Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Davet Allah'adır davet mutluluğadır

sufice

New member
Katılım
4 May 2008
Mesajlar
1
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
49
MUTLULUĞA DAVET (ALLAH’A DAVET)

Eûzu billahi mineşşeytanir racîm, Bismillahirrahmanirrahim.

Rahman ve rahim olan Allah’ın adıyla…

Değerli Adem oğlu…Bu, Rabbimizin Kur’an ayetlerinde belirttiği mutluluk reçetesidir.

Biliniz ki rabbimiz bizden sadece mutlu olmamızı ister ve bunun için önümüze hiçbir engel koymaz.

Dünya ve âhiret mutluluğunu isteyen bir şartı yerine getirmelidir diyor;bu şart:

RUHUNU ÖLMEDEN ÖNCE ALLAH’A ULAŞTIRMAYI DİLEMEKTİR.

Ruhunu Allah’a ulaştırmayı dilemek nedir?

Cevap:

SECDE-9: Summe sevvâhu ve nefeha fîhi min rûhihî ve ceale lekumus sem’a vel ebsâre vel ef’ideh(efidete), kalîlen mâ teşkurûn(teşkurûne).
Allah insanı yarattı ve onun içine ruhundan üfürdü.

---Allah, ayette açıkça belirttiği gibi insana ruh veriyor. Ruh başka bir canlıya verildi mi? HAYIR. Sadece ve sadece insana verildi. işte bu yüzden insan yaratılanlar arasında en şerefli olanıdır. Allah meleklere ve şeytana; Adem As. için secde emri verirken Adem As’ın bedenine yada insanlığına secde edin demiyor “Adem As’da benim emanetim var, o emanet benim ona verdiğim ruhtur. Bu hiç birinizde yok o yüzden insan oğlu sizden üstündür, benim ruhuma secde edin” diyor.

AHZAB-72: İnnâ aradnel emânete ales semâvâti vel ardı vel cibâli fe ebeyne en yahmilnehâ ve eşfakne minhâ ve hamelehal insân(insânu), innehu kâne zalûmen cehûlâ(cehûlen).
Muhakkak ki Biz, emaneti göklere, arza ve dağlara arz ettik (sunduk, teklif ettik). Onu yüklenmekten çekindiler ve ondan korktular. Ve insan onu yüklendi. Çünkü o, çok zalimdir, çok cahildir.

---İşte ayet, emaneti kimse istemedi ,insan istedi diyor.VURGUYA DİKKAT EDİN EMANET DİYOR. Emanet ne yapılır, sahibine iade edilir.

ALLAH BUYURUYOR, “EMANETİMİ BANA ULAŞTIRMAYI DİLEYİN, ANCAK BU SEBEPLE CENNETİME ALIRIM SİZİ”.

FECR-28: İrciî ilâ rabbiki râdıyeten mardıyyeh(mardıyyeten).
Allah’tan razı ol ve Allah’ın rızasını kazan. Ey ruh! Allah’a (Rabbine) geri dönerek ulaş.

FECR-30: Vedhulî cennetî.
Ve cennetime gir.

İŞTE KARDEŞLERİM ALLAH BUNU BİZDEN İSTİYOR.

***Ruh Allah’a ölmeden önce nasıl ulaşır?

Cevap: Bu sadece bir dilektir. “Rabbim, ben senin ayetlerine kalben inandım, istediğin şeyi ,aslında Senin olan bu ruhu (emaneti) sana geri vermek( ulaştırmak ) istiyorum ve ruhun sana ulaşacağına inanıyorum ve sana ulaştırmayı diliyorum”

---Peygamber Efendimiz (sav) “NİYET AMELDEN ÜSTÜNDÜR” derken acaba neyi kast ediyor?

NİYET : ALLAH’A ULAŞMAYI DİLEMEKTİR

AMEL : İBADETLERİMİZDİR.

“NİYET{ALLAH’A ULAŞMAYI DİLEMEK} AMELDEN {İBADETLERDEN} ÜSTÜNDÜR” DEMEK İSTİYOR.

Bir diğer hadisindeyse;

___*kimse ameliyle cennete gidemez ,diyerek ne demek istiyor acaba?( Sahabe soruyor:”Sen de mi Ya Resûlullah” , evet ben de, ama Rabbim beni rahmeti ve fazlı içine gark etmiştir (( koymuştur ))”diyor.)

---Allah’ın rahmeti bizi ne zaman içine alıyor(gark ediyor)?

YUSUF-53: Ve mâ uberriu nefsî, innen nefse le emmâretun bis sûı illâ mâ rahime rabbî, inne rabbî gafûrun rahîm(rahîmun).
Ve ben, nefsimi ibra edemem (temize çıkaramam). Çünkü nefs, mutlaka sui olanı (şerri, kötülüğü) emreder ama Rabbimin Rahîm esmasıyla tecelli ettiği (nefsler) hariç. Muhakkak ki Rabbim, mağfiret edendir (günahları sevaba çevirendir). Rahîm’dir (rahmet nurunu gönderen, rahmetiyle nefsleri tezkiye ve tasfiye edendir).

---Rahim esması kime tecelli ederse,o rahmetin içine alınır ve böylece onun nefsi tezkiye ( arınma ) olur.

ANKEBUT-23: Vellezîne keferû bi âyâtillâhi ve likâihî ulâike yeisû min rahmetî ve ulâike lehum azâbun elîm(elîmun).
Allah’ın âyetlerini ve O’na (Allah’a) mülâki olmayı (ruhlarını hayatta iken Allah’a ulaştırmayı) inkâr edenler; işte onlar, rahmetimden ümidi kestiler. Ve işte onlar için elîm azap vardır.

---Sadece Allah’a mülaki olmayı (ulaşmayı) dileyenlere, Allah rahmet eder ve cennetine alır.

***yukarda belirtilen (Yusuf-53 ve Ankebut-23) ayetler, hadisi destekliyor ve bu ayetler ışığında sadece Allah’a ulaşmayı dileyenlerin cennete gireceğini görüyoruz.

--- RABBİMİZİN İNDİRDİGİ YÜCE KİTABINDA;

ZUMER-54: Ve enîbû ilâ rabbikum ve eslimû lehu min kabli en ye'tiyekumul azâbu summe lâ tunsarûn(tunsarûne).
Rabbinize (Allah’a) yönelin (ruhunuzu Allah’a ulaştırmayı dileyin) ve O’na (Allah’a) teslim olun. Üzerinize azap (kabir azabı) gelmeden önce. Yoksa sonra yardım olunmazsınız.

---Şimdi beraberce inceleyelim. Allah CC. üzerinize azap gelmeden önce diyor,ister kabir azabı deyin ister cehennem azabı fark etmez, ikisi de ölümden sonra gerçekleşir. O halde Allah, üzerinize azap gelmeden önce derken ölmeden önce demek istiyor, ayet açık.

---Peygamberler serveri buyuruyor: “ölmeden önce ölünüz ki hidayete ermiş olun ve Allah size 700 kat versin…

hidayet nedir?

AL-İ İMRAN-73: Ve lâ tu’minû illâ li men tebia dînekum, kul innel hudâ hudallâhi en yu’tâ ehadun misle mâ ûtîtum ev yuhâccûkum inde rabbikum, kul innel fadla bi yedillâh(yedillâhi), yu’tîhi men yeşâ’(yeşâu), vallâhu vâsiun alîm(alîmun).
Ve sizin dîninize tâbî olandan başka kimseye inanmayın. (Habibim) de ki: “Hiç şüphesiz HİDAYET, Allah’a ulaşmaktır.



ZUMER-17: Vellezînectenebût tâgûte en ya'budûhâ ve enâbû ilâllâhi lehumul buşrâ,fe beşşir ıbâd(ıbâdi).
Onlar ki; taguta (insan ve cin şeytanlara) kul olmaktan içtinab ettiler (kaçındılar, kendilerini kurtardılar) çünkü Allah'a yöneldiler (Allah'a ulaşmayı dilediler). Onlara müjdeler vardır. Öyleyse kullarımı müjdele!

ZUMER-18: Ellezîne yestemiûnel kavle fe yettebiûne ahseneh(ahsenehu), ulâikellezîne hedâhumullâhu ve ulâike hum ulûl elbâb(elbâbi).

Onlar (sahâbe), sözleri işitirler ve onların (sözlerin) ahsen olanına (Peygamber Efendimiz (S.A.V) tarafından söylenilenine) tâbî olurlar. İşte onlar, hidayete erenlerdir (ruhlarını ölmeden evvel Allah’a ulaştıranlardır). Ve onlar, ulûl’elbabtır (daimî zikrin sahipleridir, nefslerini Allah’a teslim edenlerdir).

---Allah’a neyimiz ulaşır?

Şöyle bir örnekle açıklayalım …Biz evden markete gitmiş olalım ,marketten çay bahçesine dönebilir miyiz? Hayır, çay bahçesine gidebiliriz , ancak eve dönebiliriz(Çünkü evden gelen eve dönebilir). İşte aynen durum bu; Allah’tan gelen Allah’a dönebilir.

---Allah’tan bize gelen ne?

SECDE-9: Summe sevvâhu ve nefeha fîhi min rûhihî ve ceale lekumus sem’a vel ebsâre vel ef’ideh(efidete), kalîlen mâ teşkurûn(teşkurûne).
Allah insanı yarattı ve ona ruhundan üfürdü.

---Ayette,bize Allah’tan ruhun geldiği açık.

---Peygamberimiz (SAV)’in miracını düşünelim, ne deniyor; RUHU BEDENİNE ÖRTÜ OLDU, İNDİ İLAHİYE YANİ ALLAH’IN KATINA ÇIKTI VE CEBRAİL SİDRET’ÜL MÜNTEHA’DA DURUP-- BİR ADIM DAHA ATAMAM ATARSAM KÜL OLURUM. YA NEBİULLAH,SEN YALNIZ YÜRÜ---

Acaba niçin Cebrail Sidret’ül Münteha’yı ( Varlıklar aleminin sınırı ) geçemiyor. Çünkü onda ruh yok ve ruh insan oğlunda olduğu için Peygamberimiz (SAV) geçebiliyor. İşte Allah bunu miraçla bir daha ispatlıyor ki ruh Allah’a ulaşabilir.



---Allah yarattıkları arasında en çok insanı sever ve insanın hayattayken mutlu olmasını ister ,öldükten sonrada cennete girmesini ister. işte bu yüzden cennetin kapısını ardına kadar açıkta bırakmış ve sadece küçük bir dileğe bağlamış içeri girmeyi. Demiş ki; “Ölmeden önce bana ulaşacağına inanan ve bu dileği dileyen herkesi mutlaka cennetime alacağım”.

AL-İ İMRAN-133: Ve sâriû ilâ magfiretin min rabbikum ve cennetin arduhâs semâvâtu vel ardu, uiddet lil muttekîn(muttekîne).
Rabbinizden mağfirete ve arzı (yerleri) göklerle yer kadar olan cennete koşuşun ki; (o cennet), takva sahipleri için hazırlanmıştır.

---Takva sahibi kimdir?

RUM-31: Munîbîne ileyhi vettekûhu ve ekîmûs salâte ve lâ tekûnû minel muşrikîn(muşrikîne).
O’na (Allah’a) yönel (Allah’a ulaşmayı dile) ve böylece O’na (Allah’a karşı) takva sahibi ol ve namaz kıl ve müşriklerden olma.

---Demek ki takva sahibi olmak Allah’a ulaşmayı dilemekle ( Allah’a yönelmekle) mümkün.

KAF-32: Hâzâ mâ tûadûne li kulli evvâbin hafîz(hafîzin).
İşte vaad olduğunuz şey (bu cennettir). Bütün evvablar (Allah’a ruhu ulaşmış ve sığınmış) içindir.

---Şimdiki sualimiz ruh bedenden ayrılınca ölür müyüz?

Cevap: Hayır ölmeyiz çünkü hayatı veren Allah’tır, ruh değil.

HİCR-23: Ve innâ le nahnu nuhyî ve numîtu ve nahnul vârisûn(vârisûne).
Ve muhakkak ki; Biz, sadece Biz hayat veririz. Ve Biz öldürürüz. Ve varis olanlar da Biziz.

---Söze gerek yok. Ruh sadece insanda var. O halde şöyle sorulabilir; cinler,hayvanlar nasıl yaşıyor, onların ruhu yok . işte bu bir daha kanıtlıyor ki canı Allah verir ruh değil.

AHZAB-72: İnnâ aradnel emânete ales semâvâti vel ardı vel cibâli fe ebeyne en yahmilnehâ ve eşfakne minhâ ve hamelehal insân(insânu), innehu kâne zalûmen cehûlâ(cehûlen).
Muhakkak ki Biz, emaneti göklere, arza ve dağlara arz ettik (sunduk, teklif ettik). Onu yüklenmekten çekindiler ve ondan korktular. Ve insan onu yüklendi. Çünkü o (nefs), çok zalimdir, çok cahildir.

---Ayet ispatlıyor ki ruh sadece insanda var.

ŞURA-13: Şerea lekum mined dîni mâ vassâ bihî nûhan vellezî evhaynâ ileyke ve mâ vassaynâ bihî ibrâhîme ve mûsâ ve îsâ, en ekîmûd dîne ve lâ teteferrekû fîh(fîhi), kebure alel muşrikîne mâ ted’ûhum ileyh(ileyhi), allâhu yectebî ileyhi men yeşâu ve yehdî ileyhi men yunîb(yunîbu).
Dînde, onunla Hz. Nuh’a vasiyet ettiğimiz (farz kıldığımız) şeyi (şeriati); “Dîni ikame edin (ayakta, hayatta tutun) ve onda (dînde) fırkalara ayrılmayın.” diye Hz. İbrâhîm’e, Hz. Musa’ya ve Hz. İsa’ya vasiyet ettiğimiz şeyi sana da vahyederek, size de şeriat kıldık. Senin onları, kendisine çağırdığın şey (Allah’a ulaşmayı dileme) müşriklere zor geldi. Allah, dilediğini Kendisine seçer ve O’na yöneleni, Kendisine hidayet eder (ruhunu hayatta iken Kendisine ulaştırır).

---Evet kardeşlerim ALLAH BİZİ ZATINA davet ediyor.

HAC-67: Li kulli ummetin cealnâ menseken hum nâsikûhu fe lâ yunâziunneke fîl emri ved’u ilâ rabbik(rabbike), inneke le alâ huden mustekîm(mustekîmin).
Ve Biz, bütün ümmetler için mensek (tek bir şeriat) tayin ettik. Onlar, onunla (o şeriatle) amel ederler (etsinler). Öyleyse emrim konusunda seninle niza etmesinler (çekişmesinler). Sen, Rabbine davet et. Muhakkak ki sen, mutlaka mustakîm (Allah’a doğru istikametlenmiş) olan hidayet üzeresin.

---Bu davete icabet edelim ki kurtuluşa erebilelim. Hem dünyada hem de âhirette mutlu olalım.

Her şey sahibimiz olan Rabbimiz için…
 
Üst Alt