Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Dağıstâni ve Nazım Kıbrısî’ye Karşı Uyarı

EHLÝ-SUNNET

New member
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
223
Tepkime puanı
45
Puanları
0
Yaş
46
Web sitesi
www.dinimislam.com

Âlemlerin Rabbi olan, hiçbir şeye benzemeyen, yersiz var olan, başlangıcı ve sonu olmayan Allah'a hamd, Rasullerin en şereflisi olan Muhammed'e salât ve selâm olsun.
Allah’u Teâlâ, Âli İmrân Sûresi'nin
110. Ayet-i Kerîmesi'nde, şöyle buyuruyor:

كُنْتُمْ خَيْرَ اُمَّةٍ اُخْرِجَتْ لِلنَّاسِ تَاْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَتَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنْكَرِ وَتُؤْمِنُونَ بِاللّهِ
Manası: "Ümmetlerin içinde en hayırlı ümmet Peygamber Efendimiz'in ümmetidir. O iyliği emreder ve kötülüğü nehyeder (yasaklar)."
Peygamber Efendimiz Muhammed sallalîâhu aleyhi ve sellem meâlen şöyle buyurdu: "Ne zamana kadar facirin (fasığın) hakkında konuşmaya korkacaksınız. Yaptıklarını insanlara anlatınız ki, ondan sakınsınlar."

Bu Ayet ve Hadis'e dayanarak, dalâlet (sapıklık) üzerinde olan bazı insanların yaptıklarını zikrederek, Müslümanları bunlara karşı uyarıyoruz.
Bunlardan bazıları, Abdullah Dağıstani ve talebesi Nazım Kıbrısi'dir.
Abdullah Dağıstani "Vasiyet Mürşid Ez-Zâmân Ve Gavs-ul Enam" isimli kitabının 9. sayfasında (bu kitapta Nazım Kıbrısi tarafından Arapça’ya tercüme edilmiştir) şöyle diyor: "Hocanın vermiş olduğu herhangi bir emre itiraz etmek caiz değildir."
Bu batıl olan söz, şuna işaret ediyor: Hocanın vermiş olduğu emir iyi olsun, kötü olsun itiraz etmeden yerine getirilecek. Oysa Peygamber Efendimiz sallallâhu aleyhi ve sellem mealen şöyle buyurdu: "Günah işleyen birine, günahlarında itaat edilmez."
Dağıstani aynı kitabın 11. sayfasında şöyle diyor: "Evliyaların kerâmetleri erkeklerin aybaşı hâlidir."
Bunu niçin söylüyor!?
Kendi müridleri ondan kerâmet isteyince, bunu söylüyerek onları kandırmak için.
Aynı sayfada şöyle devam ediyor: "Nakşibendî tarikatınm zatları her ne kadar olursa olsun, hatta ölüme kadar işkence dahi görseler kerâmetlerini izhar etmezler (göstermezler), çünkü evliyaların kerâmetleri aybaşı hâlidir."
Dağıstani'nin bu sözleri doğru değildir, batıldır. Çünkü Nakşibendî tarikat zatlarının kerâmetleri meşhurdur ve örnekleri çoktur.

Allah, Kur-ân'ı Kerîm'de kerâmet ile aybaşı hâlini ayırt etmiştir. Allâh-u Teâlâ, Fussilet Sûresi'nin 35. Ayet-i Kerîmesi'nde, şöyle buyuruyor:

وَمَا يُلَقّهَا اِلا الَّذينَ صَبَرُوا وَمَا يُلَقّهَا اِلا ذُو حَظٍّ عَظيمٍ
Manası: "Buna ancak sabredenler kavuşturulur, buna ancak (hayırdan) büyük nasibi olan kimse kavuşturulur."
Bu Ayet'e göre kerâmet, çok iyi ve hayırlı bir şeydir. Ama, aybaşı hâli hakkında Allâh-u Teâlâ, El-Bakarah Sûresi'nin 222. Ayet-i Kerîmesi'nde, şöyle buyuruyor:

وَيَسَْلُونَكَ عَنِ الْمَحيضِ قُلْ هُوَ اَذًى
Manası: "Aybaşı hâli eziyettir."
Aynı kitabın 12. sayfasında şöyle diyor: "Kâfir bir kimse, hayatında bir kez dahi olsa, El-Fâtihah Sûresi'ni okursa Allah'ın merhametine ermeden bu dünyadan gitmiyecektir. Çünkü Allah indinde kâfir, mümin, Müslüman ve fasık arasında bir fark yoktur."

Aynı kitabın 14. sayfasında şöyle diyor: "Her kim El-İnşirâh Sûresi'ni veya bu Sûre'nin 5. ve 6. Ayetleri'ni okursa, muhakkak ki, büyük yardım ve faziletlere kavuşacaktır. Çünkü Allah kâfir, mümin, münafık, veli ve Peygamber arasında ayırım yapmaz. Çünkü bütün insanlar aynıdır."
Bu sözleri küfürdür, çünkü Kur-ân'ı Kerîm'i yalanlıyor. Allâh-u Teâlâ, El-Kalem Sûresi'nin 35. Ayet-i Kerîmesi'nde, şöyle buyuruyor:

اَفَنَجْعَلُ الْمُسْلِمينَ كَالْمُجْرِمينَ
Manası: "Müslümanlar kâfirlerle bir tutulmaz."
Allâh-u Teâlâ Kur-ân'ı Kerîm'de, El-En-âm Sûresi'nin 86. Ayeti'nde, şöyle buyuruyor:

وَكُلا فَضَّلْنَا عَلَى الْعَالَمينَManası: "Allah Peygamberleri âlemlerden üstün kıldı, yani Peygamberler en üstün yaratıklardır."

Bu adam, hem Müslümanla kâfiri, hem de herhangi bir insanla Peygamberleri eşit tutmaktadır. Bütün bu sözleri, Kur-ân'ı Kerîm'i reddediyor. İmam Nesefî "En-Nesefiyyeh" akidesinde şöyle dedi: "Kur-ân'ı Kerîm'i reddetmek küfürdür."
Dağıstani aynı kitabın 19. sayfasında şöyle diyor: "Allah günü 3 kısma ayırmıştır. 8 saat ibadet, 8 saat çalışmak ve 8 saat da uyumak için. Her kim bu ayırıma razı olmaz ve uygulamazsa Cehennem ehlindendir."
Bu söylediği söz de İslâm'a aykırıdır. Kur-ân'ı Kerîm ve Hadis'te böyle bir şey yoktur. Günümüzün Müslümanlarına baktığımız zaman, bir kısmının 8 saatten fazla çalıştığını ve bununla beraber farzları eksiksiz yerine getirdiklerini görmekteyiz.
Soruyoruz, bu Müslümanlar Cehennem ehlinden mi olacaklar!?
Dağıstani, Lübnan'da Envâr Gazetesi'nin Muhammed Meczûb adlı muhabiriyle yaptığı görüşmede, şöyle dedi: "Bana gayple {tüm gelecekle) ilgili haberler geliyor." Kıyamet ne zaman kopacak diye sorulduğunda, şöyle dedi: "105 veya 109 sene sonra."
Bu sözü de İslâm'a aykırıdır. Allâh-u Teâlâ Kur'ân'ı Kerîm'in, En-Neml Sûresi'nin 65. Ayeti'nde, şöyle buyuruyor:

قُلْ لايَعْلَمُ مَنْ فِى السَّموَاتِ وَالاَرْضِ الْغَيْبَ اِلا اللّهُManası: "Allah'tan başka kimse gaybı (tüm geleceği) bilmez."
Peygamber Efendimiz sallallâhu aleyhi ve sellern, "Kıyamet ne zaman kopacak?" diye sorulduğunda, mealen şöyle cevap vermiştir: "Sorulan, sorandan bu konuda daha bilgili değildir." Bu Hadis'i Müslim rivayet etmiştir.
Peygamberimiz Kıyamet'in ne zaman kopacağını bilmiyorsa, bu adam nasıl olurda, bildiğini iddia edip, Kıyamet'in tarihini verebiliyor!
Aynı kitabın 21. sayfasında şöyle diyor: "Her kim fecirden bir saat önce kalkıp, hiçbir şey yapmadan, namaz kılmadan, zikir yapmadan, sadece su, kahve, çay içmeye veya yemek yemeğe kalkmış ise muhakkak ki, Ahiret'te geceyi ibadete geçirenlerle haşr olunacaktır."
Bu adamın küfürleri o kadar çoktur ki, hepsini buraya sığdıramayız. Ancak aklı başında olan Müslüman bu adamın doğru yolda olmadığını anlar.
Bu adamın halifesi ve en büyük müridi Nazım Kıbrısi'dir. Kıbrısi; Abdullah Dağıstani'nin bu küfürlerle dolu kitabını, tercüme edip, dağıtmıştır.
Nazım Kıbrısi, faiz hakkında sorulduğunda: "Faiz'i yiyebilirsiniz." dedi, "Kur-ân'ı Kerîm faiz'i haram kılmıştır!" denildiği zaman: "Dünya hepsi faiz olmuştur." cevabını verdi.
Yabancı (mahrem olmayan) kadınlarla tokalaşmanın caiz olduğunu söylüyor.
Bu fasit bir sözdür. Çünkü Peygamberimiz sallallâhu aleyhi ve sellem mealen şöyle buyurdu: "Sizlerden birinizin başına bir demir parçası ile vurulması, yabancı bir kadınla tokalaşmasından daha iyidir."
Bu Hadis'i Taberanî rivayet etmiştir.
Nazım Kıbrısi, kendi cemaatından olanlarla birlikte olduğu zaman, namaz kılmıyor. "Niçin namaz kılmıyorsun?" diye sorulduğu zaman, birkeresinde: "Benim yerime birisi namaz kılıyor" dedi ve bir keresinde de: "Bizim işimiz bâtınî, sizin işiniz zahirîdir." dedi.
Sayın Müslümanlar!
Bazı insanların şekilleri, elbiseleri sizleri yanıltmasın, dikkatli olunuz. Çünkü Dinimiz, şekil ve elbiseleri takip etmeyi değil, Peygamberimizi, Sahabeleri ve Ehl-i Sünnet ve-1 Cemaatı takip etmeyi emreder.
Bundan dolayı Abdullah Dağıstani, Nazım Kıbrısi ve benzerlerinden sakının ve uzak kalınız. Müslümanları da, bu tip insanlardan uyarınız.
Allâh-u Teâlâ bizleri, Peygamberimiz, Sahabeler ve Ehl-i Sünnet vel Cemaat'ın yolundan ayırmasın. Abdullah Dağıstani, Nazım Kıbrısi ve benzerlerinin şerlerinden korusun.
 
Üst Alt