Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Durun!.. Gelene bakın!..

fetih

New member
Katılım
16 Şub 2007
Mesajlar
1,994
Tepkime puanı
355
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Uzay Ýstasyonundan Alooooo Kimse Yokmuuuuu :)
Durun!.. Gelene bakın!.. Ey Karen’in uluları; bu gelen Üveys’tir. Evliyanın Sultanı, aşk ve vecd çağlayanı büyük veli.. Durun ve şu zatın güzelliğine bir bakın! O’nun o nur deryası cemalinde aşk-ı mecaziyi seyredin. O’na bir bakın ve koklayın, Sevgilinin kokusu bu, ötelerden ta ötelerden ılgıt ılgıt esen.. Çünkü alemlerin Sultanı (sav) buyurdu ki: “Yemenden bana Allah aşığının kokusu geliyor.”

Bu ne büyük saadet Allah’ım! O veliler Sultanının kokusunu bize de duyur Ya Rabbi!

Bu nasıl bir aşktı, nasıl bir tutkuydu ki, aşık maşukunu görmemişti bile. İlahi bir cilveydi bu, aradaki onca uzak mesafeye rağmen, gönülden gönüle inkişaftı onunkisi. Peygamber sevgisini iliklerine kadar, bütün benliğiyle yaşayan ve mananın tüllenen parıltısıyla birlikte lâhûtî sır aleminin suskunluğu, ışık ışık çehresinde görülen mana ve gönül eri; Üveys el-Karani. Adına canlar kurban! Ey Allah dostu, güneş yüzlü insan!

Uhud’da Allah Resulünün mübarek dişlerinin şehit edildiğini öğrenince; gözyaşlarına boğulmuştu da “Acaba Efendimin hangi dişini şehit ettiler” diye, kendi dişlerini kırıp dökmüşü, yürekleri dağlamıştı, Yüce Veli”

Bu ruh halini anlamayı bize nasib eyle Allah’ım! Bu nasıl sevgi Ya Rabbi! İdrakine vardır!

Ondaki öyle bir aşk, öyle bir tutkuydu ki; aciz kaldı ehli dil, bu hali terennüme. Asırlardır yürekleri dağlayan, aşıkları ateş-i suzan’a salan bu hicranı tarif edemez oldu edipler, şairler. Evliyanın Sultanıydı O.

Gece olunca: Bu gece “leyletül kıyam” derdi. Yani, bu gece ki namazımı ayakta çok durarak kılacağım. Ertesi gece, “leyletül rükû” ve diğer gece, “leylelüt sücûd” diyerek bütün geleleri, sabahlara kadar ihya ederdi. Bir keresinde Allah Resulü (sav), seferden döndüklerinde saadet hanelerinin önünde kokusunu almıştı O’nun. Edep ve zarafet timsali müminlerin annesi Hazreti Aişe (r.anha) validemiz kapıyı açınca, Peygamber (sav)’i hayal üstü bir gülümseyişle karşıladı:

-Ya Aişe! Dedi Resul, bu hoş rayihadan ve ferahlık veren halden haberli misin?
-Evet, Ey Allah’ın Resulü! Yemen illerinden garip bir adam geldi, adı Üveys’miş. Sizi bulamayınca üzgün ve perişan geri döndü...
-Ya Aişe! Sen O’nu gördün mü?
-Evet, Ey Allah’ın Resulü!
-O halde Üveys’i gören gözleri ziyaret edeyim!

Kainatın Efendisi (sav) Aişe annemizin gözlerinden öptü ve sahabelerinin yanına gelince buyurdular:
-Ben Üveys’i gören gözleri gördüm, siz de benim gözlerime bakınız!..
Ve vaziyet ettiler:
-Benim şu hırkamı O’na götürünüz, ümmetim hakkında dua etmesini dileyiniz!

Evet, O öyle bir aşıktı ki O’nun hakkında Varlığın Nuru (sav), hayırlar murad ederek vaziyette bulunmuştu. Habib-i Kibriya (sav) Efendimiz bâtanî yoldan ve hakiki sevmenin adıydı Üveys olmak..

Selam olsun Allah ve Resulünü hakkıyla sevenlere, gözyaşı dökenlere...

Zekeriya MARAL
 
Üst Alt