CEMAAT VE TARİKATLARDA EĞİTİM METODU...
Geleneksel tarikat geleneğinde eğitim, zikir ve rabıta merkezlidir. Allahın isimleri ve dualarla birlikte artık gelenekselleşmiş sayı ve sistemde söylenmesi şeklinde devam eder.
Zikir bireysel ve grupsal olarak yapılmaktadır. Grupsal olarak yapılanlarda ilahilerle birlikte söylenir. Birey sürekli olarak anlamını bilip veya çoğunlukla bilmediği terennümlerle içsel kontrol ve Allaha yakınlaşma emelindedir.
Belirlenen bir tarih ve saatte, kişilerin dua talepleri göz önüne alınarak ortak dua seansları düzenlenmektedir.
Tarikatlarda diğer önemli eğitim metodu rabıtadır. Rabıta şeyh ile mürid arasında oluşturulan gaybi bir bağdır. Mürid şeyhinin adını ve şeceresini ezberler. Günün belli vakitlerinde Onun adını anar.
İş ve sıkıntılarında yardım edeceğini, günahlara karşı koruncağını düşünür. Metafizik bir ilişki içerisinde şeyhin müritlerine yardımı ve desteğinin olacağını umar.
Tarikatlarda temelde eğitim metodu sözlü temelde devam eder. Müritler şeyhlerinin veya şeyhlerinin vekillerinin sohbetlerini dinlerler. Temel bilgilenme metodları bu sohbetlerdir.
Sohbetlerde itikadi ve ahlak konuları merkezinde söylemler şekillenir. Bu sohbetlerde şeyhlerin menkıbevi hayatları, göstermiş oldukları mucizevi hatıraları sohbetlerde gündeme gelir.
Şeyhinin birebir sohbetlerini çoğu bilmez. Şeyhi ile buluşması sadece maddi bir görüntü ve buna bağlı olarak kurgulanan etki ile şekillenir. Sözlü kültür olarak ve ritüelleştirilmiş bir tarzda uygulamaya devam edilir.
Gelenekselleşmiş bir halde kuşaktan kuşağa aktarılır. Sözlü sohbet kültüründe bir tartışmaya yer yoktur. Konuşmacı olan şeyh veya vekil sohbetini yapar. Dinleyiciler kapabilecekleri dersleri almakla yükümlüdürler.
Eğitim süreçlerinde teknolojik imkânlar kullanılmaya başlanmıştır. Birçok tarikatın radyo ve televizyonu bulunmaktadır. Şeyh öğretilerini radyo ve televizyonlar üzerinden müritlerine mesaj olarak paylaşır.
Aynı şekilde basın olarak hassaten dergiler ön plana çıkmaya başlamıştır. Her tarikat desteklediği dergilerle müntesiplerini eğitmeye gayret etmektedir. Görsel ve kâğıt olarak üst kalitede olan dergilerde sosyal ve bireysel konular temelinde yayın yapılmaktadır.
Tarikatlarda eğitilmek istenen nefistir. Nefis terbiyesi tüm eğitim çabalarının merkezindedir. Kişinin ev, çevre ve iş hayatında nefsanî taleplerin dışına çıkarak bir kişilik oluşturması hedeflenir. Varlık âlemindeki diğer nesne ve unsurlar uygulama alanı içinde yer almazlar. Bu nefis terbiyesinin kendi içinde değişik makamları ve aşamaları bulunur.
Tarikat şeyhlerinin yazmış olduğu dua, zikir ve sohbetler temel yazılı eğitim metinleridir. Bu metinler rivayet- nakil temellidir. Peygamber, sahabe ve önceki şeyhlerin hayatlarındaki bazı olayların rivayetleri bulunur.
Yorum ve tevil neredeyse yoktur. Fıkhi ve diğer dini meselelerde yeni bakış açıları hoş görülmez. Müritlerin farklı kitap ve kaynaklardan beslenmesi çok tehlikeli olarak izah edilir.
Cemaat yapıları modern dönemde oluşturdukları yapılanma olarak farklılıklar içerir. Cumhuriyetin kuruluşundan sonra oluşan baskılara karşı birer toplumsal refleks olarak ortaya çıkmışlardır.
Said Nursi, Süleyman Hilmi Tunahan vb. gibi önderliklerle başlayan süreç kendi içerisinde dönüşerek cemaat yapılanmalarına dönüşmüşlerdir. Bu cemaatler daha sonra tarikatlardan farklı olarak kendilerine has eğitim anlayışları geliştirmişlerdir.
http://www.islamiarastirmalar.com/upload/pdf/c5f3144984eaeaa.pdf
Geleneksel tarikat geleneğinde eğitim, zikir ve rabıta merkezlidir. Allahın isimleri ve dualarla birlikte artık gelenekselleşmiş sayı ve sistemde söylenmesi şeklinde devam eder.
Zikir bireysel ve grupsal olarak yapılmaktadır. Grupsal olarak yapılanlarda ilahilerle birlikte söylenir. Birey sürekli olarak anlamını bilip veya çoğunlukla bilmediği terennümlerle içsel kontrol ve Allaha yakınlaşma emelindedir.
Belirlenen bir tarih ve saatte, kişilerin dua talepleri göz önüne alınarak ortak dua seansları düzenlenmektedir.
Tarikatlarda diğer önemli eğitim metodu rabıtadır. Rabıta şeyh ile mürid arasında oluşturulan gaybi bir bağdır. Mürid şeyhinin adını ve şeceresini ezberler. Günün belli vakitlerinde Onun adını anar.
İş ve sıkıntılarında yardım edeceğini, günahlara karşı koruncağını düşünür. Metafizik bir ilişki içerisinde şeyhin müritlerine yardımı ve desteğinin olacağını umar.
Tarikatlarda temelde eğitim metodu sözlü temelde devam eder. Müritler şeyhlerinin veya şeyhlerinin vekillerinin sohbetlerini dinlerler. Temel bilgilenme metodları bu sohbetlerdir.
Sohbetlerde itikadi ve ahlak konuları merkezinde söylemler şekillenir. Bu sohbetlerde şeyhlerin menkıbevi hayatları, göstermiş oldukları mucizevi hatıraları sohbetlerde gündeme gelir.
Şeyhinin birebir sohbetlerini çoğu bilmez. Şeyhi ile buluşması sadece maddi bir görüntü ve buna bağlı olarak kurgulanan etki ile şekillenir. Sözlü kültür olarak ve ritüelleştirilmiş bir tarzda uygulamaya devam edilir.
Gelenekselleşmiş bir halde kuşaktan kuşağa aktarılır. Sözlü sohbet kültüründe bir tartışmaya yer yoktur. Konuşmacı olan şeyh veya vekil sohbetini yapar. Dinleyiciler kapabilecekleri dersleri almakla yükümlüdürler.
Eğitim süreçlerinde teknolojik imkânlar kullanılmaya başlanmıştır. Birçok tarikatın radyo ve televizyonu bulunmaktadır. Şeyh öğretilerini radyo ve televizyonlar üzerinden müritlerine mesaj olarak paylaşır.
Aynı şekilde basın olarak hassaten dergiler ön plana çıkmaya başlamıştır. Her tarikat desteklediği dergilerle müntesiplerini eğitmeye gayret etmektedir. Görsel ve kâğıt olarak üst kalitede olan dergilerde sosyal ve bireysel konular temelinde yayın yapılmaktadır.
Tarikatlarda eğitilmek istenen nefistir. Nefis terbiyesi tüm eğitim çabalarının merkezindedir. Kişinin ev, çevre ve iş hayatında nefsanî taleplerin dışına çıkarak bir kişilik oluşturması hedeflenir. Varlık âlemindeki diğer nesne ve unsurlar uygulama alanı içinde yer almazlar. Bu nefis terbiyesinin kendi içinde değişik makamları ve aşamaları bulunur.
Tarikat şeyhlerinin yazmış olduğu dua, zikir ve sohbetler temel yazılı eğitim metinleridir. Bu metinler rivayet- nakil temellidir. Peygamber, sahabe ve önceki şeyhlerin hayatlarındaki bazı olayların rivayetleri bulunur.
Yorum ve tevil neredeyse yoktur. Fıkhi ve diğer dini meselelerde yeni bakış açıları hoş görülmez. Müritlerin farklı kitap ve kaynaklardan beslenmesi çok tehlikeli olarak izah edilir.
Cemaat yapıları modern dönemde oluşturdukları yapılanma olarak farklılıklar içerir. Cumhuriyetin kuruluşundan sonra oluşan baskılara karşı birer toplumsal refleks olarak ortaya çıkmışlardır.
Said Nursi, Süleyman Hilmi Tunahan vb. gibi önderliklerle başlayan süreç kendi içerisinde dönüşerek cemaat yapılanmalarına dönüşmüşlerdir. Bu cemaatler daha sonra tarikatlardan farklı olarak kendilerine has eğitim anlayışları geliştirmişlerdir.
http://www.islamiarastirmalar.com/upload/pdf/c5f3144984eaeaa.pdf
Moderatör tarafında düzenlendi: