ben bütün görmüs oldugum seylerin birer parcasiyim
Gördüğüm her ne varsa , aslında ben de onların birer parçasıyım, zira benim varlığım kendinden değil, Varlığı kendinden olan yalnızca Allah'tır, diğerleri Allah yarattığı için vardır, o halde acziyetimi anlayarak kibirlenmemeliyim, ben ben diye başlayarak şirk koşmamalıyım, zira ben de olan her ne varsa Allah'ın bana lütfudur, benim gördüklerim de aynı şekilde Allah'ın bir yarattığıdır, o halde parçaları unutup da kendini farklı bir konuma yerleştirme
Her bakış bir gözlem, her gözlem bir düşünce, her düşünce bir bağlantı ve ilişki doğurur.
İnsan diğer yaratılmışlardan farklıdır, bu fark insanın konuşmasından ve düşünmesinden kaynaklanır, Allah ( c.c.) insana akıl , kalp, nefis gibi büyük nimetler vermiştir, o halde bunları yerinde kullanmak gerekiyor, Allah insanı tek bir şey için yaratmıştır , o da Allah'a kulluk etmektir, işte bir parça olduğunu anlayan insan sadece kullak eder ve benliğini Hakk'a kurban eder, hep Allah'ı düşünür, nereye baksa Allah'ın bir tecellisini, esmasını görür, bu mevkide olan insan artık yeryüzünde Allah'ın bir halifesi olarak dolaşır, diğer taraftan yaratılış gayesini unutup , kendisini ziyan eden insan ise esfeli safilin denen aşağılıkların aşağılısı olur, işte insanın esfeli safilinden ahseni takvime yolculuk yapabilmesi için yani onu bu yolda yolculuk yapmaya götüren saik bakmadır, görmedir, görebilme okuyabilme sanatıdır, Mevlana'da bu gerçeği " insan , gözden ibarettir, aslında geri kalan cesettir.Göz ise ancak gerçek dostu görendir " diye anlatır. O halde aslolan gözlemdir, fakat görürken kainatı okumak gerekiyor, işte bunu yaptığımız zaman koskoca Kainat sadece Hakk'ı anlatır, Kuran-ı Kerim'i anlatır ki işte asıl yapılması gereken budur.Bize verilen bu nimeti 3 günlük geçici dünya zevkleri için mal mülk vb şeylerle harcanmaması gerekiyor.