Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Cahiliye toplumu ve kutubu anlamak

sinang

New member
Katılım
10 Eyl 2006
Mesajlar
1,628
Tepkime puanı
276
Puanları
0
Konum
bezm-i ezelden
Seyyid Kutub, bizim toplumumuzu Cahilî Top­lum, olarak adlandırdığından dolayı da eleştirilmiş bulunuyor."Müslümanları tekfir etme ithamı" bölümünü okuyan bir kimse için bu konu anlaşılır birşeydir.Merhum Seyyid Kutub, bu toplumları Cahilî Top­lum olarak kabul ederken temel bir düşünceden ha­rekete koyulur. Bu temel düşünce ise; "cahiliye"nin yalnızca İslam'dan önceki tarihi bir dönemin adı ol­mayıp, aksine zaman ve mekanı göz önünde bulundurmaksızın, şayet İslam'dan önceki tarihî döneme benzeyen bir durum ile karşı karşıya kalınacak olur­sa aynı adlandırma o dönem için de tümüyle söz ko­nusu olabilir şeklindedir.İşte onun herhangi bir toplumu Cahilî Toplum ol­makla nitelendirmesindeki hareket noktası budur."Cahiliye"nin sınırlarının belirlenmesine gelince; o, İslam'dan önceki putperest Arap toplumunun üze­rinde yükseldiği temel esası bilmemiz halinde, bu sı­nırların belirleneceği görüşündedir. Bu temel esas ise; kulların kullar üzerinde hükümranlık sahibi olup, Yüce Allah'ın kulları üzerindeki mutlak haki­miyetini reddetmektir. Yani hakimiyeti kabul edilen ilah şu veya bu şekli ile, "insanın hevası" olup, ha­kim kılınan da Allah'ın emirleri değildir."Cahiliyenin bu şekilde sınırlandırılması sonu­cunda İslam'ın tümüyle kabul görmediği herbir top­lum, Cahili Toplum kapsamına girer:a- Mesela komünist devletler gibi, ateist her top­lum Cahili Toplum'un kapsamı içerisindedir.b- Hind, orta Afrika, Japonya ve Filipin gibi put­perest her toplum da onun kapsamı içerisindedir.c- Genel olarak, kapitalist toplumların oluşturdu­ğu vaktiyle Kitap Ehli olan veya halen Kitap Ehli sa­yılan her bir toplum.d- Müslüman toplumların peşinden gelip de onla­rın egemen oldukları topraklara, ülkeye ve isimleri­ne mirasçı olan her bir toplum."Merhum Şehid şöyle söylemektedir: "Son olarak kendilerinin müslüman olduklarını delilsiz olarak ileri süren bu toplumlar dahi Cahili Toplum çerçevesinin içerisine girer.”"Bu toplumlar Cahili Toplum'un bu çerçevesine Allah'tan başkasının ulûhiyetine inandığı için veya aynı şekilde Allah'tan başkasına ibadetlerini sundu­ğu için değil; fakat, hayat pratiğinde yalnızca Allah'a ubudiyet etmediğinden dolayı girmektedir. Bu top­lumlar Allah'tan başkasının ulûhiyetine itikad etme­mekle birlikte, ulühiyetin en belirgin özelliğini Al­lah'tan başkasına vererek, Allah'tan başkasına bo­yun eğmektedir. Yapısını, değerlerini, ölçülerini, ge­lenek ve göreneklerini, hemen hemen hayatının bü­tün esaslarını bu kaynaktan almaktadır. Şanı Yüce Al­lah ise, bu tür insanlar hakkında şöyle buyuruyor: "Kim Allah'ın indirdikleriyle hükmetmezse, işte on­lar kafirlerin ta kendileridir."Yönetilenler hakkında ise şöyle demektedir; "Sa­na, indirilene ve senden önce indirilenlere iman ettik­lerini ileri sürüp de ona kafir olmakla emrolundukları halde tağûtun hükmüne başvurmak isteyenleri görmez misin?" buyruğundan başlayıp; "Hayır, öyle değil, Rabbine and olsun ki onlar aralarında çıkan anlaşmazlıklarda senin hükmüne başvurmadıkça, sonra da verdiğin hükümde kalplerinde herhangi bir sıkıntı duymaksızın tam anlamıyla teslim olmadıkça iman etmiş olamazlar." [113] buyruğuna kadar ki ayetler­le yönetilenler hakkındaki hükmünü bildiriyor."Şanı Yüce Allah bundan önce Yahudi ve Hristiyanları şirkle, küfürle, Allah'tan başkasına ibadet etmekten yan çizmekle, Allah'ın dışında haham ve rahipleri rabbler edinmekle nitelendiriyor. Bunun biricik sebebi, onların haham ve rahipler hakkında kendilerini "Müslüman" diye adlandıran kimselerin kendileri gibi olan insanlara vermiş oldukları bir ta­kım sıfatlar dolayısıyladır. İşte Şanı Yüce Allah böy­le bir şeyi Yahudi ve Hristiyanların şirk koşması ola­rak nitelendirmiş ve onların Meryem oğlu İsa'ya iba­det ettikleri ve ilah olarak tanıyıp rab kabul ettikleri davranışları ile eşit olarak değerlendirmiştir. Yal­nızca Allah'a kulluk etmek çerçevesinin dışına çık­mak konusunda bunun ile öteki arasında herhangi bir fark yoktur. Bu da Allah'ın dininden ve Allah'tan başka ilah olmadığına şahitlik etmenin çerçevesinin dışına çıkmaktır."Bu toplumların kimisi, açıktan açığa din ile kesinlikle hiçbir ilişkisi bulunmadığını iletmiş, bir kısmı da dine saygılı olduğunu açıklamakla birlik­te kesinlikle dini hayatın realitenin dışına itmek­te ve "gaybîliği" inkar ettiğini söyleyerek düzeni­nin "bilimsellik" üzerine kurduğunu söylemekte ve bilimselliğin gaybîlik ile çeliştiğini kabul etmekte­dir. Böyle bir iddia ise ancak, cahillerin söyleyebi­leceği cahilce bir iddiadan başkası olamaz. Bazıla­rı ise dilediği şekilde kanunlar koyarak, bunlar hakkında: "İşte bu Allah'ın dinidir" diyebilmekte­dir. Bütün bunların yalnızca Allah'a ibadet etmek, kulluk etmek esası üzerinde yükselmemesi açısın­dan aralarında hiçbir fark yoktur."Durum bu şekilde olduğuna göre, İslam'ın bu toplumlara karşı tutumu tek bir ifadede belirlenebi­lir: İslam, kendi açısından bu toplumların İslamî ol­duğunu ve şer’i olduğunu kabul etmemektedir."İşte Seyyid Kutub'un bu konudaki delili budur ve hiç şüphesiz ki bu delil, tercih edilebilecek bir de­lildir.Bazı basit kimselerin anlamış olduğu gibi onun bu sözleri ile bu toplumlarda bulunan her ferdin ka­fir olacağını kastetmediği açıktır. Çünkü o, her bir ferdi başlı başına ve bağımsız olarak akidesiyle ve bu akideye uygun yaşayışı ile ele alıp değerlendirmek­tedir.
 
Üst Alt