Hiç yazılmamış, hiç söylenmemiş türküyü yazacağım sana,
Duyanlar, bir daha dinlemek isteyecek,
Söyleyen, kendi yazmışçasına söylerken,
Dinleyen, kendine yazılmış zannedecek.
Hiç cesaret edilmemiş uzun havayı yakacağım sana,
Söyleyenin ciğerlerindeki nefes yetmez olacak,
Duyanlar kendine yakılmış sanacak,
Efsane türküler gibi, yüzyıllara taşınacak.
Hiç bilinmemiş, hiç duyulmamış türkülerle sesleneceğim sana,
Yeni yetmelerin sözlerinden farklı olacak,
Duyanların içinde kekik kokulu dağ havasında,
Yavşanlar içinde yetişen ıtri tadı kalacak.
Hiç duymadığın türküyü söyleyeceğim sana,
Sen, üstüne gerektiği kadarını alınacaksın,
Söylerken yarım kalan sözlerini,
Yüreğimde okuyacaksın…
Türkünü yazacağım, türkünü; uzun hava yakacağım,
Nefesin yetiyorsa buyur söyle,
Dinlemek istiyorsan sus yüreğimin sesini dinle,
Söylemek istiyorsan gel, otur yüreğimin içine…
Duyanlar, bir daha dinlemek isteyecek,
Söyleyen, kendi yazmışçasına söylerken,
Dinleyen, kendine yazılmış zannedecek.
Hiç cesaret edilmemiş uzun havayı yakacağım sana,
Söyleyenin ciğerlerindeki nefes yetmez olacak,
Duyanlar kendine yakılmış sanacak,
Efsane türküler gibi, yüzyıllara taşınacak.
Hiç bilinmemiş, hiç duyulmamış türkülerle sesleneceğim sana,
Yeni yetmelerin sözlerinden farklı olacak,
Duyanların içinde kekik kokulu dağ havasında,
Yavşanlar içinde yetişen ıtri tadı kalacak.
Hiç duymadığın türküyü söyleyeceğim sana,
Sen, üstüne gerektiği kadarını alınacaksın,
Söylerken yarım kalan sözlerini,
Yüreğimde okuyacaksın…
Türkünü yazacağım, türkünü; uzun hava yakacağım,
Nefesin yetiyorsa buyur söyle,
Dinlemek istiyorsan sus yüreğimin sesini dinle,
Söylemek istiyorsan gel, otur yüreğimin içine…