Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Dinî İnanç ve Ahlâk

BeyazKelebek

New member
Katılım
8 Mar 2009
Mesajlar
403
Tepkime puanı
288
Puanları
0
Yaş
33
Dinimizde ahlâk, iman ve ibadeti kesin çizgilerle birbirinden ayırmak mümkün değildir. Ahlâk, Kur�ân-ı Kerim'de ve hadislerde birçok yerde işlenmiş, güzel ahlâk övülmüş, ahlâksızlığın her çeşidinden insanlar sakındırılmıştır. Hz. Aişe'nin Hz. Peygamberimiz'in (s.a.s.) ahlâkını soranlara: "Resûl-u Ekrem'in ahlâkı Kur�ân'dan ibarettir" (Müslim, "Salâtü'l- Müsafirin", 139) diye cevap vermesi, ahlâkın kapsamına bir işaret olabilir. Nitekim Allah (c.c) Kur'ân�ında Peygamber Efendimiz'i (s.a.s.), "Ve Sen bir yüce ahlâk üzere ahlâk abidesisin" (Kalem Sûresi, 68/4) diye övmektedir.

İslâm, ahlâka büyük önem verir ve onu "dinin zarfı" sayar. Hz. Peygamber, "Ben, mekârim-i ahlâkı tamamlamak için gönderildim" (Muvatta, "Hüsnü'l-Huluk", 8) sözü ile İslâm'da ahlâka verilen önemi göstermiştir.

Dinin hemen her sahada ahlâki buyrukları vardır; bir başka ifadeyle, bütün insanlar için geçerli sayabileceğimiz ahlâk kaidelerinin hepsini dinde bulmak mümkündür. Esasen din, bir açıdan, kaynağını Allah'tan alan bir ahlâk sisteminden ibarettir. (Güngör 1995, 17)

İnsandaki ahlâkî faziletlerin en büyük desteği dindir. Vazifeye bağlılık, doğruluk, adalet, şefkat ve hürmet, yardımlaşma gibi ahlâkî kaideler, ancak Allah'a ve Âhiret Günü'ne inanç ile desteklenirse devamlı olur. Kul hakkını çiğnediği zaman Âhiret'te cezasını çekeceğine inanan bir insan, başkalarının hakkını yemekten çekinecek, içtimaî kurallara riayet edecek ve haksızlık yapmaktan korkacaktır. Kaynaktaki kutsiyet fikri kabul edilmedikçe ahlâkî prensiplerin kuvveti azalır. Bu sebeple, ahlâkın en sağlam temeli dindir ve din olmalıdır. (Pazarlı 1987, 39)

Kanunlar, ferdi, yabancı gözlerden uzak kendi başına bulunduğu yerlerde kontrol etme imkânına sahip değildir. Kanunlar insanları disipline etme, yetiştirme ve sosyal hayatın ahengini teminde yeterli olmadığı için kişilerin manevî bir otorite altına alınması şarttır. Bu otorite de ancak din olabilir. Din, hareketlerimizi devamlı surette gözetleyen bir murakıbı kalbimize yerleştirmiştir. Kanun adamlarının ve diğer insanların kontrolünden uzak yerlerde ahlâka uymayan bir davranışa yelteneceğimizde, Allah'ın bizi gördüğünü ve bu hareketimizi cezasız bırakmayacağını söyleyen din, bu davranışlara karşı elimizi kolumuzu bağlar. (Kandemir 1986, 34, 49)
 
Üst Alt