Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Büyüklerimize bir sorum olacak

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

cevval_ekber

New member
Katılım
23 Ocak 2013
Mesajlar
3
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Selamın aleyküm,

Affınıza sığınarak bir soru sormak istiyorum. Ben 50 yaşında ve mümin biri olmaya çalışan birisiyim. 9 yaşında bir kızı nikahıma almam doğru mudur?

HZ Allah CC sizden razı olsun.
 

seyfullah putkýran

New member
Katılım
30 Eyl 2005
Mesajlar
5,807
Tepkime puanı
205
Puanları
0
Yaş
40
Konum
Ruhlar Aleminden
Web sitesi
www.tevhidyolu.net
Artniyetle sorulmuş olma ihtimali olan bir soru ki burda 50 yaşından murad edilen Resulullah efendimiz ise efendimiz 53 yaşındaydı , 9 yaşından murad edilende Ayşe validemizse şayet caizdir. Ki kısaca şunu söyliyebiliriz ki erkek erkek olduğunda bayanda bayan olduğunda her yaştan insanlar evlenmesinde bir sakınca yoktur caizdir. Olaya duygusal yaklaşarak kendinden yaşca büyük bir bayan ile evlenen erkek ve kendinden ziyade yaşca küçük bir bayanla evlenmesinde dini bir sakınca yoktur. Bir birine nikah düşen buluğu ermiş her erkek ve bayan evlenebilir yaş sınırı yoktur. Onun için sizin bu corafyada 9 yaşındaki bir kızla evlenmeniz caiz değildir sebebide buluğa erip hayz görmemiş olmasıdır. Hayz gören ve şuuru ile sizinle evlenmeyi kabul eden bir bayanla evlenmenizde bir dini sakınca yoktur yaş farkına bakılmaz. Bu tür garip soruların ardına sığınarak ufak tefek karmaşıklıklar oluşturmaya çalışmak da insanın başına dünya ve ahirette iş açar. Bu topraklarda daha düne kadar beşik kertmesi denen bir adetleri vardı kundakta ki bebeği nikahlıyorlardı kimse buna bişey demezken bu millete ne oluyorki en güzel örnek olan resulullah efendimizi eleştiriye gitmeye çalışıyorlar ; Âişe Vâlidemiz’in, altı veya yedi yaşındayken nişanlandığı, on yaşındayken de evlendiği yönündeki rivayetler,1 onun evlilik yaşıyla ilgili kanaatin oluşmasında bugüne kadar en önemli âmiller olagelmiştir. Bu kanaatin yerleşmesinde, erken yaşlarda evlenmenin o gün oldukça yaygın oluşu ve coğrafi yapının etkisiyle çocuklardaki fizikî gelişmenin daha erken yaşlarda tamamlanması gibi sebeplerin de belirleyici olduğunu unutmamak gerekir. Onun içindir ki konu, dün denilebilecek bir zamana kadar hiç gündeme gelmemiş ve tartışma konusu olmamıştır.

Söz konusu hususu bugün, o günkü şartları nazara almayan ve İslâm’ı da ‘dışarı’dan inceleme konusu yapanlar gündeme getirmekte ve meseleyi kendi zaviyelerinden değerlendirip tenkit etmektedir. Bu farklı duruşa İslâm Dünyası’nın tepkisi de aynı değildir; bir kısmı, meseleyi olduğu gibi kabul etmenin gerekliliği hususunda ısrar ederken az da olsa diğer bir kısmı, evlendiği dönemde Âişe Vâlidemiz’in, daha olgun bir yaşta olduğunu ifade etmektedir. Karşılıklı tepkilerin ağırlığını hissettirdiği bu tartışmalar esnasında, her zaman dengenin korunamadığı; tepkilere cevap teşkil etsin denilirken söz konusu rivayetlerin yok sayıldığı veya bu tavra tepki olarak diğer alter natifleri görmezden gelme yanlışlığına düşüldüğü de bir gerçek.

Toplumlar, ortak birikimin neticesinde hâsıl olan ‘örf’lere göre yön bulurlar ve bunların hesaba katılmadığı yerde, o toplum hakkında karar verme konumunda olanların isabetinden söz etmek oldukça zor, hatta imkânsızdır.

Meseleye bu zaviyeden bakıldığında, Allah Resûlü’ nün neş’et ettiği dönem itibariyle kız çocuklarının erken evlendirildiği ve bu türlü evliliklerde yaş farkının pek önemsenmediği bilinen bir vak’adır. Kız çocukları hakkında o günkü toplumun benimsediği olumsuz tavrın ve bu tavrın aileler üzerinde oluşturduğu baskının, bu anlayışı tetiklediği de söylenebilir. Burada, iklim ve coğrafî şartların müsait olması yönüyle çocukların, fizikî gelişimlerini daha erken tamamladığı ve kız çocuklara, kocasının evinde büyümesi gereken birer varlık olarak bakıldığı gerçeğini de unutmamak gerekir. Kaldı ki bu, sadece kız çocuklarıyla ilgili bir mesele değildir; o günkü uygulamalara bakıldığında erkek çocukların da erken yaşlarda evlendirildiği anlaşılmaktadır. Mesela Amr ibn Âs ile oğlu Hz. Abdullah’ın arasındaki yaş farkı, sadece on ikidir ki bu durumda Hz. Amr, dokuz veya on yaşındayken evlenmiş olmalıdır.

Bu bilgilerden hareketle diyebiliriz ki Âişe Vâlidemiz, dokuz yaşındayken evlenmiş olsa bile ortada garipsenecek bir durum yoktur. Şayet böyle bir husus söz konusu olmuş olsaydı, Zeyneb Vâlidemiz’le izdivacında fırtına koparmak isteyenlerle, Benî Mustalık Gazvesi dönüşünde ve hiç olmadık yerde Âişe Vâlidemiz’e iftira atanların, onlar açısından önem arz eden böyle bir meseleyi dillerine dolamamaları düşünülemezdi. Sonuç nasıl olursa olsun sadece başlı başına bu bilgi bile, Âişe Vâlidemiz’in evliliği konusunda olumsuz herhangi bir durumun olmadığını ispat için yeterli bir güce sahiptir.


 

bky

New member
Katılım
2 Ocak 2013
Mesajlar
30
Tepkime puanı
0
Puanları
0
1-Cinsel birliktelik yaşadığını nereden çıkarıyorsun.Bahsettiğin hadiste bu yazmıyor.
2-Hadislerin büyük bir çoğunluğu gerçek değil uydurmadır.
3-Hz.Aişe'nin evlendiği zaman 17-18 yaşlarında olduğuna dair rivayetler de var.
 

Kalpteniman

New member
Katılım
18 Ara 2008
Mesajlar
589
Tepkime puanı
587
Puanları
0
Web sitesi
www.kalpteniman.com
Kartal bi baktı fakat kör baktı.
Birkaç yıl evvel teravih namazı kılmak için gitmiştim.
Ağzı bozuk bir kişi, Yahu yanlış mı okudum peygamberimiz
dokuz yaşında kızla evlenmiş diye gayet ükelâ bir şekilde
yanındakilere soruyordu.
Bir an aklım durdu, dışı müslüman içi şeytan olan bu insan
ne cüretle böyle konuşabiliyordu.
Bu cüreti ona şeytan veriyordu.
Ona bir şey diyemedim nutkum tutuldu.
Zaten birşey anlatmaya kalksam inanmıyacaktı çünkü
o okuduğuna inanmıştı.

O kişinin akibeti ne oldu merak edersiniz diye yazıyorum.
Öyle bir gazaba uğradı ki, birincisi akli dengesi bozuldu
Aile yuvası darmadağan oldu.
Bu ceza dünya cezası, ahirette ise nasıl olacak h.z Allah c.c.bilir.

Şimdi kartalbibaktıya cevap verelim.
Gel kardeşim seninle icret yıllarına geri dönelim.
Resululluh s.a.v. Efendimizin gelmesi ile kız çocukları toprağa
gömülmekten kurtulmuş sapık kavimler h.z Allaha imana kavuşmuş
H.z Allahın nuru her tarafa yayılmış Ashabı kiram hazaratları gelen
mucizeleri gözleri ile görünce Resulullah s.a.v. Efendimize aşık oldular.
O zamanın kızları dulları Resululluh s.a.v. Efendimize eş olmak için can attılar.
Ashabı kiram hazaratları da kızları peygamber eşi olsun diye Resulullah Efendimize
teklif ettiler.
Ebubekir sıddık radyallahu anh Efendimiz de bunlardan biridir.
Onun için ne büyük devlettir ki h.z Allahın nuruna kayınpeder oldu.
H.z Ayşe validemize de ne mutlu ki Alemlere Rahmet olarak gönderilen
Peygambere zevce oldu İslâm tarihine geçti.
O peygamber hanımı olma şerefi H.z Hatice validemizden sonra en güzide
hanım oldu.

O bu şerefi kendisine sunan h.z Allaha şükür, Resuluna da teşekkür etti.
Şimdi size ne oluyor da doğum günün kutlandığı bu mübarek kandil gecesinde
bu şerefli hadiseyi lânetleyerek boğazınıza kadar günaha giriyorsunuz.
Derhal tevbe ediniz ki ettiğiniz lânet başınıza gelmesin.
Ayrıca bilinmeli ki sıcak ülkelerde kızlar çabuk gelişir olgunlaşır.
Bir de şu ver ki, islâm tarihini hazırlayanlar bu evlilik yaşında hem fikir olamamışlar
dokuz yaşında nişan oniki yaşında evlilik diyen var. oniki yaşında nişan ondört yaşında
evlilik oldu diye yazan da var.
Keşke biz de o asrı saadet devrinde yaşasaydık kızımız olsaydı da Ona verseydik Ona
kayınpeder olsaydık bizim için ne büyük saadet olurdu.
Kartal bi bak fakat düz bak.
Sene 1940 yaşlı babam 13 yaşındaki annemle evlenmiş
biz dünyaya gelmişiz evlilikleri de doğal karşılanmış.
Birde şu var ki hadise Arabistanda değil türkiyede oldu.
Size yine tevbe etmenizi tavsiye ediyorum..
 

Kartalbibaktý

New member
Katılım
6 May 2012
Mesajlar
64
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Ýstanbul
müslüman olduğuma pişman olabilirim çünkü insan iyide olsa kötü de olsa duyguları var işte ben o duygulardan nefret ederim yanlış kullanıyorsunuz müslüman müslüman olsaydı bir olup şimdi ki dinimizi lekelemeye çalışan insanları sustururdu.
 

radikal

New member
Katılım
10 Şub 2007
Mesajlar
2,635
Tepkime puanı
1,763
Puanları
0
Yaş
50
Konum
Gönül aleminden
50 yaşında bir adam 9 yaşındaki biriyle cinsel birliktelik yaşarsa peygamberde olsa lanet okurum

O adam dediğin şahıs "alemlere rahmet olarak gönderilen Hz.Muhammed Mustafa (s.a.v.)"dir. 9 yaşında dediğin şahıs "Ümmetin annesi Hz. Aişe (r.anhüm)"dür.
9 yaşıda sözlenmiş, buluğ çağına gelinceye kadar da baba evinde yaşamış, bluğ çağından sonra Resulullah (s.a.v.) ile evlenmiştir. Evlendiğinde her hali ile kadın vasıflarına ermiş bir yaştadır.

Kur'an hiç bir annemizin yanında nazil olmazken, O'nun yanında vahy kesintisi olmamıştır.

Bu kadar bilgiyi bütün siyer kitaplarında bulman mümkündür. Eminim bu bilgiye de daha önce rast gelmişsindir. Şimdi; bu kadar bilgiden sonra, sen nasıl kalkıp da "Alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamberlerin Seyyidi ve Mürselini Muhammed Mustafa (s.a.v.) efendimize" lanet okuma hadsizliği ve cüretine girebiliyorsun. Sen kimsin lan hadsiz KÖPEK!

Bir de anlamıyorsunuz diye kendini savunurken müslümanları salak pozisyonuna indiriyorsun. Gerizekalımısın, nesin defol git mubarek satlerde insanın asabını bozma, çapsız.
 

radikal

New member
Katılım
10 Şub 2007
Mesajlar
2,635
Tepkime puanı
1,763
Puanları
0
Yaş
50
Konum
Gönül aleminden
Selamın aleyküm,

Affınıza sığınarak bir soru sormak istiyorum. Ben 50 yaşında ve mümin biri olmaya çalışan birisiyim. 9 yaşında bir kızı nikahıma almam doğru mudur?

HZ Allah CC sizden razı olsun.

Sabaha kadar sizin gibi sapları biçsem, sabaha yeniden toprakta biten ayrık otları gibi bitersiniz. Sonunuz ancak gübre olur.
Aklın sıra soru sordun öyle mi ? İnsanlar da sana adam gibi cevaplar yazmış adam sanmışlar seni.
"Keşke toprak olsaydık" diyeceğiniz günler de gelecek.

Ama cehennemin ateşi sizin toprak olmanıza müsade etmeyecek. Kur'an öyle diyor.
 

Kartalbibaktý

New member
Katılım
6 May 2012
Mesajlar
64
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Ýstanbul
Ben peygamberle olan 2 ci kısımı okumadım dedim ki 9 yaşındaki biriyle cinsel birliktelik olan birine lanet okurum böle bişe olmicana göre Ayrıca arkadaşın sorduğu soruyu hiç sevmedim 9 yaşındaki kızla evlenmek ne demek anca evlatlık alınabilir
 

seyfullah putkýran

New member
Katılım
30 Eyl 2005
Mesajlar
5,807
Tepkime puanı
205
Puanları
0
Yaş
40
Konum
Ruhlar Aleminden
Web sitesi
www.tevhidyolu.net
50 yaşında bir adam 9 yaşındaki biriyle cinsel birliktelik yaşarsa peygamberde olsa lanet okurum

Mürted insan tez zamanda mevlanın mağfiretine sığınıp tevbe edip resulullaha karşı yaptığın edepsiz ahlaksızlık karşısında geri adım atarsında umulurki mevlanın mağfiretine nail olasın . Sizler akli delillerin ardına düşüp sadece bildiği ilim terazisinde resulullahı dahi eleştirmekten korkmayan asrı saadette de örneklerin vardı nitekim resulullah ölmelerine mani olduda sonrasında onun soyuncan hariciler türedi . Harici zihniyetli insan Allah sana hidayet versin.

herşeyi yanlış anlıyorsunuz herşeyi yanlış anlıyorsunuz.

Doğru bir sen anladın sende yanlış anladın diye birşey var ya biz seni doğrumu anladık yanlışmı anladık bilinmezde senin islamı anlamadığın aşikar. İslamda hüküm zahire göre verilir senin niyetini sorgulucak değiliz. Söylediğin söz aleni şirktir ve seni mürted kılmıştır niyetini mevlaya anlatırsın...

müslüman olduğuma pişman olabilirim çünkü insan iyide olsa kötü de olsa duyguları var işte ben o duygulardan nefret ederim yanlış kullanıyorsunuz müslüman müslüman olsaydı bir olup şimdi ki dinimizi lekelemeye çalışan insanları sustururdu.

Müslüman olduğuna pişman olmana gerek yok çünkü ben ortada bu denle cüretkar şikr cümleleri ile müslüman göremiyorum. Duyguların varmı yokmu bilememde aklı mantığın olmadıhı aşikar hala senin gibi mürtedi neden konuştururlar çözmüşte değilim. Dini senin gibi insanların aklını bulandırmaya çalışanlardan daha güzel lekelemeye çalışan kendilerine aydın ismi veren insanlar oldukca gayrı müslimlere iş düşmicek islama fitne sokmak adına.

Ben peygamberle olan 2 ci kısımı okumadım dedim ki 9 yaşındaki biriyle cinsel birliktelik olan birine lanet okurum böle bişe olmicana göre Ayrıca arkadaşın sorduğu soruyu hiç sevmedim 9 yaşındaki kızla evlenmek ne demek anca evlatlık alınabilir

Hala yaptığın hatanın farkında olmayan cahil arkadaş , aklını başına topla resulullahdan gelen söylem ve öğretileri hüküm olarak kabul et o ne demişse ve ne yapmışsa doğrudur demedikce senin küfrün seni ebedi cehenneme göndericektir. Bunun dışında evlilik bahsi türkiyede tabulaşan hükümler arasındadır malesef ülkemizin kültürel tabuları ile islam şekillenerek yaşandığı için sizin gibi aklı evvelden gidenler kültüre göre dini yaşamaya çalışmaktadır mevla bu tür eylemleri yıkmak için resulullahın evlatlığının hanımını bile nikahlamıştır . Sizi yaradan bir hüküm koyduysa bunu resulu ile duyuruyorsa sizler bu hükmünü beğenmiyerek tagutlaşıcakmısınız? Resulullah ne demişse ne yapmışsa en doğrusunu yapmıştır. Şunu aklına sokman lazım resulullah efendimiz küçük bir bayan ile evlenmesi yahut kendinden 15 yaş büyük bir bayan ile evlenmesi ve bu daha sonralarda nehyedicek bir açıklaması ve fiili olmayışı bu fiiliyatın insanlar arasında şekillenmesi içindir. Senin gibi sapık düşünenler resulullahı kendi gibi zannettiğinden olucak ki Âişe validemiz, (Ben Resulullahın edep yerini görmediğim gibi, o da benim edep
yerimi görmedi) buyuruyor. Burdan resulullahın hanımları ile izdivacında bile ölçüyü görüyorsun . İşte sizin üçbeş duyduğunuz söylemle üçbeş okuduğunuz kitapla resulullahı eleştirmeye çalışan zavallı adam o asra daire ve resulullahın vazifesine dair hükümleri bir öğren sonra konuş...

Saçmalık Ama nasıl sahte ayetler aramıza giriyo müslümana bile güven olmaz bu devirde

Sahte ayetlerden anlayamadım neyi kasteddiğini ama duruşunla bir vakayı aklıma getirdin. Sana bu asırda hükmünü sorgulayabileceğin bir Faruk lazım.

Bir gün, Müslümanlar arasında bulunan bir kişi ile bir Yahudi, bir hususta
anlaşamadı. Yahudi davayı halletmek için, Resulullahın meclisi şeriflerine
gelmek istedi. O kişi de Yahudilerin reisine gitmek istedi. Sonunda,
Resulullahın katına geldiler. Yahudi o davada haklıydı, onun lehine hüküm
verildi. Çıkınca, o kişi bu hükme razı olmayıp, (bir de Ömer’e gidelim) dedi.
Hz. Ömer Yahudilere düşman olduğu için davayı kendisinin kazanacağını sanıyordu.
Hz. Ömer’in huzuruna davayı halletmesi için geldiler. Yahudi, davayı anlattı.
Hz. Ömer, onun münafık olduğunu anlayıp, (Olay böyle mi?) diye sordu. O kişi,
evet, öyledir. Ama ben o hükme razı olmadım, sen hüküm veresin, dedi. Hz. Ömer;
(Siz az bekleyin) buyurdu. Hemen içeriden kılıcını getirip münafığın boynunu
vurdu, (Resulullahın hükmüne razı olmayanın hükmü budur) buyurdu. Bunun üzerine,
Resulullah efendimiz, (Hak ile batılı ayırt edici Ömer’dir) buyurup, hak ile
batılı ayıran anlamında “Faruk” lakâbını verdi ve Ömer-ül-Faruk denildi.
 

Kartalbibaktý

New member
Katılım
6 May 2012
Mesajlar
64
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Ýstanbul
arkadaş sen beni anlamadın bana ne peygamberle olan konudan ben peygambere deil konuyu açan adama söledim ya bırak ya ben doğru bildim yolda sense kendi yolunda
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst Alt