sinang
New member
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
Yardım edici manevî bir kuvvete ihtiyaç duyma şuuru, niçin hayal olsun da, yaratılıştan varolan bir gerçek olmasın?
Bu inkarcılara deriz ki:
Yardım edici, aydınlatıcı, huzura kavuşturucu manevî bir kuvvete ihtiyaç hissini bir hayal, bir vehim saydınız. Buna dair kelime entrikalarından başka bir deliliniz var mı?
Tenkid ettiğiniz bu his, niçin yaratılıştan İnsanda varolan bir his olmasın?.. Hayır?.. Bu hayal değil, bir gerçektir, vehim değil, hakikattir.
İnsanın fizikî varlığını devam ettiren maddî istekleri olduğu gibi, ruhî varlığını tamamlayan manevî arzuları da vardır.Korku,sevgi,merhamet,memnuniyet ve benzeri fıtrî duygular manen yücelmenin yollarıdır. İnsan ruhî yücelme zirvesine ancak Allah'ı bilmekle erebilir. Cenâb-ı Hakk şöyle buyuruyor : «O halde gerçek müslüman olarak kendini dine ver!.. O. Allah'ın dinidir. Allah insanları bu din üzerine yaratmıştır. Allah'ın yarattığı bu dini değiştirmeye kimse kadir değildir. Doğru olan din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.»
«Hep birden Allah'a dönüp ibadet edin... Ondan korkun ve namaza devam edin. Müşriklerden olmayın.»
«O müşrikler ki dinlerini parça parça ettiler. Böylece grup grup oldular. Her bir grup kendi diniyle sevinir huzur bulur.»
Hasan El BENNA