Evvela Selamın aleyküm,
senelerdir içim içimi yiyor desem yanlış olmaz. Danışmak istediğim ve birtürlü içinden çıkamadığım bir husus var. Burda cevap bulacağımı umuyorum. Sizlere hikayeyi kısaca anlatayım;
Yurtdışında senelerdir şirket danışmanlığı yapıyorum. Genel şirket yönetmeliği, ticari husular ve kanunlar açısından bilgimden dolayı birçok Türk kökenli şirket ile birlikte çalışıyorum. Dini husularda ise ileri sevyede bilgim olduğu için ve beni bu açıdan birnevi kaynak gördükleri için genel olarak gelen soruların birçoğu Haram ve Helal kazanç yönünde oluyor. Toplum tarafından sevilen ve sayılan birisi olduğumdan olsa gerek ki her türlü konuda açıkca konuşuyorlar.
Helal kazanç peşinde olan din kardeşlerimin nerdeyse hepsinin vergi kaçırdığını anladığımda bu durumun kul hakkına geçtiğini, kazançlarının helal olamayacağını onlara izah etmeye çalıştım. Nitekim birsürü bahane ile bana vergi kaçırmadan ticarette muaffak olamayacaklarını, devletin zaten birkaç seneye bir gelip cezasını kestiğini anlattılar (ve hala anlatıyorlar). Bazıları daha ileri giderek Kur'an dan ayet ile, Yabancı memlekette gavura, gavurun silahı ile karşılık vermemiz gerektiğini bile anlatmaya çalıştı ve kendi yaptığı vergi kaçırmayı dahi cihad olarak nitelendirdi.
Beni üzen ve çaresiz bırakan husulardan birisi ise, bu kardeşlerimin namazında ve ibadetinde olan, hac vazifelerini yerine getirmiş olan kişiler olması. Yaş itibarı ile küçük olduğum için sözümün değersiz kılınması ve toplumda kendi aralarında yaptıklarının birbirinden tasdikini alıp buna devam etmeleri. Her seferinde danıştıklarında benden bir olur yolunu (bu yaptıklarının kısmen doğru olduğunu) duymak istemeleri ama benim de her seferinde hayır bu yapılan yanlıştır demem, benden dindar olan, güya sünnete göre yaşayan ve elinden Kuran düşmeyen ve her daim "Vergiden çarptıkları" bolluk için Rabbime şükür eden bu kardeşlerime daha nasıl anlatayım ben içinde bulundukları yanlışı.
Durum şu ki, her birinin şirketi yarım milyon euro ile 10 milyon euro arasında yıllık ciro yapan şirketler. Bu kardeşlerim vergi kaçırmadan çalışmaya başladıkları takdirde yanlarında çalışan işçilerinden tutun da faturalarını yarım kestikleri (ve onların da vergi kaçırmasına yardımcı oldukları müslüman) müşterilerini ve dahi bu güne kadar alıştıkarı hayat standardlarını kaybedecekler.
Bana her seferinde sorduklarında "Evet, dürüst çalışınca bunların hiçbirisine sahip olmayacaksınız" diyorum. Her seferinde onlardan gelen cevap ise aynı "Gavurun memleketinde bunlara böyle yapmak sevaptır, cihaddır. Bunu yapmasak ne iş yapalım. O kadar akıllıysan bul bize bir çare"...
Ben kendim için şu kadarını söyleyebilirim. Rabbim bana ve evlatlarıma (bilerek) haram lokma nasip etmedi (bilmeden kursağımdan geçtiyse yine Rabbime sığınırım ve aff dilerim). Bana her seferinde bu sorular geldiğinde yılmadan aynı cevabı vereceğim.
Sizlere sorarım şimdi; bu kardeşlerime bu illetten kurtulmaları için ne söylesem kafidir? Öyle bir yanlıştalar ki, yedikleri et helal olsun diye yüzlerce kilometre yol tepen, vakitlerini kaçırmamak için çabalayan, her fırsatta Allahın kelamını anlatan bu kardeşlerim, anlaşılan rızıklarından o kadar şüphedelerki, haram olanı helale tercih ediyorlar.
Allah rızası için yardım edin.
senelerdir içim içimi yiyor desem yanlış olmaz. Danışmak istediğim ve birtürlü içinden çıkamadığım bir husus var. Burda cevap bulacağımı umuyorum. Sizlere hikayeyi kısaca anlatayım;
Yurtdışında senelerdir şirket danışmanlığı yapıyorum. Genel şirket yönetmeliği, ticari husular ve kanunlar açısından bilgimden dolayı birçok Türk kökenli şirket ile birlikte çalışıyorum. Dini husularda ise ileri sevyede bilgim olduğu için ve beni bu açıdan birnevi kaynak gördükleri için genel olarak gelen soruların birçoğu Haram ve Helal kazanç yönünde oluyor. Toplum tarafından sevilen ve sayılan birisi olduğumdan olsa gerek ki her türlü konuda açıkca konuşuyorlar.
Helal kazanç peşinde olan din kardeşlerimin nerdeyse hepsinin vergi kaçırdığını anladığımda bu durumun kul hakkına geçtiğini, kazançlarının helal olamayacağını onlara izah etmeye çalıştım. Nitekim birsürü bahane ile bana vergi kaçırmadan ticarette muaffak olamayacaklarını, devletin zaten birkaç seneye bir gelip cezasını kestiğini anlattılar (ve hala anlatıyorlar). Bazıları daha ileri giderek Kur'an dan ayet ile, Yabancı memlekette gavura, gavurun silahı ile karşılık vermemiz gerektiğini bile anlatmaya çalıştı ve kendi yaptığı vergi kaçırmayı dahi cihad olarak nitelendirdi.
Beni üzen ve çaresiz bırakan husulardan birisi ise, bu kardeşlerimin namazında ve ibadetinde olan, hac vazifelerini yerine getirmiş olan kişiler olması. Yaş itibarı ile küçük olduğum için sözümün değersiz kılınması ve toplumda kendi aralarında yaptıklarının birbirinden tasdikini alıp buna devam etmeleri. Her seferinde danıştıklarında benden bir olur yolunu (bu yaptıklarının kısmen doğru olduğunu) duymak istemeleri ama benim de her seferinde hayır bu yapılan yanlıştır demem, benden dindar olan, güya sünnete göre yaşayan ve elinden Kuran düşmeyen ve her daim "Vergiden çarptıkları" bolluk için Rabbime şükür eden bu kardeşlerime daha nasıl anlatayım ben içinde bulundukları yanlışı.
Durum şu ki, her birinin şirketi yarım milyon euro ile 10 milyon euro arasında yıllık ciro yapan şirketler. Bu kardeşlerim vergi kaçırmadan çalışmaya başladıkları takdirde yanlarında çalışan işçilerinden tutun da faturalarını yarım kestikleri (ve onların da vergi kaçırmasına yardımcı oldukları müslüman) müşterilerini ve dahi bu güne kadar alıştıkarı hayat standardlarını kaybedecekler.
Bana her seferinde sorduklarında "Evet, dürüst çalışınca bunların hiçbirisine sahip olmayacaksınız" diyorum. Her seferinde onlardan gelen cevap ise aynı "Gavurun memleketinde bunlara böyle yapmak sevaptır, cihaddır. Bunu yapmasak ne iş yapalım. O kadar akıllıysan bul bize bir çare"...
Ben kendim için şu kadarını söyleyebilirim. Rabbim bana ve evlatlarıma (bilerek) haram lokma nasip etmedi (bilmeden kursağımdan geçtiyse yine Rabbime sığınırım ve aff dilerim). Bana her seferinde bu sorular geldiğinde yılmadan aynı cevabı vereceğim.
Sizlere sorarım şimdi; bu kardeşlerime bu illetten kurtulmaları için ne söylesem kafidir? Öyle bir yanlıştalar ki, yedikleri et helal olsun diye yüzlerce kilometre yol tepen, vakitlerini kaçırmamak için çabalayan, her fırsatta Allahın kelamını anlatan bu kardeşlerim, anlaşılan rızıklarından o kadar şüphedelerki, haram olanı helale tercih ediyorlar.
Allah rızası için yardım edin.