Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Doğsun Ama Yaşamasin..

hz.HüSeYiN

New member
Katılım
10 May 2007
Mesajlar
44
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
37
Web sitesi
www.ferdiciler.com
Geçtiğimiz aylarda "Kutlu Doğum" haftası her kesimden katılımlarla kutlandı. Asrı Saadet dönemlerinde yapılmamış bu kutlamalar bugün bir coşku hali ile yaşanıyor. Acaba ne için Asrı Saadet insanları bu kutlamayı yapma gereği duymamıştır? Bu dönem mü'minleri niçin "Kutlu Doğum" törenleri yapma gereği duymuştur?

Yukarıdaki sorular insanı ister istemez bir yerlere taşıyor. Yoksa sahabi Resulullah(s.a.v)'in doğuşunu sadece sünnetullahın bir fiili olarak mı algılamıştır? Ya da günümüz mü'mini Resulullah(s.a.v)'i doğup yaşamış ve ölmüş bir insan kimliğiylemi tanımlıyor? Resulullah(s.a.v)'in mutlak tanımlaması yapılmadan tanıtılmaya çalışılması günümüz mü'miniyle Asrı Saadet mü'mininin peygamber algısı ve imanı arasında farklar oluşturacaktır. Bu bağlamda Resulullah (s.a. v)'e inanmak ile iman etmenin farklı şeyler olduğu belirginleşecektir. Tarihsel kimlik olarak Hz. Muhammed(s.a.v) yaşamamıştır diyen bir kişi varmıdır. Gerek İslami gerekse ga yri islami tüm tarih kaynakları Muhammed İbni Abdullah (s. a.v) adında bir insanın altmışüç seneye yakın bir süre yaşadığını yazar. Bu inkâr edilemez bir tarihi veridir. Bu, Hz. Muhammed (s.a.v) isminde bir insanın zatına inanmaktır. İman etmek ise; Hz. Muhammed(s.a.v) zatıyla birlikte O (s.a.v)'in Allahu Teala tarafından gönderilmiş bir resul olduğunu dil ve kalp ile tastik etmektir. Böylelikle Resulullah(s.a.v)'in zatına ve sıfatına iman etmektir. İnanma ve iman etme arasındaki bu fark mutlak tanımların başlangıcı olacaktır. Edebi zorlamalarla (Haşa!) Resulullah(s.a.v)'in "iyi bir adam olduğundan, kimsenin hakkını yemediğinden, etrafa gülücükler dağıttığından" bahsederek sözde peygamber tanımlamaları ayyuka çıkmıştır. Resulullah(s.a.v)'in zatından hiç kimse rahatsız değildir. Hatta o dönemin müşrikleri O (s.a.v)'e el-Emin diyerek zatı ile ilgili kanaatlerini künyeleştirmiştir. Ama Resulullah(s.a.v)'in sıfatın gündeme geldiğinde mü'min müşrik ayrımı başlayacak, inananlarla iman edenleri peygamber tanımlaması ortaya çıkaracaktır.

Bu günlerde öyle garip peygamber tariflerine şahit olduk ki; (Haşa ve Kella!) Noel Baba kimliğine sokulmak istenen bir peygamber tanıtımını andıran sahneler vizyona girdi. Sanki herkese mavi boncuk dağıtan, herkesle iyi geçinen, kimseyi kırmayan bir peygamber! Bu gerçekten böylemidir? Neyi ispat etmeye çalışıyorlar? Hadi Resulullah(s.a.v)'in iyi bir insan olduğunu ispatladınız ki bundan kimsenin şüphesi yoktur sonrası ne olacak? İnsan peygamberi anlattınız, peki Bedir'in komutanı Hz. Muhammed(s.a.v)'i ne yapacaksınız. Taifte, kendisine zulmedenlere dua eden Resulullah'ı anlattınız, Hendek'te, savaş meşakkatinden dolayı namazını kazaya bırakmak zorunda kalıpta bu ızdıraptan dolayı kâfirlere beddua eden "Ya Rabbi onların evlerini ateşle doldur, onların evlerini başlarına yık" diyen peygamber nasıl izah edilecek. Yahudiyle münafığın mahkemesinde yahudinin lehine hükmeden Kadı Muhammed(s.a.v)'i kolayca anlatıyorken hain Medine yahudilerini muhasara edip yahudi erkeklerin tümünün boynunu vurdurtan peygamber nasıl anlatılacak veyahut mü'min kadının tesettürüne el uzatılmasını savaş sebebi sayan Devlet Reisi Peygamber nasıl izah edilecek. İslam'ın ilk emri "Oku" gerekçesi ile olmadık şeylere fetva verenler. Kimseyi kırmadan iyi adam olma bahanesi ile sözde peygamber varisi olanlar, acaba, kızını zifaf odasına perukla gönderip göndermeyeceğini soran anneye "peruk takanda, taktıranda melundur." deyip kadının değil dışarıda, kocasının yanında dahi perukla durmasına fetva vermeyen Müftü Muhammed(s.a.v)'i nasıl izah edecek. Allahu Teâlâ'nın hukuku karşısında "Hırsızlık yapan kızım Fatıma da olsa elini keserim" diyen Resulullah(s.a.v) nasıl izah edilecek.

Mutlak tanımlamasıyla Resulullah(s.a.v)'i anlatmayanlar hem Resulullah(s.a.v)'e iftira atmıştır hem de kendisini dinleyen insanları kandırmıştır."Temizlik imandandır" diyen Muhammed(s.a.v)'i temizlik sağlamak için, çimleri çiğnetmemek için kullananlar bilsin ki Resulullah(s.a.v) sadece belediyecilik için gelmemiştir. Yetimin başını okşayan Hz. Muhammed (s.a.v) yetimin hakkını yiyeninde başını almıştır.

İşte; Peygamberi zatı ve sıfatıyla tanımlaya bilen sahibi imanı ile Peygamberi eksik tanımlayan sadece zatıyla ilgilenen günümüz mü'minlerinin imanı avamiyesi arasındaki fark budur. Resulullah(s.a.v)'i zatı doğmuş, yaşamış ve vefat etmiştir. Ancak sıfatı kıyamete kadar devam edecektir. Resulullah(s.a.v) sadece insanlarla iyi geçinmeyi öğretmek için değil kâfirlerle de dost olmamayı öğretmek için gönderilmiştir. Peygamberin zatını anlatmaya ve dinlemeye halk coşkuyla katılmakta, ama haydi peygamberin zatını ve sıfatını yaşamaya diyelim, bakalım kimler bu davete iştirak edecektir. Kur'an ziyafetini dinlemek için salonlar doluyor. Binlerce Kur'an ayetleri güzel sesli hafızlardan dinleniyor. Kur'an'ın bir ayetinin ahkâmını yaşamaya pratik hayata geçirmeye davet edince neden kimse kıpırdamıyor. Boyalı basında bir kaç yıldır. Kur'an'ın mucizevî bir kitap olduğu anlatılıyor. Resulullah(s.a.v)'in gerçek bir Nebi olduğu anlatılıyor. O halde haydi Kitabın ve Sünnetin ahkâmından bahsedelim. Kur'an, yaratılış ile ilgili konularda tarihsel ve astronomik ya da tıbbi konularda yanılmayan kitap, mucizevî oluyor da, Faiz, içki, kumar, domuz eti haramdır
. Namazı kılın zekâtı verin, başınızı örtün, haksız yere cana kıymayın, ırkçılık yapmayın deyince çağdışı anlaşılmaz bir kitap oluyor? Temizlik, komşu hakları, yemekten önce ve sonra elleri yıkamaktan bahseden Muhammed (s.a.v) sorunsuz kimlik oluyor, misvakın tıbbi faydalarını yüzyıllar önce ifade ettiği için müthiş insan oluyor da, zina edene recm uygulayan Muhammed(s.a.v) niçin sorun oluyor. Ehli kitaba ve müşriklere benzememek için bir takım ahkâmlar ortaya koyan Muhammed(s.a.v) neden sorun oluyor. Bizler Resulullah(s.a.v) zatından mı razıyız, sıfatından mı ya da hem zatından hem sıfatımdan mı? Ehli Tevhid olabilmenin yolu Allahu Teala'ya imandan sonra Resulullah(s.a.v)'e her yönü ile iman etmektir. İman, amel, muamelat ve ukubat (ceza hukuku) hukuklarından müteşekkil mutlak İslam dini, kayıtsız ve şartsız, eksiltme ve çıkarılma yapılmaksızın kabul edilecek bir dindir. Resulullah(s.a.v)'de bu hukuku tebliğ ve icra için gönderilmiştir. Bu dört temel İslam hukukundan her hangi bir yönü Resulullah (s.a.v)' den ayrı görmek peygamber tanımlamasını bozacaktır. Resulullah (s.a.v)'in gerçek takipçileri, önderlerini sadece gül koktuğu için değil, sadece gül yüzlü olduğu için değil aynı zamanda dikenli yollarda gül ahkâmıyla nasıl yürüyeceğini öğrettiği için, Nemruda kıyam edip Hz. İbrahim(a.s) gibi olmadan ateşin gül bahçesine dönüşemeyeceğini öğrettiği için takip ederler. Maymunlaştırılmış İsrail oğulları gibi taklidi değil, tahkiki iman ile tabi olurlar. İman ehli, kanun koyucu ve terbiye edici olarak Allahu Teala'dan dünya ve ahiret hukukunu düzenleyen İslam hukukundan, önder ve örnek şahsiyet olarak Hz. Muhammed (s.a.v)'den razı olanlardır. Kitabın ve peygamberin bir kısmını kabul edip bir kısmını reddetmek imansızlığın ilanıdır. Doğumundan hoşnut olunan ancak yaşamasından hoşnut olunmayan bir peygamberden bahsetmek; Emin Muhammed (s.a.v)'den razı olup, Emir Muhammed(s.a.v)'e düşman olmaktır.

İBRAHİM KÜÇÜK
 

bcetin811

AMEL-Ý SALÝH
Katılım
27 Eyl 2006
Mesajlar
1,495
Tepkime puanı
110
Puanları
0
Yaş
43
Konum
Hayatýn içinden
''Andolsun ki, Resulullah, sizin için, Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah'ı çok zikredenler için güzel bir örnektir.''(Ahzab, 33/21)

Emeğine sağlık kardeşim..Allah razı olsun!..
 
Üst Alt