Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Dinimizde kadınlara şiddet var mı? (Nisa 34. Ayet)

paradig

New member
Katılım
3 Ağu 2013
Mesajlar
6
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Arkadaşlar Selamlar,

Son zamanlarda toplumda çoğumuzun yapmadığı Kuran'ın Türkçesini okumaya karar verdim ve aklıma takılan durumlarda biri de budur. Maalesef bunu algılamak da çok zorlanıyorum. Bir ayette kadınlara vurun denmesi çok çarpıcı bir durum değil mi? İnsanoğlu zaten suistimal etmeye müsait iken ben kadına vurun yazan bir ayeti çözemiyorum.

Bazı meallerde parantez içinde (hafifçe) yazıyor. Bir insanın diğerine vurmasına müsade edilmesi, ki bu fiziksel olarak bizden daha zayıf olan kadınlar için olduğunda, itaatsizlik yapmaları durumunda olabilecek bir şey midir?
Anlaşamayan çiftler ayrılabilir, neden cezasını erkek kesmelidir? Kadınlar kölemiz midir bize itaat etmelidir?

Bu konulara açıklık getirecek arkadaşlara şimdiden teşekkür ederim.
http://www.kuranmeali.org/4/nisa_suresi/34.ayet/kurani_kerim_mealleri.aspx

Sadece Yaşar Nuri Öztürk'ün yaptığı mealde vurun yerine onları evden çıkarın uzaklaşın diyor.

Diyanet Meali:
Erkekler, kadınların koruyup kollayıcılarıdırlar. Çünkü Allah, insanların kimini kiminden üstün kılmıştır. Bir de erkekler kendi mallarından harcamakta (ve ailenin geçimini sağlamakta)dırlar. İyi kadınlar, itaatkârdırlar. Allah’ın (kendilerini) koruması sayesinde onlar da “gayb”ı korurlar. (Evlilik yükümlülüklerini reddederek) başkaldırdıklarını gördüğünüz kadınlara öğüt verin, onları yataklarında yalnız bırakın. (Bunlar fayda vermez de mecbur kalırsanız) onları (hafifçe) dövün. Eğer itaat ederlerse, artık onların aleyhine başka bir yol aramayın. Şüphesiz Allah, çok yücedir, çok büyüktür.
 

radikal

New member
Katılım
10 Şub 2007
Mesajlar
2,635
Tepkime puanı
1,763
Puanları
0
Yaş
50
Konum
Gönül aleminden
Aleyküm selam;

Öncelikle Kur'an'ın türkçesini okumaya başlamış olmanız güzel bir ameldir. Ama bununla yetinmeyip, Kur'an'ı arapça da öğrenmenizde sizin açınızdan ciddi fayda vardır. Zira, sadece Türkçe okuyup da amel etmeye yada tefekkür etmeye kalktığınızda yukarıda sizi rahatsız eden manalara girmeniz kaçınılmaz olacaktır.

Sizin yukarıda bahsettiğiniz Nisa suresi 34. ayet, durduk yerde bir kadını dövmeyi teşvik etmiyor. Bilakis; kadının erkek tarafından korunup kollanması, gözetilmesi ve her türlü ihtiyaçlarının erkek tarafından görülmesi emr ediliyor. Bütün bunları yaptıktan sonra, erkeğine karşı "asi" davranışlarda bulunan kadının önce nasihat ile hafif yollu cezalandırmalar ile yola getirilmeleri, eğer bunlardan da ders almamış ve halen isyankar ve itaatten uzak olan kadınların hafif yollu ile cezalandırılması tavsiye ediliyor.

Asi olmak nedir ? Karşı gelmek, senin dediğin değil benim dediğim olacak, demektir. Bunu söylem ve eylem ile yapmaktır. Örneğin; kadın gece gezmeye çıkmak istiyor ve erkeği hayır bu saatte dışarıda gezilmez, ortalık şuan it kopuk kaynıyor bu saatte dışarı gezmeye çıkamazsın diyor. Kadın asilik yaparak karşı geliyor ve dışarı çıkmaya çalışıyor. Nasihat kar etmemiş bir insana, üstelik zarar göreceği biline biline bu erkeğin ne yapması gerekir ?

Başka bir örnek: Kadın, usangaçlık gösterip, namazı kılmıyor. Erkek, namazın geçiyor bir an evvel kıl diye uyarıyor. Kadın yine diretiyor ve kılmak istemiyor. Erkek karşısına alıp bunun bile bile yapılmamasının günah olduğunu nasihat ediyor. Kadın yine asilik yaparak bu güne kadar kıldık da ne oldu sanki gibi bir karşı itiraza giriyor. Hatta serili duran seccadeyi kaldırıp bir kenara fırlatıyor. Yani; asilik, bir başkaldırı hareketinde bulunuyor. Bundan zarar göreceği biline biline bu erkeğin şimdi ne yapması gerekir ? Zira, namazı bile bile terk en büyük günahdır.

Kaldı ki; Allah (Celle celaluhu), bu ayette Allah'ın adaleti ile amel eden erkeği muhatap alıyor. Kadını değil ! Dini ahkamdan uzak erkeği de değil ! Dinini yaşayan ve onunla amel eden erkeği muhatap alıyor. Çünkü sevk ve idare erkeğin üzerinde. Sebep, erkeğin fıtraten kadının idarecisi olarak yaratılmış olmasında. Bir hadisi şerifte; insanların (kadın-erkek) hiçbirinin, birbiri üzerinde üstünlüğü olmadığını, üstünlüğün ancak Allah'a karşı itaat bakımından kim öncelikli ise onda olduğu vurgulanıyor.

Size tavsiyem, Kur'an'ı elbette türkçe okuyun ama, en kısa zamanda da arapçasını da öğrenmeye çalışın. Zira, sadece meal yolu ile öğrenmeye çalışmanız anlam ve kavram karmaşalarından dolayı eminim sizi değişik şüphelere girmeye sevk edecektir.
 

paradig

New member
Katılım
3 Ağu 2013
Mesajlar
6
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Üstadım teşekkür ederim, cevap için Allah razı olsun..

Kuran'ı arapça okuduğum zamanlar oldu önceden fakat anlayarak da okuma istediğim için Türkçe'sini de okumaya karar verdim. Arapçasını anlamak için bir de arapça öğrenmek gerekeceğinden bu uzun ve meşakatli bir iş olacak, bu durum itibariyle farklı mealleri kıyaslayarak okumak daha mantıklı göründü bana.

Benim düşüncem, herhangi bir insana özellikle de eşiniz olan insana şiddet göstererek ona istediğinizi yaptıramayacağınız yönünde. Eşiniz -Allah korusun- gece size sormadan dışarı çıksa, seccadeyi çiğnese yada en uç örnek kocasını aldatsa bile erkeğin ona vurmasının onu doğru yola teşvik etmek için bir yararı olmaz, olamaz. Şiddet hiç bir zaman sağlıklı bir eğitim olamaz.
Kadına bir kere vurduktan sonra, eşiniz size bir daha nasıl kadınlık yapabilir, nasıl yüzünüze gülümseyebilir? Ayrıca erkek hakim değildir vurarak ceza verebilsin.

Eğer kadın ile erkek anlaşamaz ise bunun en mantıklı çözümü ayrılmalarıdır. Konuya tersten bakarsak, erkekler de itaatsizlik, asilik, sapkınlık yapabilir fakat buna rağmen Kuran'da kadınlara erkeklere vurma hakkından hiç bir ayette bahsedildiğini göremiyorum. Oysa ki iki tarafından birbirine hakkının geçmemesi gerekir.

İnsanoğlu fıtratı gereği zaten olayları suistimal etme özelliğine sahipten, bu "vurun" ifadesinin tehlikeli olduğunu düşünüyorum. Umarım yanılıyorumdur ama o kadar net ki..
 

radikal

New member
Katılım
10 Şub 2007
Mesajlar
2,635
Tepkime puanı
1,763
Puanları
0
Yaş
50
Konum
Gönül aleminden
Maksat hasıl olmuştur. Ne günümüz erkeği dayak atma delisi, nede günümüz kadını cahildir. Elbette dönemsel cahillikler olmuştur ve Kur'an bu cahiliye döneminde yaşayan kadınların hem önemli, hemde yönlendirilesi varlıklar olduğunu belirtmiştir. Ve bu ayet özellikle belirtiyorum ki, kadınlar için değil erkekler için gelmiştir.

Daha ötesi istismara girer. Arapça meal oku demedim, arapaçasını oku demiştim. Arapçasını da öğrenmek lazım. Ki; karşılaştırma yapma ihtiyacı hissetmeyesin. Neyse...Şimdi durduk yerde oruç kafa ile bir de devrimlere sallamayalım.
 

paradig

New member
Katılım
3 Ağu 2013
Mesajlar
6
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Arapçasını okumak da güzeldir ama öncelik anlamak için Türkçe okumak bence.
Cevaplar için teşekkür ederim ama Kuran evrensel bir kitaptır, her zamana hitap eder. Fakat maalesef Allah'ın yarattığına vurulmasını söyleyen bu ayeti ne günümüzle ne de geçmişle bağdaştıramıyorum.

Bu ayet konusunda hanımlar ne düşünür merak ediyorum.
 

anonim

New member
Katılım
11 Eki 2011
Mesajlar
137
Tepkime puanı
22
Puanları
0
Konum
daha bulunmadi...
Selamun aleykum. Radikal kardeş, seni de hoş gördüm :).

Nur suresinin 34. ayeti dini vacibatlar için uygulanması doğru olurmu onu düşünmek lazım. Kişi evlenmeden önce evleneceği kişiyi dikkatlice seçmeli. Ama yine de umduğunu bulamamışsa da sabırla, sevgiyle yola getirmeli, teşvik etmeli. Zor kullanmak istenilen halde yan etki yaratır. Ve de dini hükümlerin icraatında samimiyet, huşu, ihlas olmaz. Halbuki bunlar olmadan etdiğimiz ibadetlerin hiçbir değeri yoktur. Eğer korkutalacaksa yalnız ve yalnız Allah`ın (cc) hesaba çekeceği gün ve cezasıyla korkutulur.

Selam ehlinedir.
 

paradig

New member
Katılım
3 Ağu 2013
Mesajlar
6
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Aleyküm selam..
Hocam dediklerinizde çok haklısınız. Yargılamak sadece Allah mahsustur ve cezası neyse verir. Kulun kula özellikle de bi kadına erkeğin şiddet gösterek ceza vermesini maalesef benim aklım almıyor. Ben Allah'ın böyle birşeye müsade edeceğine inanmıyorum.
Dini vecibelere uygun olmayan bir ayeti Allah'ın da indirmeyeceğini düşünüyorum..
 
Üst Alt