Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Deccal varlığını sürdürmek için gücünü nerden alıyor?

  • Konbuyu başlatan seha
  • Başlangıç tarihi
S

seha

Guest
Deccal varlığını sürdürmek için gücünü nerden alıyor?

Kıyametin kopma sebeplerinden biri olan bu meseleyi "Deneme"mahiyetinde incelemek istedim. Denemde giriş gelişme ve sonuç bölümleri olmadığı için biraz karışık gelebilir. Manaya bakınız.
Bu yazı Deccal'in varlığına inanlar içindir.
Deccalin malumdur ki; en büyük seyyiatı uluhiyet dava etmesidir. Yalnız bu davasına taraftar toplaması Firavun ve Nemrutun yaptığı gibi alenen ilan ile olmuyor.Meseleyi;perde altından yaptığı bazı faliyetler ve şahs-ı manevisinin, kendisine tabi olanların-kraldan çok karalcı tabir edilen-tutumunu incelediğimizde anlıyoruz.
Madem deccalin uluhiyet davası var, Allah ve Allah adına olan her şeye bir düşmanlığı var, Allah gibi hareket etmesi ve olağan üstü yetenekleriyle insanları buna ikna etmesi gerekiyor.
Deccalin sihir ve ispritizma gibi harika halleri olacağını biliyoruz.Bu meseleyi sadece mistik bir anlamda düşünmemek gerekiyor. Daha doğru ve geniş bir anlamı şu olabilir: Bilimi ve teknoljiyi ele geçirerek insanın aklını zorlayan icat ve buluşalarla, lisan-ı hal ile şöyle der;“bakınız,sizin ,sadece Allah yapabilir, dediğiniz şeyleri, tebaam dahi verdiğim ilimle ve derslerle yapabiliyor.Dolayısıyla bende bir ilahım(haşa).Hatta dersime çalışırsanız sizde kendinizde bir nevi uluhiyeti görebilirisiniz.(haşa)”
Hızır Aleyhisselam ile Deccal arasında rivayet olunan kıssada dahi bunu emarelerini görebiliriz.(Gerçi bazı ulema bu şahsın Mehdi olduğunu söylüyor.)Neyse.Rivayetteki hikaye
Şöyle:
Deccalin Medine’nin çevresine geldiğini duyan müminlerden bir hızır (a.s) ileri atılıp Deccalı göreceğim, bakalım Deccal peygamberin bizlere anlattığı gibi mi ?
Deccalın adamları onu Deccalın yanına sokmak istemez fakat; adam ısrar edince Deccalden müsaade aldıktan sonra yanına girir. Hızır (a.s) Deccalı görünce Allah'ın Resulunun tarif ettiği şekilde bulduğu için onu hemen tanır ve insanlara dönerek;
Ey! insanlar işte Rasulun anlattığı Deccal budur.Bunun üzerine Deccal onu türlü işkencelere tabii tutar, fakat; adam imanından taviz vermez. Deccal ne kadar uğraştıysa da imanında en ufak fedakarlıkta bulunmaz, işkenceler yaptıkca her defasında ;
Şimdi Deccal oldugunu daha iyi anladım,der.
Sonunda Deccal dayanamayıp adamı ikiye böler ve öldür ve halkın önünde cesetini gösterip ;
İşte gördünüz öldürdüm.Şimdi de ben onu tekrar dirilteceğim o kendisinin benden başka ilah olmadığını iddia edecektir yani şahitlik edecektir. Bunun üzerine öldürdüğü adamı diriltir ve Deccal adama sorar;Söyle bakalım Rabbin kim ?
Rabbim Allah'tır.Sen Allah'ın düşmanı Deccalsın.Tam manasıyla şimdi seni tanıdım.
(Aslında hikayenini ufak bir kısmı bizi ilgilendiriyor ama ;bazı gerçeklerle bire bir örtüştüğü için tamamen yazdım)

Rivayette var: Deccal orda yüz sene kalacak.Lakin, bu yüz sene kalış kontrol altına alınamayan madi bir gücü ifade için olsa gerek. Yoksa insanların içine yerleşmiş sapık fikirleri kıyamete kadar kaim kalacaktır.
Birde ;Bediüzzamanın deyişiyle;Ölüme muvakkat-geçici bir renk vermek mümkün.
Madem Üstad, mümkün ,demiş birde işin içine Ayetteki gibi, Yahudilerin asla ölümü arzulamayacak olması girerse ve madem Deccalin Yahudilerle bir irtibatı var.Madem Deccalin ölüyü diriltme gibi bir meziyeti rivayet edilmiş.O zaman şöyle diyebiliriz;

Deccalden ders alan Yahudilerin desteklediği bazı ilim adamları teknolojiyi kullanarak ölüme muvakkat bir renk verebilirler.
Bununla beraber Genetikte kat edilen mesafe ,İltişimde alınan yol, Tıp alanındaki buluşlar Deccalist zihniyetin uluhiyet davasını tekit eder boyutlara ulaşmıştır ve daha çok ulaşacaktır. Bu sihire kapılan mimsiz medeniler Allah'ı inkar edemeselerde içlerindeki kinden dolayı bir rakibi yenmiş gibi zafer çığlıkları atacaklar.Hatta Rivayete ki gibi oklarını en son göğe atacaklar.Ok onlara kanlı bir şekilde gelince; göktekileri de öldürdük, diyecekler. Buda bu sapıkların Allah'a inkardan çok,enesinden dolayı Allah'ı rakip olarak görmelerinden ve Allah'a duyukları kindendir.Zira ene cahildir.Adem olması sebebiyle kendini Allah'la mukayese edebilecek bir tek enedir.Ene; ilk önce kendisi ile Allah arasına bir çizgi çizer. Burası benim mülküm, bundan gayrısı Allahın mülküdür,der.Sonra döner aczini ve fakrını anlar. Sadece bir cüzzi iradeye sahip olduğunu idrak ederek, yaratmaktan uzak, kendi bedenine bile malik olmadığını anlar ve iman çizgisine girer.Eğer bundan önce Şeytanın vesvesesini ilka edip kibire kapılırsa, iman yerine, kendinde bir nevi uluhiyet tahayyül etmesine sebeb olur.Sona kalp mahaline indirir.Hatta Onu ordan indirip yerine geçmeliyim , der.Zira; istidrac ile kendisinde Allah'ın tecellilerini görür. Yanlış tasavvur ederek kendini bir nevi ilah adeder.Artık davası budur.
İşte deccalin deccal olmasının sırrı da burdadır.
Neyse konumuza dönelim.
Deccalin şakirtlerinin oklarını göğe atması teknolojini ulaşacağı son noktayı tarif için olabilir.
Zira teknoloji akıl alamaz boyutlara gelecek ve enesine mağlup olan pek çok insan işin içinden çıkamaz bir hale giriftar olacaktır
Nitekim Allah Hafız'dir.Bir manasıda şudur:Yani, yaşanmış olan herşeyi Alem-ı Misale kayıt edendir.Günümde ki inanılmaz boyutlara ulaşmış bilgisayar teknolojisi Allah'ın Hafız ismine bir delil olamakla beraber, kafirler bunu Allah'ın yapabidiğini yapmak olarak kendilerinde bir uluhiyet davasına delil olarak kullanıyor.
Allah Habir,Semi ve Basar'dır.Yani;her şeyden haberdar, duyan ve görendir..Deccalin veledleri ;dünyanın yörüngesine koyulan, inanılmaz teknoloji ile donatılmış uyduları, Allah'ın yapabildiklerini yapmak olarak tahayyül ettiriyor.
Allah Muhyi'dir.Hayatı yartandır.Ölüyü diriltendir: Amerikada ölüyü diriltmek adına yapılan çalışmalar bu niyeti tekit ediyor. Organ kopyalama ,doku oluşturma ,insan kopyalama gibi buluşlar deccalist fikirliler tarafından saptırılıyor.
Daha pek çok Allah'ın ismini taklite çalışan Deccalistler kıyamete kadar faaliyetlerini sürdürecekler ve Kıyametin kopmasına sebep olacaklar.

Yanlış anlaşılmasın teknolojik pek çok buluş iyi niyetle ortaya çıkmış olabilir.Burada ki mesele; Deccalin şakirtlerinin bundan aldığı ders ve şeytanlaşmış insanların cahillere üflediği derstir.
Birde başka,biraz farklı bir meseleye deyinmek istiyorum: Dünyanını sonunu gelmesini istiyenler, adında gizli bir örgütten bahsediyorlar.Bunların Yahudi oldukları ve Allah'ı zorlayarak Kıyametin kopmasını arzuladıklarını böylece bir an önce Allah'a kavuşmayı planladıkları söyleniyor. Ben bu iddia ya şunu derim:pes yani.Böyle bir yalan olamaz. Böyle bir örgütün varlığı Ayet-i Kerime'ye aykırı olur -zannımca.Çünkü, Allah ayette, Yahudilerin Kıyamete kadar ölümü arzulayan kişler olmayacağını söylüyor. Böyle bir örgüt gerçeğe aykırı ve zihinleri bulandırmaya yönelik bir propogandadır.
Rabbim bizi deccalin en edna fikrine meylettirmesin.
Selametle
 

imran268

New member
Katılım
11 Mar 2006
Mesajlar
135
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
açıkçası
bence Deccal dünyanın sonu demek

kalın sağlıcakla 268
 

E R H A N

New member
Katılım
14 Ocak 2005
Mesajlar
555
Tepkime puanı
14
Puanları
0
Yaş
46
Konum
istanbul
Web sitesi
www.hidayetcagý.com
deccali şuan hindistan ordusu koruyor çünkü şuan dünyada 65 milyonu aşıkn insan onun tanrı olduğuna inanıyor ve hey yıl on milyonlar hindistanı ziyaret ediyor ve tabiki hindistana bayağı bir hatrı sayılır döviz getiriyorlar.orduda bu tavuğun kesilmesinden korkuyor .
Ancak Mehdi Resul ve hz İsa o tavuğu kesecek
 
S

seha

Guest
Rivayette var ki, "Süfyan büyük bir âlim olacak, ilimle dalâlete düşer. Ve çok âlimler ona tâbi olacaklar."
Ve'l-ilmu indallah, bunun bir tevili şudur ki: Başka padişahlar gibi ya kuvvet ve kudret veya kabile ve aşiret veya cesaret ve servet gibi vasıta-i saltanat olmadığı halde, zekâvetiyle ve fenniyle ve siyasî ilmiyle o mevkii kazanır ve aklıyla çok âlimlerin akıllarını teshir eder, etrafında fetvacı yapar. Ve çok muallimleri kendine taraftar eder ve din derslerinden tecerrüt eden maarifi rehber edip tâmimine şiddetle çalışır, demektir.

Katî ve sahih rivayette var ki, "İsa Aleyhisselâm Büyük Deccalı öldürür."
Vel'ilmü indallah, bunun da iki veçhi var:
Bir veçhi şudur ki: Sihir ve manyetizma ve ispritizma gibi istidracî harikalarıyla kendini muhafaza eden ve herkesi teshir eden o dehşetli Deccalı öldürebilecek, mesleğini değiştirecek, ancak harika ve mu'cizâtlı ve umumun makbulü bir zat olabilir ki, o zat, en ziyade alâkadar ve ekser insanların peygamberi olan Hazret-i İsa Aleyhisselâmdır.
İkinci veçhi şudur ki: Şahs-ı İsa Aleyhisselâmın kılınciyle maktul olan şahs-ı Deccalın, teşkil ettiği dehşetli maddiyyunluk ve dinsizliğin azametli heykeli ve şahs-ı mânevîsini öldürecek ve inkâr-ı ulûhiyet olan fikr-i küfrîsini mahvedecek

Şimdi Hz. İsa'nın mesleğini değiştirmesi ne demektir.Burda makamı tenzil söz konusu mudur? Çokların düştüğü vartanın manası şudur.

Bilindiği gibi Risalet kapısı kapanmış, vahiy artık muhal olmuştur. Yani; rivayette geçen;Hz. İsa-Mesih'in nüzülü Riselet-i İseviye değil velayet-i İseviye olarak vukuu bulacaktır.
Nasıl bir padişahın; saltanatının muhtelif mertebeleri vardır. Komtandan, mülki amire adil bir hakimden,halifeye, baba olmasından, kardeş olmasına çeşitli mertebeleri ve makamları var. Hiç biri birisini tenzil etmez belki teyid ve te'kit eder. Peygamberliğin de böyle makamları vardır. İnsan-ı takvim makamından velayet ve risalete uzanan mertebeleri vardır. Her şeye gücü yeten Zat'ın onu velayet makamında fitnelere giriftar olmuş Hz. Adem'den kıyamete en dehşetli şahsın zulmüne uğramış bir millete Velayet-i İsevi'yeyi göndermesi muhal değildir. Esas muhal buna muhal diyen aklı gözüne inmiş ,Yunan felsefesi ile kalbi kirlenmiş sersemlerdedir.

Bakınız; Allah'ın koyduğu doğa kanunlarına. Her şeyinbir en güzeli,bir en büyüğü, her şeyin bir en dehşetlisi vardır. En büyükler ise hep sonda zahir olmaktadır. Bakın;insanın en olgun yaşı ihtiyarlığıdır, temsilde hata olmasın; bir assolist sahneye en son çıkar. En büyük Zat(a.s.m) en sonda gelmiş bir Peygamber-i azamdır. En yüce kitap en son vahyedilmiştir.
Her asırda bir dehşetli şahıs insanlığa musallat olmuştur.Tabiiki kıyametin kopmasına sebebiyet verecek en dehşetli şahısın en son çıkması muhal değildir. Kıyamete inanan her kez bunu kabul eder. Tabiki o dehşetli şahsın karşısına da Kur'an'ın en iyi bir tilmizi, Rasululah(a.s.m) ın ali seciyesini ,yüksek karakterini anlamış ve yaşamaya çalışan en büyük bir Mehdi-i Azam'ın gelmesi muhal değildir.
 
S

seha

Guest
Metin mete demiş ki;
Bence sadece HADISLERDEN aliyor,baskada tutunacagi dal yok?

Bu ne demek?
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
seha' Alıntı:
Metin mete demiş ki;
Bence sadece HADISLERDEN aliyor,baskada tutunacagi dal yok?

Bu ne demek?

Olmayan bir seyi varmis gibi gösteren sey sordugun sorunun cevabidir!!!!
Yani deccal dediginiz seyin gercek te olup olmadigi dahi belirli degilken(Kitabullaha göre yok o zaman böyle bir seyde yok)bunun gücünü ölcmek kaynagini aramak bence abesle istigaldir,nitekim diyorumki bu mahluk gücünüde varliginida HADISLERE BORCLUDUR.Cünki hic bir tutunacagi dayanacagi bir delil yok.Vesselam.
 
S

seha

Guest
Metin Mete Kardeşim Deccal imani bir mesele değildir. İnanmamak insanı dinden çıkarmaz.

Yalnız kardeşçe teati-i efkar yapalım diyorum. İtham yok, kavga yok.

Her devirde iyi insanlar vardır. Her iyi topluma hizmet eden insanın karşısına cemiyet düşmanı bir çeşit firavun,nemrut yada ebu cehil tipli adam çıkmıştır.
Biliyorsun ki geçmiş kavimlerin her biri bir günah üzerine yoğunlaşmış bir günah galib gelmiş. Diğer günahlar nisbeten az kalmış bazı kavimlerde sadece tek bir günah işlenmiş. Bir kavim livata yaparken,diğer kavim faizle insanların kanını emmiş gibi. Musa(a.s)'ın karşısında Firavun İbrahim (a.s)'nin karsışında Nemrut Hz. Hud(a.s)'nin karşısında Şeddad bin Ad vardı.
Bu devirde ise Hz. Adem'den bu yana işlenmiş tüm günah çeşitleri mevcut. Değil mi?
Yani kötünün kötüsü işleniyor. Buna sebeb olmuş insanlara biz Deccal desek. Ki deccal decl kökünden gelmekte ve mana olarak "yalanla iş gören,aldatmakla iş gören, fitne çıkaran" demektir.

Şimdi kyamet kafirin başına kopacak denmiştir. Zaten öyle olması gerekir. zira; İslam hakimken kıyamet niye kopsun ki; işte bu islam'ı perde arkasına iten sebeb yalanla iş gören, Müslümanların imanını çalan, fitne ile insanların imanını yok eden bir şahıs olması gerekmez mi. Hem o şahıs veya şahıslar madem ekser insanların imanını yok etmiş firavundan,nemruttan,şeddadtan daha zalim değil midir? Zira bu adamlar sadece kavminin imanını çalmıştır.İşte kıyametin kopmasına sebep vercek insanlar olacaksa o sebeb veren yalancı,aldatıcı, fitneci, fasık insan yada insanlara yalancılar veya yalancı anlamına gelen "Deccal" demenin ne sakıncası var. Faraza hiçbir kaynak bu insandan bahsetmese, mantığımızla böyle bir takım insanların kıyamete sebeb olacağını kendimiz bulamaz mıyız? Kur'an madem "o kıyamete bir alamettir" demiştir. Bu ayet neyi kast ederse etsin sonuda kıyamet kopmadan önca bazı alametler çıkacağı ayetle sabit değilmidir? Madem kıyamet kopması için islam'ın perde altına girmesi şarttır, bu da kıyamete sebeb olacaktır. Zira; dünyadan Kur'anı alırsan delirir ,sarhoşçasına savrulur başını bir taşa çarpar.Perde altına girmeden önce Alametleri fark etmek ve dünyanın böyle bir sona gittiğini anlatmak için Deccal tabirini kullanmak niye abes olsun.

Yağmur yağmadan önce alametle olur. Depremden önce anlamsakta bazı alametler olur. İnsan ölmeden önce hastalığı ona bir alamettir. Kainatın yok olmadan önce alametler olması Allah'ın hikmetine niye ters olsun. Bu alametler, madem muhakkak olacak ,madem insan tarafından olacak fitneler yüzünden kıyamet kopacak, bu dehşetli insanlara deccal ve deccal vekili demek niye yanlış olsun?
Selametle
 

erbatan

New member
Katılım
4 Nis 2006
Mesajlar
397
Tepkime puanı
0
Puanları
0
ALLAH RAZI oLSUN...saolsınız...

göklerden mahzene
qolop4444
 

E R H A N

New member
Katılım
14 Ocak 2005
Mesajlar
555
Tepkime puanı
14
Puanları
0
Yaş
46
Konum
istanbul
Web sitesi
www.hidayetcagý.com
metin mete' Alıntı:
Olmayan bir seyi varmis gibi gösteren sey sordugun sorunun cevabidir!!!!
Yani deccal dediginiz seyin gercek te olup olmadigi dahi belirli degilken(Kitabullaha göre yok o zaman böyle bir seyde yok)bunun gücünü ölcmek kaynagini aramak bence abesle istigaldir,nitekim diyorumki bu mahluk gücünüde varliginida HADISLERE BORCLUDUR.Cünki hic bir tutunacagi dayanacagi bir delil yok.Vesselam.
iblis kendisinin olmadığına inadırmaya çalışır insanlığı ki böylece insan iblisin vesveselerini kendi düşünceleri zannetsin ve kolayca tuzağa düşsün
bu gün deccal diye bişey yok tur diyenler bu tuzağa düşenlerdir
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
E R H A N' Alıntı:
iblis kendisinin olmadığına inadırmaya çalışır insanlığı ki böylece insan iblisin vesveselerini kendi düşünceleri zannetsin ve kolayca tuzağa düşsün
bu gün deccal diye bişey yok tur diyenler bu tuzağa düşenlerdir

iste vesvesenin kaynagi var diyerek ortaya cikan cin vakalinin müridi,O tagutki kendisinin ayakta kalmasininda tek kaynagi Hadis ve deccal baska ne bekleyeyimki.Allahin dinini kendisine has kilan sapigin müridi ancak bu kadar olur....
 

alptraum

New member
Katılım
1 Ocak 2005
Mesajlar
2,908
Tepkime puanı
166
Puanları
0
Yaş
39
Konum
Aþk`dan
Web sitesi
www.muhakeme.net
bir kusur varsa bile kalp kirmadan oinsani düsünmeden hakaret etmemek lazim hakliyken bile haksiz duruma düsülür bu sebebten dolayi
 

E R H A N

New member
Katılım
14 Ocak 2005
Mesajlar
555
Tepkime puanı
14
Puanları
0
Yaş
46
Konum
istanbul
Web sitesi
www.hidayetcagý.com
sevgili metim mete kardeşim Peygamberimiz s.a.v bu formda yazsa senin gibi hitablarda bulunurmuydu
tabiki hayır
o kendisini öldürmek isteyenleri bile sever ve onlarada dua ederdi
Allah senin inşaallah ermiş evliyalarından olmanı nasip eder,inşaallah seni en üst kat cennetlere alır
cinli olduğunu iddia eddiğin zat Mehdi Resuldür ve sadece kurandan,Allah tan konuşur.Allah a ulaşmayı dileyip ön yargısız incelersen sen de görürüsün inşaallah
 

BasîrGenç

New member
Katılım
22 Tem 2006
Mesajlar
1
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
Konum
Ýstanbul
insanın içinde allah sevgisi olunca hiçbir şeyden korku olmuoyr...(allah hariç)
 

katot33

New member
Katılım
23 Tem 2006
Mesajlar
1
Tepkime puanı
0
Puanları
0
bana kalırsa biz (yani burda bu konuyu tartışan insanlar) hepimiz cahiliz. gerçekler herzaman elle tutulan gözle görülen alametlerle ölçülmez ve herzamanda görülmeyen hissedilen şeylerlede ölçülmez. gerçeğin ölçüsü bunların harmanıdır. İyi hoş birşeylere inanmışız ve inandığımız şeyleri birşeylere bağlayarak savunuyoruz. Ama inanın bende deccalin varlığına inanıyorum mehdinin ve meryem oğlu mesihin geleceğine yada geldiğine inanıyorum. lakin bu bahsettiğim hususlar(somut ve soyut kavramlar) daha harmanlanmadı ve siz insanların kafasını gök kuşağındaki renkler kadar net hale getireceğinize çorbaya çeviriyorsunuz haberiniz olsun.Allah akıl fikir versin hepimize
 

E R H A N

New member
Katılım
14 Ocak 2005
Mesajlar
555
Tepkime puanı
14
Puanları
0
Yaş
46
Konum
istanbul
Web sitesi
www.hidayetcagý.com
katot33' Alıntı:
bana kalırsa biz (yani burda bu konuyu tartışan insanlar) hepimiz cahiliz. gerçekler herzaman elle tutulan gözle görülen alametlerle ölçülmez ve herzamanda görülmeyen hissedilen şeylerlede ölçülmez. gerçeğin ölçüsü bunların harmanıdır. İyi hoş birşeylere inanmışız ve inandığımız şeyleri birşeylere bağlayarak savunuyoruz. Ama inanın bende deccalin varlığına inanıyorum mehdinin ve meryem oğlu mesihin geleceğine yada geldiğine inanıyorum. lakin bu bahsettiğim hususlar(somut ve soyut kavramlar) daha harmanlanmadı ve siz insanların kafasını gök kuşağındaki renkler kadar net hale getireceğinize çorbaya çeviriyorsunuz haberiniz olsun.Allah akıl fikir versin hepimize
Allah razı olsun kardeşim
Hz isa gelecek
HZ Mehdi geldi Allah a ulaşmayı kalbden dileyerek Allah a hacet namazıyla sorabilirsin inşaallah
Allah yalan söylemez


HACET NAMAZI
Hacet namazinin persembeyi cumaya baglayan gecelerde veya kandil gecelerinde kilinmasi asildir. Ama bütün gecelerde kilinabilir. Önce boy abdesti alinir. Sonra hacet namazina niyet edilir.
Namazda asagidaki âyetler okunur:

1. Rekâtta: Subhaneke + Fatiha + 3 Âyetel Kürsî

2. Rekâtta: Fatiha + Ihlâs + Felâk + Nas.

2. Rekâtin sonunda : Ettehiyyâtü + Allahümme salli + Allahümme bârik

3. Rekâtta: Subhaneke + Fatiha + Ihlâs + Felâk + Nas.

4. Rekâtta: Fatiha + Ihlâs + Felâk + Nas.

Namaz tamamlandiktan sonra Allah'tan hacet neyse o istenir. Allah'tan mürsid istemek için bu namaz kilindiysa mürsid istenir.

Bu namazdan sonra hiç konusmadan yatmak gerekir. Yatarken kibleyi saga alacak sekilde yatak kurulur. Vücudun ön cephesi kibleye çevrilerek yanüstü yatilir, 3 Âyetel Kürsî okunur ve Allah'tan mürsid istenir. Eger kisinin haceti mürsid degil de baska bir hedefe ulasmaksa (zahirî veya batinî bir hedef olabilir) o hedefe ulasmak istenir. Sessiz zikir (hafî zikir) bu istekten sonra baslar. Yanüstü yatildigi için sag kulak yastiga gelecektir. Bas biraz saga, sola oynatilarak kulakta kalbin atislarinin, basinç sebebiyle rahatça duyulacagi pozisyona gelinir. Ve kalbin her çift atisinda "Allah, Allah" diyerek kisi Allah'i zikr-i hafî ile (yani sessiz olarak) içinden zikredecektir.

Eger ilk namazdan sonra yatildiginda birsey görülmez ise tekrar tekrar, her persembeyi cumaya baglayan gece namaza devam edilmelidir. Her gece de kilinabilir.
 
Üst Alt