Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Cezami çeker çikarim Mantiği

hekim

New member
Katılım
11 Haz 2007
Mesajlar
13
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
ıÜüToplumumuzda oldukça yaygın olan bu görüş, gerçekte uydurulmuş inançtan başka bir şey değildir. Çünkü hiçbir Kur'ani temeli yoktur. Kuran'ın hiçbir yerinde bir süre Cehennemde ceza görüp, sonra bağışlanarak cennete girenlerden söz edilmez. Tam tersine, konu ile ilgili tüm ayetlerde, kıyamet günü iman edenlerin ve etmeyenlerin kesin bir biçimde ayrılacakları, iman edenlerin ebediyyen cennete girecekleri,etmeyenlerin ise ebediyyen cehenneme aşağılık bir azabin içine sürülecekleri bildirilmiştir. Bu çok açık ve net olarak şu kur'an ayetlerinde belirtilmiştir.
Bakara suresi:Dediler ki:"Sayılı günlerin dışında, Ateş asla bize değmeyecektir." De ki:"Allah katından bir Sözmü aldınız? ki Allah asla Sözünden dönmez- Yoksa Allah'a karşı bilmediğiniz Bir şeyi mi söylüyorsunuz?" Hayır; Kim günah işler de günahı kendisini kuşatırsa, Artık onlar, ateşin halkıdırlar, orada Süresiz kalacaklardır. iman edip salih amellerde Bulunanlar ise cennet halkıdırlar, orada Süresiz kalacaklardir.(80-82) Diğer bir ayette şöyle denir.
Al-i imran suresi:Bu, onlarin:"Ateş bize sayılı günler dışında kesinlikle dokunmayacak"demelerindendir. Onların bu iftiraları, Dinleri konusunda kendilerini Yanılgıya düşürmüştür.(24)
Cehennem, insanın hayal gücünün alamayacağı kadar büyük acıların yaşanacağı bir yerdir. Cehennem Allah'ın"Kahhar","Cebbar" sıfatlarının en şiddetli tecelli ettiği ve dünyadaki hiçbir azapla kıyaslanamayacak azaplarla dolu, korkunç bir ortamdır.
Parmağının ucu yanınca bile canı çok acıyan aciz bir insanın rahat ve umursuz bir şekilde böyle bir azabı göze aldığını söylemesi, düşünmediğinin açık bir göstergesidir. Allah'ın azabını hafife alan, rahatlıkla karşılayan bir kimse gerçekte Allah'ın kadrini gereği gibi takdir edemeyen, bir insandir. Durum böyle iken kimler bu inancı hangi isim adı altında insanlara anlatarak onları Allah adına yalan uydurup peygamberide bu uydurmalarına aracı yaparak böyle bir inanca girişmişlerdir.
Oysa peygamberin kesinlikle Allah'ın söylemediği bir sözü söylemeyceği kesindir.
Hakka suresi:Bu kur'an âlemlerin Rabbi tarafından indirilmiştir.(43)Eğer Peygamber bizim adımıza bazı ayetler uydurmuş olsaydı,(44Elbette Onu hemen yakalardık.(45)Sonra onun şah damarını keserdik (onu yaşatmazdık)(46)Hiçbiriniz buna mâni de olamazdınız.(47)
Derken ve kur'anı kerimdede kesinlikle bir çelişkinin olmadığını hatırlatan Allahü teala...
Nisa suresi:Hala Kur'an'ı gerektiği gibi düşünmezler mi? Eğer o, Allah'tan Başkası tarafından olsaydı, elbette içinde bir çok çelişkiler bulacaklardı.(nisa:82)
Buyuran Allahu Tealanın kendisine istediği gibi iman edenlere daha ilk insanı yeryüzüne gönderirken
Bakara suresi:Hepiniz inin oradan dedik tarafımdan size yolumu gösteren bir elçi gelecektir kim ona inanır ve onun gösterdiği yolda giderse onlar için asla korku yoktur ve onlar üzülecekte değillerdir.(38)
Ayrıca Allahu teala iman edenlere söz vermiş ve bu sözünü yerine getireceğini vaad etmiştir.
Tevbe suresi:Allah mü'minlerden, mallarını ve canlarını, cennet karşılığında satın almıştır. Çünkü onlar Allah yolunda savaşırlar, öldürürler, ölürler. (Bu), Tevrat'ta, incil'de ve Kur'an'da Allah'ın üzerine aldığı hak bir vaaddir. Allah'tan daha çok sözünü yerine getiren kim vardır! O halde O'nunla yapmış olduğunuz bu alış verişinizden dolayı sevinin. işte bu, büyük kurtuluştur.(111) (Bu alış verişi yapanlar), tevbe edenler, ibadet edenler, hamdedenler, oruç tutanlar, rükû edenler, secde edenler, iyiliği emredip kötülükten alıkoyanlar ve Allah'ın sınırlarını koruyanlardır. O müminleri müjdele!(112)
İman edenlerin durumu böyle iken iman etmeyenlerin durumu ise...!!!
Tevbe suresi:Münafıkların erkekleri de kadınları da birbirlerinin aynısıdırlar; kötülüğü emreder, iyilikten alıkoyarlar ve ellerini sıkı tutarlar. Allah'ı unuttular, Allah da onları unuttu. Gerçekten münafıklar, fasıkların ta kendileridir.(67) Allah, münafıkların erkeklerine, kadınlarına ve bütün kafirlere sonsuza dek olmak üzere cehennem ateşini vaad etti. O, onlara yeter. Allah, onları rahmet alanından uzaklaştırdı. Onlara sürekli bir azap vardır.(68) Kur'an-da böyle ayetler varken ve kur'ana uymadığı halde en doğru iman diye insanlara Ehlisünnetvelcemaat adı altında anlatılan ve ülkemizde %99 insanın inandırıldığı inançtır.
Oysa ehli sünnetvelcemaat hadiste bildirildiğine göre peygamber efendimizin a.s benim ve ashabımın yolunda olanlardır demiştir.
Şimdi doğru diye anlatılan Bu inanca göre bir insanın müslüman olup islama girmesi için dili ile kelime-i şehadeti söyleyip kalben inanmasıdır bu sözü söyledikten sonra müslüman olmuş oluyor hiç bir şeyide dili ile inkar etmiyor yani bu haram değil bu helal değildir demiyor din ne demişse kabul ediyor bundan sonra Allahu tealanın yapılmasını istediği salih ameller ve ibadetler.Ayrıca yapılmamasını istediği haram işler var.
Canı ne zaman isterse bunları yapıyor canı istemezse yapmıyor.yani bazı ,ibadetleri yapıyor bazılarını yapmıyor örnek olarak namaz kılmaz oruç tutar bayansa başını bazı özel durumlarda örter bu insanlar günahkar yanı (fasık) oluyor ve hayatını böylece son anına kadar sürdürüyor her insan gibi ölüyor. kıyamet kopuyor dünyada iken her ne yaptı ise orada yazılı bulunan kitap kendisine veriliyor bakıyorki günah çok sevap az eğer Allahu teala affederse ne ala doğru cennete giriyor.Bu olmazsa peygambere izin Verilmişse aracılık için islami tabirde şefaat pegamber şefaat ediyor ve kurtuluyor. Buda olmazsa ne kadar günahı varsa cezasını çekmesi için cehenneme atılıyor cezasını çektikten sonra Cennete alınıyor.İşte bir çok insanın inancı olan bu inanç doğru diye insanlara anlatılıyor.

Baştada yazdığımız gibi böyle bir iman kur'andaki iman tarifine hiç uymuyor.Oysa doğru bir imana sahip olmamız için tüm insanlığa gönderilen kitap Kur'ana bakmamız gerekmektedir.Çünkü kur'anda insanlar inanç ve yaşantılarına göre sınıflandırılırlar şöyleki..!
1-Mü'minler,müslümanlar.2-Müşrikler.3-Münafıklar.4-Fasıklar 5-Yahudi ve Hıristiyanlar ve bunların dışında kalan diğer inançlar.Bu konuda daha geniş bilgileri kur
an meallerinde açıkça görebilirsiniz.Ayrıca günümüzde çok daha kısa yoldan konu ile ilgili tüm ayetleri internette bulmanız mümkündür.Burda vereceğimiz adreslere uğrarsanız orda arama yerine kelimeleri yazıp ara derseniz size konu ile ilgili tüm ayetleri sure ve ayet numarası ile gösterecektir.www.kurandaara.com,www.kuran.gen.tr
Kısacası Allah'ın katında tek geçerli imanın onun istediği şekilde olması şarttır.
Al-i imran suresi-Kim, islâm'dan başka bir din yaşarsa, bilsin ki kendisinden (böyle bir din) asla kabul edilmeyecek ve o, ahirette kaybedenlerden olacaktır.(85)
De ki: Allah doğruyu söylemiştir.Öyle ise, hakka yönelmiş olarak ibrahim'in dinine uyunuz.O,müşriklerden değildi(95) Ayrıca şu ayet her şeyi açıklamaya yeter.Ahzap:36 Allah ve elçisi bir konuda hüküm verdiği zaman erkek ve mümin kadının,artık dilediği gibi davranma hakkı yoktur.Kim Allah
a ve elçisine karşı gelirse apaçık bir sapıklığa düşmüş olur.

Bu ayetlerin belgelenmesinin sebebi cehenneme girip çıkmak var diyenlere karşı yapılan araştırmaların sonucudur bu iddaa Allah'a atılan bir iftira olduğu için iftira atanlara karşıda yapılmış bir uyarıdır belki vazgeçerler diye.Bu iddaada olanlar ise kesinlikle ebedi cehennem ile cezalandırılacaklardır.

Aşağıda verilen ayetler bunun açık delilleridir.

Ateş bize sayılı günler dışında kesinlikle dokunmayacak" demelerindendir. Onların Bu iftiraları, dinleri konusunda kendilerini yanılgıya düşürmüştür. (Al-i imran Suresi, 24)

Bu iftirayı atanlar ve açıklamayanlar ise burdaki ayetlerde yazıldığı gibi olacaktır.

Bakara:159.İndirdiğimiz açık delilleri ve kitapta insanlara apaçık gösterdiğimiz Hidayet yolunu gizleyenlere hem Allah hem de bütün lânet ediciler lânet Eder

160. Ancak tevbe edip durumlarını düzeltenler ve gerçegi açıkça ortaya Koyanlar başkadır. Zira ben onların tevbelerini kabul ederim. Ben tevbeyi Çokça kabul eden ve çokça esirgeyenim

161. (Ayetlerimizi) gizleyen ve kâfir Olarak ölmüşlere gelince, işte Allah'ın, meleklerin ve tüm insanlarin lâneti Onlarin üzerinedir.

162. Onlar ebediyen lânet içinde kalırlar. Artık ne azapları Hafifletilir ne de onların yüzlerine bakılır.

Sizde sonsuz bir azapla cezalandırılmak istemiyorsaniz önce bu konudaki inancınızı düzeltip sonra böyle inanmayanları uyarmakla sorumlusunuz aksi takdirde sizde ebedi cehennemi boylamaniz mukadder olacaktir....!!!!!

 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
ıÜüToplumumuzda oldukça yaygın olan bu görüş, gerçekte uydurulmuş inançtan başka bir şey değildir. Çünkü hiçbir Kur'ani temeli yoktur. Kuran'ın hiçbir yerinde bir süre Cehennemde ceza görüp, sonra bağışlanarak cennete girenlerden söz edilmez. Tam tersine, konu ile ilgili tüm ayetlerde, kıyamet günü iman edenlerin ve etmeyenlerin kesin bir biçimde ayrılacakları, iman edenlerin ebediyyen cennete girecekleri,etmeyenlerin ise ebediyyen cehenneme aşağılık bir azabin içine sürülecekleri bildirilmiştir. Bu çok açık ve net olarak şu kur'an ayetlerinde belirtilmiştir.
Bakara suresi:Dediler ki:"Sayılı günlerin dışında, Ateş asla bize değmeyecektir." De ki:"Allah katından bir Sözmü aldınız? ki Allah asla Sözünden dönmez- Yoksa Allah'a karşı bilmediğiniz Bir şeyi mi söylüyorsunuz?" Hayır; Kim günah işler de günahı kendisini kuşatırsa, Artık onlar, ateşin halkıdırlar, orada Süresiz kalacaklardır. iman edip salih amellerde Bulunanlar ise cennet halkıdırlar, orada Süresiz kalacaklardir.(80-82) Diğer bir ayette şöyle denir.
Al-i imran suresi:Bu, onlarin:"Ateş bize sayılı günler dışında kesinlikle dokunmayacak"demelerindendir. Onların bu iftiraları, Dinleri konusunda kendilerini Yanılgıya düşürmüştür.(24)
Cehennem, insanın hayal gücünün alamayacağı kadar büyük acıların yaşanacağı bir yerdir. Cehennem Allah'ın"Kahhar","Cebbar" sıfatlarının en şiddetli tecelli ettiği ve dünyadaki hiçbir azapla kıyaslanamayacak azaplarla dolu, korkunç bir ortamdır.
Parmağının ucu yanınca bile canı çok acıyan aciz bir insanın rahat ve umursuz bir şekilde böyle bir azabı göze aldığını söylemesi, düşünmediğinin açık bir göstergesidir. Allah'ın azabını hafife alan, rahatlıkla karşılayan bir kimse gerçekte Allah'ın kadrini gereği gibi takdir edemeyen, bir insandir. Durum böyle iken kimler bu inancı hangi isim adı altında insanlara anlatarak onları Allah adına yalan uydurup peygamberide bu uydurmalarına aracı yaparak böyle bir inanca girişmişlerdir.
Oysa peygamberin kesinlikle Allah'ın söylemediği bir sözü söylemeyceği kesindir.
Hakka suresi:Bu kur'an âlemlerin Rabbi tarafından indirilmiştir.(43)Eğer Peygamber bizim adımıza bazı ayetler uydurmuş olsaydı,(44Elbette Onu hemen yakalardık.(45)Sonra onun şah damarını keserdik (onu yaşatmazdık)(46)Hiçbiriniz buna mâni de olamazdınız.(47)
Derken ve kur'anı kerimdede kesinlikle bir çelişkinin olmadığını hatırlatan Allahü teala...
Nisa suresi:Hala Kur'an'ı gerektiği gibi düşünmezler mi? Eğer o, Allah'tan Başkası tarafından olsaydı, elbette içinde bir çok çelişkiler bulacaklardı.(nisa:82)
Buyuran Allahu Tealanın kendisine istediği gibi iman edenlere daha ilk insanı yeryüzüne gönderirken
Bakara suresi:Hepiniz inin oradan dedik tarafımdan size yolumu gösteren bir elçi gelecektir kim ona inanır ve onun gösterdiği yolda giderse onlar için asla korku yoktur ve onlar üzülecekte değillerdir.(38)
Ayrıca Allahu teala iman edenlere söz vermiş ve bu sözünü yerine getireceğini vaad etmiştir.
Tevbe suresi:Allah mü'minlerden, mallarını ve canlarını, cennet karşılığında satın almıştır. Çünkü onlar Allah yolunda savaşırlar, öldürürler, ölürler. (Bu), Tevrat'ta, incil'de ve Kur'an'da Allah'ın üzerine aldığı hak bir vaaddir. Allah'tan daha çok sözünü yerine getiren kim vardır! O halde O'nunla yapmış olduğunuz bu alış verişinizden dolayı sevinin. işte bu, büyük kurtuluştur.(111) (Bu alış verişi yapanlar), tevbe edenler, ibadet edenler, hamdedenler, oruç tutanlar, rükû edenler, secde edenler, iyiliği emredip kötülükten alıkoyanlar ve Allah'ın sınırlarını koruyanlardır. O müminleri müjdele!(112)
İman edenlerin durumu böyle iken iman etmeyenlerin durumu ise...!!!
Tevbe suresi:Münafıkların erkekleri de kadınları da birbirlerinin aynısıdırlar; kötülüğü emreder, iyilikten alıkoyarlar ve ellerini sıkı tutarlar. Allah'ı unuttular, Allah da onları unuttu. Gerçekten münafıklar, fasıkların ta kendileridir.(67) Allah, münafıkların erkeklerine, kadınlarına ve bütün kafirlere sonsuza dek olmak üzere cehennem ateşini vaad etti. O, onlara yeter. Allah, onları rahmet alanından uzaklaştırdı. Onlara sürekli bir azap vardır.(68) Kur'an-da böyle ayetler varken ve kur'ana uymadığı halde en doğru iman diye insanlara Ehlisünnetvelcemaat adı altında anlatılan ve ülkemizde %99 insanın inandırıldığı inançtır.
Oysa ehli sünnetvelcemaat hadiste bildirildiğine göre peygamber efendimizin a.s benim ve ashabımın yolunda olanlardır demiştir.
Şimdi doğru diye anlatılan Bu inanca göre bir insanın müslüman olup islama girmesi için dili ile kelime-i şehadeti söyleyip kalben inanmasıdır bu sözü söyledikten sonra müslüman olmuş oluyor hiç bir şeyide dili ile inkar etmiyor yani bu haram değil bu helal değildir demiyor din ne demişse kabul ediyor bundan sonra Allahu tealanın yapılmasını istediği salih ameller ve ibadetler.Ayrıca yapılmamasını istediği haram işler var.
Canı ne zaman isterse bunları yapıyor canı istemezse yapmıyor.yani bazı ,ibadetleri yapıyor bazılarını yapmıyor örnek olarak namaz kılmaz oruç tutar bayansa başını bazı özel durumlarda örter bu insanlar günahkar yanı (fasık) oluyor ve hayatını böylece son anına kadar sürdürüyor her insan gibi ölüyor. kıyamet kopuyor dünyada iken her ne yaptı ise orada yazılı bulunan kitap kendisine veriliyor bakıyorki günah çok sevap az eğer Allahu teala affederse ne ala doğru cennete giriyor.Bu olmazsa peygambere izin Verilmişse aracılık için islami tabirde şefaat pegamber şefaat ediyor ve kurtuluyor. Buda olmazsa ne kadar günahı varsa cezasını çekmesi için cehenneme atılıyor cezasını çektikten sonra Cennete alınıyor.İşte bir çok insanın inancı olan bu inanç doğru diye insanlara anlatılıyor.

Baştada yazdığımız gibi böyle bir iman kur'andaki iman tarifine hiç uymuyor.Oysa doğru bir imana sahip olmamız için tüm insanlığa gönderilen kitap Kur'ana bakmamız gerekmektedir.Çünkü kur'anda insanlar inanç ve yaşantılarına göre sınıflandırılırlar şöyleki..!
1-Mü'minler,müslümanlar.2-Müşrikler.3-Münafıklar.4-Fasıklar 5-Yahudi ve Hıristiyanlar ve bunların dışında kalan diğer inançlar.Bu konuda daha geniş bilgileri kuran meallerinde açıkça görebilirsiniz.Ayrıca günümüzde çok daha kısa yoldan konu ile ilgili tüm ayetleri internette bulmanız mümkündür.Burda vereceğimiz adreslere uğrarsanız orda arama yerine kelimeleri yazıp ara derseniz size konu ile ilgili tüm ayetleri sure ve ayet numarası ile gösterecektir.www.kurandaara.com,www.kuran.gen.tr
Kısacası Allah'ın katında tek geçerli imanın onun istediği şekilde olması şarttır.
Al-i imran suresi-Kim, islâm'dan başka bir din yaşarsa, bilsin ki kendisinden (böyle bir din) asla kabul edilmeyecek ve o, ahirette kaybedenlerden olacaktır.(85)
De ki: Allah doğruyu söylemiştir.Öyle ise, hakka yönelmiş olarak ibrahim'in dinine uyunuz.O,müşriklerden değildi(95) Ayrıca şu ayet her şeyi açıklamaya yeter.Ahzap:36 Allah ve elçisi bir konuda hüküm verdiği zaman erkek ve mümin kadının,artık dilediği gibi davranma hakkı yoktur.Kim Allaha ve elçisine karşı gelirse apaçık bir sapıklığa düşmüş olur.

Bu ayetlerin belgelenmesinin sebebi cehenneme girip çıkmak var diyenlere karşı yapılan araştırmaların sonucudur bu iddaa Allah'a atılan bir iftira olduğu için iftira atanlara karşıda yapılmış bir uyarıdır belki vazgeçerler diye.Bu iddaada olanlar ise kesinlikle ebedi cehennem ile cezalandırılacaklardır.

Aşağıda verilen ayetler bunun açık delilleridir.

Ateş bize sayılı günler dışında kesinlikle dokunmayacak" demelerindendir. Onların Bu iftiraları, dinleri konusunda kendilerini yanılgıya düşürmüştür. (Al-i imran Suresi, 24)

Bu iftirayı atanlar ve açıklamayanlar ise burdaki ayetlerde yazıldığı gibi olacaktır.

Bakara:159.İndirdiğimiz açık delilleri ve kitapta insanlara apaçık gösterdiğimiz Hidayet yolunu gizleyenlere hem Allah hem de bütün lânet ediciler lânet Eder

160. Ancak tevbe edip durumlarını düzeltenler ve gerçegi açıkça ortaya Koyanlar başkadır. Zira ben onların tevbelerini kabul ederim. Ben tevbeyi Çokça kabul eden ve çokça esirgeyenim

161. (Ayetlerimizi) gizleyen ve kâfir Olarak ölmüşlere gelince, işte Allah'ın, meleklerin ve tüm insanlarin lâneti Onlarin üzerinedir.

162. Onlar ebediyen lânet içinde kalırlar. Artık ne azapları Hafifletilir ne de onların yüzlerine bakılır.

Sizde sonsuz bir azapla cezalandırılmak istemiyorsaniz önce bu konudaki inancınızı düzeltip sonra böyle inanmayanları uyarmakla sorumlusunuz aksi takdirde sizde ebedi cehennemi boylamaniz mukadder olacaktir....!!!!!



Hekim bunlar nedir biraz kalinlastir ve büyüt okuyamiyoruz ve okunmayan bir yazi anlamsizdir...
 

hakka davet

New member
Katılım
25 Eyl 2007
Mesajlar
153
Tepkime puanı
18
Puanları
0
Yaş
53
eleştirdiğniz ehli sünnet itikadı

eleştirdiğniz ehli sünnet itikadı

Eleştirdiğiniz Ehli Sünnet İtikadı;

İman, yegâne Rabbimiz Allah’ın, kullarının katıksız ve tereddütsüz inanmalarını emrettiği, yegâne önderimiz Hz. Muhammed (s.a.v) vasıtasıyla beyan duyurulanların bütününe, hiçbir şüpheye düşmeden kalben tasdik ve dil ile ikrar edip inanmaktır. İmanın temel ilkelerinde herhangi bir şüphe, herhangi bir tereddüt sonucu inanmak veya inanmamak arasında bocalamak, kişiyi iman dairesinden dışarı çıkarır, ya da iman dairesinin içine girmesini engeller. Bundan dolayı bütün iman ilkelerine, hiçbir şüphe duymadan, herhangi bir tereddüt geçirmeden katıksız bir şekilde ve idrak ederek inanmak gerekir.

Küfür ise, “İslam dinine uymayan itikadler beslemeye, Cenabı Allah’a inanma-maya, O’na ortak koşmaya, yakışmayacak sıfat-ları var demeye, O’nun varlığını, birliğini, emir-lerini ve yasaklarını inkar etmeye, dinsizliğe, imansızlığa, zındıklığa, şüphe,cehalet ve inkar gibi sebeplerle iman edilmesi gereken şeylere iman etmemeye ve dinden çıkmaya vasıta olan sözler söylemeye denir.”

Münafık: Rabbimiz Allah’ın, kullarının katıksız ve tereddütsüz inanmalarını emrettiği, İslâmi usullerden birine inanmadığı halde lisanen tamamını kabul eden kimse, Allah Teâlâ'nın nezdinde kâfir olur. Buna münafık denir. Nifakı malum ise insanlar nazarında kafir olur. Nifakı malum değilse, zahirdeki ikrarına nazaran müslüman sayılarak hakkında İslâmi hükümler uygulanır.

Küfür üzere olan insanlar üzerinden, sanki bunları ehli kıble farz edip, müslümanmış gibi düşünerek Ehli Sünnet İtikadını eleştirmek büyük bir haksızlıktır.

Yukarıdaki iman tarifine uyan; Müslüman bir kimse, Ehli Kıbleden (yani Allah’a ve Allah’tan, Resulullah (s.a.v) aracılığı ile gelen emir ve hükümleri kalben tasdik edip dili ile ikrar ederek bütün tağuti düzenleri reddeden bir mü’mini) işlediği büyük günahlardan dolayı, (bu kimse imanını yalanlayacak bir söz, fiil ve itikadi sapma göstermediği müddetçe) tekfir etmez.

Allah’u Teala Kur’an’ı Kerim’de şöyle buyurur;
“Ey mü'minler; hepiniz Allah'a tevbe edin ki felaha eresiniz.” Nur sur. 31.ayet
“Ey iman edenler; Allah'a nasuh tevbesi ile tevbe edin. Umulur ki Rabbınız kötülüklerinizi örter ve sizi altlarından ırmaklar akan cennetlere koyar. O gün, Allah; peygamberini ve onunla beraber olan mü'minleri utandırmayacak. Onların nurları önlerinde ve sağlarında koşacak; Rabbımız, ışığımızı tamamla, bizi bağışla. Şüphesiz ki Sen, her şeye kadirsin, diyecekler.” Tahrim sur. 8.ayet.
Eğer Müslümanlar işlediği günahlar sebebiyle küfre düşmüş olsaydı cenab-ı Hak onlara “ey müminler” diye hitap etmez “ey kafirler” derdi.
Kur’anı eğer kendi aklımıza göre yorumlar, Resulullahı devre dışı bırakırsak yanılırız. Allah muhafaza farklı görüşlerin peşinden gider ve bunun farkında bile olamayız.

Allah Resulü şöyle buyuruyor;
“La ilahe İllallah” deyip de, kalbinde zerre ağırlığınca iman bulunan kimse, cehennemden çıkacaktır. Sahih-i Buhari, Kitabu’l İman bab 33. hds.37, sahihi Müslim, Kitabu’l İman, bab 84. hds.325

Bu hadisi şerifi günümüzdeki “La ilahe İllallah” kelime-i tevhidini anlamını bilmeden, reddedilmesi gereken ilahları (kanun koyucuları, hayata hakim güçleri, helal ve haram belileyicileri) reddetmeden sadece dille söyleyenlere atfettiğimizi düşünmeyin. Gerçek manada tevhidi bir imana sahip olan müminlerden, kalbinde bu imanı muhafaza edenlerin ahirette bu imanlarının ona fayda sağlıyacağına inanıyoruz.
Ebû Zübeyr'in şöyle dediği rivayet edildi. Cabir bin Abdillah:
«— Sizin şirk saydığınız günahlar hangileridir?» diye sordum. Cevap verdi:
«Ebû Saîd dedi 'ki: Peygamber (s.a.v.) sordum: Ey Allah'ın Resulü de¬dim. Bu ümmette küfre varan bir günah var mıdır?»
Cevap verdi:
«— Allah'a ortak koşmanın dışında, (küfre varan bir günah) yoktur.» Müsnet – İmamı azam ebu Hanife 7.hadis

Görüldüğü gibi küfre varıp ebedi cehennem azabına sebep olan günah yalnızca şirktir. Ve cehennemde Allah’ın ayetlerini inkar eden kafirler ve münafıklar ebedi kalacaklardır.

Bu konudaki itikadımızı İmamı Azam’ın “Fıkhı Ekber” adlı eserinden sizlere nakledeyim:
“Bir müslümanı, helâl saymaması şartıyla, büyük günahlardan birini işlemesi ile kâfir sayamayız. Bu durumdaki bir kimseden îman ismini kaldıramayız, ona gerçek anlamda mü'min deriz. Bir mü'minin kâfir olmamakla beraber günahkâr olması caizdir.
Günahlar, mü'mine zarar vermez demeyiz. Keza günah işleyen kimse Cehennem'e girmez de demeyiz. Dünyadan mü'min olarak ayrılan kimse, fasık da olsa Cehennem'de ebedî kalacaktır, demeyiz.
Mürcie'nin dediği gibi, iyiliklerimiz makbul, kötülüklerimiz de affedilmiştir, demeyiz. Fakat kim bütün şartlarına uygun, müfsit ayıplardan uzak amel işler ve onu küfür ve dinden dönme gibi şeylerle boşa çıkarmaz ve dünyadan mü'min olarak ayrılırsa şüphesiz Allah onun amelini zayi etmez, bilakis kabul eder ve ondan dolayı sevap verir, deriz.
Allah'a ortak koşmak ve küfür dışında, büyük ve küçük günah işleyen, fakat tevbe etmeden mü'min olarak ölen kimsenin durumu Allah'ın dilemesine bağlıdır. Dilerse ona Cehennem'de azap eder, dilerse affeder ve hiç azaba uğratmaz.” (Fıkhı Ekber- İmamı Azam Ebu Hanife)

Ebu Zerr (r.a) anlatıyor;
Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'e gelmiştim, uyuyordu. Uyanınca yanına oturdum. (konuşmamız) sırasında:
"Lâilâhe illallah deyip sonra da bu söz üzerine ölen her kul cennete gider" buyurdu. (Hayretle) sordum:
"Zina etse ve hırsızlık yapsa da mı?" Cevâben:
"Evet, zina etse ve hırsızlık yapsa da!" dedi. (Ben hayretimi yenemiyerek yine) sordum:
"Zina etse de hırsızlık yapsa da mı girer?" Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) yine:
"(Evet) Zinâ etse de hırsızlık yapsa da" cevabını verdi. Bu sözünü üç defa tekrar etmişti. Dördüncü seferde: Yine,
"Evet, Ebû Zerr'in burnu toprakla sürtülmesine rağmen zina etse de hırsızlık yapsa da (o kul cennete girecektir) buyurdu..." (Kütübi Sitte)

Ebû Müslim el-Hevlânî'nin şöyle dediği rivayet olundu.
Muaz [İbn Cebel) Hımıs'ta konakladığı zaman genç bir adam gelerek sordu :
«— Yakınlarının hallerini soran, herkese karşı iyi olan-, doğru söyleyen, emaneti koruyan, yemesinde, içmesinde, namusunu korumada temiz ve arık olarak yaşayan, gücü oranında iyi işler yapmakta olan, ancak bütün bunların yanı sıra Allah'ın birliği ve -sıfatları ve onun elçisi hakkında kuşkusu bulunan bir kimsenin durumuna ne dersin? Muaz: ,
«— Bu kuşku, onun yaptığı bütün bu işleri neticesiz bırakır,» diye ce¬vap verdi.
Soru sahibi yine sordu :
«— Bir insan ki, her çeşit günahı işler, kan döker, namuslara ve hal¬kın mallanma tecavüz eder. Bununla beraber Allah'dan başka ilah olma¬dığına, Muhammed'in O'nun kulu ve elçisi olduğuna, kuşku ve gösterişten uzak olarak inanır. Böylesi hakkında ne dersin?»
Muaz şu cevabı verdi:
«— {'İmanından ötürü (kurtulacağını) umarım ve (bu 'azgınlıklarından dolayı da ateşte yanacağından 'korkarım.» Bunun üzerine sonu sahibi :
«—Allah'a yemin ederim ki, yapılan bütün iyi işleri silip süpüren o kuşku ise, gösterişten ve kuşkudan uzak olan bu imana, bütün bu yasak¬lara uymamak zarar vermez,» dedi ve oradan ayrıldı.
Muaz arkasından şöyle konuştu:
«— Sünneti (Allah ve Resulünün yolunu) bu gençten daha iyi bilenin bulunacağını sanmam» Müsnet – İmamı azam ebu Hanife 10.hadis

İmam Müslim’in bildirdiği bir hadisi şerifte; Cabir (r.a.) der ki, Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
“Ey Müminler, sizden hiç birinizi ameli cennete sokmaz. Benim amelimde beni cennete sokmaz. Amel cehennem azabından kurtarmaz. Cennete girmek ve cehennemden kurtulmak ancak Allah’u Teala’nın Rahmetiyle olur.” (Birgivi Vasiyetnamesi- Kadızade Şerhi)

(Oysa ehli sünnet vel cemaat hadiste bildirildiğine göre peygamber efendimizin a.s benim ve ashabımın yolunda olanlardır demiştir.)
İşte Peygamberimizin ve Ashabının yolu…

(Kuran'ın hiçbir yerinde bir süre Cehennemde ceza görüp, sonra bağışlanarak cennete girenlerden söz edilmez.)
Kur’an’nı hiçbir yerinde namazın nasıl kılınacağından da bahsedilmez, ama tarifini Resululah’(s.av.) e Cebrail (a.s) yapmıştır. Onada Allah (c.c) bildirmiştir.

(Bu olmazsa peygambere izin Verilmişse aracılık için islami tabirde şefaat pegamber şefaat ediyor ve kurtuluyor. Buda olmazsa ne kadar günahı varsa cezasını çekmesi için cehenneme atılıyor cezasını çektikten sonra Cennete alınıyor.İşte bir çok insanın inancı olan bu inanç doğru diye insanlara anlatılıyor.)
Yukarıdaki mevzu kavranmadan şefaat meselesi de kavranamayacakltır.

Gönderdiğiniz yazıda doğru tespitler vardır. Gerçekten bu günün insanını rahatlatan fetvalar verilerek insanlar rehavete sevk ediliyor. Nasılsa mülümanların yaşadığı bir beldede dünyaya geldik doğuştan kurtulduk. Artık ne yaparsak yapalım bize zarar vermez cehennemde de biraz yanar çıkarız. Allah affedicidir be Nasılsa affeder düşüncesi gerçektende önemlidir. Yalnız bunu yaparken hiçbir şekilde bunu tasvip etmeyen Ehli sünnet-i suçlamaya kimsenin hakkı yoktur.

Selam ve dua ile…
 
Üst Alt