Allah kadın ve erkeği yaratırken her ikisinide net görevler belirlemiştir.Ama insanlar herkesin bildiği belli kalıplar dışında kadın ve erkek arasındaki ayrımı ve görev dağılımının farkında bile değildir.
Allah(c.c)'ın kadın ve erkeğe çizdiği görev tablosunda öyle bir sistem hakimdir ki görevlerin hakkıyla yerine getirilmesi sonucunda evliliğin nedeni ve meyvesi olan çocuk; sadece bu döngünün tam işlev görmesiyle insan-ı kamil seviyesine çıkar.Toplumu oluşturan ailenin Rabbin (c.c) belirlediği çizgide ilerlemesiyle refah ve huzur toplumunun oluşması kaçınılmaz olur.
Gel gelelim yukarıda da belirtildiği gibi önceden belirlenmiş bu çizgiler, insanlar tarafından tek düze bir yaklaşıma maruz bırakılmış belkide bırakılmak istenmiştir.Hayat şartları, tarafların geçim sıkıntısıyla saatlerini, günlerini çalışmak için harcamaları da büyük etken
Bizler harb-i bir toplumda islam akidelerini yerine geçirmeye çalışan,huzur toplumunun temelindeki ailenin oluşmasına çalışan,bunun hayalini ve niyetini kalbinde taşıyan müslümanlarız.Lakin buna rağmen dünyanın ve toplumumuzun hayat nizamına "uymak" (uyum sağlamak değil uymak) xorunda kalmak suretiyle "büyük döngü"deki yerimizi hakkıyla alamamaktayız.
Oysaki Rabbin razı geldiği bir aile ortamı,tarafların üzerine düşen görevleri,tam manasıyla yerine getirmeleriyle vuku bulacaktır.
Bahsi geçen bu büyük döngünün kadın neresinde kalmakta?
Allah(c.c)'ın çizdiği ideal aile resminde kadına,anne karnında ruh üflendiği andan itibaren çocuğun;eğitimi ve öğrenimi görevini vermiştir.Çünkü yine annesinde -babasınında desteğiyle- almış olduğu ilimle beraber ailenin geçim sorumluluğunu yüklenen baba; günün en az 8-10 saatini bu sorumluluğunu yerine getirirken harcar.Evet baba ibadetleri yapar,haramdan sakınır,ailesinin geçimini helal yollardan karşılar ki kazancına haram karıştırmadan o parayı evine ulaştırması çok zordur; -yeri gelir canı ve malıyla cihad yapar- döngüdeki yerini alır.
Annenin üzerine düşen görev ise "kadının cihadı çocuk yetiştirmektir" hadisini bize açıklar nitelikte.Daha anne karnında ruhu üflendiğinden,rüştünü ispatlayıp aile kurmaya karar verene kadar çocuk; uzunca bir eğitim,öğrenim dönemine tabi tutulur.
Bu öyle bir eğitimdir ki döngünün devamı için; mücahid,mumin,kamil insan olan baba ya da anneyi yetiştirecektir.
Peki anne huzur toplumunu oluşturacak anne ve babayı yetiştirmeden önce kendisini nasıl yetiştirmelidir?
Nasıl bir eğitim,öğrenim görmelidir ki; yetiştirdiği çocuklar,islam ümmetinin mücahidleri,mücahideleri olsunlar?
Evlilik önce yığıp durdukları "çeyiz" diye genelleyebileceğimiz bu uğraşların hangi biri bashi geçen cihadı yapmaya yarayacak? Ya da kendini yetiştirmesi gereken sürede çalışmak suretiyle kazandığı paranın ?
Rabbim biçmiş olduğu bu sınırlar çerçevesinde, kadına neden geçinmek için gereken parayı kazanma sorumluluğu yüklemediğini herhalde daha iyi anlıyoruz.
Döngünün devamı için kadının özellikle evlilik öncesi ve tabi ki sonrasında kendini ilimle meşgul etmesi şart.Bu onun asli görevi aslında.
Mucahid,mumin, ve kamil insan yetiştirmek için ilk önce,kadının üzerine düşen görevin çocuğu doyurmak ve giydirmek olduğunu düşünen sakat zihniyetlerin nasıl yıkılacağını biz iman edenler, masaya çözümlerin bırakıldığı derin iştişarelerle tartışmalı ve Kuran ışığında Rabbin (c.c) çizdiği,derinlemesine düşünüldüğünde neslin devamı için "kuruluş" olan öğretilerin ve sınırların eksiksiz benimsenmesi gerekir.