Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Boykot !

nur-baku

New member
Katılım
27 Tem 2009
Mesajlar
15
Tepkime puanı
26
Puanları
0
Muhterem Müslümanlar

Sözlerime, Filistin’deki mazlum kardeşlerimizle dayanışma

kermesini düzenleyenlere, bu kermese maddi ve manevi katkıda

bulunanlara ve burada bulunmakla bizleri sevindiren siz

misafirlere teşekkür ederek başlamak istiyorum.

Hani bir söz vardır:

Acılar paylaşıldıkça azalır, mutluluklar paylaşıldıkça çoğalır.

Yapılan mitingler, protesto yürüyüşler, konuşmalar ve yazılan

yazılar Filistin Direnişine büyük katkıda bulunmuştur. Gazze’deki

kardeşlerimize direnişde yalnız olmadıkları hissini kazandırmıştır.

Bunu Filistin’in tek meşru hükümeti kabul ettiğimiz HAMAS’ın

birçok yetkilisi ve Filistinli kardeşlerimiz ifade ediyorlar.

22 günlük soykırım hareketinden sonra, 1500 şehid, 6000 kadar

yaralı ve yerle bir edilmiş bir Gazze bırakmalarına rağmen

Yahudiler yine durmadılar. Yine katlediyor, yine yıkıyor, yine

zulmediyorlar. Şimdi de Batı Şeria’da kan içmeye başladılar.

Değerli Misafirler!

Bugün burada üzerinde durmak istediğim konu Boykot.

Boykot nedir?

İngilizceden ithal edilmiş bir kelime olan boykot: 1. Sosyal ve

iktisadî ilişkileri kesme. Şahsa, kuruluşa veya devlete karşı

uygulanabilir bir protesto şekli. Geçici olarak iş veya ders

bırakma olarak tarif edilir.

Boykot benim nazarımda kılıç çekmeden, kurşun atmadan, kan

akıtmadan düşmanı bozguna uğratmanın araçlarından biridir.

Nisa Suresi’nin 140’ncı Ayet-i Kerimesi boykotun delilidr.

“Allah size Kitab (Kur'an)da: "Allah'ın âyetlerinin inkâr

edildiğini ve onlarla alay edildiğini işittiğiniz zaman, başka bir

söze geçmedikleri müddetçe, o kâfirlerle oturmayın. Aksi halde siz

de onlar gibi olursunuz" diye hüküm indirdi. Muhakkak ki Allah,

münafıkların ve kâfirlerin hepsini cehennemde toplayacaktır.” (4

Nisa 140)

Bugün onlar, yani kafirler Allah’ın ayetlerini inkar ettikleri ve

onlarla alay ettikleri gibi daha da ileri gidiyor ve Allah’ı ananları

ve Allah’a iman edenleri ortadan kaldırıyor ve zulmediyorlar.

Bunları burada belirttikten sonra gelelim boykotun çeşitlerine:

1. Ekonomik boykot.

Kafirlerin bu yaptıklarına karşılık, biz yinede onları besliyor,

ayakta tutuyoruz.

Birincisi: Onların banka ve bankalarına yatırdığımız paralarla.

Allah Teâlâ’nın haram kıldığı, Rasulullah Aleyhi-s Selamın

“...her türlüsü ayaklarımın altındafır diyerek” yasakladığı faiz

sistemini ayakta tutan banka ve bankerleri de biz ayakta

tutuyoruz.

İkincisi: Katil Ülkelerin ürettikleri malları satın alarak onları

zenginleştiriyor ve güçlü olmalarını sağlıyoruz. Bu

gorilleştirdiğimiz haydutlar bu kez bizi yoketmeye kalkıyorlar.

Üçüncüsü: Onlara mal satarak. Stratejık mallarımızı kafirlere

sattığımız takdirde bu malların bize karşı kullanılmasını

engelleme şansını kaçırmış oluruz.

Allah’a ve Rasulü’ne iman edenlere karşı zulüm, işkencenin her

türlüsünü tatbik etmekten geri durmayan, Müslümanları toptan

yokeymeye azmadan kafir ve münafıklara karşı boykot silahını

kuşanmak zorundayız. Eğer Allah’a ve O’un Rasulü’ne

inanıyorsak, mutlak surette kafir ve münafıklara karşı elimiz,

dilimiz, malımız, canımız ve kalbimizle cihad etmeliyiz.

Müslümanlara karşı savaşan ülkelerin mallarını satın almayacak

ve onlara stratejik mallarımızı satmayacağız.

Filistindeki Gayrimeşru İsgal Devleti İsrail, ABD ve Diğer Katil

devletleri nasıl ayakta tuttuğumuzu daha iyi anlayabilmek için bir

misal vermek istiyorum.

ABD’nin casus teskilatı CIA bir araştırma yapmış. Sonuçlar

tüyler ürpertecek kadar acı.

Rapora göre dünyada bir milyar dört yüz milyon insan sıgara

kullanıyor. Bu tiryakilerin dört yüz milyonu müslüman. Philip

Morris adlı Yahudi Sigara Firması müslümanlardan günde 800

milyon dolar ciro yapıyor. Bu paranın % 10’unu kâr kabul

etmişler. Bu da günde 80 milyon dolar ediyor. Her yahudi firma

gibi Philip Morris de Filistin’deki Yahudi İşgal Devleti İsrail’e %

12 oranında vergi ödemek zorundadır. Bu da günde 9,6 milyon

dolar ediyor.

Bu rakamlar günlük. Aylık ve yıllık rakamları bir düşün. Şu

rakamlar sadece Philip Morris aracılığı ile ABD ve Yahudilere

hediye ettiğimiz paralar. Bir de genel olarak düşünürsek

kardeşlerimizin ve kendimizin katillerini bizler ayakta tutuyor ve

onlara Müslümanları katletmeleri için adeta teşvik ediyoruz.

Ondan sonra katledilen Müslümanlar için ah vah edecek ve

gözyaşı dökeceğiz. Bu olsa olsa timsah gözyaşları akıtmaktır.

Kardeşlerim sakın bana kızmasınlar ama bu bir gerçek.

Allah’a çok şükür sıgara kullanmıyorum.

Benim evine ve kursağıma 20 seneden beri Coca Cola girmiyor.

MC Donal’s’ın kapısının nereden açıldığını asla görmedim.

Herkes elinden geleni yaapacak ve KATİL Siyonistleri, ve

onşların yandaşlarını durdurmak için gücünü sonuna kadar

kullanacaktır.

Yahudi Firmalar Ne Kadar Zarar Etti?

09 Şubat 2009 tarihli bir habere göre, Gazze katliamı nedeniyle

İsrail'i destekleyen firmalara karşı başlatılan boykot nedeniyle

Siyonist firmaların "370 milyar dolar" civarında zarar ettiği

açıklandı.

Dünyada pazar paylarını araştıran şirketler tarafından yapılan bu

açıklamada, en büyük boykot eylemini sırasıyla Hindistan'ın (127

milyar dolar), İran'ın (62 milyar dolar) ve üçüncü olarak

Türkiye'nin (26 milyar dolar) gerçekleştirdiği kaydedildi.

Boykotun devam etmesi halinde, adı geçen firmaların, çok zor

duruma düşeceği, hatta iflas edebileceği kaydedildi.


2. Siyasi Boykot:

Siyasi boykotun iki boyutu vardır.

Birincisi, Müslümanların başındakı namus, şeref, iman ve adalet

yoksunu idarecilere karşı uygulayacakları boykot.

Allah Teâlâ: Nisa Suresinin 59. Ayeti’nde “Ey iman edenler!

Allah’a itaat edin. Rasulullah’a itaat edin ve sizden olan Ulu’l

Emre de...” buyuruyor.

Allah’ın indirdiği hükümlerle hükmetmediği için kafir olan...

Allah’ın indirdiği hükümlerle hükmetmediği için fasık olan...

Allah’ın indirdiği hükümlerle hükmetmediği için zalim olan bir

idarci benim babam dahi olsa ona itaat itmem caiz değildir.

Böyle bir idareciyi gaspettiği makamdan indirmek

Müslümanların vazifesidir.

İkincisi de, Müslüman olmayan devletlerin idarecilerinden

Müslümanlara karşı alacakları tavırlara, yapacakları eylemlere

karşı her türlü protesto şeklini uygulamak, hatta psikolojik savaş

metodları ile zulmünden vazgeçirmek gerekir.

3. Medya Boykotu:

Son yüzyılda insanımızın imanı, şerefi, ahlakı medya yolu ile

elinden alındı. Radyo, gazete ve Televizyonun yıkıcı ve ahlaksız

yayınları ile insanımızın ımanı, namusu ve şerefi eilnden alınmış,

düşünemz, akledemez hale getirilmiştir.

Burada bize düşen görev, bu iletişim araçlarının yıkıcı

faaliyetlerine son vermek için çaba sarfetmektir. Oumayarak,

dinlemeyerek, ve seyretmeyerak reytınglerini düşürmek, para

vermeyerek iflasın eşiğine getirmek güzel bir boykot olur.
 

nur-baku

New member
Katılım
27 Tem 2009
Mesajlar
15
Tepkime puanı
26
Puanları
0
Düşünün bir kere!

Adamın gazete, radyo ve Televizyonu her dakika Allah’ın dinine

saldırıyor ve küfrediyor, benim müslümanımda bu adamlara para

veriyor.

Adam kalkıyor, “Başörtülülere yüz milyon verseniz soyunurlar,

iki yüz milyon verseniz bilmem ne yapar” diye yazı yazıyor ve bu

adamın yazı yazdığı gazete benim müslümanımın evinde boy

gösteriyor.

Okuma kardeşim, okuma!

Adam kalkıyor, İslam hakkında kitap yazıyor, bir de adını İslam

İlmihali koymuş.

Orada batılılardan bahsederken “İngiliz fizik alimi.. Fransız

kimya alimi... diye saygı ile söz ederken, Müslümanların

alimlerine karşıda ağıza alınmayacak küfürler sarfediyor.

Böyle adamlar da boykot edilmeli, hatta yanlışlarını düzeltmeye

yanaşmazlarsa, bütün insanlığın karşısında zelil edilmelidir.

Allah’ın dinine karşı her türlü pervasızlığı yapanlara maddi ve

manevi her türlü yardımı yapıyoruz, sonrada Allah bize niye

yardım etmiyor” diye isyana kalkışıyoruz.sen Allah düşmanlarına

her türlü yardımı yap, onları gorilleştir ve sıkışıncada “Allah bize

yardım etmiyor” diye suçu yaratana at.

Yalan haber veren, iftira ve hakaret eden gazete, dergi, kitap,

radyo ve televizyonlar protesto edilmeli ve maddi ve manevi

boykot kıskacına alınmalıdır.


4. Sosyal Boykot:

Sosyal boykotun şimdiki adı mahalle baskısıdır. Kafirlerin baskısı

ile imanından, şerefinden, namusundan ve ahlakından taviz veren

insan tipi ortaya çıktığı gibi, bu baskı ve zulümlerin neticesinde

davasına daha bir sadık, imanı daha kuvvetli hale gelen insan tipi

de ortaya çıkmaktadır.

Müslümanlar, içeride ve dışarıda Allah’a ve Allah’a iman

edenlere karşı savaşan kafir ve münafıklara karşı sosyal boykot

uyguladıkları ve bu boykotu da onlara hissettirdikleri zaman, o

insanların hareket ve hakaretlerine engel olurlar. Bu da

insanımızı kötülüklerden korumada bize fayda sağlar.

Şimdi de boykot sayesinde hürriyetlerine kavuşan devletlere bir iki

misal verelim:

Hindistan Ahmet bin Ebu Kelam ve Mahatma Gandi

Ahmet bin Ebu Kelam, Hicaz bölgesinde doğmuş, El-Ezher

Üniversitesini bitirmiş ve İngiliz istibdadını yıkmak için

Hindistan’a yerleşmiş bir Müslüman Alim. Cesur, korkusuz ve

Allah’dan başkasının hükmünü tanımayan bir Müslüman...

Mahatma Gandi kendi sırtındaki ingiliz elbiselerini çıkarıp

atarak, ipini kendi eli ile eğirdiği ve kumaşını kendisinin

dokuduğu elbiseleri giyerek İngiliz İşgalcilere karşı boykotu

iliklerine kadar yaşayan bir hindu.

İngiltere bakıyor ki, toprak sahibi olmak isterken boykot

yüzünden mal satılmıyor ve İngiltere batacak. Bu durumda tası

tarağı toplayıp kaçmak zorunda kalıyor.

Güney Afrika ve Mandela

Siyahı Lider Nelson Mandela Güney Afrika’nın hürrüyeti için 28

yıl hapis yattı. Beyaz diktatörlüğe karşı zenci isyanın lider idi

Mandela, 28 yıllık hayatına karşı halkına hürriyeti tattırmayı

başardı.

Mandela, beyazların hakimiyetine razı olsa, 28 yıl hapis yatmayı

göze almasa, ülkesine baünsızlığı kazandırabilir miydi? Asla!...

Muhterem Müslümanlar!

Bebek katiline kucak açan İtalya Hükümetine geri adım attıran

sebep ne idi? O zaman İtalyan mallarını boykot çağrıları yapılmış

ve bu çağrı İtalyan Hükümeti’ni nasıl da pes ettirmişti.

Şimdi siz, herhangi bir ülkenin haritasını benim önüme koyunuz.

Bir buçuk milyarlık İslam Alemi’nin bana desteklemesi halinde

birkaç ay içerisinde Allah Teâlâ’nın yardımı ile o ülkeyi dize

getirmeye hazırım.

Çünkü kafirler aç kalmaktan korkar, fakirlikten korkar, zevk ve

sefadan mahrum olmaktan korkar. Bizimde boykatta

kararlılığımız sayesinde Allah Teâlâ onları zelil eder. Yeter ki

bizler vazifelerimi ve sorumluluklarımızı bilelim.

Filistin’den size iki güzel haberim var.

HAMAS Siyasi Büro Yöneticisi Ziyad Ebu Zeyd anlatıyor:

“Kudüs'de küçük bir bodrum katını 100 bin dolara yaşlı bir

Filistinliden almak istiyorlar. Satmayınca 2 milyon dolara kadar

çıkıyorlar ama o; “Eğer bir belge getirirseniz ancak o zaman

satarım” diyor. “Nedir bu belge?” dediklerinde de şu cevabı

veriyor; “1.5 milyar Müslüman'ın ‘Evet sattık' imzasının olduğu

belge. Bu belge gelmeden ben bu evi satmam. Çünkü Kudüs

benim değil, ümmetindir.”

Ziyad Ebu Zeyd şöyle devam ediyor:

“Vahşetin devam ettiği 22 gün boyunca takriben 1500 civarında

şehit verdik ama bu süre içerisinde 3500'ü aşkın çocuğumuz da

doğdu. Kadınlarımızın birçoğu ikiz ve hatta üçüz doğum yaptı. Bu

Allah'ın bir lütfuydu. Bu, direniş umudumuzu yükseltti. Bize güç

verdi, bize moral verdi.”

Bugün düştüğümüz acıklı durumu bize açıklayan ayetlerden

Muhammed Suresi 7’nci ayetini okuyarak konuşmamı

bitiriyorum.

“Ey iman edenler! Eğer siz Allah'a yardım ederseniz (emrini

tutar, dinini uygularsanız), O da size yardım eder ve ayaklarınızı

sağlam bastırır.” (47 Muhammed 7)

Allah Teâlâ’nın yardımı, zaferi ve bereketi bütün Müslümanların

üzerine olsun!


Muhammed M. Okcu
 
Üst Alt