Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Duada Dikkat Edilecek Hususlar

fetih

New member
Katılım
16 Şub 2007
Mesajlar
1,994
Tepkime puanı
355
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Uzay Ýstasyonundan Alooooo Kimse Yokmuuuuu :)
Duada dikkat edilecek hususlar

Eller semaya, kalpler Mevla'ya yöneldiğinde dikkat edilecek hususlar şunlardır:

1–"Allah Teâlâ'ya kabul edeceğine yakinen inanarak dua edin. İyi bilin ki; Allah, şuursuz gafil kalbin duasını kabul etmez."
2– Rabbinize yalvara–yakara ve için için dua edin ve haddi aşmayın."
3–Dua ederken taşkınlık edip tevâzu sınırlarını aşmayın. "Şüphe yok ki Allah, haddi aşanları sevmez."
Merhum Elmalılı Hamdi Yazır, bu ayetin tefsirinde şu bilgileri verir:
"Önce haddinizi bilip Rabbinizi tanıyınız… Allah'ın lütuf ve ihsanında cimrilik olmadığını biliniz, ona göre arzu ve ihtiyaçlarınızı isteyiniz. İsteyiniz, ama pervasızca veya bağırıp çağırmakla değil, tam tâzim ile yalvararak ve ihlâs ile gizli yalvarma halinde…
Allah, ilâhî emrin tayin ettiği sınırı aşmak isteyenleri sevmez, haklarında hayır murad etmez. Şu halde kendilerini talep ve duadan ihtiyaçsız sayanları sevmediği gibi, duanın sınırını aşanları da sevmez, dualarını kabul etmez.
Duada yalvarma halinde bulunmamak, varlığa, bir çeşit çalıma delâlet eder. Ufak bir saygısızlık etmek, dua sınırını –haddini– aşma olayı olduğu gibi, duayı gizli bir şekilde yapmamak, bağırıp çağırmak da ihlâs sınırından gösterişe, şikâyet ve davaya geçen bir hadsizliği kapsar.
Nitekim sahih bir hadiste de şöyle buyrulur:
"Siz bir sağıra ve gaibe dua ediyor değilsiniz. İşitici ve size pek yakın bir Allah'a niyaz ediyorsunuz."
Ayrıca duada fazla söz söyleme ve uzatma da haddi aşma cümlesindendir. Kısaca yalvararak ve gizleyerek dua ediniz, haddi aşmayınız."
Ancak duada, kalıptan ayrılıp öze inmeli, şekilciliğe son verilmeli. Dil ile dua ederken, fiilî duayı da ihmal etmemeli. Kavlî duaları tamamlayan, kabûle karîn hâle getiren şey, fiildir, harekettir. Dil ile yapılan dualara kalpler de iştirak etmeli. Kalbin katılmadığı duanın dua sayılmadığı bilinmeli. Duada yoğunlaşıp, içimiz dışımız dua kesilmelidir.
Hz. Musa, duası kabul olmayan birisi için Rabbine sorar ve aldığı cevap şu olur:
"Ya Musa, ben kullarıma senden çok acırım. Ancak bu kul diliyle dua ediyor, fakat kalbiyle koyunlarını kırkmayı ve yünlerini satmayı düşünüyor. Dili duada, kalbi koyunlarında olan kimsenin duasını kabul etmem." buyurur.
Hatalarına üzülmeyen, günahlarına ağlamayan, gözü yaşarmayan, yüzü kızarmayan, kalbi taş kesilmiş, aşk ve muhabbet fukarası bir gönülden yükselecek dualar kabul makamına nasıl ulaşır?

DUANIN KABUL OLMASININ ŞARTLARI
–Mümin duasının kabul olmasını istiyorsa; haramdan ve yalandan sakınacak.
–Mümin duasının kabul olmasını istiyorsa; akraba ve yakınlarla ilgiyi kesmeyecek.
–Mümin duasının kabul olmasını istiyorsa; kulluk görevlerinde ihmal ve tembellik göstermeyecek.
–Mümin duasının kabul olmasını istiyorsa; duasını iki salavât arasında yapacak.
–Mümin duasının kabul olmasını istiyorsa; duanın sonunda "âmin!" diyecek.
–Mümin duasının kabul olmasını istiyorsa; duadan önce fakirlere elini uzatacak.
–Mümin duasının kabul olmasını istiyorsa; borçlu ve sıkıntıda olanların imdadına koşacak.
Peygamberimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem buyurdu ki:
"Kim duasının kabul edilmesini, gam, keder ve sıkıntısının giderilmesini dilerse, darlık çeken ve zorda kalan bir kimseyi feraha kavuştursun."
Peygamberimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem buyurdu ki:
"Sıkıntılı ve tasalı zamanlarında duasının kabul edilmesi kimi sevindirirse, bolluk ve rahatlık zamanlarında çokça dua etsin."
Hatalarına üzülmeyen, günahlarına ağlamayan, gözü yaşarmayan, yüzü kızarmayan, kalbi taş kesilmiş, duymayan, duygulanmayan, aşk ve muhabbet fukarası bir gönlün duası nasıl olacak ki?
Peygamberimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem buyurdu ki:
"Allah, ısrarla ve ihlâsla dua eden kimseleri sever"
İbadet duayı, dua da ibâdeti gerektirmektedir. Bir taraftan dua ibadetin iliği, özü olduğu gibi; ibâdet de duanın kabulünün şartlarından olmaktadır. İstemek emredilmiş ve Allah'ın karşılık vermesi için kulun istemesi şart kılınmıştır.
Hem öyle şart kılınmıştır ki şartın yokluğundan şarta bağlanan şeyin yokluğu gerekeceğinden, terkine "cehenneme girecekler" diye tehdit getirilmiştir.
 
Üst Alt