Muhammed bin Mesleme toplanmıştılar. Bir ara Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem'in namazını anlattılar. Ebû Humeyd: Ben Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem'in namazını hepiniz¬den daha iyi bilirim. Muhakkak ki Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem namaza kalktı, tekbîr alarak ellerini kaldırdı. Sonra rükûa varmak için tekbîr aldıftı zaman ellerini kaldırdı. Sonra rükûdan^ kalktı da ellerini kaldırdı ve her kemik yerine dönünceye kadar__tam doğruldu, dedi. ( Süneni Ibni Mâce. Namazı ikâme ve Ondaki Sünnetler Bölümü. H;863 ) Ebû Humeyd es-Said hadisini Ebû Davud, Nesâı, Tirmizı, Ahmed, Beyhaki, tbni Hibbân ve Buhâri uzun ve kısa metinler halinde riva¬yet etmişlerdir.
4. VAÎL BiN HUCR HADÎSİ Vail bin Hucr'dan, şöyle demiştir: Ben kendi kendime dedim ki: Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem 'e muhakkak ve iyice bakayım, nasıl namaz, kılıyor? Bunun üzerine baktım Ragûlullâh kalktı kıbleye doğru durdu. Sonra ellerini kulaklarının hizasına jçadar kaldırdı. Sonra rükûa gittiği zaman ellerinijbu şekilde kaldırdı. Başını rükûdan kaldırınca ellerini böylece kaldırdı . (^JSüneni Ibni Mace. Namazı îkâme ve Ondaki Sünnetler Bölümü. H; 867 ) Bu hadîsi Ahmed, Ebû Davud, Nesâî daha uzun bir metin halinde riva¬yet etmişlerdir, îbni Huzeyme ve Beyhakî de onların metnine benzer bir ifadeyle rivayet etmişlerdir.
5. CABlR BiN ABDULLÂH HADlSl Ebuz-Zubeyr'den rivayet edildiğine göre: Câbir bin Abdillâh nama¬za başlarken ellerini kaldırdı ve rükûa gittiği zaman ile rükudan başını kaldırdığı zaman bunun mislini yapardı. "Ben Rasûlullâhı gördüm, böyle yaptı" derdi. Zevâid'de bu isnadın ricalinin sika olduğu bildirilmiştir. ( Süneni îbni Mâce. Namazı îkâme ve Ondaki Sünnetler Bölümü. H:868 )
6. ENES BÎN MALÎK HADÎSİ . Enes'den, şöyle demiştir: Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem namaza girdiği zaman ve rükû ettiği zaman ellerini kaldırırdı. Zevâid'de isnadı sahihtir, ricali Buharı ve Müslim'in ricalidir. Darekutnî bu hadîsi mevkufla malûl sayarak: Abdulvehhâb'dan başkası bunu Humeyd'den merfu' olarak rivayet etmemiştir. Doğrusu şudur ki: Hadîste yapılan el kaldırma işi, Enes'in fiilidir, demiştir, îbni Huzeyme ve îbni Hibbân bu hadîsi kendi sahihlerinde rivayet etmişlerdir, denilmiştir. '( Süneni îbni Mace. Namazı îkâme ve Ondaki Sünnetler Bölümü. H:866 ) •; Daha önce elleri kaldırmayı rivayet eden sahabelerin isimleri zik¬redilmişti. Rivayetlerin hepsini buraya toplamak risalemizin hacmini büyüteceği için alınmadı.
ÎLK OTURUŞTAN ÜÇÜNCÜ REK'ATA KALKARKEN DE ELLERÎ KALDIRMAK
İbn Ömer’den dediki;Rasulullah sav ikinci rekatten kalktığı zaman tekbir alır ve elleri kaldırırdı. Süneni Ebu Davud.Namaz Bölümü. H:743 Ibni Umer'den; Rasûlullâh sallallâhu ale.yhi ve sellem namaza girdiği zaman, rükua gitmek istediği zaman, başını rüküdan kaldır dığızaman ve iki rek'atten kalktığı zaman ellerini omuzları hiza¬sına kadar kaldırırdı. ( Süneni En-Nesâî. Sehv Bölümü. H: 1183 ) Ebu Davud dedi ki: Ebû Humeyd es-Saidî'nin Nebi sallallâhu aleyhi ve sellem1in nama¬zını vasfettiği hadîsinde: ikinci rek'atten kalktıftı zamanT namazın başlangıcındaki gibi tekbîr aldı ve ellerini omuzları hizasına kadar kaldırdı. ( Süneni Ebî Davud. Namaz Bölümü. H:1 Ebü Hurayra'dan , dedi ki; ^ Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem namaz için tekbîr aldığı zaman ellerini omuzları hizasına kadar kaldırırdı. Rükû ettiği zaman aynen böyle yaptı. Secde etmek için de aynen böyle yaptı, îkinci rek'atten kalktığı zaman da böyle yaptı. ( Süneni Ebî Dâvud. Namaz Bölümü. H:738 )
SONUÇ DELİLLERDEN AÇIKÇA ORTAYA ÇIKAN SONUÇ, RÜKÜA GiDERKEN, RÜKÜDAN DOĞRULURKEN VE iKiNCi REK'ATTEN ÜÇÜNCÜ REK'ATE KALKARKEN ELLERİ KALDIRMANIN RASÜLULLÂH'İN NAMAZDAKİ BiR FiiLi OLDUĞUDUR. BiZiM GÖREViMiZ DE BAŞKALARININ DEĞiL RASÜLULLÂH'İN KILDIĞI GiBi NAMAZ KILMAKTIR. BU AYNI ZAMANDA BiZE BiR SÜNNETİ YAPMA ECRİ KAZANDIRA¬CAKTIR* TAASSUBLARDAN KURTULUP, SAHÎH HABERLERE BAĞLANMAK BÎR OLGUNLUK¬TUR. BU RİSALENİN BiZi KÖR TAKLlDTEN KURTULUP HER MESELEDE TAHKÎKE YÖNELMEMİZE VESİLE OLMASI DiLEĞiYLE...
BAŞARI ALLAH'TANDIR.