Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Duanın önemi Ve Ona Olan Ihtiyaç

kemi

New member
Katılım
28 Ağu 2007
Mesajlar
149
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
41
DUA’NIN ÖNEMİ VE ONA OLAN İHTİYAÇ
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيمِِ
Ey inananlar ! Allah Teâlâ’dan hakkıyla korkun ve O’nun hakkını gözetin. O’nun emirlerine itaat edin ve yasakladığı şeylerden de uzak durun. O’na sakın isyan etmeyin.

Unutmayın ki, işlenen her günah birer yara gibidir. Tedavisi olmazsa belki de o yara, insanın ölümüne sebep olur.

Ey inananlar ! Rabbinize hamdedin. Çünkü O size, maddi ve manevi tedavi imkanları sağlamış ve şifa bulmanız için de kendisine yönelmenizi istemiştir.

Rabbiniz buyurdu ki : Bana dua edin, ben de duanızı kabul edeyim. Şüphesiz ki bana ibadet etmeye tenezzül etmeyenler, yakında hor ve hakir olarak cehenneme gireceklerdir. ”
MÜ’MİN : 60.AY.

Ey insan ! unutmaki Allah’ın cömertliği çok büyük ve lütfu çok geniştir. Seni yoktan vareden rabbin şöyle buyuruyor : Ey Muhammed !

“ Kullarım eğer sana beni sorarlarsa, onlara de ki : muhakkak ki ben onlara çok yakınım. Bana dua ettiklerinde dua edenlerin duasına karşılık verir ve onu kabul ederim. O halde onlar da davetime icabet edip bana iman etsinler. Umulur ki doğru yola ulaşırlar. ”
BAKARA : 186

Ey insan ! Rabbin sana doğruyu gösteriyor, fakat sen doğru yola gelmiyorsun. Rabbin sana merhamet edip,kurtuluş ipini uzatıyor, fakat sen ona tutunmuyorsun. Sana nasihat ediyor, senin için ışık yakıyor, fakat sen görmüyor ve anlamıyorsun.

Bir çok facialar, savaşlar, acılar ve sıkıntılarla sabahlayıp akşamlıyor-sun ; ama ne tevbe ediyorsun ne de bu olanlardan ibret alıyorsun …

Halbuki senin ve ümmetin başına gelen felaketler ve belâlar, iman eden-lerin Allah’a yönelmelerini, O’na sığınmalarını ve O’na tevbe etmelerini gerektiren vesilelerdir.

Rabbimiz şöyle buyuruyor :

Görmüyorlar mı ki, onlar her yıl bir veya iki kere – musibet ve bela-larla – imtihan ediliyorlar ? Yine de tevbe etmiyorlar, ibret de almı-yorlar.”
TEVBE : 126.AY.
Ey inananlar ! unutmayınki, eğer bir kimsenin kalbinde az da olsa iman varsa, o kalbin sahibi sığınacağı yeri ve şifasının nereden geleceğini iyi bilir.

Şahit olduğunuz gibi hayat, acılar ve sıkıntılar üzerine kurulmuştur. İnsanın ; tehlikelerden ve musibetlerden, hastalıklardan ve üzüntülerden, savaşlardan ve fitnelerden, zulüm ve haksızlıklardan, üzüntü ve keder-den, fakirlik ve belleri büken birtakım etkenlerden tamamen kurtulması mümkün değildir.

Allah Teâlâ, kullarına karşı çok şefkatli ve çok merhametli olduğundan dolayı onlara, kendisinden faydalanacakları ve hayatlarının sıkıntısını giderecekleri bir kapı açmıştır. Kalplerine oradan huzur ve sükunet iner. Bu kapı dua kapısıdır.

Şüphesiz ki Dua ibadetin ta kendisidir. Allah’a dua etmekten ve O’ndan istemek-ten,O’na boyun eğmekten ve işleri O’na havâle etmekten daha iyi bir yol var mı ?

{ … Resulullah s.a.v şöyle buyurur : Kim Allah’tan istemez ise, Allah o kimseye gazap eder. }
TİRMİZİ : 6.C.3595.N
Allah,korku ve endişe içinde olanların sığınağı ve yalvaranların tek tesellisidir. Kim o’na sığındı da kurtulmadı ki ? Kim işini O’na havale etti de işleri düzene girmedi ki ?

Unutmayalım ki dua, Allah katında en değerli ibadetlerden bir tanesidir. O,Allah yolunda sabretmeye götürür. Allah’a sığınmaya, O’na güven-meye, tembellikten ve acizlikten uzak kalmaya götürür. Nimetlenmeye yol açar. Böylece dua edenin imanı artar, inancı güçlenir ve Rabbi’ne bağlı kalır.

Dua, her zaman ve her mekanda yapılabilen kolay bir ibadettir. Dua, belaları kaldırır ve mutsuzluğu giderir…. Allah ; dua ile nice belaları ve sıkıntıları kaldırmış, nice hataları ve günahları bağışlamıştır. Ve yine dua ile görünen ve görünmeyen nice rahmetler ve nice nimetler elde edil-miştir.

{ … Aişe radıyallahu anha der ki : Rasulullah s.a.v şöyle buyurdular : “ Sakınmanın kadere faydası yoktur. Ama Dua ; inene de, inmeyene de fayda verir. Belâ iner, dua onu karşılar ve Kıyamet Günü’ne kadar galip gelmek için birbiriyle mücadele ederler.” }

TABERANİ VE HAKİM HASEN BİR SENED’LE

Dua, bırakın normal insanları, insanlığın efendileri olan peygamberlerin dahi dillerinden düşürmedikleri bir ibadettir. Rabbimiz şöyle buyurur :

Şüphesiz ki bu peygamberler hayırlı işler yapmaya koşarlar, umarak ve korkarak bize dua ederlerdi. Bize gönülden derin saygı duyarlardı.”
ENBİYA : 90.AY.

Dua kabul edildiğinde hele onun güzelliğine bakın ki, Allah ateşe dur diyor,yakma diyor…. Hatırlarsınız İbrahim a.s dua edince Allah Teâlâ ateşe şöyle buyurdu :

“ Ey ateş, İbrahim’e karşı serin ve selamet ol …. “ ENBİYA : 69.AY.

“ Nuh’u da - an - hani O daha önce bize dua etmişti de onun duasını kabul etmiştik.”
ENBİYA : 76.AY.

Eyyub’u da - an - hani o Rabbine : “ Rabbim, başıma bu bela gelip çattı. Ve sen merhametlilerin en merhametlisisin ” diye seslenmişti. Biz de, onun duasını kabul ettik ve başındaki sıkıntısını açıp gider-dik.”
ENBİYA : 83 .84 .AY.

Düşünün Yunus a.s’mı balık yutuyor ve karanlıklar içinde Allah’a yalvarınca, Arş’ın üzerinden Yunus’un duasına icabet geliyor.

Allah’u Teâlâ şöyle buyurur :
“ Biz de onun duasını kabul edip, kendisini gamdan kurtarmıştık.Biz mü’minleri işte böyle kurtarırız. ”
ENBİYA : 88.AY.

Allah Teâlâ, Zekeriya a.s’ın kendisine yalvarışını ve saygısını görünce, onun Rabbisine dua etmekle karşılıksız kalmayacağını belirterek şöyle buyurur :

“ Zekeriyya’yı da - an - Hani : “ Rabbim, beni bir başkasına bırakma. Sen varislerin en hayırlısısın ” diye Rabbi’ne dua etmişti. Biz de onun duasını kabul edip, ona Yahya’yı bağışladık. Zevcesini de ona ıslah ettik. ”
ENBİYA : 89-90.AY.

Evet ey inananlar ! unutmayalım ki dua eden hiç kimse helak olmaz. Allah’a yönelen ve O’na yalvaranın umudu da boşa çıkmaz.

{ … Ebu Said el-Hudri r.a’dan. Dedi ki : Rasulullah s.a.v şöyle buyurdu : “ Herhangi bir Müslüman, Allah’a dua eder de duasında günah ya da akrabalık bağını koparmak istemediği sürece, Allah Teâlâ kendisine şu üç şeyden birisini muhakkak verir : Ya onun duasına hemen karşılık verir. Ya duası için ahirette sevap hazırlar. Ve yahut da ondan dengi bir günahı kaldırır.” Derler ki : “ Öyleyse çokça isteyelim ” Resulullah s.a.v tekrar şöyle buyurur : “ Allah‘ın - ihsanı dualarınızın karşılığından - daha çoktur.” }
EDEBÜ’L MÜFRED : 2.C.710.N

Ey zavallı ve cılız insan ! öyleyse neden Allah’tan istemiyorsun ve neden O’na yalvarmıyorsun ?

“ … Yığınla günahların olduğu halde … Sıkıntılar ve kederler üzerine saldırdığı halde … Hastalıkların seni güçsüz düşürdüğü ve borçların içerisinde yüzdüğün halde … Neden hiçbir şeye muhtaç olmayan zengin ve cömert olan Allah’a dua etmiyorsun ?

Ey zavallı ve cılız insan ! Unutmaki kurtuluş ancak Allah katında-dır… Öyleyse ellerini kaldır ve göğe çevir. O’na yalvar ve O’ndan iste..

Biliyorsun ki İnsanlar, öteden beri çeşitli sıkıntılar, imtihanlar ve dar-lıklar geçirmişlerdir. Ama Allah’a sığınmak,O’na yalvarmak ve sadece O’ndan istemek tek kurtuluş yolları olmuştur.

Allah Teâlâ, Kalpleri incelsin, samimiyetle boyun eğsin ve kendisine sığınsınlar diye insanları birtakım musibet ve belalarla imtihan eder…. O şöyle buyurur :

“ Andolsun ki biz, senden önceki ümmetlere nice peygamberler gönderdik. Onları yalvarırlar diye darlığa ve sıkıntıya uğrattık. Hiç olmazsa kendilerine böyle baskınımız geldiği zaman yalvarsalardı ya ! Fakat kalpleri katılaştı ve şeytan da onlara yaptıklarını süslü gösterdi.”
EN’AM : 42 . 43.AY.

Görüldüğü gibi merhametlilerin en merhametlisi olan Rabbimiz, insanların gafletten uyanıp kendisine yönelmeleri ve O’ndan istemeleri için onları bir takım darlık ve sıkıntılara sokuyor. Taki O’na tevbe etsinler O’na yalvarsınlar.

Hatta geçmişteki müşrikler dahi, bir kısım bela ve musibetlere uğrayıp sıkıntıları artınca hangi kapıyı çalacaklarını ve nereye sığınacaklarını iyi biliyor ve samimi bir şekilde Allah’a dua ediyorlardı.

“ Karada ve denizde sizi gezdiren O'dur……… Birden gemiye şiddetli bir kasırga gelip çatıp da,her taraftan gelen dalgalar onları sarıp sarmaladığı ve artık bu dalgalarla gerçekten kuşatıldıklarını anladıklarında, din’i yalnız O'na halis kılarak Allah'a yalvarmaya başlarlar ve : " Andolsun ki eğer bu sıkıntıdan bizi kur-taracak olursan, muhakkak sana şükredenlerden olacağız " derler.”
YUNUS : 22
“ Onlar gemiye bindikleri zaman, dini yalnızca O'na halis kılarak Allah'a yalvarıp yakarırlar. Ama onları karaya çıkarıp kurtarınca, hemen Allah’a şirk koşarlar. “
ANKEBUT : 65.AY.

Ey gafil insan ! bugün Rabbi’ne, Rabbi’nin lütfuna, yardımına ve şefkatine oldukça muhtaç bir durumda iken neden Allah’a dönmüyorsun ?... Neden O’na el açıp dua etmiyorsun ?... Neden Allah’a yönelip yalvarmıyorsun ?.... Yoksa dua ediyorsun da , duaların mı kabul olmuyor ? …. Eğer duaların kabul olmuyor ise, demekki dikkat etmediğin ve umursamadığın bir takım hususlar var.

DUA ADABI VE ŞARTLARI
Ey inananlar ! unutmayalım ki Duanın bir takım şartları, âdâbı ve kabulü için sebepleri vardır. Müslüman’ın duasının ve isteğinin kabulü için bu adabları ve şartları öğrenip yerine getirmesi gerekir.

Bunlardan birisi ; Dua’da Allah’u Teâlâ’yı birlemektir. Yani, yalnız O’na yönelmek ve yalnız O’ndan talep etmektir. O’ndan bir şeyler ister-ken araya hiçbir şeyi sokmamak ve yaratılmışların kendisi ile olsun, hakkı ve hurmeti ile olsun O’ndan istememektir. Bu kural ; duanın kabul olması için en önemli ve en büyük kuraldır.

Rabbimizin Fatiha suresinde buyurduğu gibi : “ Yalnız sana ibadet eder ve yalnız senden yardım bekleriz “

{ … Resulullah s.a.v buyurdular ki : Kim Allah’a dua etmez ise, Allah ona gazab eder. }
TİRMİZİ : 6.C.3595.N - HAKİM : 1 / 491. EL-ALBANİ “ HASEN “ DER.


Duada olsun, yardım ve sığınma da olsun, yağmur istemede olsun, bağışlanma ve zafer istemede olsun, arzulananın gerçekleşmesini ve korkulanın def edilmesini dilemede olsun, günahların bağışlanmasını ve kalplerin hidayetini dilemede olsun , yoksulluğun giderilmesini ve ihtiyaçların görülmesini dilemede olsun, sevinilecek şeylerin elde edilmesini ve sıkıntıların giderilmesini dilemede olsun, hastaya şifa ve yol emniyeti dilemede olsun, kabir suali anında sebat ve Kıyamet Günü için güvence dilemede olsun, şiddetli azaptan kurtuluş dilemede ve benzeri yalvarışlarda olsun kulun yalnızca Allah’u Teala’ya yönelmesi ve niyetinin yalnız Allah için olması gerekir….
Unutmayalım ki bahsi edilen bu ve emsali dua çeşitlerinde kulun Allah’ı birlemesi, Allah’u Teala’nın o kulu üzerindeki hakkıdır.

Ve yine unutmayalım ki, Allah’u Teala’yı ne bir uyku ne de bir uyuklama tutar. O, nerede olurlarsa olsunlar ve hangi dilde konuşur-larsa konuşsunlar dua edenlerin duasını işitir….. Birini işitmek başka birini duymasına engel değildir. Dua edenlerin çokluğu ve ısrarları O’nun için hiçbir karışıklığa da yol açmaz. O’nun için hiçbir şey karışık değildir. Kalplerde olanları bilir. O, yaratılmışların aksine gerçek anlamda fayda ve zarar verendir…. Bu nedenle ölülere, kabirlere, meleklere, cinlere ve başkalarına dua etmek, onlardan şefaat veya aracılık dilemek – ki bu ne adına olursa olsun - şirktir. Daha da ötesi Allah Teâlâ duanın din olduğunu belirterek,bunu sadece ve sadece Allah’a takdim etmelerini insanlardan istemiştir. Allah’u Azze ve celle şöyle buyurur :

“ O, diri olandır. O’ndan başka hiçbir ilah yoktur. O halde dini yalnız O’na halis kılanlar olarak O’na dua edin “
MÜ’MİN : 65.AY.

Bu konudaki Ayet’ler pek çoktur. Peygamberlerin dualarını düşünenler, onların tevhid içerdiğini açıkça görürler. Yunus aleyhisselam’ın kurtulmak için yaptığı dua gibi ; görünüşte hiçbir talep içermemekte ve saf bir tevhid içermektedir.


“ Karanlıklar içinde “ Senden başka ilah yoktur. Seni tenzih ederim ” diye seslenmişti “
ENBİYA : 87.AY.

Allah Teâlâ Yunus aleyhisselam’ın isteğine bu tevhid nedeniyle cevap vermiştir.

Ey inananlar ! Duada gözetilmesi gereken kurallardan birisi de ; Allah Teâlâ’ya güzel isimleri ve yüce sıfatları ile yalvarıp yakarmaktır.

Rabbimiz şöyle buyurmaktadır :

En güzel isimler Allah’ındır. O halde O’na bunlarla dua edin.”

A’RAF : 180.AY.

Bağışlanma dilemek, günahını kabul etmek, nimetleri itiraf etmek, duaya Allah’a layık olduğu şekilde hamd ve sena ile başlamak, nebilerin ve rasullerin sonuncusu Muhammed s.a.v’e salât ve selamda bulunmak, bir günah ya da akrabalık ilişkisini kesmek için dua etmemek, duada haksızlık etmemek, acele etmemek, duaya icabetin geciktiğini düşün-memek ve Allah’tan ümit kesmemektir. Çünkü kul, cömert bir Rabbe dua etmektedir.

Dua eden imanlı ve kesin inançlı olmalıdır. Kıbleye yönelerek güzel bir şekilde Allah’u Teâlâ’yı yücelterek O’na yalvarmalıdır. Ellerini O’na açıp kesin bir dille isteyip ve duasında da ısrarlı olmalıdır.

Duaların kabul edildiği vakitleri gözetmelidir. Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’in yaptığı duaları seçmeli. Yaptığı haksızlıklar varsa onlardan kurtulup insanlardan helallik dilemeli. Allah’a yalvarmadan önce sadaka vermelidir….. İşte bu şekilde yapılan dualar neredeyse hiç redde-dilmez…. Buna rağmen,eğer kişi duasının etkisini göremezse mutlaka kendisini suçlamalıdır.

{ … Ebu Hureyre radıyallahu anh, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğunu rivayet eder : Ey insanlar ! Allah temizdir ve ancak temiz olanı kabul eder. Şüphesiz Allah iman edenlere , Resullere emrettiğini emretmiştir. O Resuller için şöyle buyurur :

“ Ey Resuller ! Temiz olan şeylerden yeyin ve salih amel işleyin. Çünkü ben, yaptıklarınızı çok iyi bilenim.”
MU’MİNUN : 51.AY.

Ve iman edenlere de şöyle buyurur :

“ Ey iman edenler ! Size rızık olarak verdiğimiz şeylerin temiz olan-larından yeyin. Allah’a şükredin, eğer O’na kulluk ediyorsanız ”

BAKARA : 172.AY.

Sonra resulullah şunu zikretti ; Bir kimse ki yolculuğu uzamış, saçı sakalı dağınık ve toz içinde ellerini semaya kaldırarak Ey Rabbim ! Ey Rabbim ! diğerek Allah’a dua eder. Halbuki Yediği haram, içtiği haram, giydiği haram, haramla beslenmiş ; nasıl bunun duasına karşılık verilsin? ” }
MÜSLİM : 3.C.1015.N

Ey inananlar !.. Duada gözetilmesi gereken kurallardan birisi de ; bağırıp çağırarak haddi aşmamaktır. Sizlere seslenen Rabbi’nizin çağrısına iyi kulak verin :

“ Rabbinize yalvara yakara ve gizlice dua edin. – haddi aşmayın - Çünkü O, haddi aşanları sevmez. Yeryüzü ıslah edilmişken orada fesat çıkarmayın. O’na korkarak ve umarak dua edin. Şüphesiz Allah’ın rahmeti iyi hareket edenlere yakındır.”
A’RAF : 55.56.AY.
Ey Müslümanlar ! Duada gözetilmesi gereken kurallardan birisi de ; Rahatlık anında Allah’a yönelmektir. Çünkü rahatlık anında Allah Teâlâ’ya yönelmek, sıkıntı anında duaların kabul olunacağına sebeptir. Allah’u Teala,Yunus a.s’ı balığın yutmasından bahsederek şöyle buyu-rur :

“ Eğer gerçekten o tesbih edenlerden olmasaydı, diriltilecekleri güne kadar balığın karnında kalırdı elbet.”
SAFFAT : 143.144.AY.

Yani, önceden yaptığı salih ameller olmasaydı, Kıyamet Günü’ne kadar balığın kar-nında kalırdı.

{ … İbn Abbas r.a dan.Resulullah s.a.v buyurdular ki : Bolluk da Allah’ı tanı ki, zorlukta da O seni yardımı ile tanısın }

AHMED . EL-ALBANİ : TEVESSÜL : 53.S. SAHİH Lİ ĞAYRİHİ DER.


{ … Ebu Hureyre r.a dan.Resulullah s.a.v buyurdular ki : Sıkıntılar ve tasalar anında duasının Allah tarafından kabul edilmesi her kimi sevindirirse, duasını bollukta çoğaltsın. }
TİRMİZİ : 6.C.3604.N
Ey Allah’ın kulları ! Allah’tan hakkıyla korkun. On’a dua edin ve istek- lerinizde ısrarlı olun. Çünkü dua’da ısrar edip acele etmemek, dua’nın kabul edilmesine sebeptir.
{ … Ebu Hureyre r.a dan gelen bir hadislerinde Allah resulü s.a.v şöyle buyur-maktadır : Sizden herhangi birinizin duası, acele etmediği ve “ dua ettim de duam kabul olmadı “ demediği takdirde kabul edile-cektir. }
TİRMİZİ : 6.C.3609.N

Ve yine, insanın dualarında “ yarabbi dilersen bana şunu ver, dilersen benden şu sıkıntıyı kaldır , dilersen beni bağışla “ veya “ dilersen bana rızık ver “ şeklindedua etmemesi ve Allah’tan bir şey isterken şevkle ve kesinlikle istemesi gerekir.

{ … Enes r.a dan gelen bir hadislerinde Allah resulü s.a.v şöyle buyurmaktadır : Sizden biriniz dua ettiği zaman, duayı kesin yapsın ve “ Allah’ım dilersen bana şunu ver “ demesin ; çünkü Allah’ı zorlayıcı ve engelleyici bir şey yoktur. }

MÜSLİM : 8.C.2678.N - EDEBU’L MÜFRED : 1.C.608.N
{ … Ebu Hureyre r.a dan gelen bir hadislerinde Allah resulü s.a.v şöyle buyurmak-tadır : Sizden herhangi birinizin dua ettiği zaman : “ Allah’ım dilersen beni mağfiret eyle “ demesin. İsteğini kesin,kararlı ve azimli yapsın, rağbeti büyütsün. Çünkü Allah öyle azimdir ki vereceği hiçbir şey O’na göre büyük olmaz. }

MÜSLİM : 8.C.2679.N
Duaların kabul edilmesi için dikkat edilmesi gereken hususlardan birisi de,belirli vakitleri gözetmektir…. Özellikle ; Cuma günü, gecenin son üçte biri kaldığı zaman, ezan ve kamet arasında ve secdelerde bol bol dua edilmesi gerekir.

{ … Ebu Hureyre r.a dan gelen bir hadisi şeriflerinde Allah resulü s.a.v şöyle buyur-maktadır : Gecenin son üçte biri kaldığında, Rabbimiz Tebareke ve Teala her gece dünya semasına iner ve şöyle buyurur : Hani bana bir dua eden ki,onun duasına icabet edeyim ! Benden kim bir hacet ister ki,dileğini vereyim ! Benden kim mağfiret diler ki,onu mağfiret edeyim ! }
MÜSLİM : 2.C.758.N

{ … Ebu Hureyre r.a dan.Resulullah s.a.v buyurdular ki : Kulun Rabbi-sine en yakın olduğu an,secde anıdır. Binaenaleyh burada duayı çoğaltınız. }
MÜSLİM : 2.C.482.N

Ey inananlar !.. Duada gözetilmesi gereken kurallardan birisi de ; kalbin ğaflet içerisinde olmamasıdır. Yani, kişi ne dediğinin ve ne istediğinin bilincinde ve şuu-runda olmasıdır….. İşte bundan dolayıdır ki ;

{ … Ebu Hureyre r.a dan gelen bir hadisi şeriflerinde Allah resulü s.a.v şöyle bu-yurmaktadır : Sizler, duanıza icabet olunacağına inanarak Allah’a dua edin. Bilinizki Allah, ğaflet içerisindeki bir kalbin duasını kabul etmez “ }
TİRMİZİ : 6.C.3707.N - S.SAHİHA : 594.N

Ey inananlar !.. Allah’a bol bol Dua edin ve başınıza gelen musibet ve belalara da sabredin. Göklerin ve yerin Rabbi olan Allah’a yönelin. O’nun kudretine ve zerre kadar kimseye zulmetmediğine ve zulmetmeyece-ğine, bilakis insanın başına gelen-lerin kendi elleriyle kazandığına kesin olarak inanın. Çünkü Rabbimiz şöyle buyu-ruyor :

“ Ey kullarım ! haberiniz olsun ki ben zulmü kendi nefsime haram kıldım …… “
MÜSLİM : 8.C.2577.N
“ Başınıza gelen herhangi bir musibet, kendi ellerinizin yaptığı işler yüzündendir. Allah birçoğunu da affediyor. “
ŞURA : 30.AY.

“ Sana gelen her iyilik Allah’tan,kötülük ise kendi ellerinin işle-dikleri yüzündendir …….. “
NİSA : 79.AY.
Allah’u Teala bizleri, her hususta kendisine yönelen, kendisinden isteyen, kendisine yalvaran ve kendisine sığınan kullarından olmamızı nasibeylesin.

AMİN


VEL HAMDU LİLLAHİ RABBİL ALEMİN









TACUDDİN EL- BAYBURDİ

 

barbie

New member
Katılım
11 Nis 2008
Mesajlar
167
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Yaş
40
Dua’da Allah’u Teâlâ’yı birlemektir. Yani, yalnız O’na yönelmek ve yalnız O’ndan talep etmektir. O’ndan bir şeyler ister-ken araya hiçbir şeyi sokmamak ve yaratılmışların kendisi ile olsun, hakkı ve hurmeti ile olsun O’ndan istememektir. Bu kural ; duanın kabul olması için en önemli ve en büyük kuraldır. ozaman;aşşağıdaki dua geçersizmidir?

Bir dileği olan aşağıdaki duayı okumalıdır. Kör bir zat gelip, (Ya Resulallah! Allahü teâlâya dua et, gözlerim açılsın) dedi. Peygamber efendimiz de, (Kusursuz bir abdest al! Sonra, ya Rabbi! Sana yalvarıyorum. Sevgili Peygamberin Muhammed aleyhisselamı araya koyarak, senden istiyorum. Ey çok sevdiğim Peygamberim Muhammed aleyhisselam! Seni vesile ederek, Rabbime yalvarıyorum. Senin hatırın için kabul etmesini istiyorum. Ya Rabbi, bu yüce Peygamberi bana şefaatçı eyle! Onun hürmetine duamı kabul et) duasını okumasını söyledi. O da, abdest alıp dua etti. Hemen gözleri açıldı. [Tirmizi]
Bu duayı okuyanlar, maksatlarına kavuşmuşlardır.

Namaz kılmayanın, haram işleyenin ve kalbi gafil olanın duası kabul olmaz. Ehl-i sünnet itikadında olmayanın okuması fayda vermez. Hak teâlâ, herşeyi bir sebep ile yaratmaktadır. Bir şeye kavuşmak isteyen, o şeyin sebebine yapışmalıdır. Rabbimiz, insana sıhhat, şifa vermek için, dua etmeyi, sadaka vermeyi ve ilaç kullanmayı sebep yapmıştır.

Sebeplere yapışmadan istemek kuru bir temennidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Çalışmadan dua eden, silahsız harbe giden gibidir.) [Deylemi]
 

kemi

New member
Katılım
28 Ağu 2007
Mesajlar
149
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
41
Bir dileği olan aşağıdaki duayı okumalıdır. Kör bir zat gelip, (Ya Resulallah! Allahü teâlâya dua et, gözlerim açılsın) dedi. Peygamber efendimiz de, (Kusursuz bir abdest al! Sonra, ya Rabbi! Sana yalvarıyorum. Sevgili Peygamberin Muhammed aleyhisselamı araya koyarak, senden istiyorum. Ey çok sevdiğim Peygamberim Muhammed aleyhisselam! Seni vesile ederek, Rabbime yalvarıyorum. Senin hatırın için kabul etmesini istiyorum. Ya Rabbi, bu yüce Peygamberi bana şefaatçı eyle! Onun hürmetine duamı kabul et) duasını okumasını söyledi. O da, abdest alıp dua etti. Hemen gözleri açıldı. [Tirmizi]
-------------------------------------------------------------------------------------------------------
{ ….. Osman bin Huneyf r.a dan. O şöyle dedi : Gözü görmeyen bir adam Peygamber s.a.v’e geldi ve :
- Beni iyileştirmesi için Allah’a dua et,dedi. Resulullah s.a.v de :
- İstersen sana dua edeyim,istersen sen buna sabret çünkü bu senin için daha hayırlı olur,buyurdu. Adam :
- Allah’a dua et, dedi. Bunun üzerine resulullah s.a.v o kimseye güzelce abdest almasını ve şu şekilde dua etmesini emretti :
- Allah’ım ! rahmet peygamberin Muhammed ile sana yöneliyor ve şu ihtiya-cımın görülmesi için onunla beraber senden istiyorum. Allah’ım ! onu bana şefaatçi kıl. }
TİRMİZİ : 6.C.3811.N

Birincisi senin İmam Tirmiziden yazdığın hadisle Benim yazdığım tirmizedeki Hadis nedense bir değil eklemeler olmuş bunu sen mi ekledin bilmiyorum sana şu hadisi hatırlatmak isterim)

Benim hakkımda yalan söylemek her hangi bir kimse hakkında yalan söylemek gibi değildir.Her kim benim hakkımda kasten yalan söylerse cehennemde ki yerine hazırlansın (Sahihi Müslim Mukaddime 5-6, Cenaiz 2154-2155-2156,Buhari Cenaiz 1291


Benim ağzımdan yalan uydurmak, başka bir kimsenin ağzından yalan uydurmaya hiç benzemez..."(Müslim, Mukaddime 4.)



Gelelim konumuza yukarda ki hadistede anlaşıldığı üzere bu Allah rasülü s a v
hayatta iken olmuş Allah rasülü s a v öldükten sonra bunu sahabe yapmamıştır
Aşağıdaki hadiside okursak bu daha iyi anlaşılır.inşaallah .

{ ….. Enes İbni Malik r.a dan.Dedi ki : Halk yağmursuz kalıp kıtlığa uğradığı zaman, Ömer İbnu’l Hattab –peygamberin amucası- Abbas İbnu Abdulmuttalib’i vesile edinerek yağmur duası yapar ve duasında şöyle derdi : Ey Allah’ım ! biz peygam-berimizle tevessülde bulunurduk da sen bize yağmur ihsan ederdin.Şimdi ise Peygamberimizin amucası ile tevessülde bulunuyoruz,bize yağmur ihsan eyle.
Enes der ki : Bu duanın ardından kendilerine yağmur ihsan olunurdu. }

BUHARİ : 2.C.964.S



Ömer r.a nun bu duasının mahiyetinin şöyle olduğunu bize anlatmaktadır :

“ Ey Allah’ım ! bir zamanlar peygamberimizle beraber dua ederek senden yağmur isterdik de sen bize yağmur ihsan ederdin.Şimdi ise o aramızda yok, onun amucası Abbas’la sana dua ediyoruz,bize yağmur ihsan eyle “

Bunları iyi okursan anlarsın düşüne düşüne değerli kardeşim

HAMD ALLAH A MAHSUSTUR SALAT VE SELAM MUHAMMED S A V ÜZERİNE OLSUN AMİN)

 
S

safinaz

Guest
Dua eden adam, bilir ki kalbinin en derin isteklerini duyan Biri var ve ona cevap verebilir.Bu düşünce bile o kadar rahatlatıcı ve cevabı gelmeden bile tatminkardır...
Allah vermeyi istemeseydi,istemeyi vermezdi....
 

hilal

New member
Katılım
3 Haz 2008
Mesajlar
562
Tepkime puanı
1,033
Puanları
0
Yaş
46
Eğer Allah size nusret verirse o vakit size galip yoktur ve eğer o sizi yardımsız bırakırsa kimin haddinedir ki ondan sonra size yardın etsin?o halde mü`minler ancak ALLAHA dayansın. Al-i imran süresi,ayet 160
 

tbasulas

New member
Katılım
16 May 2008
Mesajlar
4
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
Konum
Ýstanbul
Biz de duasını kabul ettik ve kendisini kederden kurtardık. İşte biz mü'minleri böyle kurtarırız. (Enbiya 88)
 
Üst Alt